Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 18 yıl Baba bugün üşüyorum Karda kaldım üşüyorum Anama deyin sıcak bir çorba koysun Üstümü ört baba üşüyorum Behey babam dalmış babam Sigarayı sarmış babam Şapkasına hicran dökmüş Kibrit gibi yanmıs babam Baba bugün alır dağlar Bu dert beni alır dağlar Şehirlere sığmaz oldum Fazla sürmez alır dağlar Baba bugün ağlıyorum Darda kaldım ağlıyorum Duaların üzerimden eksik etme İçim yandı ağlıyorum
Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 18 yıl Verdiğin perhize budur gayratım, Bundan başka uyameyom dohtur bey! Üç sepet yumurta sabah kahvaltım, Teker teker sayameyom dohtur bey! İki leğen pilav bir yayık ayran, İster yağlı olsun isterse yavan, Yanına kesiyom beş kilo sovan, Yeyom yeyom doyameyom dohtur bey! Üç tencere bamya yerim bişinci, Yirmi tas su içip biraz koşinci, Her yanım sökülür karnım şişinci, Sağlam göynek giyemeyom dohtur bey! Şinciye acımdan çoktan ölürdüm, Sağolsun komşular gönderir dürüm, Bir guzudan çok yiyemem, var sözüm, Ayıp olur cayameyom dohtur bey! Bazı az geliyo beş kasa hurma, Yedi lahanadan yapıyoz sarma, Onuda mı yedin diye hiç sorma, Utanıyom deyemeyom dohtur bey! Günde iki çuval unum gidiyo, Avradım her sabah ekmek ediyo, Bir gazen fasille gönül ye deyo, Artırmaya gıyameyom dohtur bey! Senede gırk dönüm bostan ekerim, Benden başka kimse yemesin derim, Gavunu, garpuzu gabuklu yerim, Aceleden soyameyom dohtur bey! Bilmem bu işin sonu nere gider, Buyumuş gısmetim, buyumuş gader, Bir günde yediğim işte bu gader, Daha fazla yiyemeyom dohtur bey!
Gönderi tarihi: 11 Kasım , 2006 18 yıl Denize özlem onun derinliğine Yaylaya özlem onun güzelliğine Dağlara özlem erişilmez oluşuna Geceye özlem yalnızlığına Poyraza özlem deliliğine Sılaya özlem yarin güzelliğine Saza özlem nağmelere Söze özlem bal dillere Uykuya özlem ölüm oluşuna Rüyaya özlem yarin gelişine Dosta özlem yüreğine Sırra özlem serden geçişe Öze özlem özden oluşuna Kula özlem topraktan gelişine Yaza özlem kışı silişine Güle özlem bülbülün hatırına Özlem toprakta bitecek Bu can özlemle gidecek
Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2006 18 yıl Sevdayı yaşıyah Birsey ögrendim Gel degisik sevah Sen beni sev ben seni sevim Sevdayi yasiyah Sen benim için yan Ben seni severah yanim dutusim Klasik ask neyse oni yasiyah Yada sen sevme haberin olmasin Ben sene sevdalanip dolasim Platonik ask neyse oni yasiyah Sevdada oturah yiyah içah Ele olah ki kan kusah Tombilik ask neyse oni yasiyah Istersen sevdandan kendimi kesim Sagi mi solu mi dogriyim biçim Psikopatik ask neyse oni yasiyah Dur ben kerem olim sen asli Sonumuz ele bitsin yasli Nostaljik ask neyse oni yasiyah Ele sevah ki gara sevda olah Araplara benziyah gapkara olah Gara ask neyse oni yasiyah Yalan söylemiyah hep dogru diyah Beraber oturah beraber yiyah Realist ask neyse oni yasiyah Birbirimize türkü söyliyah mizildiyah Elele tarlalarda bostanlarda gezah Romantik ask neyse oni yasiyah Kediyi gudigi (köpek)sen diye sevim Sende horozi culugi(hindi) ben diye sev Sembolik ask neyse oni yasiyah Gel elele tutusip gendimizi elektirige verah Zangir zangir titriyah,ölmiyah Elektronik ask neyse oni yasiyah Ahirlarda komlarda bulusah Tezek galahlarinin (yigin) dibinde oturah Otantik ask neyse oni yasiyah Sen beni sevirsen bilirem, ben de seni Ele pustluklari birahah hakket sevah Adam gibi sevah sevdayi yasiyah...
Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2006 18 yıl FUTBOL Her kime sorarsam hali, hatırı, Sohbeti futboldan açıp gidiyor. Konuşmuyom diye toptan ötürü, Usulca yanımda kaçıp gidiyor. Dedem de kapıldı topun şerrine, Bizim kaptan diyor, hafız birine, Giydi kramponu mesin yerine, Namazda secdeye uçup gidiyor. Fenerli çıkınca dünürcü başı, Suya düştü bizim dünürlük işi, Tutuyormuş meğer kız Beşiktaş'ı, Kocayı kulüpten seçip gidiyor. Günlerce önceden alındı bilet, Deplasman maçına gidecek velet, Karneyi sorarsan tam bir rezalet, Sınıfını zar zor geçip gidiyor. Cimbomlu bant takıp beyaz saçına, Götürdük ninemi kupa maçına, Futbolun sevdası düştü içine, Her hafta stada kaçıp gidiyor. Gel de, serserinin kızma haline, Bilemiş satırı sokmuş beline, Su dökemez değme kasap eline, Irakip takımı biçip gidiyor. Doğunca nur topu gibi bir uşak, Koydular adını Benjamin Toşak, Futbolcu vesselam şu bizim kuşak, Şampiyonluk andı içip gidiyor. Maçtan sonra çıkmam, ben, balkonuma, Kaçırdım korkudan geçen donuma, Kastı var galiba tatlı canıma, Etrafa kurşunu saçıp gidiyor. Hele bakın dostlar şunun tipine, Göbek dönmüş, büyük aygaz tüpüne, Değmeden ayağı futbol topuna, Rasim, bu dünyadan göçüp gidiyor. Rasim Köroğlu
Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2006 18 yıl Yazar Marcus ve Mavi Sardunya paylaşımlarınız için teşekkürler çok güzeller yahu
Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2006 18 yıl Yazar Babamı özlüyorum........ Var olduğum süre içinde gözümden akan yaş sadece budur şuanda olduğu gibi... Her aklıma geldiğinde..... Yıl...1984 gündüzlerin karanlığa döndüğü,içerimde nefes alamayacak şekilde rüzgarın uğultularının geldiği, Kapkara ve uzun bir geceyi andırıyordu ortam.... kara bir gün.......mekanın cennet olsun... Evet, ölüm haberlerinin her birisi dehşet verici..!! Oturuyorsunuz… İçinizde tarifi zor acılar var. Yüreğiniz feveran ediyor. Her yürek, bir yangın yeri adeta... Acılarla ilmek ilmek dokuyorsunuz günlerinizi, aylarınızı, yıllarınızı benimki gibi... Babam geç yaşta ani olarak öldüğünde; Küçük yaşta kimsesiz...tek başıma kaldım... Annemin, her zamankinden daha fazla uzattığı namazından sonra; saklayamadığı gözyaşları aklıma geliyor.. Babam çok gururlu biriydi. Yani, çok Müslüman biriydi. Babam bana her istediğim şeyi almaz; ama çok sevilen birisiydi. Babam bazenleri şehir dışına çıkardı; emekli olduktan sonra hep İstanbul’a durdu. Döndüğünde biz onu çok güzel karşılardık. Onun kucağına atlar.Büyük kız kardeşim Zeynep de “Baba, baba” diyerek yaklaşırdı ona. Babamın en çok sevdiğim yanı kızmaması; en sevmediğim yanı kızmasıydı. Babam kızmayınca, içimde bir gurur hissediyordum. Kızınca da üzülme hissederdim. Babam ben çok isteyince, yani ısrar edince kızardı. Bir de evlentir dediğimde kızmıştı. Bazenleri de şakasından kızardı. arada babam bana şaka yapardı, abi gibi... Babam için her zaman dua ediyorum; uzun yaşamadı.. Babam kısa yaşadı. Bir İstanbul yanlızlığı içinde,tek başına.... kaldırıldığı Haydarpaşa hastanesinde....Onun için cerrahpaşa çağrışımı aklımdadır daima..... Yazmıyacaktım yazdım bir kere......... Sevgi ve Duayla......... Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun kardeşim
Gönderi tarihi: 17 Kasım , 2006 18 yıl Babamı özlüyorum........ Var olduğum süre içinde gözümden akan yaş sadece budur şuanda olduğu gibi... Her aklıma geldiğinde..... Yıl...1984 gündüzlerin karanlığa döndüğü,içerimde nefes alamayacak şekilde rüzgarın uğultularının geldiği, Kapkara ve uzun bir geceyi andırıyordu ortam.... kara bir gün.......mekanın cennet olsun... Evet, ölüm haberlerinin her birisi dehşet verici..!! Oturuyorsunuz… İçinizde tarifi zor acılar var. Yüreğiniz feveran ediyor. Her yürek, bir yangın yeri adeta... Acılarla ilmek ilmek dokuyorsunuz günlerinizi, aylarınızı, yıllarınızı benimki gibi... Babam geç yaşta ani olarak öldüğünde; Küçük yaşta kimsesiz...tek başıma kaldım... Annemin, her zamankinden daha fazla uzattığı namazından sonra; saklayamadığı gözyaşları aklıma geliyor.. Babam çok gururlu biriydi. Yani, çok Müslüman biriydi. Babam bana her istediğim şeyi almaz; ama çok sevilen birisiydi. Babam bazenleri şehir dışına çıkardı; emekli olduktan sonra hep İstanbul’a durdu. Döndüğünde biz onu çok güzel karşılardık. Onun kucağına atlar.Büyük kız kardeşim Zeynep de “Baba, baba” diyerek yaklaşırdı ona. Babamın en çok sevdiğim yanı kızmaması; en sevmediğim yanı kızmasıydı. Babam kızmayınca, içimde bir gurur hissediyordum. Kızınca da üzülme hissederdim. Babam ben çok isteyince, yani ısrar edince kızardı. Bir de evlentir dediğimde kızmıştı. Bazenleri de şakasından kızardı. arada babam bana şaka yapardı, abi gibi... Babam için her zaman dua ediyorum; uzun yaşamadı.. Babam kısa yaşadı. Bir İstanbul yanlızlığı içinde,tek başına.... kaldırıldığı Haydarpaşa hastanesinde....Onun için cerrahpaşa çağrışımı aklımdadır daima..... Yazmıyacaktım yazdım bir kere......... Sevgi ve Duayla......... bu yazıdan sonra eğlenceli bişeyler yazmak bana biraz zor gelicek sanırım...ama takipteyim siyahx
Gönderi tarihi: 18 Kasım , 2006 18 yıl Babamı özlüyorum........ Var olduğum süre içinde gözümden akan yaş sadece budur şuanda olduğu gibi... Her aklıma geldiğinde..... Yıl...1984 gündüzlerin karanlığa döndüğü,içerimde nefes alamayacak şekilde rüzgarın uğultularının geldiği, Kapkara ve uzun bir geceyi andırıyordu ortam.... kara bir gün.......mekanın cennet olsun... Evet, ölüm haberlerinin her birisi dehşet verici..!! Oturuyorsunuz… İçinizde tarifi zor acılar var. Yüreğiniz feveran ediyor. Her yürek, bir yangın yeri adeta... Acılarla ilmek ilmek dokuyorsunuz günlerinizi, aylarınızı, yıllarınızı benimki gibi... Babam geç yaşta ani olarak öldüğünde; Küçük yaşta kimsesiz...tek başıma kaldım... Annemin, her zamankinden daha fazla uzattığı namazından sonra; saklayamadığı gözyaşları aklıma geliyor.. Babam çok gururlu biriydi. Yani, çok Müslüman biriydi. Babam bana her istediğim şeyi almaz; ama çok sevilen birisiydi. Babam bazenleri şehir dışına çıkardı; emekli olduktan sonra hep İstanbul’a durdu. Döndüğünde biz onu çok güzel karşılardık. Onun kucağına atlar.Büyük kız kardeşim Zeynep de “Baba, baba” diyerek yaklaşırdı ona. Babamın en çok sevdiğim yanı kızmaması; en sevmediğim yanı kızmasıydı. Babam kızmayınca, içimde bir gurur hissediyordum. Kızınca da üzülme hissederdim. Babam ben çok isteyince, yani ısrar edince kızardı. Bir de evlentir dediğimde kızmıştı. Bazenleri de şakasından kızardı. arada babam bana şaka yapardı, abi gibi... Babam için her zaman dua ediyorum; uzun yaşamadı.. Babam kısa yaşadı. Bir İstanbul yanlızlığı içinde,tek başına.... kaldırıldığı Haydarpaşa hastanesinde....Onun için cerrahpaşa çağrışımı aklımdadır daima..... Yazmıyacaktım yazdım bir kere......... Sevgi ve Duayla......... ölümler sessiz gelirr...ama arkalarında bıraktığı çığlıkları duymak için gece yeterlidir.... arkadaşım başın sağolsun...Allah günahlarını affetsin babann..duaların kabul olsun...gecen aydınlık,sağır olsun...rüyaların beyaz olsun.... o çığlıkları hayatımda bi amcamın ölümünde bide annemin babaannesinin ölümünde tattım!!!!çocuktum....ama geceleri uyuyamıyodum...duyduğum o acıyı...yaşadığım anları hatırladıkça ürperiyorum....kışın ortasında insan kısa kollu bluzla üstünde hiç bişey yok..dışarda kar var...ve deli gibi terliyodum....belki anlatabilmişimdir...çocukken yaaşadıklarım daha derinler...o yüzden seni anlayabiliyorum bi nebze....Allah sabır versin....yolun ve gecen aydınlık olsun... bunları buraya yazmak doğrumuydu bilmiorum ama siyahx sen devam et yine paylaşımlarına...arada böle bişey oldu ama kusura bkma..!
Gönderi tarihi: 27 Kasım , 2006 18 yıl Ben Hayatta En Çok Babamı Sevdim - Can Yücel Ben hayatta en çok babamı sevdim Karaçalılar gibi yardan bitme bir çocuk Çarpı bacaklarıyla -ha düştü ha düşecek Nasıl koşarsa ardından bir devin O çapkın babamı ben öyle sevdim Bilmezdi ki oturduğumuz semti Geldi mi de gidici - hep , hep acele işi Çağın en güzel gözlü maarif müfettişi Atlastan bakardım nereye gitti Öyle öyle ezber ettim gurbeti Sevinçten uçardım hasta oldum mu, Kırkı geçerse ateş, çağırırlar İstanbul'a Bi helallaşmak ister elbet , diğ'mi oğluyla! Tifoyken başardım bu aşk oy'nunu, Ohh dedim, göğsüne gömdüm burnumu, En son teftişine çıkana değin Koştururken ardından o uçmaktaki devin, Daha başka tür aşklar, geniş sevdalar için Açıldı nefesim, fikrim, canevim Hayatta ben en çok babamı sevdim.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.