Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

AŞKI SIRTINDAN VURDUM...!!!

 

Acısını içtim aşkın,

Hüznüne dokundum

Gökkuşağı gibi değildi renkleri

Siyahında boğuldum

Yoruldum hep yoruldum

Kime tutunduysam yaralı kanadımla

Yalanlarında kayboldum

Masum bir çocuk bakışıyla geçtim

Aşkın kör gözlerinden

Yüreğimi büyüttüm,

Düşler yetiştirdim minik avuçlarımda

Ağlamayı öğrendim,

Gülmeyi unuttum.

Hırçın denizlerde,

Boşa kürek çektim hep

Yalnızlığın kıyısında,

Unutulan bir liman gibi

Bekledim, durdum

Nereye gittiğini bilmeyen bir yolcunun

Sessizliğinde geçti hayatım

Aşkı bulayım derken,

Yolumdan oldum.

Korkularım büyüdü aşkın kollarında

Sessizlik parladı içimde,

Bir yakamoz gibi

Üç kuruşa yalnızlığa sattı

Gülen suretimi

Ne bana gösterdi kendi yüzünü,

Ne güldürdü benim yüzümü

Yar olmadı bana hiç

Seslendim ses vermedi

Sonunda sustum

Ve bir akşam üstü

Aşkı sırtından vurdum!.......

Gönderi tarihi:

SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM

 

 

Binmediğim hiç bir otobüs

Beklemediğim hiç bir durak kalmadı bu şehirde

Gittikçe azalıyor hayat

Neyi erken yaşadıysam

Hep ona geç kalıyorum

Sana göçüyorum her sonbahar

Yolların çıkmıyor aşkıma

Unuttuğun yağmurların adı saklımda

Seni içimden terk ediyorum

 

Susmaktan yoruldum

Kuşlar ve şarkılar,

bu şehri terk edeli

Efkar demliyorum gözlerimde

yaşlarımı,

yanağıma varmadan öldürüyorum

Tam sancağımdan yaralıyorum kendimi

Alnını yüreğime dayadığın güne bakıp

SENİ İÇİMDEN TERK EDİYORUM

 

Ne unutacak kadar nefret ettin

Ne hatırlayacak kadar sevdin

Yıkık bir duvar kadar bile

Pişman değilsin biliyorum

Beni hep bulmamak için aradın

Yanıldığımdın

Yangınımdın

Yangındın

 

Sensizliğe yenilmek

Sana yenilmekten zor olsada

Ardımda bir sürü "belki"ler bırakarak

Seni içimden terk ediyorum

 

Şimdi

İçimde öldürecek bir anı bile bulamayan

İki yarım kaldık

Tamamlayamadık bizi

Elinden tutamadık yanlızlığımın

Saçlarımıda uzaklarına gömdün

 

İçimin mavisi senin okyanusundandı

Al! geri veriyorum.

Kilitleri hep yanlış kapılara vurdun

Devrilmiş vagonlara dönerken gözlerim

Sana bensizliği terkediyorum

 

"Yarime uzanmayan bütün dallar kırık" demiştin

Aşk içinde doğmuşsa nereye kaçabilirdi?

 

Ne tuaf değil mi?

İçimi acıtanda sendin

Acımı dindirecek olanda.

"Ya öldür beni"dedim

Ya da ğit benden.

İçi bulanık bir sevdanın ucunda

Seni kaybettim.

Aldırmadın aldırmalarıma

Bir gecede yakıp yarini

Şafaklara sattın ihanetini

Küllerime basanlar bile utandı yaptığından

İşte soluk bir ömrün son nefesi

Benden

İçimden

Terkediyorum.

Gönderi tarihi:

ATEŞ VE SU

Ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında

sevdalanmış onun deli dalgalarına.

Hırçın hırçın kayalara vuruşuna,

yüreğindeki duruluğa

Demiş ki suya:

Gel sevdalım ol,

Hayatıma anlam veren mucizem ol...

 

Su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa

al demiş;

Yüreğim sana armağan...

Sarılmış ateşle su birbirlerine

sıkıca, kopmamacasına...

 

Zamanla su, buhar olmaya,

ateş, kül olmaya başlamış.

Ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı...

Baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de

yüreğindeki kederi de

alıp gitmiş uzak diyarlara su...

 

Ateş kızmış, ateş yakmış ormanları...

Aramış suyu diyarlar boyu,

günler boyu, geceler boyu

Bir gün gelmiş, suya varmış yolu

Bakmış o duru gözlerine suyun,

biraz kırgın, biraz hırçın.

 

Ve o an anlamış;

aşkın bazen gitmek olduğunu.

Ama gitmenin yitirmek olmadığını....

Ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.

 

İşte o zamandan beridir ki:

Ateş sudan,

su ateşden kaçar olmuş..

 

Ateşin yüreğini sadece su,

Suyun yüreğini

Sadece ateş alır olmuş...

Gönderi tarihi:

Hadi gidiyorsun

Yürekten kan gidiyor,sen gidiyorsun

Herşey gidiyor

Gökte bulut,dağda kar,düzde kervan gidiyor

Solgun bir gül oluyor insan

Bir demet kır çiçeyi ölüyor sen gidiyorsun

Ne ucuz yaşıyorsun,ne kolay

Bir kristal gibi ellerimden düşüyorsun

Bakma öyle

Ben kanıyorum sen üşüyorsun

Kolaydeyil bir yalan bu

Yaralayan kanayan koca bir yalan

Yalan işte

Sevdiyim yalan

Sarkılardan arta kalan ve sabah buğusu

Ve tarla faresi ve ekmek derdindeki işçi kalbi gibi

Yumuşak sıcak bir yalan

Islak gözlerimle geçiyorum

Yaralı bir ceylanın kalbinden

Ceplerimde kül var

Bir yangından arta kalan

Sorduğum adreslerde kimse olmuyor

Ve kimse olmuyor ben sorduğum zaman

Her şey bir yalan gibi yandığı zaman

Yalnız olduğunu anlıyor insan

Anladım ve geçtim

Yaralı bir ceylanın kalbinden

Aynamı kırdım fotoğraflarımı yaktım

Nasıl da acımasızdım tafralarıma karşı

Nasılda umarsız

Su gördüm düşümde

Karanlıktı ve gürültüyle çağlıyordu

Ceplerimde kül vardı ve yanıyordu

Sonra sabah oluror

Ve bir celan kalbinde alem ağlıyordu

Hayır diyordu bir dağ köylüsü

Hiç bir şey için geç giyil

Ve geç diyil birşey için hiçbirşey

Bişey vardı öyleyse bişey

Beni çeken

Gecenin dadasından uzağa

Kocaman çayırlara çeken bişey

Gümrah ırmaklara

Sonra sıcağa sonra acıya

Sonra yaralarımamerhem olmaya kapıma dayanan

Bişey

Tutsana beni,bırakmasana

Olsun yaralasana

Olsun,ağrısa da

Yalanda olsa,kalsana

Dağ köylüsü

Aşkın olduğu yerde ben varım

Sen olmasanda ben varım

Yağmur yağar saçlarım filizlenir

Bir yıldız düşer omuzlarıma

Islık çalar ıslanır şarkılarımı söyler geçerim kapından

Camların buğusundan ve yağmurun kokusundan

Tanırlar beni

Bilirler

En iyi yalanlarını ben alırım onların

Adresler sorarım kimseler oturmaz orda

Ve kimseler olmaz ben sordukça

Dağköylüsü

Simdi gidersen

Simdi git

Kalırsan şimdi

Gönderi tarihi:

AŞK DEDİKLERİ BU MUYDU?

 

Dostum söylesene

aşk dedikleri bu muydu?

aşk dedikleri sevdiğinin limanında beklemek

bekleyip bekleyip geri dönmek miydi?

onu uzaktan seyretmek miydi aşk?

sevdiğini haykıramamak mıydı yüzüne?

onun nerede olduğunu bilmeden onu beklemek miydi?

''kimbiliri nerde,kimle?''diyerek hayatını zehir etmek miydi?

onun yüzünü görebileceğin bir saniye için bir ömür feda etmek,

onunla bir kelime konusabilmek için hergün dua etmek miydi?

yoksa,yoksa yüzünün gülüp içinin kan ağlaması mıydı aşk?

hergün mutluluk maskesini takıp polliyanacılık oynamak mıydı?

aşk dedikleri sevip de horlanmak mıydı?

hergün onun gözlerine bakıp kendini unutmak mıydı?

hergün biras daha saplanmak bataklığa,

ve ne zamn boğulacagını beklemek miydi?

beklemek miydi hayatının en buyuk yorgunlugu?

söylese dostum

aşk dedikleri bu muydu???*

_________________

YÜRÜDÜĞÜN YOLLARDAN GECEBİLİRSİN ANILARDAN ASLA....

Gönderi tarihi:

Olmuyor işte

ne kadar uğraşırsan uğraş

tüm gücünle benden kaç.

yapamıyorsun.

olamıyorsun benim için

herkes gibi.

senden kaynaklanıyor belki

belki benden

umrumda değil nedenler

ben seni düşünüyorum.

gidişinin ardından korkmuyorum.

dönmeyeceksin bir daha

belki,

yada sen de dayanamayacaksın.

bilmem ki?

seni, beni sevesin diye sevmedim

ben!

Gönderi tarihi:

Çok GeÇ Bİlİyorum!!!! --------------------------------------------------------------------------------

 

Akşamlar yerini geceye terk ediyor...

Zaman hiç değişmeyen temposuyla sürüklüyor beni bilinmezliklere....

Gecenin sessizliğinde sana sığındım bu gece...

Sen uykunun en güzel yerindesin,

Belki de rüya görüyorsun;kimbilir?

Dışarıda kasvetli kasım ayının serin rüzgarları baş döndürüyo,

Karanlık geceye bakarak düşünüyorum bir kez daha;

''Seni daha önce tanısaydım?''

Hep yakaladığımı sandığım mutluluğu,

Seninle yakalayabilirdim belki de......

Yanımdayken;

Bakışlarındaki hüznü,sessizliğindeki umutsuzluğu,

Yüzündeki acı tebessümü sevice dönüştürebilirdim.....

Eğer isteseydin yapardım bunu....

AMA ARTIK ÇOK GEÇ DEĞİL Mİ???

Böyle bir şansım olmadığını biliyorum.

Karşıma çıkman tamamen bir şanştı belki de...

Kader deyip geçiyorum....

Zaman aynı hızıyla akıyor yeni doğan güne,

Gece bitti,hayak bitti,şafak attı....

Gün ağarıyor........

Herşey normale dönüyor tekrar.

Yeni bir güne yeni umutlarla baslarken;

İKİMİZ İÇİNDE TANRIDAN ''MUTLULUK'' DİLİYORUM............

Gönderi tarihi:

Karimi 1998'in sonbaharinda

kaybettim... Yedi senelik evliligimizin

iki

senesini kanser tedavisi için

hastanelerde geçirmistik. Karim, her

evlilik

yildönümümüzde ikimizin fotografini

çerçeveler, "Bunlar bizim

hayatimizin

gölgeleri"

derdi..

 

Öldügünde, yedi tane resmimiz vardi.

97'in bir gecesinde onu aldattim.

Oysa ona sürekli

onu ne kadar çok sevdigimi ve sonsuza kadar

sadik

kalacagimi

söylerdim.

 

Ölmeden iki hafta önce yine ayni seyi

tekrarladim. Tuhaf bir

gülümsemeyle

bakti bana ve sadece: "Biliyorum"

dedi.

 

Izmir'e kar yagdigi gün, yani bir ay

önce, evdeydim. Fotograflarimiza

bakiyordum yine...

Her çerçevenin altinda bir harf oldugunu ilk kez o

gün

fark

ettim.

A.

R.

K.

A.

S.

I.

N.

 

Gerisi için yillari yetmemisti. Ama

sanirim "Arkasina bak" yazmaya

filan

niyetlenmisti. Hemen çerçevelerin

arkasina baktim. Hiçbir sey yoktu.

Sonra

birsey dürttü beni, hepsini teker

teker söktüm.Inanabiliyormusunuz,

her

birinin arkasindan bir mektup çikti!

Geçirdigimiz her sene için sevgi

dolu

sözler yazmisti. 1997'deki resmimizin

içinden çikan zarf ise

simsiyahti.

Ve içinden su sözler

çikti:

 

"14 Mart 1997/Gözlerin bana baska

birine dokunmus gibi bakti!

Söylemene

gerek

yok,biliyorum..."

 

2002'deyiz. Onu kaybedeli 4,aldatali

5 yil oluyor. Içim aciyor simdi.

Çünkü kadinlar

biliyor, hissediyor... Sadece paylasmak istedim.

Seni

seviyorum diyenin sevgisinden süphe

et, çünkü; ask sessiz, sevgi

dilsizdir...*

Gönderi tarihi:

Genç adam elinde bir buket çiçek, sahile koşarak geldi...

Gözleri şöyle bir sahilde gezindi, aradığını göremeyince

ilk gördüğü banka oturup sevdiğini beklemeye başladı. Ellerinde

her zamanki çiçeklerden vardı. Sevgilisinin en sevdiği çiçekler bunlardı.

Kırmızı, kıpkırmızı, kan kırmızısı güller... Sanki dalından yeni koparılmış

gibi tazeydiler, buram buram kokuyorlardı, sevgi kokuyor,

aşk kokuyor en önemlisi de özlem ve hasret kokuyordu güller...

Hepsinin üzerinde damlalar vardı. Sanki ağlıyor gibiydiler.

Genç adam güllere baktı, sanki onlarla konuşuyormuş gibi,

"Neden ağlıyorsunuz, bakın ben ne kadar mutluyum" dedi.

 

Az sonra sevdiğini göreceği için kalbi deli gibi atmaya başlamıştı.

Ne zaman onu düşünse, onunla buluşacağını hayal etse

kalbi aynı böyle yerinden çıkacakmış gibi oluyordu.

Senelerdir birbirlerini sevmelerine rağmen ikiside sevgisinden

hiç bir şey kaybetmemişti.. Onları hiç bir şey ayıramazdı...

Ne hasret, ne ayrılık, ne de ölüm...

 

Genç adam telaşla saatine baktı. Sevdiği yine geç kalmıştı,

1 dakika geç kalmıştı. Üstelik o, sevdiğini bekletmemek için dakikalarca

önce koşarak geliyor, onu beklemeyi bile seviyordu.

Ama sevdiği her zaman bunu yapıyordu. Devamlı kendisini bekletiyordu.

Herkesin bir kusuru olurmuş diye düşündü...

 

Gözlerini önündeki uçsuz bucaksız denizlere dikti. Denizin sonu

yok gibiydi, tıpkı sevdiği kıza karşı olan aşkı gibi denizinde sonu yoktu.

Sonsuzluğa uzanıyordu. Aslında bugün onlar için çok özel bir gündü.

Kendi aralarında söyleneceklerdi. Delikanlı önce bunu sevdiğine açmış,

sonrada gidip iki yüzük almıştı. Bu kadar önemli bir günde bari

onu bekletmemeliydi.. Ama alışmıştı artık beklemeye, zararı yok

biraz daha beklerim diye düşündü. Güllerin yaprakları

nedense hala yaşlı idi. Bir türlü anlamıyordu onları.

Her şey bu kadar güzelken neden ağlıyorlardı ki?

 

İşte az sonra sevdiği gelecek, ona sarılacak, kucaklaşacaklardı...

Sonra söz yüzüklerini takıp, evliliğe ilk adımlarını atacaklardı.

Genç adam öyle heyecanlıydı ki sevdiğine kavuşmak için can atıyordu...

Martılara baktı, birbirleriyle oynaşıp, uçuşan martılara... Ne kadar güzel

dansediyorlardı havada. Tekrar saatine baktı genç adam.

Endişelenmeye başlamıştı. Sevgilisi yine geç kalmıştı, hem de çok...

Bu kadar geç kalmaması gerekiyordu. İşte her gün burada buluşmak

için sözleşmiyorlar mıydı? Her gün sahilde, martılara bakarak,

denizin onlara anlattığı masalları dinleyerek birbirlerine sarılıp

hasret gidereceklerine söz vermiyorlar mıydı?

O zaman neden gelmemişti yine??...

 

Aklına kötü düşünceler gelmeye başladı. Hayır.. hayır.. olamazdı.

Sevdiğine bir şey olamazdı. Onsuz hayat yaşanmazdı ki...

O ölse bile devamlı benimle yaşar diye düşündü genç adam.

Bunun düşüncesi bile hoş değildi. Gözlerini yere indirdi. Gözyaşlarını

kimsenin görmesini istemiyordu. Zaten nedense etrafındaki insanlar

ona sanki kaçık gibi bakıyorlardı. Rahatsız olmaya başladı bakışlardan.

Artık bıkmıştı... Yine sevgilisi geldi aklına.. Neden gelmedi acaba

diye düşünmeye başladı. Gözlerini kapattı. 7 sene oldu dedi.

7 senedir her gün bu sahildeydi, sevdiğini bekliyordu.

Daha fazla dayanamadı. Kalbi parçalanacak gibi oluyordu.

Gözlerinden bir damla daha yaş güllerin üzerine damladı...

 

Yine gelmeyecek galiba, en iyisi ben onun evine gideyim diye mırıldandı...

Hiç olmazsa gülleri her zamanki gibi yanına koyar, ona vermiş olurdu...

Genç adam ayağa kalktı. Sevdiğiyle buluşmak üzere, yeşil tepenin

ardındaki kabristana doğru yürümeye başladı...

 

 

alıntıdır...

Gönderi tarihi:

Yağma be yağmur. İçim üşüyor. Islatma toprakları. Attığım her adım daha da ağırlaşıyor. Kokun sinmesin çiçeklere. Çoktan unuttum içime derin bir nefes çekmeyi. Çoktan unuttum ardından görünen gökkuşağının renklerini. Serinletmeye çalışma boşuna içimi. İstesen de beceremezsin yorulma boşuna.

Yağma yağmur. Çek git yoluna

Esme be rüzgar. Uğulduyor kulaklarım. Takatim yok itme beni. Titriyor bacaklarım. Bilmem hangi melodidir fısıldadığın. Duymuyorum. Uzun zaman oldu işitmiyorum hiçbir sesi. Çek elini eteğini dalların üzerinden. Eğme boynunu. Koparma yapraklarını. Bırak her biten ot her yeşeren yaprak yerinde güzel. Çalma! Yerinden yurdundan etme hiç birini. Kimseler yok işte sokaklarda. Issız her yer senin şansına

Esme rüzgar. Çek git yoluna.

Geçme be zaman. Sabrım bitiyor. Dur olduğun yerde. Her şey uzaklaşıyor. Unutturma bana çektiklerimi. Unutturma özlemiyle divane ettiklerini. Alışmaya çalışmadım hiç. Vazgeçmeye çalışmadım. Henüz çok taze yaram. Bırak kanasın. Bir gün dönmez biliyorum. Bekletme boşuna.

Geçme zaman. Çek git yoluna.

Akma be gözyaşım. Yüreğim yanıyor. Değmez bir vefasız için heder olmana. Eğer gözyaşım fayda etseydi ona gider miydi ardına bile bakmadan uzaklara. Kıyamadığı kopamadığı onsuz yapamadığıydım hani? Yazık. Ne boş sevmişim meğer. Ne boş yanmışım. Sanma bu benim ilk aldanışım.

 

Bakma gözlerime

Çoktan perde indi üstlerine

Bakarsam dayanamam ağlarım

Sarılma ne olur

Böyle bir şefkat fazla bana

Hep isterim sonra, alışırım

Sevme be güzelim beni.

Gönül sayfamı çoktan kapadım

Dokunma sakın bana.

Yüreğim yaralı.

Seninde canını acıtırım....

Gönderi tarihi:

Bakma gözlerime

Çoktan perde indi üstlerine

Bakarsam dayanamam ağlarım

Sarılma ne olur

Böyle bir şefkat fazla bana

Hep isterim sonra, alışırım

Sevme be güzelim beni.

Gönül sayfamı çoktan kapadım

Dokunma sakın bana.

Yüreğim yaralı.

Seninde canını acıtırım....

-_-

Gönderi tarihi:

A S K Y E M I N I

 

 

BUGUN OLDUGU GIBI ,YARINDA YARINDAN SONRADA ONDAN SONRAKI GUNLERDE DE GOZLERIMDEKI YERININ HIC DEGISMEYECEGINE...

BUGUNUM GIBI YARINIMDA DA HEP SEVGINLE YASAYACAGIMA...

HER BAKISINDA OKUDUGUM O GÖZLERI,HER ZAMAN YANINDA GORECEGINE, EN YAKIN DOSTUN ,EN YAKIN SIRDASIN , EN YAKIN ARKADASIN OLACAGIMA...

SIKINTININ SIKINTIM, ÜZÜNTÜNÜN ÜZÜNTÜM OLACAGINA...

HER KIZGIN ANINI CICEGE DÖNUSTURECEGIME...

HER UZGUN ANINDA GULUSUNUN GERI GELMESI ICIN ELIMDEN GELENI YAPACAGIMA...

ASLA SOGUKTANDA YALNIZLIKTANDA SENI USUTMEYECEGIME...

YANINDA OLMADIGIM VE YARLIGIMA IHTIYACIN OLDUGUHER ANDA BIR RUZGAR OLUP SENI SARACAGIMA...

GOZUMUN GOZUNE DEGDIGI HER AN SANA YENIDEN ASIK OLUP SENI BIR PRENSE DONUSTURECEGIME...

HER SABAH SANA ASIK OLARAK UYANACAGIMA...

SEN UYURKEN SANA BAKIP IKIMIZ ICIN DUALAR EDECEGIME...

BENI TANIDIGIN GUN, BENDE GORDUGUN NEYSE,ÖMRUNCE AYNI BENI GORECEGINE...

SEVGIMIN ASLA DEGISMEYECEGINE...

SEVGIMIN ASLA AZALMAYACAGINA...

AKSINE HER GUN BUYUYEN BIR SEVGIYLE, SENI MUTLULUK ORMANLARINA TASIYACAGIMA...

SENIN HERSEYIN ONUNDE OLDUGUN GERCEGININ ASLA DEGISMEYECEGINE...

SENI ASLA IHMAL ETMEYECEGIME...

SANA YALAN SOYLEMEYECEGIME...

BASKALARININ YANINDAYKEN SENI ASLA UNUTMAYACAGIMA...

ELINI USULUSUL TUTUP O ILK GUNDEKI AYNI HEYECANI HEP YASAYACAGIMA...

TUM BALONLARI SENIN ICIN GOKYUZUNE SALACAGIMA...

TUM CICEKLERDE SENI GORECEGIME...

OKYANUSLARDA SENI DALGA YAPACAGIMA...

GOKKUSAGINA SALINCAK KURUP 7 RENGE SENIN RENGINI KARISTIRACAGIMA...

HER SATIRDA SENI YAZACAGIMA, SENI CIZECEGIME VE SANA SESLENECEGIME...

SADECE BIR GUN DEGIL, BUTUN GUNLERIN SENIN GUNUN OLACAGINA...

HIC BIRZAMAN HICBIR SEYI SENIN ONUNE GECIRMEYECEGIME...

HER GUNUN BIR ONCEKINDEN DAHA GUZEL OLACAGINA...

HER ANININ UNUTULMAZLIK ZINCIRINE BIR YENISINI EKLEYECEGIME...

SENI SONSUZLUK KADAR COK SEVECEGIME...

SENI SEN OLDUGUN ICIN SEVECEGIME...

SENI BIR OMUR SEVECEGIME...

SENI BIR OMURDEN DE OTE SEVECEGIME...

SÖZ VERIYORUM...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.