Yokluktada yaşıyor olabiliriz, enerji sistemi aynı tıpkı negatif pozatif gibi.

Açıklasana lena..

Bulunduğumuz mekanı biraz anlamış gibiyiz % 1 kadar, yok oluşu azçok onuda anlıyoruz karadelik gibi.

Kaybolan maddenin nereye gittiğini hağla bilmiyoruz, bunu açıklıyacak bilgi ve kudretim yok kıralx.

Ama enerji faktörü birbirine yakın seviyede.

Ben maddelerin kaybolmadığına, başka hallere dönüştüklerine inanıyorum. Kimyasal meseleler yani..

Karadeliğin yuttukları nerden nerden dönüşümlü çıktığını bilmiyoruz dinlerde nedense bahsetmemiş.

Karedeliklerin yuttuklarının ne olduğunu bilmememiz, karadelikleri reddetmemiz anlamına gelmez..

Ne biliyorsun belki bahsedilmiştir..

Kuran'ı Kerim mucize bir kitapptır ve bir zamanda takılı değildir..

Çözebilirsen mutlaka vardır..

 

 

Saygılar...

Arabi ilmiyeyi bitirenler çözmekte zorlanıyorlarda bizim ne haddimize.

Son haber şimdi galeksimizin merkezinde gümbürtüler başladı bilim adamlaı şaşkın takip ediyorlar radyo sinyalari beş tane aynı derecede ışık patlamaları.

Sen çözme çözenleri oku..))

 

Evrendeki gümbürtülere de yapacak bişey yok..

Gece leri yatarken korkma Allaha sığın..

Korkunun ecele faydası yoktur..

Milyarlarca yıl bu kainatı ayakta tutan ve bizleri koruyan gene koruyacaktır..

Sen kulluk yap gerisini o na bırak...

Ümitsiz olma sakın..

O Allah ki zerreden bile haberdardır..

Zamanı gelince kıyamet haktır..

 

 

Saygılar..

Laf ola da beri gel derler ya ben neden korkayım ecelden beni yaratan da biliyor bende biliyorum, korkacak ben değilim beni yaratan nın sorunu değilmi yarattığından bir kişi eksilicek.

Bizi bu kısa aklı selimle yattığı halde bizden oluşan cocuklarımızın eksilmemesi için ne kadar caba gösteriyoruz o halde sorun bizde değil sen nasıl anlıyorsun.

Yarattıklarının hepsi eksilse nolurki...))

O muhtaçmı sana bana..?

Sen korkma..

Demekki diğer taraf için hazırlığın tamam..

Ama şunu bilki bir daha dünyaya geri dönme şansımız yok..

İmtihan tek ve geri dönüşümsüzdür..

Bütünleme falan yok ha..!

Hesap vereceğin günü iyi düşün..

Başını iki elinin arasına al ve ben kaç yaşındayım..?

Amellerim nelerdir..?

Beni yaratana neler söyledim yada ona kulluk için neler yaptım..?

 

Saygılar...

Sen merak etme kıralx yaptığım iyilikler verdiklerim hemde ayırmadan solaktaki sarhoş çingene zenci hayvanlara kötüler bile bile düzelsinler diye bunlar beni kurtarır.

Sonra dolu dolu kadehler ve huri kızlarınla yan gelip yatıcam, ya sen ne yaıcan sana hurilerle kadehler ters gelir.

Lena sana çok ciddi soruyorum müslümanmısın..??

Eğer evetse; Bu söylediklerin dinden çıkmana sebeptir.. Tekrar kelime-i şehadet getir..

Eğer değilsen; Herşey söyleyebilirsin, tıpkı bu söylediklerin gibi..

 

Tekrar ediyorum.. İslam fıkfına ve akaidine göre dinin herhangi bir hükmü, gerçeği ve vaadi; bilerek yada bilmeyerek hafife ve alaya alınamaz..

Bunu yapan müslümansa küfre düşmüş olur....

 

A.H tarzı madde enerji, uzay- zaman, zart zurt konularına, islamı öğrendikten ve sağlam temel atıktan sonra girmeliydin..

Yaşın başını almış benden söylemesi..

 

 

Saygılar...

sevgili arkadaşlar biz bunları sorgulayıp ömrümüzü geçiriyoruz bir çatışma içindeyiz peki biz allaha kulluğumuzu ne kadar yapabiliyoruz. karşısında ne yapabilceğiz ne diye durabileceğiz allahın bize verdiği nimetlerin hakkını verebiliyormuyuz... biz onun yarattıkları olarak kullukta ve iteatta birinci sırada olmalıyız... çünkü o bizim üstün olduğumuzu söylemiş nitekim tüm varlıktan üstün olduğumuz bilimsel olarakda kanıtlanmıştır. hurafeleri geçelim... biz bunun için geldik dünyaya...

Nedir bu görünmez,hissedilmez varlıklara karşı inanma hırsı. Tanrı, melek, şeytan, ruh, cin, öteki dünya, cennet,cehennem vs.vs.vs. Ne duyabilirsiniz, ne görebilirsiniz, ne hissedebilirsiniz. İlkçağ inanışlarından kaldığı aşikar , varlıklarına dair en ufak bir delil yok. Teistler bir de kalkıp bizi kör olmakla suçlamıyorlar mı, pes yahu. Eğitim şart...

 

varlıklarına dair en ufak bir delil yok!gerçekten yok mu acaba?yoksa kronik bi koşullanmışlık ürünümü bu bakış!sınırlılığını inkar , anlayabildiğim gerçektir ötesi saçmalıktır yanılgısı...buram buram ego kokuyo...inkar pskolojisinin temel yapı taşı...insan fizyolojik sınırlarını kabul ederde niçin zihinsel sınırlarını ısrarla reddeder?acaba insan olmanın ötesinde kul olmanın kilit noktası mıdır bu.......ne dersin?

varlıklarına dair en ufak bir delil yok!gerçekten yok mu acaba?yoksa kronik bi koşullanmışlık ürünümü bu bakış!sınırlılığını inkar , anlayabildiğim gerçektir ötesi saçmalıktır yanılgısı...buram buram ego kokuyo...inkar pskolojisinin temel yapı taşı...insan fizyolojik sınırlarını kabul ederde niçin zihinsel sınırlarını ısrarla reddeder?acaba insan olmanın ötesinde kul olmanın kilit noktası mıdır bu.......ne dersin?

 

 

Ben bu yorumu cok begendim, altina imzami atasim geldi valla...

karadelik teoremi geri çekildi teorisyeni tarafından.

evet kara delik teoremi geri çekildi. bu bilim adamının türkiyeye yaptığı ziyaret sırasında bir gazetecinin yaptığı bir röpotajı okuduydum. gazetecimiz şöyle bir soru sormuştu. "acaba bir insan bu karadeliğin içerisine düşer ise ne olur?" cevap olarakta "o insan ışık hızında dönmeye başlar, anında enerjiye dönüşür ve yok olur fakat bu çok kısa süre içerisinde dünyaya bakarsa dünyanın yaşlandığını, dedelerinin yaşadığı ve öldüğü dünyayı görür. ama bu bir anda olur"

 

melekler nurdan yani ışıktan yaratılmıştır. bu sayede aynı anda birçok yerde olabilirler ve hızlı hareket edebilirler. ve insanlara göre yüzyıllar olarak nitelendirilen zaman meleklere göre çok kısa bir süredir.

 

yorumunu siz yapın artık.

Şöyle bir teori de ortaya atabiliriz o zaman. Ne demişti Me'aric Suresi 4. ayette :

 

"Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir."

 

Işık saniyede 297.000 KM. yol alır. Melekler de ışıktan yapıldıysa ve ışık hızıyla yol alıyorlarsa, tanrının uzaklığını saptamak için şu hesabı yapmamız yeterli olacaktır.

297.000/sn*60 (dk)*24 (saat) = 427.680.000 km. Yani melekler ışık hızıyla 1 günde bu kadar yol alıyorlar.

 

Evet demek ki tanrının dünyaya uzaklığı 427.680.000 KM. Şimdi sarılın teleskoplara... Belki görebilirsiniz...

Şöyle bir teori de ortaya atabiliriz o zaman. Ne demişti Me'aric Suresi 4. ayette :

 

"Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir."

 

Işık saniyede 297.000 KM. yol alır. Melekler de ışıktan yapıldıysa ve ışık hızıyla yol alıyorlarsa, tanrının uzaklığını saptamak için şu hesabı yapmamız yeterli olacaktır.

297.000/sn*60 (dk)*24 (saat) = 427.680.000 km. Yani melekler ışık hızıyla 1 günde bu kadar yol alıyorlar.

 

Evet demek ki tanrının dünyaya uzaklığı 427.680.000 KM. Şimdi sarılın teleskoplara... Belki görebilirsiniz...

 

Işığı da yaratan o dur, ona o muhteşem hızı veren de odur..

Meleklerin nurani varlıklar oldukları söylenir ama onların ışıksı bir medde oldukları söylenmez..

Ayrıca varsayalım ışıksı bir madde, bütün ışıklar saniyede üçyüzbin km hız yapacak diye bir kaide yok..

Allah mekandan münezzehtir..

Allahı hiçbir zaman göremezsiniz...

Bence siz önce kendinizi görmeyi deneyiniz..

Bir bakın yapınıza, organlarınıza ve bir düşünün acaba tesadüfenmi bu haldesiniz..??

 

Saygılar...

sevgili yamyam;

neden gördüğün ve okuduğun şeyleri düşünmeden yorum yapmadan çarpıtıyorsun.

ceviz yam yamın kişisel özelliği bu... allah kadir gecesindede melekler saf saf yer yüzüne iniyor buyurur. o zaman mekeler zamanını yolda geçirir sabaha ancak varırdı. akşamada geri dönerler. bizde oturup bir çay içecek vakti buluruz her halde... tövbe tövbeee... allahın dilemesiyle onlar zamanın en küçük diliminde bile istedikleri yerde istedikleri galakside olabilirler. ancak boyut farkı var. burada iş değişiyor. biz labirenti dolaşarak aşmaya çalışırsak belki bir günü bulur ama onlar üstünden atlar gibi dışına çıkıverirler. bu mantık böyle anladın yam yam.

ceviz yam yamın kişisel özelliği bu... allah kadir gecesindede melekler saf saf yer yüzüne iniyor buyurur. o zaman mekeler zamanını yolda geçirir sabaha ancak varırdı. akşamada geri dönerler. bizde oturup bir çay içecek vakti buluruz her halde... tövbe tövbeee... allahın dilemesiyle onlar zamanın en küçük diliminde bile istedikleri yerde istedikleri galakside olabilirler. ancak boyut farkı var. burada iş değişiyor. biz labirenti dolaşarak aşmaya çalışırsak belki bir günü bulur ama onlar üstünden atlar gibi dışına çıkıverirler. bu mantık böyle anladın yam yam.

 

 

Ne mantığı yahu? Hangi mantıktan bahsediyorsun sen ? Bu bir mantık değildir. Dinin olduğu yerde mantık olmaz. Körü körüne inanç vardır.Saçma sapan konuşmayın...

din mantıkla anlaşılır, matıkla keşfedilir. yeterince mantığı ve imkanları olan herkes bunu rahatlıkla anlayabilir.

Ne mantığı yahu? Hangi mantıktan bahsediyorsun sen ? Bu bir mantık değildir. Dinin olduğu yerde mantık olmaz. Körü körüne inanç vardır.Saçma sapan konuşmayın...

 

Bak kardeşim.. akıl dediğin şey de bir yaratıktır..

Nasıl göz herşeyi görmeye muktedir değilse, akılda herşeyi anlamaya muktedir değildir..

Sana göre dinde mantıksız gelen şeyler, ya anlayamadığın şeyler yada anlayıpta işine gelmeyen şeylerdir..

Zira din ve akıl ters değildir..

Aklen muhal olan dinen mümkün olamaz.

Aklın yaratılış amacı Allahı bilmek ki, buda din vasıtasıyladır, dinin amacı da akla hitap edip onu mantıksızlıklardan kurtarıp, gerçeklerle kucaklaştırmaktır..

Hal bu olunca sen dine nasıl mantıksızlık diyorsun..

Mantıksız gelen yerleri yaz arkadaş..

Mantığını birlikte arayalım..

 

Saygılar...

arkadaşlar inanç bir idefikse bağlıdır.

bu da tanrının olduğunu baştan kabul etmek. eğer bu fikir insanda sabit değilse, elbetteki dinin emirleri ve yorumları mantıksız gelebilir. insan beyni şüphecidir, kanıtçıdır.

ama biri nsan tanrının varlığı konusunda kaniyse o zaman din ona sınırsız mantıklı gelir. çünkü artık temel belirleyendir, muhakeme etmeye gerek yoktur, zaten bütün dinlerde tanrının emirlerini sorgulamak yasaklanmıştır.

 

anlatmak istediğim şey tanrıya, inanan ve inanmayan iki kimsenin bu konuda sağlıklı bir tartışma yapmasıda imkansızdır. şüphesizki tanrıya inanan bir kimse için emirler, tanrı tarafından verildiği için mantıklı ve katidir. fakat inanmayan için, onlar sorgulanması gereken ve kanıt gerektirendir. bu ikilemden sağlıklı bir tartışma çıkması mümkün değil ki.