Gönderi tarihi: 26 Ocak , 2007 18 yıl - Lan, ananı da al git!.. - (Şikâyetçi bir yurttaş hakkında) ...bak bakalım ne istiyor bu sahtekâr... - (Muhalefet partisi hakkında) Kadrolaşmanın en kaşarlanmışını... -(Muhalefet partisi başkanına) Sevsinler seni ... KONUMUZ EĞİTİM... Yerim olsa daha da uzatacağım bu listeyi. Çocuğunuzun terbiyesinin bozulmaması için duymamasını isteyeceğiniz bu sözlerin sahibi ülkemizin Başbakanlık makamında bulunan zattır. Açık kalmış bir mikrofonun azizliği sonucu istenmeden duyulmuş olan ikincisi hariç diğerleri uluorta, televizyon kameraları önünde duyulsunlar diye söylenmiştir. Aynı zat, gene televizyon kameraları önünde bir üniversitenin açılış töreninde okumuş arkadaşlarının aç kaldığını, müsteşarı bilimsel hırsızlık suçlamasıyla üniversiteden atılınca gene uluorta onun üniversitenin vereceği payeye ihtiyacı olmadığını ve kendisinin kıymetli bir vatan evladı (!) olduğunu haykırmıştır. Hukuk ve demokrasiyi ağzından düşürmediği halde, ülkesinin bilimsel araştırma kurumlarının en önemlisini Anayasa Mahkemesi, Danıştay ve idari mahkemelerin ağız birliği ederek ilân ettikleri şekilde yasa dışı bir duruma düşürerek ülkede araştırmanın belini bükmüştür. Üniversitelere bizzat öğretim üyesi atama hevesi mahkemelerce önlenince, bu sefer rektörlerini kendi hükümetinin atayacağı üniversiteler kurmaya kalkmıştır. Bu zatın yardımcılarından ve devlet bakanlarından biri basit bir lise coğrafya bilgisinden mahrum olduğunu televizyon kameraları önünde ilânda sakınılacak bir şey görmemiş, bir başka yardımcısı ve devlet bakanı da ellisinde ilk kez bir operaya gidebildiğini söylemiştir. Kendisinin Millî Eğitim Bakanlığın'a uygun gördüğü kişi doçent titrini taşıdığı halde uluslararası herhangi bir araştırmasına rastlanmamış, kendisi yaratılış efsanesinin ders kitaplarına bilim adamları tarafından tavsiye edildiğini söyleyecek derecede korkutucu bir bilgisizlik sergileyebilmiş, saygın bir Avrupa gazetesi tarafından suçsuz bir rektörün yaka paça hapse atılması olayında rol oynadığı ima edildiği halde bu ima cevapsız kalmıştır. Aynı zat tüm zamanların en büyük bilim insanlarından biri olan Charles Darwin'i "Türklere hakaret etti" diyerek halkının gözünde düşman ilan etmek istemiştir. Sevgili yurttaşlarım. Günümüz bilimin tüm toplum yaşamını yönlendirdiği, bilimden nasiplenememiş toplumların köleleştiği veya birbirine kırdırıldığı gündür. Bilim insanlara eğitimle öğretilir. Bu eğitim ailede başlar; ailenin çocuğa bilimsel yaşam terbiyesi verebilmesi için yayınevlerinden televizyon şirketlerine bilgi ticareti yapan her kuruluş bu çabaya yardımcı olacak bir tavır takınır. Çocuk kitapları, televizyon programları bu amaca hizmet edecek şekilde ayarlanır. Bu çabayı Millî Eğitim Bakanlığı (Hasan- Âli Yücel'in yaptığı gibi) koordine eder. Ebeveynin eğitimi için, Halkevleri modelinde görüldüğü gibi hükümet özel bir gayret sarf eder. Okullar ise en iyi imkânlar ve en güncel bilgilerle donatılmakla kalmaz, bilgi üretiminin temellerinin atıldığı kurumlar haline getirilir. Öğretmen en önemli ve en verimli fabrika olarak görülür, üzerine titrenir. Üniversiteler ise artık bilgi üretiminin başladığı yerler, ulusun gelişmesinin mızrak uçlarıdır. Buralarda bilgi üretmeyen kişiler tutulmaz, hele aklı, giden bir trende kıble işareti arayacak düzeyde olanların, buraların kapısından girmelerine izin verilmez. Okul ve üniversitenin öğreteceği en önemli şey yaratıcılıktır. O yaratıcılık gelire dönüşerek ülkeye refah getirir. Türkiye'nin cari açığının üçte biri kadar serveti olan Bill Gates'in tek marifeti yaratıcılıktır. Geçenlerde bir buçuk milyar dolara satılan Youtube da aynı şekilde evde başlatılan neredeyse sermayesiz bir işti. Burada satılan akıldır. Paranın karşılığını yalnızca fiziksel emek zannetmek gafletine düşenler, dünyanın en fakir insanları olmaya devam etmektedirler. Paranın karşılığı bilgi ve akılla mücehhez emektir. Bilgi ve aklı bir ulusa onlardan yoksun yöneticiler veremezler. Sizi daha çok fakirleştirecek, daha acizleştirecek, ele güne muhtaç edecek bilgisiz kişilerden uzak durunuz. Bunlar kendilerini ağızlarıyla ele verirler: Onları tanıyınız. Son günlerde televizyonlarda, atamaya kalktığı kendi benzeri kişilerin önlerinin kesilmesinden şikâyetçi olan zatın şikâyetini lütfen bir de bu ışıkta değerlendiriniz-yoksa artık çok geç olacak ve biz Güneydoğu komşumuzun yoluna gireceğiz. Bu olamaz demeyiniz. ________________________________________________________ Bilim Teknik 26.01.2007 / A.M. Celal Şengör
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.