Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2007 18 yıl herşey bununla başlıyor . herzaman inanmak istediğimiz şeye inanacağız ve bunu kimse değiştiremez gözümüzün içine soksalar bile. siz tanrıya inanın ben kendime sizin gidicek cennet veya cehenneminiz olsun ben yokolayım siz hayatınızı kader dediğinize bağlayın ben şartlar teorisine siz tanrıya şükredin ben kendime şikayetlerinizi tanrıya gönderin dileklerinizi sunun af dileyin bela isteyin gerçekten tanrı işe yarıyor hele insan aciz ve kendine sığınacak biryerler arıyorsa... tamamiyle bir inanma sorunu bu, inanmak öyle bir alışkanlık ki bırakmayı düşünmek bile insanları sudan çıkmış balığa çevirmeye yeterli... bence siz inanmaya devam edin ben de inanmamaya. bu durumda tek farkımız sanırım inanç özgürlüğüdür. memnunsak hayatımızdan kimin umurunda inanmak yada inanmamak öyle değil mi....
Gönderi tarihi: 14 Ocak , 2007 18 yıl Arkeologlar, kazılar sırasında yerin altından süs eşyaları, çanak ve çömlekler, hatta çok az şekillendirilmiş bir tahta dahi bulduklarında, hemen burada eski bir medeniyetin, akıl, beceri ve bilinç sahibi insanların yaşadıklarını anlarlar. Ancak nedense bazı paleontologlar, yerin altında çanak ve çömleklerle karşılaştırılamayacak kadar kompleks tasarım ve özelliklere sahip 100 mercekli gözleri olan trilobitleri, salyangozları, denizyıldızlarını bulduklarında, bunların burada tesadüfen ve kendiliğinden oluştuğunu öne sürebilmektedirler. Alıntı. İster inan ister inanma kimin umurunda.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.