Gönderi tarihi: 23 Şubat , 2007 18 yıl ZORDUR AYRILIGIN ILK GUNU.. *sizi beraber gormeye alismis insanlarin en cok soru sordugu gundur *aşk şarkılarının işkence amaçlı yazıldığına kanaat getirten gündur *sevgiliden ayrılınan gün çok içildiği için tamamı baş ağrısıyla geçecek olan gün. ayrıca uyanıldığında "hastir yaa uyandım" (ve rüya değilmiş) denilen gün. bir de, mütemadiyen "ulan bi uyusam söyle 7 sene falan, uyandığında herşey bitmiş olsa" diye düşünmeye başlanılacak günlerin ilkidir. *silkinip kendine geldikten sonra, sekil yapip disari cikanlar aynen sole dusunur; lan sekli yaptik ama emin degilim oldu mu, olmadi mi? neyse ben ortamlara akayimda belki unuturum onu. ah be nerdesin, beni birakip gittin öyle.. *sabahtan akşama kadar anathema dinlenebilinecek bir gün. *en yakin arkadaslar acil yerinden bir kriz masasi olusturur neden nasil incelenir, aglasilir. herkesin vardir boyle bi deneyimi zaten onlar paylasilir. insan haddinden fazla uzgun ve umutsuz oldugu icin yemek falan yenmez, anca su/sut icilir. disari cikilmaz zombi gibi evde dolanilir yada elde selpak tuvalet kagidi rulosu, üstte esofman yataktan cikilmaz. *sevgilinin "kör" dahi olsa "badem gözlü" olmaya başladığı gündür.. kavgalarınız,dırdırları,sizi delirtmesi,yanınızda gaz çıkarması gibi negatif özellikler bir anda kaybolur,sanki dünyanın en mükemmel şahsından ayrılmışsınız gibi hissedersiniz.. *ya saat 10 oldu hala aramadı bu sefer kesin bitti herhalde neyse ya arar bekleyeyim en iyisi öğlen oldu tık yok acaba nerede şimdi? oha ya terk edildim herhalde saat 9 oldu tık yok dur ben bi gizli numaradan şunu arayayım ... hasss ya gürültülü bi yerlerde kesin eğleniyo içiyo yok yok olmayacak böyle en iyisi arayayım -alo? ya sen misin ben başka birini arayacaktım alışkanlık işte seni çevirmişim.yoo evdeyim bişey yapmıyorum haaaa öyle mi peki sana iyi eğlenceler. -anneeeeeee babamın viskileri nerede buz var mı bende az sigara kalmış fazla paketin var mı? ya sana ne be kadın bişi olmadı sadece içmek istedim anne onun hakkında öyle konuşma belki barışırız.anneeee dedim sana ekmek bıçağını bileyletme bana... *sigarayı bırakmaya çalışırkenki ilk gün gibi olan gün.olur olmaz herşeyle onun arasında bir bağlantı bulup ondan bahsetmek ve özlemekle geçer.dayanamaz da geri dönerseniz sonunu bildiğiniz filmi tekrar yaşamaya devam edersiniz. *kesinlikle daha başınıza hiçbir şeyin gelmediği gündür. çünkü ilk gün tuhaf bir tutukluk, donukluk günüdür. her şeyin farkındasınızdır, ama nedense ağlamaz, acıyı duyumsamaz, paniklemezsiniz. ne zaman ki zaman ilerler, çekmecenizde ona ait küçük bir anahtarlık bulursunuz, buzdolabında birlikte alınmış, pişirilmiş ya da yenmiş, yarım kalmış bir yemek görürsünüz ve daha aklınızın ya da evinizin türlü köşelerine gizlenmiş binlerce detay farkedersiniz, işte o zaman ev sizin için bir zindana hayat da bir işkenceye dönüşmeye başlar. kısacası sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk gün, onu takip eden günlerin başlangıcıdır. *insanın kendini üzerinden kamyon geçmiş manda boku gibi hissettiği gün. *günün sonunda, yatmadan önce: "neyse bitti bugün, darısı yarının başına" denir.. *şiirlere konu olmuş gündür. misal; ayrıldığımız günün ertesi sabahını hatırlıyorum şimdi olmadığın için uyanamayışımı kahvaltı masasında bir dilim eksik sevgi ellerimle ekmeğe birşeyler sürmek -ki sen hiç izin vermezdin- çok garip gelmişti evden çıkarken gülümsemeni almayı unuttuğumu düşündüm biran ama yoktun ve dönüşümde ev kadar büyük içimdeki boşluk ve bir aynaya ilk defa merhaba deyişim.... .
Gönderi tarihi: 22 Mart , 2007 18 yıl ZORDUR AYRILIGIN ILK GUNU.. *sizi beraber gormeye alismis insanlarin en cok soru sordugu gundur *aşk şarkılarının işkence amaçlı yazıldığına kanaat getirten gündur *sevgiliden ayrılınan gün çok içildiği için tamamı baş ağrısıyla geçecek olan gün. ayrıca uyanıldığında "hastir yaa uyandım" (ve rüya değilmiş) denilen gün. bir de, mütemadiyen "ulan bi uyusam söyle 7 sene falan, uyandığında herşey bitmiş olsa" diye düşünmeye başlanılacak günlerin ilkidir. *silkinip kendine geldikten sonra, sekil yapip disari cikanlar aynen sole dusunur; lan sekli yaptik ama emin degilim oldu mu, olmadi mi? neyse ben ortamlara akayimda belki unuturum onu. ah be nerdesin, beni birakip gittin öyle.. *sabahtan akşama kadar anathema dinlenebilinecek bir gün. *en yakin arkadaslar acil yerinden bir kriz masasi olusturur neden nasil incelenir, aglasilir. herkesin vardir boyle bi deneyimi zaten onlar paylasilir. insan haddinden fazla uzgun ve umutsuz oldugu icin yemek falan yenmez, anca su/sut icilir. disari cikilmaz zombi gibi evde dolanilir yada elde selpak tuvalet kagidi rulosu, üstte esofman yataktan cikilmaz. *sevgilinin "kör" dahi olsa "badem gözlü" olmaya başladığı gündür.. kavgalarınız,dırdırları,sizi delirtmesi,yanınızda gaz çıkarması gibi negatif özellikler bir anda kaybolur,sanki dünyanın en mükemmel şahsından ayrılmışsınız gibi hissedersiniz.. *ya saat 10 oldu hala aramadı bu sefer kesin bitti herhalde neyse ya arar bekleyeyim en iyisi öğlen oldu tık yok acaba nerede şimdi? oha ya terk edildim herhalde saat 9 oldu tık yok dur ben bi gizli numaradan şunu arayayım ... hasss ya gürültülü bi yerlerde kesin eğleniyo içiyo yok yok olmayacak böyle en iyisi arayayım -alo? ya sen misin ben başka birini arayacaktım alışkanlık işte seni çevirmişim.yoo evdeyim bişey yapmıyorum haaaa öyle mi peki sana iyi eğlenceler. -anneeeeeee babamın viskileri nerede buz var mı bende az sigara kalmış fazla paketin var mı? ya sana ne be kadın bişi olmadı sadece içmek istedim anne onun hakkında öyle konuşma belki barışırız.anneeee dedim sana ekmek bıçağını bileyletme bana... *sigarayı bırakmaya çalışırkenki ilk gün gibi olan gün.olur olmaz herşeyle onun arasında bir bağlantı bulup ondan bahsetmek ve özlemekle geçer.dayanamaz da geri dönerseniz sonunu bildiğiniz filmi tekrar yaşamaya devam edersiniz. *kesinlikle daha başınıza hiçbir şeyin gelmediği gündür. çünkü ilk gün tuhaf bir tutukluk, donukluk günüdür. her şeyin farkındasınızdır, ama nedense ağlamaz, acıyı duyumsamaz, paniklemezsiniz. ne zaman ki zaman ilerler, çekmecenizde ona ait küçük bir anahtarlık bulursunuz, buzdolabında birlikte alınmış, pişirilmiş ya da yenmiş, yarım kalmış bir yemek görürsünüz ve daha aklınızın ya da evinizin türlü köşelerine gizlenmiş binlerce detay farkedersiniz, işte o zaman ev sizin için bir zindana hayat da bir işkenceye dönüşmeye başlar. kısacası sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk gün, onu takip eden günlerin başlangıcıdır. *insanın kendini üzerinden kamyon geçmiş manda boku gibi hissettiği gün. *günün sonunda, yatmadan önce: "neyse bitti bugün, darısı yarının başına" denir.. *şiirlere konu olmuş gündür. misal; ayrıldığımız günün ertesi sabahını hatırlıyorum şimdi olmadığın için uyanamayışımı kahvaltı masasında bir dilim eksik sevgi ellerimle ekmeğe birşeyler sürmek -ki sen hiç izin vermezdin- çok garip gelmişti evden çıkarken gülümsemeni almayı unuttuğumu düşündüm biran ama yoktun ve dönüşümde ev kadar büyük içimdeki boşluk ve bir aynaya ilk defa merhaba deyişim.... . yeni gelen gideni anında unutturur.bir kadını ancak başka bi kadın unutturur.
Gönderi tarihi: 26 Mart , 2007 18 yıl yeni gelen gideni anında unutturur.bir kadını ancak başka bi kadın unutturur. BAZEN YERİNİ DOLDURAMAYACAK KADAR ÇOK SEVER İNSAN...... KİM GELİRSE GELSİN UNUTTURAMAZ,DİNDİREMEZ ACINI........
Gönderi tarihi: 19 Nisan , 2007 18 yıl mazi ile yaşamak insana bazen tatlı hatıralar hatırlatsada çoğu zaman acı verir insana..
Gönderi tarihi: 20 Nisan , 2007 18 yıl mazi ile yaşamak insana bazen tatlı hatıralar hatırlatsada çoğu zaman acı verir insana.. yazık ki çok doğru bazen mazideki güzel günleri hatırlamanın bizi mutlu ettiğini düşünürken verdiği acıyı farkedemiyoruz
Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2007 18 yıl yeni gelen gideni anında unutturur.bir kadını ancak başka bi kadın unutturur. Eğer, Sonraki yaşadığınız sevgi, bir önceki yaşadığınız sevgiden fazla değilse hiç bir zaman gerçek sevgiyi yaşayamazsınız... Sonraki her sevginizi, bir öncekinden daha fazla yaşamanız, yaşadığınız her sevgiyi "Özel" kılar... Bu "Özel" oluş her birini diğerinden farklı kılar... Ve hayatınıza bir gün baktığınızda, yaşadığınız her acının ve mutluluğun teker teker farkına varırsanız eğer, siz her sevişinizde gerçekten sevmişsiniz demektir... Ve bir önceki acınız dinse de "Unutmak" geçersiz kalır... Çünkü sevginizi benliğinizde hissetmişsinizdir, Yani benliğinize, size işlemiştir o sevgi...
Gönderi tarihi: 28 Haziran , 2007 18 yıl "Madem öyle..."nin çağı başlar ondan sonra... Madem ki siz böylesine tutkunken, o hep başkalarını seçmiştir, madem ki kıymetinizi bilmemiştir, o halde "günah sizden gitmiştir". Lanet ederek bu karşılıksız aşka, çekip gitmeleri denersiniz. Aşkın göçmenlik çağı başlar böylece... Daha özgür olacağınız limanlara demirlerseniz bir süre... Ne var ki unutamaz, uzaktan uzağa izlersiniz olup biteni... Etrafı bir sürü uğursuzla dolmuş, kurda kuşa yem olmuştur. Deli kanlılar, eli kanlılar, uğruna ölenler, sırtına binenler sarmıştır çevresini... Gurur duyar onlarla, koynunda besler, gözünü oysunlar diye... Uğruna kan dökenleri sever, yoluna gül dökenlerden fazla... "Bana ne... kendi seçimi" diye omuz silkmeye çabalarsınız bir süre... Ama sonra... ansızın kulağımıza çalınan bir şarkı ya da kapı aralığından süzülüp gelen bir koku, hatırlatır onu yeniden... Yaban ellerde, başka kollarda ondan bahseder ağlarsınız. Kokusunu özlersiniz; türküsünü söylemeyi, şarkısını dinlemeyi, yemeğini yemeyi, elinden bir kadeh rakı içmeyi... Karşı nehrin kenarından hasret şiirleri haykırırsınız, sular kulağına fısıldasın diye... Dönüp "Seni hala seviyorum" diye bağırmak geçer içinizden... Dönemezsiniz. Göremedikçe bağlanır, uzaklaştıkça yakınlaşırsınız. * * * Anlarsınız ki bir çaresiz aşktır bu, ne onunla olur, ne onsuz... Hem kollarında ölmek, kucağına gömülmek arzusu, hem "Ne olacak sonunda" kuşkusu... Böyle sevemezsiniz, terk de edemezsiniz. Sürünür gidersiniz. Alıntı : Can Dündar, "Aşka ve Terke Dair"
Gönderi tarihi: 22 Ağustos , 2007 17 yıl her şeyin ilacı zamandır ..zaman gectikçe onlarda eski oluyor nekadarda onları hatırlasanız ( eskiye döndüğünüzü bi düşünseniz ) yine aynı mutluluğu bulurmuydunuz ? bulamazdınız .çünkü üstünden zaman geçmiş onca şey değişmiştir geri dönmenin bi anlamı kalmaz..eski mutluluğunuzu aramak yerine yerine başka şeyler keşfetmeli yeniye yönelik düşünmelisiniz.. geriya bakmak sadece insana keşke dedırtır başka bir faydası olmaz. zamanla her şeyin yenisi gelir ve eskiyi nekadarda unutamam desenizde unutursunuz sadece izleri kalır.. "Dün gitti yarın varmı.?gençliğine güvenme,ölenler hep ihtiyarmı..."
Gönderi tarihi: 1 Eylül , 2007 17 yıl ilşkileri genelde kadın başlatır (canı istediği için) kadın bitir (canı istediği için) erkekler etkisiz elemandır.o yzüden ilişkinin bittiği ilk gün kadın için hiç de kötü değildir. herşeyden çabuk sıkıldıkları için oh bundan da zaten sıkılmıştım sıradaki gelsin derler. ama ilişkinin bitimindeki ilk gün erkek için çok kötüdür. o kızı elde etmek için çekilen tüm çileler, başka erkekelrel yapılan tüm boğuşmalar tüm stres boşa gitmiştir.başa dönülmüştür.hepsi tekrardan yaşanacaktır.o moralle başkalarının yüüzne gülünmek zorunda kalınmıştır.kadın gbii morali düzelmek için birbirini çiğneyen yığınlar yoktur.erkek için kötüdür<
Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 17 yıl yazan kimse çok doğru yazmış.insan ayrılığı bi kere yaşayınca anlıyor sanırım.ondan sonraki hergün aynı.ayrılık bi miladın başlangıcı sadece.ama ne demişler.ayrılıkta aşka dahil.ayrılanlar hala sevgili...hiç bir zaman gerçekten ayrılmıyor insanlar.birinin kalbini senden geri alması kolay,gözlerini alması kolayda hatıralarını almadıkça neye yara o gitmeler...
Gönderi tarihi: 4 Eylül , 2007 17 yıl eger bir sonraki sevgiliye sana aşığım deniyorsa onceki bitmişdir ve unutmayın insan cok kere sever, bi kere demek sacmalıkdır...
ZORDUR AYRILIGIN ILK GUNU..
*sizi beraber gormeye alismis insanlarin en cok soru sordugu gundur
*aşk şarkılarının işkence amaçlı yazıldığına kanaat getirten gündur
*sevgiliden ayrılınan gün çok içildiği için tamamı baş ağrısıyla geçecek olan gün.
ayrıca uyanıldığında "hastir yaa uyandım" (ve rüya değilmiş) denilen gün.
bir de, mütemadiyen "ulan bi uyusam söyle 7 sene falan, uyandığında herşey bitmiş olsa" diye düşünmeye başlanılacak günlerin
ilkidir.
*silkinip kendine geldikten sonra, sekil yapip disari cikanlar aynen sole dusunur; lan sekli yaptik ama emin degilim oldu mu, olmadi
mi? neyse ben ortamlara akayimda belki unuturum onu. ah be nerdesin, beni birakip gittin öyle..
*sabahtan akşama kadar anathema dinlenebilinecek bir gün.
*en yakin arkadaslar acil yerinden bir kriz masasi olusturur neden nasil incelenir, aglasilir. herkesin vardir boyle bi deneyimi zaten
onlar paylasilir. insan haddinden fazla uzgun ve umutsuz oldugu icin yemek falan yenmez, anca su/sut icilir. disari cikilmaz zombi
gibi evde dolanilir yada elde selpak tuvalet kagidi rulosu, üstte esofman yataktan cikilmaz.
*sevgilinin "kör" dahi olsa "badem gözlü" olmaya başladığı gündür..
kavgalarınız,dırdırları,sizi delirtmesi,yanınızda gaz çıkarması gibi negatif özellikler bir anda kaybolur,sanki dünyanın en mükemmel
şahsından ayrılmışsınız gibi hissedersiniz..
*ya saat 10 oldu hala aramadı bu sefer kesin bitti herhalde neyse ya arar bekleyeyim en iyisi
öğlen oldu tık yok acaba nerede şimdi? oha ya terk edildim herhalde saat 9 oldu tık yok
dur ben bi gizli numaradan şunu arayayım ... hasss ya gürültülü bi yerlerde kesin eğleniyo içiyo yok yok olmayacak böyle en iyisi
arayayım
-alo? ya sen misin ben başka birini arayacaktım alışkanlık işte seni çevirmişim.yoo evdeyim bişey yapmıyorum haaaa öyle mi peki
sana iyi eğlenceler.
-anneeeeeee babamın viskileri nerede buz var mı bende az sigara kalmış fazla paketin var mı? ya sana ne be kadın bişi olmadı
sadece içmek istedim anne onun hakkında öyle konuşma belki barışırız.anneeee dedim sana ekmek bıçağını bileyletme bana...
*sigarayı bırakmaya çalışırkenki ilk gün gibi olan gün.olur olmaz herşeyle onun arasında bir bağlantı bulup ondan bahsetmek ve
özlemekle geçer.dayanamaz da geri dönerseniz sonunu bildiğiniz filmi tekrar yaşamaya devam edersiniz.
*kesinlikle daha başınıza hiçbir şeyin gelmediği gündür. çünkü ilk gün tuhaf bir tutukluk, donukluk günüdür. her şeyin
farkındasınızdır, ama nedense ağlamaz, acıyı duyumsamaz, paniklemezsiniz. ne zaman ki zaman ilerler, çekmecenizde ona ait küçük
bir anahtarlık bulursunuz, buzdolabında birlikte alınmış, pişirilmiş ya da yenmiş, yarım kalmış bir yemek görürsünüz ve daha aklınızın
ya da evinizin türlü köşelerine gizlenmiş binlerce detay farkedersiniz, işte o zaman ev sizin için bir zindana hayat da bir işkenceye
dönüşmeye başlar.
kısacası sevgiliden ayrıldıktan sonraki ilk gün, onu takip eden günlerin başlangıcıdır.
*insanın kendini üzerinden kamyon geçmiş manda boku gibi hissettiği gün.
*günün sonunda, yatmadan önce: "neyse bitti bugün, darısı yarının başına" denir..
*şiirlere konu olmuş gündür.
misal;
ayrıldığımız günün ertesi sabahını hatırlıyorum şimdi
olmadığın için uyanamayışımı
kahvaltı masasında bir dilim eksik sevgi
ellerimle ekmeğe birşeyler sürmek
-ki sen hiç izin vermezdin-
çok garip gelmişti
evden çıkarken gülümsemeni almayı
unuttuğumu düşündüm biran
ama yoktun
ve dönüşümde
ev kadar büyük içimdeki boşluk
ve bir aynaya ilk defa
merhaba deyişim....
.