Φ muki Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 23 Mart , 2007 Yasadigimiz su anki dunyada -cagcil/modern dunyada- Islam alemi de cagcil aletler, makinalar kullaniyor ve kullanmak zorundalar da aslinda. Cunku, kullanilmazsa cok gerilerde kalinacaginin farkindalar. Birileri kainatta cirit atarken, Islam dinine ters dusuyor diye -bunun aptallik olacagi bilindiginden-"gavur icadi" diyerekten kullanmamazlik etmezler hatta, bilakis en son modelden yararlanirlar. Mesela, eskiden Anadolu'da turistler resim cekmek istediklerinde kendilerine, resmini cekecegin kisiden izin al denirdi. Simdilerde birakin turisti uyarmayi, her Anadolu'nun evinde bir fotograf makinasi bulunuyor. Konfor acisindan bu yasak tabusu yikildi neyse ki. Yasak/haram hissi ile yasanilan baska bir olay da: Her yerde, televizyonda, reklam panolarinda, tesetturlu olmayan bayanlari gormek, dinle ters dustugunden, koktendinciler surekli bir sucluluk hissi ile yasiyorlar. Bakip gorseler bir turlu, bakip gormemezlikten gelseler baska bir turlu. Sucluluk duygusu kefareti, inanan icin bir feda etmedir. Cagcil makinalari feda edemeseler dahi, koktendinci kadinlar, ha kendi istekleri ile, ha yasadiklari toplum baskisi ile tesetture girer ve boylelikle bedenini arzu objesi olmamaya feda edebilirler. Bunun en uc noktasinda olanlar ise canli bombalardir. Islam dini bu sucluluk duygusuna bir alternatif sunmuyor. Sunmasi da olanaksizdir zaten. Ve bu cagcil olmak durumu bir muslumani ister istemez dinin sinirlarini gecmeye zorluyor. Insan inandigi bir din masalini kendi icinde ve fanatikce yasamayip da ayyuka cikarirsa, cagcil dunyaya ayak uydurmasi zorlasir ve ikilem icinde bocalayip durur. Din denen uyusturucunun etkisine kendisini cok fazla kaptirirsa ayilmasi da o kadar olanaksizdir. Tum insanlarin inandiklari din masalini abartmadan yasamalari umidiyle... Alıntı
Φ Finalist Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 24 Mart , 2007 Yasadigimiz su anki dunyada -cagcil/modern dunyada- Islam alemi de cagcil aletler, makinalar kullaniyor ve kullanmak zorundalar da aslinda. Cunku, kullanilmazsa cok gerilerde kalinacaginin farkindalar. Birileri kainatta cirit atarken, Islam dinine ters dusuyor diye -bunun aptallik olacagi bilindiginden-"gavur icadi" diyerekten kullanmamazlik etmezler hatta, bilakis en son modelden yararlanirlar. Mesela, eskiden Anadolu'da turistler resim cekmek istediklerinde kendilerine, resmini cekecegin kisiden izin al denirdi. Simdilerde birakin turisti uyarmayi, her Anadolu'nun evinde bir fotograf makinasi bulunuyor. Konfor acisindan bu yasak tabusu yikildi neyse ki. Yasak/haram hissi ile yasanilan baska bir olay da: Her yerde, televizyonda, reklam panolarinda, tesetturlu olmayan bayanlari gormek, dinle ters dustugunden, koktendinciler surekli bir sucluluk hissi ile yasiyorlar. Bakip gorseler bir turlu, bakip gormemezlikten gelseler baska bir turlu. Sucluluk duygusu kefareti, inanan icin bir feda etmedir. Cagcil makinalari feda edemeseler dahi, koktendinci kadinlar, ha kendi istekleri ile, ha yasadiklari toplum baskisi ile tesetture girer ve boylelikle bedenini arzu objesi olmamaya feda edebilirler. Bunun en uc noktasinda olanlar ise canli bombalardir. Islam dini bu sucluluk duygusuna bir alternatif sunmuyor. Sunmasi da olanaksizdir zaten. Ve bu cagcil olmak durumu bir muslumani ister istemez dinin sinirlarini gecmeye zorluyor. Insan inandigi bir din masalini kendi icinde ve fanatikce yasamayip da ayyuka cikarirsa, cagcil dunyaya ayak uydurmasi zorlasir ve ikilem icinde bocalayip durur. Din denen uyusturucunun etkisine kendisini cok fazla kaptirirsa ayilmasi da o kadar olanaksizdir. Tum insanlarin inandiklari din masalini abartmadan yasamalari umidiyle... "Kuantum fiziğinin uzay ve zaman dışı dediği mutlak ilim, kudret ve bilincin mevcut olduğu uzay alemin özündeki boşluk/yokluk durumu (Vacuum State) üzerinde yapılabilecek tek şey tahminler yürütmektir. Bilim bu vücudun her nasılsa var olduğunu söyler. Transandantal Meditasyon tekniğinin sahibi Maharishi bu alanın Yaratıcının kendisi olduğunu söyler. İnsanların yaptığı her yorum kapalı gözle file dokunan kişilerin filin muhtelif uzuvlarına ilişkin tanımlamalarına benzer." Filin hangi uzvuna dokundunuz acaba? Saygılarımla Alıntı
Φ sarıgöl Gönderi tarihi: 28 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 28 Mart , 2007 Yasadigimiz su anki dunyada -cagcil/modern dunyada- Islam alemi de cagcil aletler, makinalar kullaniyor ve kullanmak zorundalar da aslinda. Cunku, kullanilmazsa cok gerilerde kalinacaginin farkindalar. Birileri kainatta cirit atarken, Islam dinine ters dusuyor diye -bunun aptallik olacagi bilindiginden-"gavur icadi" diyerekten kullanmamazlik etmezler hatta, bilakis en son modelden yararlanirlar. Mesela, eskiden Anadolu'da turistler resim cekmek istediklerinde kendilerine, resmini cekecegin kisiden izin al denirdi. Simdilerde birakin turisti uyarmayi, her Anadolu'nun evinde bir fotograf makinasi bulunuyor. Konfor acisindan bu yasak tabusu yikildi neyse ki. Kız sen anadolu'nun neresindensin. Yasak/haram hissi ile yasanilan baska bir olay da: Her yerde, televizyonda, reklam panolarinda, tesetturlu olmayan bayanlari gormek, dinle ters dustugunden, koktendinciler surekli bir sucluluk hissi ile yasiyorlar. Bakip gorseler bir turlu, bakip gormemezlikten gelseler baska bir turlu. Sucluluk duygusu kefareti, inanan icin bir feda etmedir. Şuçluluk duygusu "Kefareti" Bir feda etmedir???? neyi!!!. Cagcil makinalari feda edemeseler dahi, koktendinci kadinlar, ha kendi istekleri ile, ha yasadiklari toplum baskisi ile tesetture girer ve boylelikle bedenini arzu objesi olmamaya feda edebilirler. Bunun en uc noktasinda olanlar ise canli bombalardir. Şimdi anlaşıldı olay "Makinaları" ne makinası "Fotograf" makinasını feda edemeseler? Köktenci "Kadınlar" ha kendi, ha Toplum baskısı ile "Tesettüre" girer ve ( BEDENİNİ ARZU OBJESİ) olmamaya feda eder "Yani???????" gördünmü bak BEDENİNİ ARZU OBJESİ YAPMADI seni gidi gerici seni neden "bedenini "ARZU OBJESİ YAPMADIN" bakın sonra ne oldu "Canlı bomba" neden sebep "ARZU OBJESİ" demekki ne imiş "Bedenini arzu objesi yapmayanlar" BOMBA OLUYOR mükemmel bir "SOSYOLOJİK TAHLİL. Islam dini bu sucluluk duygusuna bir alternatif sunmuyor. Sunmasi da olanaksizdir zaten. Ve bu cagcil olmak durumu bir muslumani ister istemez dinin sinirlarini gecmeye zorluyor. Insan inandigi bir din masalini kendi icinde ve fanatikce yasamayip da ayyuka cikarirsa, cagcil dunyaya ayak uydurmasi zorlasir ve ikilem icinde bocalayip durur. Din denen uyusturucunun etkisine kendisini cok fazla kaptirirsa ayilmasi da o kadar olanaksizdir. Şimdi ne yapsak ne etsekte bu "cagcil" duruma bir alternatif sunsak ama hangisine "Obje'mi, Fotograf'mı,Bomba'mı" yoksa hepsine birdenmi bu arada "DİN"'İN" sınırını unutmamak lazım. Lafa bak hizaya gel (Insan inandigi bir din masalini kendi icinde ve fanatikce yasamayip da ayyuka cikarirsa, cagcil dunyaya ayak uydurmasi zorlasir ve ikilem icinde bocalayip durur) şimdi ne anladınız bu sözlerden "Fanatikçe yaşamayıp ayyuka çıkarırsa (cagcil) dünya'a ayak uydurması zorlaşır" Ha sakın "DİN" denen şeyin etkisinde fazla kalmayın sonra ayılamayıp "ARZU OBJESİ OLMAZSINIZ" arzu objesi olmak ilericiliktir "cagcil" dir ha. Tum insanlarin inandiklari din masalini abartmadan yasamalari umidiyle... Bakın fetva büyük yerden lütfen dinleyin yoksa!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!. Alıntı
Φ Tengeriin boşig Gönderi tarihi: 31 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2007 Yasadigimiz su anki dunyada -cagcil/modern dunyada- Islam alemi de cagcil aletler, makinalar kullaniyor ve kullanmak zorundalar da aslinda. Cunku, kullanilmazsa cok gerilerde kalinacaginin farkindalar. Birileri kainatta cirit atarken, Islam dinine ters dusuyor diye -bunun aptallik olacagi bilindiginden-"gavur icadi" diyerekten kullanmamazlik etmezler hatta, bilakis en son modelden yararlanirlar. Mesela, eskiden Anadolu'da turistler resim cekmek istediklerinde kendilerine, resmini cekecegin kisiden izin al denirdi. Simdilerde birakin turisti uyarmayi, her Anadolu'nun evinde bir fotograf makinasi bulunuyor. Konfor acisindan bu yasak tabusu yikildi neyse ki. Yasak/haram hissi ile yasanilan baska bir olay da: Her yerde, televizyonda, reklam panolarinda, tesetturlu olmayan bayanlari gormek, dinle ters dustugunden, koktendinciler surekli bir sucluluk hissi ile yasiyorlar. Bakip gorseler bir turlu, bakip gormemezlikten gelseler baska bir turlu. Sucluluk duygusu kefareti, inanan icin bir feda etmedir. Cagcil makinalari feda edemeseler dahi, koktendinci kadinlar, ha kendi istekleri ile, ha yasadiklari toplum baskisi ile tesetture girer ve boylelikle bedenini arzu objesi olmamaya feda edebilirler. Bunun en uc noktasinda olanlar ise canli bombalardir. Islam dini bu sucluluk duygusuna bir alternatif sunmuyor. Sunmasi da olanaksizdir zaten. Ve bu cagcil olmak durumu bir muslumani ister istemez dinin sinirlarini gecmeye zorluyor. Insan inandigi bir din masalini kendi icinde ve fanatikce yasamayip da ayyuka cikarirsa, cagcil dunyaya ayak uydurmasi zorlasir ve ikilem icinde bocalayip durur. Din denen uyusturucunun etkisine kendisini cok fazla kaptirirsa ayilmasi da o kadar olanaksizdir. Tum insanlarin inandiklari din masalini abartmadan yasamalari umidiyle... Sayın Muki, Keşke yazıyı yazarken bir de konu başlığında geçen "Çağcıl/Muassır" kelimesinin anlamını da belirtseydiniz. Çağcıl: 1 (İnsan için) Zamanın yeniliklerini benimseyen, ona göre davranan, °asri,°modern. 2 Tekniğin, bilimin ve düşüncenin yeniliklerinden yararlanan, °modern. Yazınıza bir şey demeyeceğim ancak şu "Bedenini Arzu Objesi Olmamaya Feda Edebilmek" lafına takıldım. "Çağcıl/Muassır" olabilmek için bedeni Arzu Objesi olarak sergilemek mi gerekiyor, bunu anlamadım! Tesettür'ü savunmuyorum elbette ki ve Arap Giyisisi olduğunu düşünüyorum ve bunu Türk Giyisilerine tercih etebilmeyi kaldıramıyorum aslına bakarsanız. Gerçi yine de kimin ne giydiğine karışmamak demokrasi gereğidir. Yazınızın ilk paragrafındaki anlam, İslamiyet'in ya da Müslümanların "Temelde" teknik ilerlemelere "Karşı Olduğu" izlenimi verdi bana. Müslümanların genelinde ya da çoğunda "Şeytan İcadı" safsatası vardır doğru. Mesela benim dedemin babasına birisi radyo hediye etmiş, ilk çıktığı zaman. "Bunun içinde cin var" diyerek kafasında parçalamış... Lakin bunu "Dinin Emri" olduğunu söylemek ve iddia etmek, sizin üstüne basa basa karşı olduğunuzu özellikle son cümlenizde belirttiğiniz "Abartı" olmuş oluyor. Ayrıca teknik bir gelişmenin ya da icadın, bir inanan tarafından "Şeytan İcadı" olarak nitelenmesi ne kada temelsiz bir düşünce tarzı ise, başka bir kimsece aynı dinin teknik bir gelişmeye ya da icada karşı olduğunun iddia edilmesi de yine aynı derecede bir görüş sergilemektir. Şunu söylemek istiyorum: Müslümanlar "Bunlar Gavur İcadıdır" derken nasıl bir görüş sergiliyorlarsa, Siz de "İslam Teknik İcatlara Karşıdır" diyerek aynı görüşü sergiliyorsunuz. İkisinin manası da aynı... Ve eksik, temelsiz... "Reklam panolarına bakma" konusunda ise tamamen haklısınız, dürüst olmak gerek. Genel olarak insanlar psikolojik olarak bir çok "Doğal" dürtüsünü baskı altına almakta ve koşullanmakta ya da koşullandırılmaktadır. Lakin yazınızda açık olmayan en temel nokta, iletinize konu olan "Çağcıl" terimini açmamanızdır. Önce "Çağcıl" tanımınızı ve bu terimden ne anladığınızı belirtirseniz daha verimli bir tartışma olur diye düşünüyorum... Saygılarımla... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2007 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2007 Yasadigimiz su anki dunyada -cagcil/modern dunyada- Utanç verici bir tarihsel dönemin içindeyiz. Bütün bir insanlık, tarihi bir küstahlık ve tarihi bir kibirle karşı karşıya bulunuyoruz. Irksal saplantılar, bagnazlıklar ve çıkarların ufku kapkara kapladıgı bir çagdayız. Tekelci, dışlayıcı, sömürücü, totaliter ve militarist uygarlıkçı söylemler, büyük güçlerin çıkarlarına hizmetden başka bir şey ifade edemiyor. Gerçeklik duygusunu yitirmiş yıgınlar her yeri kuşatmış bir çag. Maddecilik, insan varlıgını bir makinenin çalışması gibi algılıyor ama insan makineden daha çok şeydir. İnsanların bir sürü gibi muamelelere maruz kalıyor ve programlanıyor. Manevi çöküşün belirtileri birer birer bizleri yutuyor, hemde çignemeden. Hissizlik ve duygusuzluk içerisinde insanlık dersleri vermeye kalkıyoruz. Halbuki kimi toplumların hayatı işkenceden başka bir şey degilken, kimileri bütün bütün esaret altındayken ve esir muamelesi görürken. Barbarlık, insanlık onuruna ve haysiyetine düşman kesilmişken. yıkımlar küresel düzeyde ve çöküşler küresel anlamda, sürekli güvensizlik, sürekli krizlerin dünyası çagcıl dünya. En büyük felaketler sanki normal bir durummuş gibi karşılanıyor, bir takım çeteler gezegenin tek sahibiymiş gibi hareket ediyor. Kibirlilik sınır tanımıyor, sloganlar, klişeler, kalıplar gerçek degerleri ayaklar altına alıyor. Onursuz bir yaşam onurluymuş gibi satılıyor ve onuru savundugunu sananlar, bilmiyorlar ki sadece onursuzlugu yüceltiyorlar. İnsanlık onuru ve haysiyeti ayaklar altında görmüyor, duyamıyor ve hissedemiyormusunuz siz, biz..... Alıntı
Misafir aslan34 Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2007 Gönderi tarihi: 3 Nisan , 2007 Aşkın degerlerden yoksun, ölçüleri, kuralları, kurumları ve amaçları bulunmayan bir dünyada yşıyoruz. Korkunç bir kaosun tam ortasında bulunuyoruz. Modern zamanlarda, demokrasi, liberalizm, insan hakları, özgürlük ve adalet gibi klişeler maske olarak kullanılıyor. Modern/postmodern uygarlık ! barbarlık yönünde ilerliyor ve tarih böyle barbar bir zamanı kayıt altına almaktan utanıyor. Teknolojik güç çok yanlış ve çok kötü amaçlar için kullanılıyor. Bugün artık temel insani degerlerin olmasa da olur gözüyle bakan yıgınlar haline döndük. Modern hayat tarzı, bu tükenmişlik durumunu yansıtıyor ve buradan besleniyor. Hayatın her alanında keyfilikler, kuralsızlık kural halini almakda. Maddi ihtiraslar bütün aşkın degerleri aşındırmakda ve yok etmektedir. Modernleşme ve modern tarih, geleneksel inanışları, düşünceleri, yapıları, kurumları, ilişkileri ve anlayış biçim ve yaşayışlarını etkili bir şekilde dönüştürdü. Modern zamanlarda düşünsel, zihinsel, toplumsal anlamda büyük kırılmalar yaşattı hayatımızda. İç dünya , içsel hayat yok edildi, fiziksel hayat öne çıkarıldı, hayatın bütünlügü bozuldu ve toplumlar kendi içinde bile bir çok parçaya ayırdı. Modern zamanlar kendiliginden, olması gerek bir zaman degildir, oldurulan bir zamandır ve bir politikadır. Birbirinden ayrıymış gibi görünen bir çok düşünce aslında aynı kaynakdan çıkmıştır. Modern uygarlık bugün sınırsız bir kibirlilik, sınırsız bir açgözlülük, sınırsız insafsızlık ve saldırgan bir maddecilik şeklinde ayrımcılık temelinde varlıgını devam ettiriyor. Bu barbar uygarlıga karşı tek bir alternatif düşünce ve yaşam biçimi kalmıştır. Diger bütün yaşam pratiklerini ya yok etmiş ya da iddiasız, kimliksiz bir hale sokmuştur. Modern uygarlıgın derdi kiminle arkadaşlar...ve neden....?? Bu alternatif, dünyayı ve modern zamanlarıda temize çıkarabilir. Biri dip diri 'ruh' digeri 'madde'. insanda bu degil mi? birinden biri olmayınca insanda kemale eremiyor. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.