Olgun insan, baktığı her yerde, gördüğü her şeyde ilâhi hik­meti ve güzelliği gören insandır. Sohbetlerde bazen insan kendi kendisiyle buluşur. Kendi kendini tanır. Dikkat buyurun lütfen, bu çok önemli bir husustur. İnsan, kendi üstüne kilitlenmişken, bir an gelir, açılıverir, genişler, bir ferahlık hisseder. İçini bir se­vinç, bir mutluluk kaplar, hafifler, kendini bulur, Özüne kavuşur. Sohbetin asıl önemli yanı buradadır. Gerçek sohbet bizi bize götürendir. Hayatta kötü ve çirkin insan yoktur. Müsait ortamı bulamadığı için içindeki güzellikleri ortaya çıkaramayan insan vardır. Tıpkı bahar gelince, kupkuru dallardan, o güzelim bahar çiçeklerinin fışkırışı gibi... Sohbet, işte o ortamı hazırlamak, gü­zelliklerin tezahürüne vesile olmak içindir. Gerçek sohbetler, bir ibâdettir. Son derece dikkatli, hassas, saygılı, edepli, uyanık ol­mak gerekir. Sen gözünü kaparsan, etrafın ışık olmuş ne fayda. Tekâmül ve edep yolunda sabırlı olmak gerekir. En iyi nişancı bile ilk atışta onikiden vuramamıştır. Bütün tabiat, nesneler, bit­kiler, hayvanlar, bütün mevcudat konuşuyor ama, onu duyacak kulak gerek. Yunus, “Cümle yerde Hak nazır, göz gerektir göresi” der. İnsanlar gayeleri nispetinde büyüktürler. Düşün­celerinizi değiştirin, göreceksiniz bütün hayatınız değişecektir. Aramayan nasıl bulur? Gerçek olgun insan, kralla da çobanla da aynı şekilde konuşan insandır. Önemli olan bütün insanlara, bütün varlığa saygı ile muamele edebilmektir. Bir tasavvuf şairi, insanda görecek göz, işitecek kulak, hissedecek kalp varsa, kâinattaki bütün zerreler, insana, Allah’ın emirlerini bildiren birer Cebrail olur, diyor.

Yazar Leo Buscagilla yi animsadim.. Cok iyi niyetliydiler...

 

Ancak insanlarin düsüncelerini degistiren, yasadiklari sosyal ve ekonomik dengelerdir.

 

Inanclar, tanri arayislari bile bu dengeleri kurmaya asla yetmez.

 

Tanriya sigindiginizda, kendiniz belki ac kalir, dayanirsiniz, fakat cocugunuz dua ile büyümez ve acliktan ölür.

 

Rizik demeyin, o yalnizca bir temenni. Allah rizik verseydi, islam ülkeleri bunca ibadat ve inanca ramen bu denli aclik, sefalet ve rezalet icinde olmazlardi.

 

Ne hikmetse Allah tüm riziklari kafirlere, hristiyan ve yahudulere vermis:-)

 

HALAA CALISMANIN VE BILGININ GÜCÜNE INANMIYORSAK YAZIK BIZLERE...