Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

:unsure:YOKSULLUK, HANİ NEREDE ?

 

Patronlar kulübü diye bilinen, TÜSİAD toplantısında sn. Başbakan alkışlar arasında konuşuyor. Memleketin nasıl kalkındığını, nasıl modernize olduğunu, bir güzel ballandırarak anlatıyor, enflasyonun düşmesinden, ekonominin büyümesinden, faiz dışı fazladan, YTL den ihracat rakamlarından bahsediyor.

 

 

Rakamlar, hesaplar, kitaplar; alkış alıyor.

 

 

Öyle ya, her şey yolunda gözüküyor, memleket güllük gülistanlık.

 

 

Esas unsur olan zenginlerin-patronların bilançoları-ciroları tavan yapmıştır, karları maksimize olmuştur, borsada hisseleri kapış kapıştır. Gerisi mi* Gerisi kimin umurunda, aklı olan köşeyi döner,işini bilen parayı-malı götürür. Yoksulmuş, işsizmiş açmış kime ne, kimin umurunda?

 

Başbakanın rakamlarına göre Ülke ekonomisi çok iyiye gitmektedir, enflasyon düşmüştür (DİE öyle göstermiştir) Ancak nedense sokaklar bu tabloların tam tersini söylüyor.

 

Evet sokaklar, hele -hele arka sokaklar, alt gelir gruplarının yoksul emekçilerin yaşadığı varoş semtleri, nedense bu toz-pembe, güllük gülistanlıktan payını hiç mi hiç alamamışlar.

 

 

Her türlü konforun amade olduğu, o lüks toplantı salonlarında ki, süslü- alengirli konuşmaların yapıldığı sırada, sokaklarda minnacık çocuklar, mendil satarak, sakız satarak okul harçlıkları çıkarıyorlar.

 

Yine bu sokaklar da, sadece 750 bin lira (75 kuruş) için, küçücük bir çocuk, bir başka minik çocuğu bıçaklıyor. Çünkü televizyonlarda hayranlıkla izledikleri ve özümseyerek-içleştirdikleri dizilerde, kahramanlaştırılan mafyacı da amcaları öyle yapıyorlar.

 

Canını sıkana, kendisine karşı gelene, isteklerini vermeyene, hiç düşünmeden basacaksın tetiği, sokacaksın bıçağı, kurşun manyağı yapacaksın, öldüreceksin. Hem günlük yaşamda büyükler yapmıyor mu? Kendisine şöyle hafiften yan bakanı, yanlışlıkla omuz atanı, trafikte yol vermeyeni, sollamaya kalkanı, sellektör yapıp-korna çalanı, daha hiç konuşturmadan, hemen oracıkta infaz etmiyorlar mı?

 

Örnek aldıkları, olmak istedikleri insanları, kahramanları, tv kanallarından fışkıran aşiretlerin, sözüm ona katı-sert-karizmatik yada entel ağaları, yada Kurtlar Vadisinin, eli silahlı mafyacı Polat’ı, Memati’si .

 

Ne acıdır ki insanlar, yani bilgi çağı denen bu çağda (21 yüzyılda) , bilimin ve uygarlığın ışığıyla değil de, ortaçağa has feodalizmin raconuyla kendisine yön çiziyor. Baronlar, uyuşturucu satıcıları, kadın tacirleri, haraççılar, mafya babaları memleket kahramanları olarak sunulmaktadır. İpten kazıktan kopmuşlar, bir baltaya sap olamayınca gidip ona buna tetikçi olmuşlar, beslenip büyütülmüş, örnek vatansever kahraman olarak toplumun önüne konulmuşlardır.

 

Alkışlar, alkışlar, alkışlar...

 

Rakamlar, rakamlar, rakamlar...

 

Zenginler ve yoksullar.

 

Çeteleşen sokaklar.

 

Sokaklarda her türlü tehlikenin ucundaki çocuklar. Artık sıkça karşılaşılan acı ve tehlikeli bir gerçektir. Sokaklar çeteleşmektedir. Çocuklara şiddete ve suça itilmektedir.

 

Çocukların bir bölümü kendilerine Polat’ı, Memati’yi örnek almaktadır. Sokaklarda konseyler kurulmakta, tıpkı Kurtlar Vadisi’ndeki gibi “konseyler” toplanmakta, görevler dağıtılmakta, haraç alınmakta, gasp yapılmaktadır. Şaşıracak bir şey yok bunda aslında. Biz bu oyunu, gerçek yaşantımızdan biliyor ve sadece seyrediyoruz.

 

 

Ülkenin bütün yer altı ve yer üstü zenginliklerine, birkaç para babası tarafından el konulmakta, daha da ötesi, çok uluslu-emperyalist şirketlere, altın tepside sunulmakta, yokluk yoksulluk, sıkıntılar, açlıklar milyonlarca insana kalmaktadır.

 

Sokaklar gırtlak gırtlağa vuruşulan yerlerdir artık.

 

Üstelik silah taşımak, canı isteyince, kafası bozulunca yada neşesi yerine gelince havaya (icabında karşındakine)ateş etmek, harbi delikanlılıksa, çetecilik, mafyacılık, iş bitirici vurgunculuk, gaspçılık ta kahramanlıktır!

 

 

Sokaklar, çocukların körebe-saklanbaç gibi masumane oyunlarını oynayıp koşuşturdukları, alanlar olmaktan çoktan çıkmış, envai tür derin tuzaklarla dolmuştur. Tuzaklar aç bir canavar gibi ağzını açmış kurbanlarını beklemektedir. Okul önleri uyuşturucu borsasıdır. Caddeler kapkaççılar, gaspçılarla doludur. Üstelik kapkaççıların, gaspçıların, satıcıların çoğunluğunu da çocuklar oluşturmaktadır. Av da çocuktur, avlanan da...

 

 

Hangi aile çocuğunu gönül rahatlığıyla okula gönderebilmektedir artık?

 

Hangi anne baba çocuğunun akşam eve kazasız belasız döneceğinden emindir?

 

 

Hangi çocuğun yarını güvencededir? Yarınlara güvenle bakabilmek ne kadar önemli, oysa şimdiler de hayali bile pahalı, ne kadar da ulaşılmaz oldu .Yarın neler gelecek başımıza acaba?

 

 

Gitgide paralı hale gelen bu adaletsiz, ezberci, niteliksiz, otistik eğitim sisteminde okuyan çocuklar.

 

Düşünün ki, babasının tüm imkanlarını zorlayarak, yeri geldiğinde ceketini satarak okuttuğu, ekmek parasından kısarak dershaneye gönderdiği çocuklar ve çocukların sırtındaki o ağır yük, o ağır sorumluluk .

 

Yine Üniversiteyi binbir zorlukla, binbir imkansızlıkla bitirmiş, aylardır iş bulamamış, iş bulamayınca kahvehane köşelerine tünemiş yada el aleme karşı utancından evinden bile çıkamayan, Üniversite mezunu gençler. Aldığı eğitime uygun iş bulamayan, mecbur kalınca ekmek parası için asgari ücretle çalışan yada pazarda patates-soğan satmak zorunda kalan, fakülte mezunları, işsiz-geleceksiz, gelecekten umutsuz-beklentisi kalmamış gençler.

 

Ama, hayır!

 

Beklide biz kötü bir kabus görüyoruz! Bu yaşananlar gerçek olamaz. Ortada bir yanılsama var, ama yanılan kim?

 

Şimdi başbakan ve TÜSİAD patronlarının alkışlarına bakarsak, burası kalkınan,AB ye girmeye hazırlanan, dünya devleriyle yarışan modern, çağdaş bir ülkedir!

 

O halde kalkınmışlığın, modernliğin, çağdaşlığın ölçüsü nedir?

 

Eğer patronlar o yıl çok para kazanmışlar, servetlerine servet katmışlarsa, yıl sonu bilançoları ışıltılar saçmışsa, karları maksimize olmuşsa, memleket oldukça iyi yoldadır!

 

 

Sokaklar, çocuklar,açlar,işsizler, yoksullar, kurbanlar, kurbanlıklar, kimin umurundadır ki?

 

Bilançolardan, borsa endekslerinden bakılan bir ülkenin sonudur bu!

 

Bakın bakalım sayın patronlar, borsa endekslerinden, sokaklar nasıl gözüküyor?

 

Mesela bir çocuğun açlıktan ölüsü, sosyetik zenginlerin portföyünde kaç hisse ediyor?

 

Peki neden, aç-işsiz, geleceksiz kalmış, gelecekten umudunu yitirmiş çocuklar-gençler-genç insanlar, başbakanın plan ve projelerinde yer bulmaz?

 

Neden kaldırımlarda-köprü altlarında, işsiz, aç-perişan yatan, bu ülkenin evsiz insanları, sokak çocukları, balici-tinerci çocuklar, sokaklardaki tehlikeler, çeteler , mafya, nasıl olurda RTE nin rakamlarında yer almaz?

 

Neden uyuşturucu yaşının 13’lere düşmesi “kalkınan, çağdaş, modern Türkiye’nin” göstergeleri olarak RTE nin, sözlerinde yer almaz?

 

Rakamlar, rakamlar, rakamlar...

 

Ve sokaklar. Ve çocuklar...

 

Kalkınan, modern, çağdaş ülke.

 

Hani İşsizlik, hani yoksulluk, hani açlık, hani sefalet, hani geleceksizlik ?

 

Nerede ki hani?

 

Alkışlar, alkışlar, alkışlar !!!!!

 

SAHİ YOKSULLUK KADER MİYMİŞ ?

Gönderi tarihi:

ÜLKE EKONOMİSİ İYİYE GİDİYORMUŞ YA !

 

Ne yazık ki ülkemizde başta gelir dağılımında ki korkunç çarpıklık ve adaletsizlik olmak üzere, yaşamın her alanında çok büyük haksızlıklar ve adaletsizlikler had safhaya ulaşmıştır.

 

Bir yandan çöplerden ekmek toplayarak ailesini geçindirmeye çalışan, üç kuruş maaşla ayakta kalmaya çalışan yoksul insanlar, asgari ücretle asgari bile yaşayamayan zavallı insanlar, yüzde 4 gibi komik sadaka zamlarla gitgide borç batağına sürüklenen kamu çalışanları.

 

Diğer yandan karları ciroları tavan yapan sermaye sahipleri, servetine servet katan patronlar. Sosyetik gece kuluplerinde Laila'da Renia'da çılgınce eğlenen, gecede milyarlık yemekler, şaraplar tüketen sosyete, zenginler, ayrıcalıklı-elit zümre.

 

EKONOMİK BÜYÜME KALKINMA NEDEN HİÇ ÇALIŞANLARA YANSIMIYOR ?

 

Neymiş?

 

Ülkece kalkınıyormuşuz!

 

Ülke ekonomisi iyiye gidiyormuş!

 

Ekonomi iyiye mi gidiyor?

 

Öyleyse soruyorum!

 

-O halde, bu sözde iyiye gidiş, neden hiç bizlerin yaşantısına yansımıyor?

 

-Neden hayat standardımız hiç yükselmiyor?

 

-Neden alım gücümüz sürekli düşüyor?

 

-Neden binlerce insanımız borç batağında yüzüyor?

 

-Neden hala işsizlik yüzünden, geleceksizlik yüzünden, borç yüzünden, çaresizlik yüzünden binlerce genç hayatına kıyıyor yada hayatını mahvediyor?

 

-Neden işsizler ordusu gün be gün artıyor?

 

-Neden binlerce üniversite, milyonlarca lise diplamalı işsiz, ortalıklarda dolaşıyor?

 

-Binlerce genç insan kahve köşelinde hayatlarını çürütüyorlar?

 

-Neden açlık, yoksulluk git gide artıyor? Sokaklara düşen insan sayısı sürekli artıyor.

 

-Neden hala hastane veya banka kuyruklarında insanlarımız bunca çile çekiyor yada ölüyorlar.

 

-Neden ülkemizde ekonomiyi elinde tutan mafyaortadan kaldırılmıyor ?

 

-Neden envai türlü yolsuzluklar, rüşvet, karapara, kayıtdışı ekonomi ve kayıt dışı istihdam azalmıyor ?

 

Neden hırsızlık, gasp, kapkaç, vb. git gide artıyor?

 

-Neden bizim ulusal bir ekonomi politikamız yok ve biz kendi politikalarımız halkımızın yararına, yine kendimiz belirliyemiyoruz?

 

MADEM ÜLKE EKONOMİSİ İYİYE GİDİYOR DA, HANİ BÖLÜŞÜMDEKİ ADALET ?

 

Mevcut iktidar göreve geldiğinden beri, başta emperyalist ulusötesi sermaye güçleri olmak üzere, onların işbirlikçisi olan bizdeki bu ensesi kalın kodaman tosuncuklara, yani elit-kaymak tabaka için, elinden gelenin en fazlasını yaparak çalışmaktadır.

 

Peki en geniş kesimiyle işçisi, memuru, köylüsü, çiftçisi, işsizi için ne yaptılar?

 

Halk için ne mi yaptı?

 

Koca bir hiç diyecektim ama diyemiyorum.

 

Çünkü halkın en geniş kesimini temsil eden, biz işçi, memur, çiftçi, köylü ve küçük esnafın aleyhine ne kadar yasa ve uygulama varsa hayata geçirdiler. Daha da kötülerini çıkarmak için IMF ile TÜSİAD ile elbirliği yapıp uğraşmaktalar.

 

Biz alt gelir gruplarını oluşturan bu kesimlerin elindeki mevcut küçük haklarını da, elinden almaya uğraşarak, onları dahada kötü bir yaşam koşullarına doğru itmektedir.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.