Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 6 Kasım , 2005 adnan durmaz şiirleri varmıydı hatırlayamadım......varsada kusuruma bakmayın yeni bir başlık atıp yazdığım için..........sevgiler...... Ve acının yazılmayan tarihi 3- Gidip Geri Dönmeyenler Bu deli yollara oğul verdin Gidip geri dönmediler Kaç kolun koptu Yemen Kaç yürek yaran Çanakkale Ocakların kör kaldı Kaçıncı söndü umudun Gidip geri dönmediler Güldün mü Kıvılcımlar saçılır geceye Bakışın ilk insandan bu yana Bütün bakışların bahçesi Ayakların Hitit' ten beri Böyle sıkı basar toprağa Geride hep yoksulluğu koydular Kıran düştü- kıtlık düştü payına Gidip geri dönmediler. 5- Yediveren Direnci zemheriden karılmış-ölüm kapı komşusu Sabrı dağlarla bir- cehennemden sökün etmiş ağustosu Zulümlerle dövülmüş yüreği yoksulluğun örsünde Gene de yangınlar içinde yediveren güldür sevdası Yıkılası kara dağlar boyun büküp yol verir Değilse kıyametler doğurur coşkusu Lâkin körolası yollar uzanmış yatar toz kül içinde Kör bir engerek gibi azrail hovardası Bir yol gülüşlere karışmış Bakışlara tünemiş-sözcüklere bulaşmış Ezeli bir acının doğurduğu nefret aşılmaz Yıkılmaz muhanetin karlı dağları çevresi dolaşılmaz Ruhları yağmalanmış babadan oğula devrolan lanet Çifte su verilmiş yüreği kâr etmez hasretine Koparır elini kolunu gurbet Gene de yediveren güldür sevdası Bilmezler Yaşamak derler adına Dağların ötesinde bin yıldır paylarına düşen esaret Günah-vebal-yemin-gammazlık -yalan- kin Uğur-nazar-büyü-yılan-çiyan-cin Ekmek atlı insan yaya-can ter içinde Korkuyla nefretle silahlandırmış ruhlarını cehalet Bilmezler Özgürlük derler adına Dağlarda yapayalnız ağlayabilmenin Ölmenin doktorsuz ilaçsız Bazan çocuk üstüne bazan yılan sokması Sanırsın ki unutturmuş sevmeyi Gülüşlere afat olmuş nuhnebiden kalma cinnet Gene de yediveren güldür sevdası adnan durmaz Ve yağmur hep bir yerlerde vardır Berrak bir sudur bozkırda temmuz Sabah kar dişli çingene Gülüşü güneş güneş Kısır kıraçların bağrında yıkık Boz suskunluklarda bozkır köyleri Memeleri kuru Boynu bükük Körüklü çizme nalçalarıyla Ezilmiş özlemlerinin külü Burulur burgaç burgaç bakışlarında Serin serin yellerden bir haber bekler Kaşlarına inen sırma kakülü Bin yıllık korkular üşüşmüş düşlerine Yalaz yalaz umudunun kanadı Sevdaları sel baskını alaz alaz... Ded ki O çok uzak denizlere varsak Orada gemilerimiz olsa Sustu hiç deniz görmemiş gözleriyle Bir an.. bin yılmış gibi sarsak Dedi Nerede olursak olsak Yüreğimizin demiri Zehirli acıların örsünde narlanmış bizim Zincirimiz yangınlara bağlanmış bir yol Çileden çileye köprüler kursak Gene de çok uzak denizlere varsak Nice acılar var ki Nice insanı çökerten Yürek kızartan- gönül karartan Çok gülüp geçmişiz onlara Direnmek kimliğimizdir Tarihimiz acının da tarihi Sevda bitmeyen yenilgimizdir Ded ki Suyun hiç varmadığı çöller var Bir yanda gazel dökümü Bir yanda çiçek sağanağı Bakma dudaklarımızın çöl olduğuna Gün doğmadan neler doğar Hem yağmur Bir yerlerde hep yağar Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Misafir şevval Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2005 Paylaş Gönderi tarihi: 9 Kasım , 2005 Bakışın bana işte öyle bakışın var ya kahverengi kahverengi akışın kendini gözlerinle sunuşun öpüşün var ya hani öpüş susuşun sevişin var ya öyle sınırsız teslim oluşun bakıp bakıp gözlerimde ölüşün bilmezsin nasıl yolunur nasır tutmuş yüreğim neyim varsa bırakırım fırtınana talan olur bu kentin yasemen akşamlarında kendini bir ince sızı bırakıp beni alır beni alır gidersin kalırım çaresiz/ıssızlığında öyle kolları kopuk öyle yaralı... bana işte öyle bakışın var ya her şeyin silindiği gözlerinle beni öyle sarışın gövdeme kendini giydirişin seni soluyuşum senin içinde yağmalanıp tükenişim derinlerinde yitişim... yitişim koskoca bir kentin sana dönüştüğünde sokakların orta yerinde sensiz öyle kolları kopuk öyle yaralı... sendendir bu lacivert gecelerde denizin masmavi dile gelmesi yıldızların sağnak sağnak inivermesi dilim lâ'l kesilir gözlerinde. susar ellerim bana kendini giydirip sonra da böyle öksüz bırakma yalım mavim nazlı yarim yanışım bir tür çiçek açıştı gözlerinde sürüklenir sürüklenir giderim yavri yavri bu kadar insafsız akma... Adnan Durmaz Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ TeMeTe Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Paylaş Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2007 Yıldızların Fırınında Kavrulan Sevda gök giyinmiş gelin gibi akşam da mest ben de mest bazan evrenlere sığmam bazan her şey bana dost aklım benden alın gitsin yerim yurdum gönlüm olsun yorganım yıldızlı gece döşeğimse bir yırtık post kumdan saraylar istemem bana gönül evi gerek mal mülk isteyene kalsın.saltanata saraya rest haklı kavgalarda ölmek-son yoksul gülene kadar ha evet bir de yar olsun-aşk yolunda dest bedest sevdamız yıldızlarla yaşıt-hasretimiz milyon yıllık gözlerin bezm-i elest akşam da mest ben de mest ADNAN DURMAZ Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Φ made in turkey! Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 Yazar Paylaş Gönderi tarihi: 3 Eylül , 2007 BiLMeDeN dUrAk Olduk...... durakların bekleyişlerinde kaybettik izleri.. GİtME diYe inLeyEn isTasYonLarda mAsAl olDuk heRbiriMiz... AnLAtıLAmAdık bİLe.. gerçi adnan durmaz şiiri değil emme içimden geldi yazdım...... Alıntı Yoruma sekme Diğer sitelerde paylaş Daha Fazla Paylaşım Siteleri
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.