Gönderi tarihi: 18 Aralık , 2006 18 yıl Çimdik yemeden... Hayat kendi akışı içinde giderken ve bizler de bu akışa kendimizi kaptırmışken birden görünmez bir el bize bir çimdik atar. Bu çimdik genelde bizi bir değişiklik yapmaya iter. Çimdiğin öncesinde bir arkadaşımız için farkında olmadan sırf o istiyor diye yaptığımız ve alışkanlık halini almış olan bir davranışımızla burun buruna gelebiliriz. Ya da sevdiğimiz için farkında olmadan kendimizden neleri eksilttiğimizi anlamış da olabiliriz. Hatta bazen çocuklarımız için kendimizi dünyaya kapamış olduğumuzu, ama bunu o ana kadar fark etmediğimizi bile fark etmiş olabiliriz. Ancak esas olan o çimdik ile farkında olmaktır. Farkında olmak bizi değişiklik yapmaya iter. Kendi hayatımızı başkası istiyor diye değiştirmek değil tabii. Kendimiz istediğimiz için hayatımızı değiştirmek, değiştirebilmek önemli olan. Kendimiz dışında başkaları için yaşarken "aslında ben ne istiyorum"u unutuveririz. Ben ne istiyorum? Bu çok önemli bir cümledir. Ve ben, yapmak ve yaşamak istediklerimi yaparken yanımda kimler kalıyor? İşte bu da ayrı bir konudur. Kendi hayatımızı mutlu olacağımız şekilde bağımsız yaşamaya karar verirken yanımızda kimler kalacaktır? Tabii ki beni ben olduğum için sevenler. Yüklendiğimiz sorumluluklar, aman kimseyi kırmayayım derdi, o ne der, bu ne der söylemlerine kafayı takmalar, hayatımızAda bize rol oynatır bir süre sonra. Toplum ve çevre baskısı çoğu zaman mutlu olacağımız hayat şeklini bize yaşatmaz ve biz yaşadığımız hayatın içinde mutluluk oyunları oynarken buluruz kendimizi. Arkadaşımıza kırılır diye esas düşüncemizi söyleyemezken ya da benzer bir yığın durumla karşı karşıya kalıveririz... Ancak bütün bunları yaşarken de karşımızdakilerin de ne kadar bencilleştiğini fark ederiz. Biz onlara adanan, onların isteği doğrultusunda hayatlar yaşarken ve ben olmaktan çıkarken, onların da hep daha çok ödün vermemizi beklediğini görürüz. Çoğunlukla evliliklerde olur bu durum, ama arkadaşlıklarda da... Karşımızdakini olduğu gibi değil istediğimiz gibi görme ve o şekle sokma derdine düşeriz. Onları değiştirmeye uğraşırız. Onu, o yapan özellikleri görmezden gelip onu o olduğu için sevmeyi unutarak oturtmaya çalışırız ilişkimizi. Diyeceğim o ki, birileri bizi çimdirip bir şeyler hatırlatmaya çalışıyorsa onlara kızmamak gerekiyor. Çünkü çimdik yiyince geç kalınmış olabiliyor. Çimdik yemeden çimdirilmeyle yetineceğimiz güzel ve istediğimiz gibi günler yaşamamız dileğiyle... Sevgiler... ______________________________________ A. Kotil.. C. 18.12.06
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.