"Şanlıurfa'da Ruafiler'in kolu olarak kurulan tarikatta, bir aşk cinayeti işlendiği ortaya çıktı...

 

Gaziantep merkezli tarikat tarafından "Şanlıurfa vekili" olarak atanan Ömer Faruk Tüker'in, bir süre sonra kadın müridi L.Ö. ile arasında yakınlaşma oldu. L.Ö.'nün eşi İ.H.Ö.'nün durumdan şüphelenmesi üzerine cinayet planlandı. İ.H.Ö. bir mağarada öldürüldükten sonra Tüker'in suçlanması ihtimaline karşı iki mürit suçu üstlendi. Ancak telefon dinlemeleri, cinayetin ayrıntılarını ortaya çıkardı. Savcılık, Tüker, L.Ö. ve iki mürit hakkında "tasarlayarak adam öldürme" suçundan dava açtı. Kayıplara karışan Tüker hakkında arama kararı da çıkarıldı" Kenthaber

 

Zikir ayinlerinde birbirlerinin vucuduna şiş bıçak vs sokmalarıyla tanınan rufai tarikatının bir tekkesindeTarikat şeyhi, mürdinin eşiyle aşk yaşıyor. Müridin eşi olayı öğrenince şeyh muridi için "ölüm fetvası" veriyor. ve murid 15 kurşunla öldürülüyor.

 

ve yine cinayeti işleyenlerden biri herhalde, Şeyhinin bilmemnesinin keyfi için cinayet işlemeyi artık kendine yediremeyip karakola gidiyor ve itiraf ediyorda cinayet ortaya çıkıyor.

 

Tabi bu tür tarikatlar "masum ibadet merkezleri" .

 

Ne güzel iş. Devlet bize karışmasın biz içimizde istediğimizi yapalım. Devlet müdahele edincede adı zorbalık olsun. Şeyh karısına göz koydu diye öldürülen zavallı muride ne olacak. O tarikattakilerin müslüman kardeşi olmuyor değil mi ?

.

Hem insanın kafasına bıçak çakmaları, hem karısını elinden almaları, bu yetmiyormuş gibi bir de öldürmeleri akıl alacak işler değil.

Tarikatların gücünü burada görüyoruz. Telkinle insanlara her şeyi yaptırabiliyorlar.

Haydi Hikmet bey saf bir Anadolu çocuğuydu diyelim. Ya Şeyhlerinin emriyle adam öldüren müritlere ne demeli? 'Ya Şeyhim müritlerin eşlerini ayartmak, sonra da onları öldürtmek dinin neresinde yazar?' demek neden akıllarına gelmez?

 

Koşullandıkları ve Şeyhlerini eleştirilemez saydıkları için olmalı.

Böyle müritlerin olduğu yerde öyle şeyhler elbette olacaktır.

Bir ara gene öyle tarikatların foyaları ortaya dökülüp saçılmıştı. Birbirlerinin eşlerini ayartan tarikat liderleri, garip ayinler, işkenceyle öldürülen, sonra evlerin içine veya bahçesine gömülen kişilerin tüyler ürpertici öyküleri, tarikatlardan sağlanan maddi çıkarlar...

 

Mübarekler tarikat değil de sanki iyi örgütlenmiş birer suç örgütüydü.

Sonra ne oldu? 28 Şubat geldi, tarikatlerin sesi duyulmaz oldu. Şimdi tekrar tarikat ayinleri, cinayetleri, seks öyküleri gündeme gelmeye başladı. AKP iktidarından mı güç alıyorlar, yoksa başka mekanizmalar mı çalışıyor, bilmiyorum.

Ne yapmalı, derseniz, ben tarikatların yasaklanmasında bir yarar görmüyorum.

 

Yasaklama, hastalığı daha da ağır hale getiriyor, kangrenleşmesine neden oluyor. Yapılacak iki şey var. Birincisi, bu tür tarikatları kamuoyunun gündemine getirerek teşhir etmek, ikincisi de çocuklarımızı laik bir eğitimden geçirmek.

AKP iktidarından böyle bir şey beklemek elbette safdillik olur.

 

 

 

 

 

Radikal'den Türker Alkan'a teşekkürler...

Toplumda kişileri yönlendirmenin en kolay yolu dindir bana göre, kutsal kitapları erişilmesi zor şeylermiş gibi gösterip bunları öğrenmenin sadece belli kişiler ve tarikatlar tarafından yapılabileceğini zaten cahil ,okuyup öğrenmeyi kendilerine zul sayan insanlar topluluğuna empoze ettiniz mi ortaya böyle sonuçların çıkması da kaçınılmaz oluyor ne yazık ki.

 

Dipnot arkadaşımız yazısının son bölümünde şöyle demiş: Mübarekler tarikat değil de sanki iyi örgütlenmiş birer suç örgütüydü.

Sonra ne oldu? 28 Şubat geldi, tarikatlerin sesi duyulmaz oldu. Şimdi tekrar tarikat ayinleri, cinayetleri, seks öyküleri gündeme gelmeye başladı. AKP iktidarından mı güç alıyorlar, yoksa başka mekanizmalar mı çalışıyor, bilmiyorum.

Ne yapmalı, derseniz, ben tarikatların yasaklanmasında bir yarar görmüyorum.

 

Yasaklama, hastalığı daha da ağır hale getiriyor, kangrenleşmesine neden oluyor. Yapılacak iki şey var. Birincisi, bu tür tarikatları kamuoyunun gündemine getirerek teşhir etmek, ikincisi de çocuklarımızı laik bir eğitimden geçirmek.

AKP iktidarından böyle bir şey beklemek elbette safdillik olur. Bence tüm tarikatların altında o ülkeleri çökertmek için cahil halkı çok da güzel kullanan gizli servisler yatmaktadır.Bu tarikatların dinle alakası olmadığı gibi biraz aklı başında eskilerin dediği gibi mürekkep yalamış insanların böyle şeylere inanmaları mümkün değildir.

 

Altını çizdiğim bölümlerde yaptığınız tespitlerin örnekleri zaten görünüyor her geçen gün ortaya birer birer dökülüyor ama görünen o ki mürit denilen adamlar bunların tamamen komplo olduğuna inanıyor bu da işin ilginç bir boyutu.Ve bana göre bu dökülmeler aysbergin sadece görünen ucu iş daha derinlerde.Çocukların laik bir eğitimi bırakın kendi dili ile bile eğitimden yoksun bırakılması bence daha da acısı ve bunun kabahatinin bu bağlamda AKP hükümetine yüklenilmesi de yanlış olur hızlandırdığı bir gerçektir ancak bilinen o ki en çok imam hatip okulları kenan evren döneminde açılmıştır yani bugüne kadar yakın tarihimizde görev yapan tüm hükümetler ellerinden gelen bütün kolaylıkları bu oluşumların gelişmesine sağlamıştır.Bunun adı ne olursa olsun ister oy kaygısı ,isterse de bir yazınızda değindiğiniz gibi cici demokrasi.

Yapılacak iki şey var. Birincisi, bu tür tarikatları kamuoyunun gündemine getirerek teşhir etmek, ikincisi de çocuklarımızı laik bir eğitimden geçirmek.

AKP iktidarından böyle bir şey beklemek elbette safdillik olur. ....................................diyor gelincik arkadaş......Şimdi laik egitim ve okullarda neler dönüyor, neler yaşanıyor ....bırakın bu naif yaklaşımları. bu şekil ideolojik taassubla yaklaşırsanız olaylara,aynı şekil eleştirilerle muhatab olursunuz.Buda hiçbir şeyi çözmez. (Laik okullarda da mesela bazı ögretmenlerin 15, 16 yaşındaki kızlarla ilişki yaşadıklarına şahit oluyoruz ) .ne yapalım, bütün okullarımı kapatalım mı?????bu yaklaşım tarzıyla hiçbir şey yapamayız....

Yapılacak iki şey var. Birincisi, bu tür tarikatları kamuoyunun gündemine getirerek teşhir etmek, ikincisi de çocuklarımızı laik bir eğitimden geçirmek.

AKP iktidarından böyle bir şey beklemek elbette safdillik olur. ....................................diyor gelincik arkadaş......Şimdi laik egitim ve okullarda neler dönüyor, neler yaşanıyor ....bırakın bu naif yaklaşımları. bu şekil ideolojik taassubla yaklaşırsanız olaylara,aynı şekil eleştirilerle muhatab olursunuz.Buda hiçbir şeyi çözmez. (Laik okullarda da mesela bazı ögretmenlerin 15, 16 yaşındaki kızlarla ilişki yaşadıklarına şahit oluyoruz ) .ne yapalım, bütün okullarımı kapatalım mı?????bu yaklaşım tarzıyla hiçbir şey yapamayız....

 

neyin kavgasını veriyorsun sen. açık öl önce Laik eğitime mi karşısın ?

 

Biz burada daha önce başlık açarak, Rufai tarikatının faaliyetlerini anlatınca. bir ton şey yazmışlardı.

 

İşte onlar kendi halinde ibadetlerini eden toplulukmuşta. kimseye zararları yokmuşta.

 

Hiçbir tarikat, sadece ibadet etmek için kurulmaz. Tarikatlar güç için kurulur. Dinde tarikat olmadığı gibi. Bütün tarikatlar, mafya siyaset suç ve rezalet unsurlarını bünyesinde barındırır. Tarikatlar kerametleri kendinden menkul "şeyh" bozuntularının dini alet ederek kişisel güç elde etmek, bunu siyasi yapıda kullanarak menfaat sağlamak. Maddi çıkar sağlamak için kullandıkları örgütlerdir.

 

Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre tarikatlar yasaktır. Normaldir kimse Türkiye Cumhuriyetinin dinin kişisel çıkarlara alet edilmesine izin vermesini beklemesin.

 

artık sokaktaki çocuklar bile bilirki. seçim öncesi gider siyasi parti temsilcileri, tarikatlarla görüşür vaatlerde bulunur. anlaşırlarsa tarikat şeyhi muridlerine X partisine oylarını vermesini ister. Eğer o parti iktidara gelirse, o tarikatın adamlarını devlet dairelerine yerleştirir. ihaleleleri o tarikata bağlı şirketlere verir vs vs. Bir mafya organizasyonundan hiç bir farkı yoktur.

 

Gerek fatih camiindeki cinayetten sonra ortaya çıkanlar, gerek rufai tarikatındaki aşk cinayeti, gerek aczmendi vakasında ortaya çıkanlar gibi ( ki bunlar buzdağının su üstündeki kısmıdır) Dinin kişisel çıkarlara alet edildiğinde olacak sonuçlardır.

 

Yaşar Nuri Öztürk'ün tarikatlar için söylediği sözün altını çizerim

 

"Bu tarikatların şeyhlerine biçtiği payeyi, Allah peygamberlerine biçmedi."

 

öyleki Allah'ın peygamberi, ashabıyla beraber aynı meydanda savaşıp. camii yaparken onlarla beraber tuğla taşırken. Kerameti kimden menkul bilinmeyen "şeyh" ler muritlerinin çalışıp kazandığı paralardan sağlananlarla lüks villarda sefa sürmekte.

neyin kavgasını veriyorsun sen. açık öl önce Laik eğitime mi karşısın ?

 

Biz burada daha önce başlık açarak, Rufai tarikatının faaliyetlerini anlatınca. bir ton şey yazmışlardı.

 

İşte onlar kendi halinde ibadetlerini eden toplulukmuşta. kimseye zararları yokmuşta.

 

Hiçbir tarikat, sadece ibadet etmek için kurulmaz. Tarikatlar güç için kurulur. Dinde tarikat olmadığı gibi. Bütün tarikatlar, mafya siyaset suç ve rezalet unsurlarını bünyesinde barındırır. Tarikatlar kerametleri kendinden menkul "şeyh" bozuntularının dini alet ederek kişisel güç elde etmek, bunu siyasi yapıda kullanarak menfaat sağlamak. Maddi çıkar sağlamak için kullandıkları örgütlerdir.

 

Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre tarikatlar yasaktır. Normaldir kimse Türkiye Cumhuriyetinin dinin kişisel çıkarlara alet edilmesine izin vermesini beklemesin.

 

artık sokaktaki çocuklar bile bilirki. seçim öncesi gider siyasi parti temsilcileri, tarikatlarla görüşür vaatlerde bulunur. anlaşırlarsa tarikat şeyhi muridlerine X partisine oylarını vermesini ister. Eğer o parti iktidara gelirse, o tarikatın adamlarını devlet dairelerine yerleştirir. ihaleleleri o tarikata bağlı şirketlere verir vs vs. Bir mafya organizasyonundan hiç bir farkı yoktur.

 

Gerek fatih camiindeki cinayetten sonra ortaya çıkanlar, gerek rufai tarikatındaki aşk cinayeti, gerek aczmendi vakasında ortaya çıkanlar gibi ( ki bunlar buzdağının su üstündeki kısmıdır) Dinin kişisel çıkarlara alet edildiğinde olacak sonuçlardır.

 

Yaşar Nuri Öztürk'ün tarikatlar için söylediği sözün altını çizerim

 

"Bu tarikatların şeyhlerine biçtiği payeyi, Allah peygamberlerine biçmedi."

 

öyleki Allah'ın peygamberi, ashabıyla beraber aynı meydanda savaşıp. camii yaparken onlarla beraber tuğla taşırken. Kerameti kimden menkul bilinmeyen "şeyh" ler muritlerinin çalışıp kazandığı paralardan sağlananlarla lüks villarda sefa sürmekte.

 

Tarikatlerimi tartışıcaz, yoksa insan suistimallerini mi??? Her zaman ve yerde olacak şeyleri insana ait sorunlar olarak degerlendiriyorsan bu başka. Yok kıyısından köşesinden İslami olana sadece yaklaşaksanız, bu hiç bir sorunu çözmez.

Tarikatlerin İslami olanı ne kadar temsil edip etmedigi ayrı bir şey, bir tarikatde yaşanan ve her yerde de yaşanabilecek bir olayı tartışmak başka birşeydir.bilmem anlatabiliyormuyum.

Neyin kavgası mı . siz bu başlıgı kavga mantıgıyla mı açtınız??

Ben laik bir insan degilim, bunun için açık ol diye yazıyorsan yazarım. Görüşlerimden bellidir aslında....

Tarikat = İnanç suistimali. tartıştığımız konuyla ikisi aynı.

 

İslamın neresinde tarikatlardan bahsediyor. Peygamberimiz veya sahabalerden hangisi tarikat kurdu. Yoksa onlar öldükten sonra birileri çıkıp onların adlarını kullanıp tarikatlar mı kurdular.

 

Ne güzel iş sen bir örgüt kuracaksın. Dini kullanıp insanları etrafına toplayacaksın onlara her istediğini yaptıracaksın. Sonra kirli işlere bulaşacaksın. Sonra biri sana dur deyince, adı "islama saldırı " olacak. vay vay vay.

 

Laiklik bunun için vardır. Dinin sadece insanların Allaha ibadet etmeleri için korunması. Bunun haricinde hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın önüne geçilmesi için vardır. Ve laikliğin olmadığı ülkelerin halide bellidir. Aç haritayı seç bir tanesini. İnsanlar bırak dini. hadi bırak mezhebi sırf farklı tarikatlardan oldukları için birbirlerini katletmektedirler.

 

Tarikatlar aynı dinden olanların bile arasına nifak sokmaktan başka hiç bir işe yaramamıştır tarih boyunca. Tarikatlar müslümanlar arasında bile siz biz yaratır. Tarikatlar kula kulluktur. Hani islamın temel yasağı olan olgu.

 

Laikliğin kıymetini bil. bilmiyorsanda unutma.

 

"MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."

 

MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.

 

ve sen Türkiyede yaşıyorsun. Türkiye cumhuriyetinin her vatandaşı, anayasaya uymakla mükelleftir. Sen kendini bu anayasının düşmanı olarak görüyorsan. madde 4 ü unutma derim sana.

Tarikat = İnanç suistimali. tartıştığımız konuyla ikisi aynı.

 

 

 

İslamın neresinde tarikatlardan bahsediyor. Peygamberimiz veya sahabalerden hangisi tarikat kurdu. Yoksa onlar öldükten sonra birileri çıkıp onların adlarını kullanıp tarikatlar mı kurdular.

 

 

 

Ne güzel iş sen bir örgüt kuracaksın. Dini kullanıp insanları etrafına toplayacaksın onlara her istediğini yaptıracaksın. Sonra kirli işlere bulaşacaksın. Sonra biri sana dur deyince, adı "islama saldırı " olacak. vay vay vay.

 

 

 

Laiklik bunun için vardır. Dinin sadece insanların Allaha ibadet etmeleri için korunması. Bunun haricinde hangi amaçla kullanılırsa kullanılsın önüne geçilmesi için vardır. Ve laikliğin olmadığı ülkelerin halide bellidir. Aç haritayı seç bir tanesini. İnsanlar bırak dini. hadi bırak mezhebi sırf farklı tarikatlardan oldukları için birbirlerini katletmektedirler.

 

 

Tarikatlar aynı dinden olanların bile arasına nifak sokmaktan başka hiç bir işe yaramamıştır tarih boyunca. Tarikatlar müslümanlar arasında bile siz biz yaratır. Tarikatlar kula kulluktur. Hani islamın temel yasağı olan olgu.

 

 

 

 

 

"MADDE 2. – Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, millî dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, lâik ve sosyal bir hukuk Devletidir."

 

MADDE 4. – Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2 nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez

 

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası.

 

ve sen Türkiyede yaşıyorsun. Türkiye cumhuriyetinin her vatandaşı, anayasaya uymakla mükelleftir. Sen kendini bu anayasının düşmanı olarak görüyorsan. madde 4 ü unutma derim sana.

 

Tarikat tanımını hangi sözlükten aldınız.

Yüzlerce yıldır varolan bir kurum karşısındayız.Vakıa budur.Yok saymak sorunuları çözmez.

Yanlış uygulamalar her yerde olur bunu anlamıyormusunuz yoksa işinize mi gelmiyor.

Siz yok saysanızda, bastırıp yasaklasanızda ortadan kaldıramazsınız.Sorunlu olan durumları da bu şekilde çözemezsiniz.

İnsanlar arasında her toplum ve dinde ayrılıklar vardır olmuştur ve genelde de olacaktır.Bu ne tarikatlere nede İslama ait bir sorun degildir.Bakışınızı genişletin ve dünyanın her yerinde aynı ayrılıklarını görebilirsin.....

Laikligi de çok kilişe laflarla açıklıyorsunuz.Bireyler laik olmak zorun da degil..Yani siz zorlasanız da bu mümkün degildir.İnsan dogasına aykırıdır.

Birde bana ''' kula kul ''' nasıl olunmaz açıklarmısın. İslami olarak, olaki birilerine kul olmayayım da....lütfen..

 

 

Anayasalar degişmez degildir.Gökten zembille inmemiştir.Laik olmamak anayasa düşmanlıgı mı ? oluyor.Hadi canım sende....Benim bütün geçmişim Türkiyede, geçmişimin geçmişi de bu topraklarda dogmuş, yaşamış.Yüzlerce yıldır burdayız..Kim kimi düşmanlıkla suçluyor.Yazdıklarımıza dikkat edelim ve nezaketi elden bırakmayalım...