Gönderi tarihi: 16 Ocak , 2007 18 yıl sen uykusuzluk nedir bilir misin tırnaklarınla yastığı parçaladın mı Gözlerini tavana dikip Düşündüğün oldu mu bütün gece Ve bütün bir gün Belki gelir ümidiyle bekledin mi hiç Gelmeyince Seni aramayınca Ölesiye ağladın mı Sonra çekilip en koyusuna yalnızlıkların Ona ait ne varsa Bir bir hatırladın mı Sen günden güne erimeyi bilir misin Dev bir ağacın varken içinde ölmeyi Bir teselli aramayı Issız parklarda, tenha sokaklarda Ve bütün bir şehir uyurken uzaklarda Deli divane yollara düşüp Yaşlanmış bir köpek gibi Atılmışlığını hissettiğin oldu mu Sevmekten Günler geceler boyu yürümekten Elin, ayağın,kalbin yoruldun mu Sen yalızlığın acısını bilir misin Unutmak bir hancer gibi saplandı mı sırtına İçinde kıskançlığın zehirli çiçekleri açtı mı Bütün gururunu çiğneyip Sevgilinin geçtiği yollarda Bastığı toprakları eğilip öptün mü Sen çaresizlik nedir bilir misin Sen yokluk nedir gördün mü Böyleyim diye ayıplama beni Bir gün kendimi Sonsuzluğa bırakırsam Yaralı ve yenik bir asker gibi Darılma Unutma ki Her seven adsız bir kahramandır unutma ki İnsan sevebildiği kadar insandır Yazarı bilinmiyor...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.