Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 18 yıl Cumhuriyet kaç para?... Yılmaz Özdil'in kaleminden... Yunan'a banka sattık mı? Sattık. 1 tane mi sattık? 2 tane sattık. Bayram yaptık mı bankamızı elaleme sattığımız için? Yaptık. Sevindik demek ki... Çok sevindik. Sonra? Sonra, bizim Ziraat Bankası, Yunanistan'da şube açmaya kalktı... Banka manka almıyor, yanlış anlaşılmasın... Sadece küçük bir şube açmak istiyor. Açtırdı mı Yunanlı? Açtırmadı. Niye açtırmadı? Niyesi miyesi yok... Açtırmadı işte. Ne dedi peki? "Yürrü, anca gidersin" dedi. Anlamadım? "Yürrü, anca gidersin" dedi. Şimdi anlıyor musunuz, Yunanistan neden AB üyesi oldu da... Biz neden olamıyoruz? Bundan. "Şuur kriteri" diye bir şey var adamlarda... Kopenhag kriterinden çok daha önemli. Hayır, amacım "helal olsun onlara" demek değil.. Altını çizmek istediğim konu başka. Neden onca bankamız varken, Ziraat Bankası gidip, şube açmaya çalışıyor Yunanistan'da? Neden o? Çünkü... Ziraat sadece banka değildir. Gazidir... Kuva-i milliye müfrezelerinin silah cephane giderlerini karşıladı kasasından, işgal yıllarında. Başaktır... Kula kulluk etmesinler diye, bu milletin köylüsü için kuruldu; para verdi, tohumluk verdi. Milletin malıdır... İçerde, millete hizmet eder. Dışarda, milleti temsil eder. Bayraktır yani. O halde soru şudur: İnsan bayrağını satar mı? Neden illa satmaya çalışıyoruz Ziraat'i, Alman'a Malman'a? Hem zaten Ziraat deyip, geçemezsin öyle kolayca... Ziraat değil onun adı. "Türkiye Cumhuriyeti Ziraat Bankası..." O halde bir de şöyle soralım: Cumhuriyetin fiyatı mı var?... ................................................................
Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 18 yıl malesef acı bır gercek bu sattıklarımızı gerı alam sansımız yok galıba
Gönderi tarihi: 22 Mayıs , 2007 18 yıl Cumhuriyeti satmaya niyeti olanlar onun sahiplerini hafife aldılar... Onun değerine paha biçilmez, satmaya kalkan onun altında kalıp ezilecektir... Bu ülkede satılık Cumhuriyet yok, satmaya niyeti olanlar olsada... Sattırmayacak olanların, en az onlar kadar gözü kara...
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2007 18 yıl Yazar Türk ekonomisinin yabancılaşması bütün hızıyla sürüyor. İşte bu süreçle ilgili son gelişmelerden bazıları: -Avusturyalı gaz ve petrol firması OMV'nin Petrol Ofisi'ndeki (PO) doğrudan hissedarlık oranı yüzde 35âe çıktı. OMV, beher hissesi ortalama 5,7 YTL fiyat üzerinden 335754 adet, toplam 1 milyon 914 bin YTL değerinde PO hisse senedi satın aldığını açıkladı. - Türkiye kargo pazarındaki büyümeye paralel olarak, birçok yabancı kargo şirketi Türkiye kargo pazarına giriş yapmak ya da mevcut konumunu güçlendirmek için yerel ortak arayışında. - Yibitaş Lafarge'ı 535 milyon Avroâya satın alarak Türkiye çimento pazarına giriş yapan Portekizli çimento üreticisi Cimpor Grubu Ankara'da Hasanoğlan kasabasında 100 milyon Avroluk yatırım yapacakmış. -Yunan National Bank of Greece (NBG), Finansbank'taki yüzde 5 oranındaki hissesini, Dünya Bankası'nın yan kuruluşu olan Uluslararası Finans Kurumu'na (IFC) satmış bulunuyor (Ne amaçla satmış olabilir? Biri araştırır elbet). -Antalya Havalimanı terminallerinin işletme ihalesini, en yüksek teklifi sunan Alman Fraport ile IC İçdaş İnşaat Sanayi ortaklığı kazandı. Fraport-IC ortaklığı, TAV ile girdiği yarışta 3.2 milyar dolarlık teklifle ipi göğüsledi.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.