Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2005 19 yıl Muhabbet Bağında Muhabbet bağında bir gül açıldı Bir derdim var bin dermana değişmem Yüküm lal-ı gevher mercan saçarım Bir derdim var bin dermana değişmem Cümle kuşlar dile gelir yazım der Gövel turnam Şam´a gelir güzüm der Benim yarelerim tuzum tuzum der Bir derdim var bin dermana değişmem Garip bülbül gönlüm eğler ses ile Nicelerin ömrü gitmiş yas ile Arayıp bulduğum pür heves ile Bir derdim var bin dermana değişmem Şah Hatayi´m muhabbete bakarım Ben doluyum ben dolana akarım Güzel pirim bir dert vermiş çekerim Bir derdim var bin dermana değişmem Derleyen Şah İsmail Hatayi
Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2005 19 yıl hatayi der ihtiyarsiz neyleyim dünyayi yarsiz ol alemden bihabersiz tuz ekmek ister yaraya Hatayi
Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2005 19 yıl Hü Diyelim Gerçeklerin Demine Gerçeklerin Demi Nurdan Sayılır On İki İmam Katarına Uyanlar Muhammed Ali'ye Yardan Sayılır Üç Gün İmiş Şu Dünyanın Safası Safasından Artık Olur Cefası Gerçek Erenlerin Nutku Nefesi Biri Kırktır Kırkı Birden Sayılır İhlas İle Gelen Bu Yoldan Dönmez Dost Olan Dostuna İkilik Sanmaz Eri Hak Görmeyen Hakk'ı Göremez Gözü Bakar Amma Körden Sayılır Gerçek Aşık Menzilinde Durursa Çerağ Gibi Yanıp Yağı Erirse Eksikliği Kendözünde Bulunursa O Da Erdir Yine Erden Sayılır Şah Hatayi'm Eydür Bağdad'dır Vatan İkilikten Geçip Birliğe Yeten Erenler Yanında Kıyl Ü Kal Tutan Yolu Dikenlidir Hardan Sayılır Şah Hatayi
Gönderi tarihi: 8 Kasım , 2005 19 yıl Vardım kırklar yaylasına Gel berü hey can dediler Yüz sürdüm ayaklarına Gir işte meydan dediler Kırklar bir yerde durdular Yerlerinden yer verdiler Meydana sofra serdiler El lokmaya sun dediler Erenler gönlü ganidir Yuduğu kalbi arıdır Gelişin kandan beridir Söyle ey ihvan dediler Gir semaa bile oyna Silinsin pak olsun ayna Kırk yıl bir kazanda kayna Daha çiğsin yan dediler Gördüğünü gözün ile Söyleme sen sözün ile Ahdan sonra bizim ile Öl sen de mihman dediler Düşme dünya mihnetine Talib ol Hak hazretine Ab-ı kevser şerbetine Parmacığın ban dediler Şah Hatayi’m nedir halin Dua edip kaldır elin Kesegör gıybetten dilin Cümlemiz yeksan dediler
Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2005 19 yıl Muhabbet Bağında Muhabbet bağında bir gül açıldı Bir derdim var bin dermana değişmem Yüküm lal-ı gevher mercan saçarım Bir derdim var bin dermana değişmem Cümle kuşlar dile gelir yazım der Gövel turnam Şam´a gelir güzüm der Benim yarelerim tuzum tuzum der Bir derdim var bin dermana değişmem Garip bülbül gönlüm eğler ses ile Nicelerin ömrü gitmiş yas ile Arayıp bulduğum pür heves ile Bir derdim var bin dermana değişmem Şah Hatayi´m muhabbete bakarım Ben doluyum ben dolana akarım Güzel pirim bir dert vermiş çekerim Bir derdim var bin dermana değişmem Derleyen Şah İsmail Hatayi BACANAK...Hain gördüm seni... Arkadaşlar yapmayın.Bu deyişe karşı acayip bir zaafım var.Yazıp da beni dellendirmeyin... Zaten ne demiştim bir yerde... Sadece ANLAYANA....
Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2005 19 yıl BACANAK...Hain gördüm seni... Arkadaşlar yapmayın.Bu deyişe karşı acayip bir zaafım var.Yazıp da beni dellendirmeyin... Zaten ne demiştim bir yerde... Sadece ANLAYANA.... bacanak elbet bir gün anlarlar canını sıkma sen
Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2005 19 yıl Benim pirim Şahım Merdan Ali'dir Sefiller carına yeten haydardır Kapıyı hayberi şehadet parmağıyla Kaldırıp asumana atan Haydar'dır Onlar girer zahir batın donuna Onların rızkı gelir kudret kolundan Asuman yüzünde arslan donunda Resulun yolunda yatan Haydar'dır ŞAH HATAYİ'm müşkülümü kaldıran Hu deyip Cebrail'in perini yakan Üçyüz yıldan sonra nergizi getiren Nergizi Selman'a sunan Haydar'dır
Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 19 yıl arkadaşlar sonun da buldum bölüm 1 muhabbet bağında burda dertlerini dermanlarına değişmeyenler buyursun dolu olup dolana akanlar bölüm2
Gönderi tarihi: 9 Aralık , 2005 19 yıl Serseri Girme Meydana Aşık, Senden Yol İsterler Kallaş İle Oturmadın İman Ehli Kul İsterler Bu Yola Giren Oturmaz Hak Söze Hile Katılmaz Bunda Hiç Hile Satılmaz Cevherinden Pul İsterler Bir Kılı Bin Pare Eder Bu Yolu İhtiyar Eder Şah'ım Bir Yol Kurmuş Gider Yol İçinde Yol İsterler Şah Hatayi Der Neylersin Her Müşkili Hal Eylersin Ansın Çiçek Derersin Yarın Senden Gül İsterler
Gönderi tarihi: 10 Aralık , 2005 19 yıl Ezel Bahar Olmayınca Ezel bahar olmayınca Kırmızı gül bitmezimiş Kırmızı gül bitmeyince Sefil bülbül ötmezimiş Dost bülbüller gelir ötmeye Güle sarılıp yatmaya Bağıban gülü satmaya Gül kadrini bilmezimiş Gel ey bağban satma gülü Haramdır parası pulu Ağlatma sefil bülbülü Gözyaşını silmez imiş Yılda bir gün ziyan olur Dost yoluna talan olur Bazı insan hayvan olur Hayvan adem olmazimiş Şah Hatayım ölmeyince Tenim turap olmayınca Dost dosttan ayrılmayınca Dost kadrini bilmezimiş HATAYİ ------------------------------------------------------------- Gönül Ne Gezersin Seyran Yerinde Alemde Her Şeyin Var Olmayınca Olura Olmaza Dost Deyip Gezme Bir Ahdine Bütün Yar Olmayınca Yürü Sufi Yürü, Yolundan Azma Elin Gıybetine Kuyular Kazma Varıp Her Dükkanında Metaın Çözme Yanında Mürşidin Var Olmayınca Kalktı Havalandı Gönlümün Kuşu Kavga, Gıybet Etmek Kötünün İşi Üstadın Tanımaz Bunda Her Kişi Anın Kim Mürşidi Er Olmayınca Varıp Bir Kötüye Sen Olma Nöker Çarhına Değer De Dolunu Döker Ne Huda'dan Korkar Ne Hicap Çeker Bir Kötüde Namus Ar Olmayınca Şah Hatayi'm Edem Bu Sırrı Beyan Kamil Midir Cahil Sözüne Uyan Bir Baştan Ağlamak Ömredir Ziyan İki Baştan Muhip Yar Olmayınca HATAYİ
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.