Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2007 18 yıl Salyangozun alıcısı varsa niye satılmasın? Misyonerlik faaliyetleri karşısında en çok velvele bizzat İslam düşmanları tarafından yapılıyor. Yasin Aktay bu çelişkiyi dile getiriyor: Şu garipliğe bakınız ki, Türkiye'de İslam'ın değerlerine savaş açanlarla misyonerliğe savaş açanlar aynı kesimler. İnsanların Müslümanlıklarını Sabataycılık-Dönmelik ithamları eşliğinde sorgulayıp hedef haline getirmeye çalışan kampanyalar, bir başka zeminde Müslüman ailelerin kendi çocuklarını bir Müslüman gibi eğitmelerine karşı mücadele edenlerce yürütülüyor. Gözünün gördüğü her yeri kamusal alan sayıp, bu alanda da başörtüsüne tahammül edemeyenler “din elden gidiyor” diye ortalığı velveleye verebiliyor. Ve ne yazık ki, bunların tahrikleriyle oluşan şiddet ortamında ortaya çıkan görüntü şu oluyor: “Müslüman ülkesinde Hıristiyanlar, Hıristiyan olduğu için, Ermeniler Ermeni olduğu için öldürülüyor” Din bir tercih işidir. En azından İslam'ın bu konudaki açık ve net görüşü budur. Din atalardan devralınarak veya devralındığı şekliyle benimsenemez. Aksi halde insanlar dini bir aydınlanış bir uyanış olarak değil, hele “Allah'ın dini” olarak hiç değil, olsa olsa bir “atalar dini” olarak yaşamış olurlar ki, Kur'an'da bu hiç de hoş karşılanmaz. Modernleşme sürecinin en büyük çelişkilerinden biri dini bir tercih işi olmaktan çıkarıp bir etnik kadere indirmesi olmuştur. Bu bir çelişkidir, çünkü modernleşme başka konularda insanların kendilerine doğuştan verilmiş özelliklerinin değil emekleriyle kazanmış oldukları özelliklerinin değerlendirilebildiği bir ortam yaratmıştır. Türk olanların zorunlu olarak Müslüman, Müslüman olanların zorunlu olarak Türk olduğu (veya Alman ile Hıristiyan, Fransız ile Katolik, İngiliz ile Anglikan arasındaki zorunluluğun) kabulü modern bir milliyetçilik düşüncesinin sonucudur. Sekülerleştikçe, yani dinden uzaklaştıkça dinsel bağnazlığın artıyor olması modernleşmenin en büyük handikapıdır. Bu handikap çok acıdır ama bir gerçektir. Ne Hitler'in ne de Sırp faşistlerinin sergilemiş oldukları dinsel bağnazlık din konusunda derin bilgi ve referanslara dayanıyordu. Müslüman olmak, her gün yeniden ispatlanan bir şey olmaktan çıktı, bir defalığına ve bütün zamanlar için alınmış bir imtiyaza dönüştürüldü. Oysa bir dine mensup olmaktan kaynaklı bütün avantajları bir “müktesep hak” olarak değerlendiren bir din anlayışı her ne ise, İslam olamaz. Dinin milli kimliğin sabit bir unsuru haline gelmesiyle birlikte dinin sembollerinin, şahıslarının, kurumlarının, hatta değerlerinin de fetişleşmesi çok kolay oluyor. Peki, İslam bir put haline gelir mi? Tabii ki gelir… İnsanlar Allah'a ibadet etmek yerine onun gönderdiği herhangi bir mesaja, onun işaret ettiği bir şeye fetiş bir kutsallık atfederlerse, o da bir put haline gelir. İslâm ancak bir tercih olarak gerçekleştiği için, tercihin yapılabildiği maksimum özgürlük ortamını ister. Bu ortamda insanların şu veya bu tercihi yapmalarına asla müdahale edilmez. Tercih eden insanın her türlü baskıdan uzak olması çok önemlidir. Hatta bilincinin yerinde olup olmadığı bile çok önemlidir. Şartlandırma, kandırma, hipnoz, beyin yıkama gibi yöntemler sonucunda ulaşılmış Müslümanlaşmaya itibar edilmez.. İçki yasağını bile neredeyse insanın bilincini ve iradesini özgür bırakmak adına düzenleyen bir dinin adıdır İslam. Başka dinlerden olan insanları her zaman açık ve özgür, Jürgen Habermas'ın tabiri caizse “tahrif edilmemiş bir iletişim ortamına” en samimi şekilde davet eden İslam'ın misyonerlikten çekinmesi mümkün müdür? Doğrusu Protestan Kiliseler Birliği başkanı, İhsan Özbek'in istediği yerde satmak istediği salyangoza Müslüman mahallesinde alıcı bulunmasının kendini bilen bir Müslüman'ı rahatsız etmesi mümkün değildir. Salyangozun bir alıcısı varsa satıcısının olmasından doğal bir şey olamaz. Var mı ötesi? Düşünce, din ve inanç özgürlüğü sadece vicdanda gösterilebilen bir şey değildir. İnsanların bunu ifade edebilmesi hatta bunun için taraftar bulabilmesi ve örgütleyebilmesini de kapsar. Bu özgürlük bir haktır ve bu haktan herkes yararlandığında İslam'ın korkacağı hiçbir şey yoktur. Misyonerlikten korkanlar kendi dinleriyle ilişkilerine bir kez daha baksınlar. Bu bir iman ilişkisi midir bir fetiş ilişkisi midir, yoksa daha da kötüsü bir çıkar ilişkisi midir? Kabul edelim ki, böyle bir dinin başka insanların dinine, tercihlerine tahammül edememekten kaynaklanan bir vahşete alet edilebilmesi, insanın şeytanın iğvâsına ne kadar açık olduğunun en trajik örneğidir. Bir dini anlayış veya kişilik saptırılır da bu kadar mı olur? Bu sapkınlığa yeterince müdahil olamadığımız, getirdiği mesajı açıp bakmadan kendilerine mülk belleyenlerin terörüne karşı aciz kaldığımız için bugünlerde kutlu doğum gününü idrak ettiğimiz Allah'ın Resulünden özür dilemekle başlayabilir, onunla biraz daha tanışmaya önem verebiliriz. YASİN AKTAY - Yeni Şafak Gazetesi
Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2007 18 yıl Yazar bana göre ya Türkiye'de yasayan müslümanlari tanimiyor ya da bile bile yalan söylüyor. Yazarin yazmis oldugu islam Türkiye'de müslümanlar tarafindan uygulanmiyor bana göre, bizler tercihten dolayi degil, aile bagimizdan dolayi müslümaniz. Ve öylesine bir bagnazizki birakin baska dinlere saygi ve tahammül göstermeyi, kendi dinimizden olan insanlara bile tahammülümüz yok. Örnegin alevilere. Osmanlidan beri alevi vatandaslarimiz katledilmistir ve hakarete ugramislardir. Tabiiki ulusal gecinen fasistlerde Misyonerlere karsi geliyoruz diyerek Hiristiyanlara karsi tehditler yapilmasinda büyük rol oynamislardir. Ama milliyetci gecinen fasistlerin paylarinida unutmamak gerekli. Yani Ulusalcilar, milliyetciler ve seriatcilar bir araya gelerek islam ve vatan kurtarma adi altinda katliamlarin yolunu acmislardir.
Gönderi tarihi: 23 Nisan , 2007 18 yıl Yazar bana göre ya Türkiye'de yasayan müslümanlari tanimiyor ya da bile bile yalan söylüyor. Yazarin yazmis oldugu islam Türkiye'de müslümanlar tarafindan uygulanmiyor bana göre, bizler tercihten dolayi degil, aile bagimizdan dolayi müslümaniz. Ve öylesine bir bagnazizki birakin baska dinlere saygi ve tahammül göstermeyi, kendi dinimizden olan insanlara bile tahammülümüz yok. Örnegin alevilere. Osmanlidan beri alevi vatandaslarimiz katledilmistir ve hakarete ugramislardir. Tabiiki ulusal gecinen fasistlerde Misyonerlere karsi geliyoruz diyerek Hiristiyanlara karsi tehditler yapilmasinda büyük rol oynamislardir. Ama milliyetci gecinen fasistlerin paylarinida unutmamak gerekli. Yani Ulusalcilar, milliyetciler ve seriatcilar bir araya gelerek islam ve vatan kurtarma adi altinda katliamlarin yolunu acmislardir. metni iyi anlamamışsın. iyi okursan yazarda inançları bir tercih olarak ciddiye alıyor. miras olarak degil. lütfen bir daha okuyun isterseniz. ya da hiç olmazsa bir şeyler söylemek için alakasız görüşler yazmamak daha iyi. Yazar bana göre ya Türkiye'de yasayan müslümanlari tanimiyor ya da bile bile yalan söylüyor. Yazarin yazmis oldugu islam Türkiye'de müslümanlar tarafindan uygulanmiyor bana göre, bizler tercihten dolayi degil, aile bagimizdan dolayi müslümaniz. ne diyor yazar ; ''Din bir tercih işidir. En azından İslam'ın bu konudaki açık ve net görüşü budur. Din atalardan devralınarak veya devralındığı şekliyle benimsenemez. Aksi halde insanlar dini bir aydınlanış bir uyanış olarak değil, hele “Allah'ın dini” olarak hiç değil, olsa olsa bir “atalar dini” olarak yaşamış olurlar ki, Kur'an'da bu hiç de hoş karşılanmaz. '' yani sizin demeniz gibi ve sizin gibi ailesinden miras olarak alınan bir din 'yozlaşmaya' her zaman daha elverişli. çünkü siz dini bilinçli bir tercih olarak sahiplenmediniz sadece bulundugunuz yere göre ya da aileniz öyle diye veya buna benzer 'ekstra' nedenlerle bie din sahibi oldunuz. İslam bundan çok daha başka bir şey.
Gönderi tarihi: 24 Nisan , 2007 18 yıl metni iyi anlamamışsın.iyi okursan yazarda inançları bir tercih olarak ciddiye alıyor. miras olarak degil. lütfen bir daha okuyun isterseniz. ya da hiç olmazsa bir şeyler söylemek için alakasız görüşler yazmamak daha iyi. ne diyor yazar ; ''Din bir tercih işidir. En azından İslam'ın bu konudaki açık ve net görüşü budur. Din atalardan devralınarak veya devralındığı şekliyle benimsenemez. Aksi halde insanlar dini bir aydınlanış bir uyanış olarak değil, hele “Allah'ın dini” olarak hiç değil, olsa olsa bir “atalar dini” olarak yaşamış olurlar ki, Kur'an'da bu hiç de hoş karşılanmaz. '' yani sizin demeniz gibi ve sizin gibi ailesinden miras olarak alınan bir din 'yozlaşmaya' her zaman daha elverişli. çünkü siz dini bilinçli bir tercih olarak sahiplenmediniz sadece bulundugunuz yere göre ya da aileniz öyle diye veya buna benzer 'ekstra' nedenlerle bie din sahibi oldunuz. İslam bundan çok daha başka bir şey. Arkadasim siz hem kendinizi hemde baskasini aldatiyorsunuz. "Din bir tercih isidir" demeniz hayelden baska bir sey degil, bu sizin icinde gecerli. Siz hangi dinden iseniz bilmiyorum ama, o dini kendi tercihinizlemi sectiniz ve eger öyleyse hangi kistaslara göre yaptiniz. Siz Islam dinini övmek icin "Islam tercih isidir" diyorsunuz, ame Müslümanlarin 99% tercih ile olmamistir, benim söyledigim gibi atalarindan üstlenmislerdir. Benim bunu tesbit etmis olmam bunu dogru oldugunu kabul etmem anlamina gelmez. Islami güzel gösterme adina sölenen sözlere karsi bir tesbittir benim yaptigim. Dünyada yasanan tüm dinler icin de bu gecerlidir. Yani siz tesadüfen bir hiristiyan veya baska dinden bir ailenin cocugu olarak dogmus olsaydiniz kendinizi o dine ait kabul ederdiniz, aynen su anki dininiz gibi. Tabiiki baska kendi dinini birakip baska dine gecenler veya dinsiz olmak isteyenlerde var, ama bunlarin sayisi malesef cok az. Ve o insanlar da düsman gözüyle görülmekte. Din sadece mirastan dolayi degil özünde yozdur ve insanlari tarih boyunca devamli düsmanliga sürmüstür, hic bir din ayrimi yapmadan söylüyorum. Lenin demistirki "Din bir opyumdur", yani din insanlari bagimli yapar ve banazlastirir. Su an bunun örneklerini Türkiye'de ve baska ülkelerde yasiyoruz.
Gönderi tarihi: 25 Nisan , 2007 18 yıl Arkadasim siz hem kendinizi hemde baskasini aldatiyorsunuz. "Din bir tercih isidir" demeniz hayelden baska bir sey degil, bu sizin icinde gecerli. Siz hangi dinden iseniz bilmiyorum ama, o dini kendi tercihinizlemi sectiniz ve eger öyleyse hangi kistaslara göre yaptiniz. Siz Islam dinini övmek icin "Islam tercih isidir" diyorsunuz, ame Müslümanlarin 99% tercih ile olmamistir, benim söyledigim gibi atalarindan üstlenmislerdir. Benim bunu tesbit etmis olmam bunu dogru oldugunu kabul etmem anlamina gelmez. Islami güzel gösterme adina sölenen sözlere karsi bir tesbittir benim yaptigim. Dünyada yasanan tüm dinler icin de bu gecerlidir. Yani siz tesadüfen bir hiristiyan veya baska dinden bir ailenin cocugu olarak dogmus olsaydiniz kendinizi o dine ait kabul ederdiniz, aynen su anki dininiz gibi. Tabiiki baska kendi dinini birakip baska dine gecenler veya dinsiz olmak isteyenlerde var, ama bunlarin sayisi malesef cok az. Ve o insanlar da düsman gözüyle görülmekte. Din sadece mirastan dolayi degil özünde yozdur ve insanlari tarih boyunca devamli düsmanliga sürmüstür, hic bir din ayrimi yapmadan söylüyorum.Lenin demistirki "Din bir opyumdur", yani din insanlari bagimli yapar ve banazlastirir. Su an bunun örneklerini Türkiye'de ve baska ülkelerde yasiyoruz. anladıgım kadarıyla siz herhangi bir dini yani semitik bir dini kabul etmiyorsunuz. dini bir hayat biçimi olarak degerlendirdigimiz vakit bana göre dinsiz bir kişi ya da toplum olabilemez. yani din herhangi bir yaşam biçinin kabul edilen düşünsel ve pratiksel bütünüdür. evet din bir tercih işidir ve bilinçli yapılan bir tercihdir. müslüman bir toplumda olmak demek tercihde bulunmamak demek degildir.ben şahsım adına dini anlamda belli bir tercihi süreç içerisinde yaptıkdan sonra düşünsel/pratiksel dönüşümler geçirdim ve bu atalar dinimin 'islam' olmasına ragmen böyle gelişdi/yor. şimdi sokakdan hareketle sokak agzıyla yorum yapmak ve bir kandırmaca oynadıgımızı söylemek için din/ler konusunda fazla yeterlilik şartlarını taşımamak demekdir. (işim yokda seni mi kandıracagım). her şeyden önce yapılması gereken içinde yaşadıgımız toplumun genel kabullerini bir kenara bırakmakdır. sadece sosyolojik görünümler gerçekleri anlamamız için yeterli olmayabilir. bir hıristiyan ya da başka bir inanç kümesi içinde dogup sonradan müslüman olan insanların varlıgı zaten sizi yalanlıyor. en nihayetinde din bir tercihdir ve bunun böyle olması, olması gerektigi gerçegini kalabalıkların yaşamı belirlemez.bazı şeyler yüzdelerle anlaşılmaz. sizin sorununuz dini eksra yaşayanlarla yani kimliksel anlamda bir çevre ile hemhal olmanızdır bu ise delilleriniz için hiçde saglam bir zemin saglamaz. İslam dinini övmek için falan filan gibi argümanlar benim 'anladıgım ve muhatab aldıgım' bir durum degil. yapılası gereken sizin bunun karşısına 'yoz' olmayan neyi koydugunuzdur ve sizin övdügünüz degerlerin ne oldugudur ve o zaman yozlugun ne anlama geldigini tartışabiliriz. sanmayın ki din konusunda sadece İslam'dan nasibimiz vardır ve başka dinleri, inançları ölçme kapasitemiz oluşmamış degildir. mesele sloganik düzeyde ele alınırsa eee buna da slogan düzeyinde cevap vermek ihtiyacı duymayız. selametler.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.