Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2006 18 yıl Gaziantep'te, dayısıyla birlikte dondurma alırken elektrik akımına kapılarak hayatını kaybeden 8 yaşındaki Gökçen Göçer'in ailesi, kızları için internet sitesi hazırladı. Gökçen Göçer'in ailesi, küçük kızları için ''www.gokcengocer.com'' adresiyle bir internet sitesi hazırladı. Hazırlanan sitede, minik Gökçen'le ilgili bilgiler ve fotoğraflar bulunurken, çocuk psikolojisi, pedagoji, acil ve ilkyardım, hukuk köşesi, çocuk hakları gibi konularda da uyarıcı bilgiler yer alıyor. Bugün/25 Eylül 2006 http://www.gokcengocer.com/
Gönderi tarihi: 26 Haziran , 2007 18 yıl Bilemezdim ki ! bir yaz akşamı 26 haziran 2006 da hayata hoşçakal diyeceğimi.... ~ bilemezdi 9 EYLÜL de 9 yaşıma girecektim,annem pasta yapacaktı ,bu yıl beni aranızda göremeyeceksiniz,bundan sonraki yıllarda da göremeyeceksiniz ama ben sizi göreceğim.Unutmayın ! Beni görmek için kalplerinize bakin bunu sakın unutmayın ~ unutmadık ... http://www.esnips.com/doc/b2aa2001-dd28-4e...tugba-sonay3-(2 ve sanmiyorum ki unutulsun kendilerinin onca acisina ramen kücük Gökcen' nin aylesi.. bu sayfalari bilgi ve oncasina yardim amaci ile olusturdugu icin. tesekkür etmek istiyorum. Allah sabir versin saygilar
Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 17 yıl Ne ilginc, bir iki hafta evvel babasiyla yazistim, edebiyat kösesinde üyedir kendisi... burada tanitimina rastlayinca sasirdim, burda link verildigini ileticem kendisine.. tskler birce
Gönderi tarihi: 18 Ağustos , 2007 17 yıl Hasan beyin, yani Gökcen'in babasininda izniyle burada bu sayfanin icerigi ve amaci daha iyi anlasilacagi icin yazismamin bir kismini eklemek istiyorum... Bunlari okuduktan sonra Hasan beyin kisisel bir nedenle yola ciktigi davanin hepimizi ilgilendirdiginin anlasilacagini ümid ederek.... Merhaba ...... hanım,İletinizi alınca ve içeriğini okuyunca, bir çocuk gibi sevindim. Gökçen'i unutmamanız... çok teşekkür ederim size, sizin verdiğiniz linke girdim ve gördüm ki Birce'de unutmamış, Birce geçen sene yazmıştı ve aradan bir sene geçmesine rağmen Gökçen'i kaybettiğimin senesinde tekrar yazı yazmış "UNUTMADIK" diye. O siteye mesaj yazmak istedim üye olmadığım için yazamadım. Lütfen benim adıma BİRCE'ye teşekkürlerimi iletirmisiniz. ....... ...... ...... Bildiğiniz gibi Gökçen'i kaybetmeme sebep, toplumumuzda insan hayatına verilmeyen değerdir, insan hayatı için yeterli kanunlarımız mevcut ama kanunlar o kadar birbirine yakın ve anlaşılması ya da yorumlanması o kadar karışık ki, bu yüzden bir çok suç ya cezasız kalıyor ya da çok az bir cezayla kurtuluyor. Maalesef hakimlerimiz de yüksek cezalar ya da o kanunun üst sınırından ceza vermeğe çekiniyorlar. NEDEN Mİ ? sicil korkusu yüzünden, öğrendiğim kadarıyla bir hakimin verdiği ceza yargıtaydan dönerse, bu durum siciline geçerek tayin ya da terfide olumsuz olarak, o hakimi etkiliyormuş. O yüzden hakimle genellikle cezaları alt sınırdan veriyorlar eğer üst sınırdan verseler bir de bu karar için gerekçe eklemek zorunda kalıyorlar. Bu nedenle hakimlerimiz cesaretsiz hale getirilmiş vaziyetteler. Bunun tek çıkar yolu vardır "ADALETİ TAM BAĞIMSIZ HALE GETİRİP, SİYASİLERİN BASKISINDAN KURTARMAKTIR" Bildiğiniz gibi aradan bir yıl geçmesine rağmen Gökçen'in davası henüz açılamadı (adli tıp kurumu raporu bekleniyor). Kaldıki mahkemeden çıkacak en ağır ceza bile benim ADALETİM OLMAYACAK, BENİM ADALETİM ANCAK VE ANCAK GÖKÇEN'İMİN BANA GERİ VERİLMESİYLE MÜMKÜNDÜR. Sizin çok iyi bildiğinizi sanıyorum, Ahmet Yesevi'nin dörtlüğünü, Sofraya,ekmek,aş,su bulmak GECİKEBİLİR Temele taş bulmak GECİKEBİLİR Devlete baş bulmak GECİKEBİLİR ADALET GECİKMEZ, TEZ VERİLMELİDİR Sanki günümüz için söylenmiş, daha lüks yiyecek için ithal izinleri hemen çıkıyor( belki de keselerin dolması için) koca koca binalar orman arazilerine yapılıyor, en canlı örneği bir seçim yaşadık ve halen Cumhurbaşkanlığı tartışması devam ediyor. AMA BİR TEK ADALET İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPILMIYORR. Çırpınıyorum, bağırıyorum,yazıyorum ama maalesef sesimi duyan ya da aldırış eden yok, çünkü böylesi acıları yaşamamışlarla idare ediliyoruz ya da acı yaşasa bile içinde insan sevgisi olmayanlarla idare ediliyoruz. ........ ....... ....... ...... hanım, ben bir mücadele için tüm benliğimi koyuyorum ve bu mücadelemi bir dernek kurarak sizin gibi duyarlı insanlarla birlikte yapmak istiyorum. Böyle bir derneğin kurulması için GÖKÇEN benim meşalem oldu. Şu anda ulusal çapta bir dernek kurma hazırlığındayım. Bu derneğin amacı; toplumumuzda çok zayıf olan insan hakkı için her türlü mücadeleyi vermek olacaktır. Okullarda, fabrikalarda,esnafın içinde her bulduğumuz yerde, insan hakkı, yaşam hakkı, dürüst vatandaşın görevleri, kaza anlarında yapılacak ilk yardım gibi insan hayatıyla ilgili her şeyi seminerler,konferanslar ve sohbet ortamları yaratarak anlatmak ve kafalara yerleşmesi için her fırsatı değerlendirmek olacak. Ayrıca eğitim öğretim için çocuklarımıza faydalı olmak hatta bunun bir örneğini Gökçen'in okulunda, adının verildiği bir kütüphane açarak gösterdik "GÖKÇEN GÖÇER KÜTÜPHANESİ" şu anda 5 bilgisayar ve 5000 kitapla hizmet veriyor, tek eksiği salonunun olmaması çok dar bir odada yaklaşık 15 metrekarelik bir odada çocuklar derslerini yapmağa çalışıyor, bu da sağlıksız bir ortam oluşturuyor çünkü havasız ve nemli bir ortam oluşuyor, ama ne çare ki şimdi ek bir bina yaptırmaya gücümüz yetmiyor, ek bina için altı spor ve toplantı salonu üst katı ise kütüphane olarak kullanılacak bir yer için yaklaşık 500.000 YTL gerekiyor. Kitap bağışı halen geliyor, aynı tür kitapları ayırıyorum ve bunlarla da sırada ki başka bir okulada kütüphane açacağım, geçenlerde müftü beyle görüşmüştüm bu görüşmede bir teklifte bulundum dedim ki " Camilerde, başka cami yaptırmak için bağış toplanıyor ama ibadet her tarafta yapılabilir fakat eğeitim her tarafta yapılamaz. Bu sebeple bir vaaz verseniz ve bütün camilerde kitap toplama kampanyası başlatsak ve bunlarlada okulları kitaplarla donatsak" teklifinde bulundum. Çok memnun oldu ve uygun zaman ayarlayıp detayları konuşalım dedi. Sanırım yakında böyle bir kampanyaya da önderlik edeceğim ve umarım Türkiye'nin tüm camilerinde kitap toplama kampanyaları başlar. Evde tozlanacağına, okulda işe yarasın, topluma faydalı bir kişi kazandırsın. ............ ........... ........... Bana zaman ayırdığınız ve özellikle GÖKÇEN 'i unutmayarak beni haberdar ettiğiniz için sağolun var olun. Allah tüm çocuklarımızı aymazlardan ve tehlikelerden korusun. Duyarlılığınız için minnettarım Saygılarımla ve gönül dolusu sevgilerimle Hasan Fuat GÖÇER Gökcen Türkiye'de yasanilan 1000 lerce facianin kurbanlarinda sadece biri ve Hasan beyin kaderimizmis deyip elleri kucaginda oturmadigi icin onu cok taktir ediyorum. Sagduyu arttikca toplumun aydinlanacagini inaniyorum... ama sagduyulu olmak icinde bilincli olmak gerek. Bu yüzden bilenler bilmeyenlere anlatsin, belki buradan baslayabiliriz. Herkese güzel bir haftasonu dilegiyle NoT: mesajda sildigim bölümler daha az önem tasidigi icin degil, siyasete girdigi veya özel oldugu icindir...
Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 17 yıl buradan ilk size Xanthippe bir sekilde iletisim sagladiginiz icin Gökcen' nin babasi Hasan Bey ile.. tesekkür etmek istiyorum..benim icin bu inan ki büyük bir süpriz oldu ve hic beklemiyordum. yazilanlari birkac defa okudum bilemiyorum neden bir iki kitasin da takili kaldim... bir kita da ~~~~ Bildiğiniz gibi aradan bir yıl geçmesine rağmen Gökçen'in davası henüz açılamadı (adli tıp kurumu raporu bekleniyor). Kaldıki mahkemeden çıkacak en ağır ceza bile benim ADALETİM OLMAYACAK, BENİM ADALETİM ANCAK VE ANCAK GÖKÇEN'İMİN BANA GERİ VERİLMESİYLE MÜMKÜNDÜR ~~~~ Sayin Hasan Bey üzüntünüzü fazlasi ile anlayabiliyorum..bunu anca yasayanlar bilir diyebilirsiniz.. burada da hakli olacaksiniz...fakat emin olun ki ne tek siz nede en son siz bu aciyi tatiniz.. daha az önce yine bir haber okudum ve bu haberin de son olmayacaginin bilincindeyim..kitaniz da bir yil gecmesine ragmen davanin acilmadigini belirtmissiniz..burasi gercekten sasirtici.. Fakat simdi belki kizacak belki icerliyeceksiniz ama kendi düsüncem bu benim.."Adaletim ancak ve ancak Gökcen' imin bana geri verilmesiyle mümkündür"........cümleniz...beni cok düsündürtü ve orada durakladim kaldim... Sizde biliyorsunuz ki bunun mümkün olmadigini...Kaldi ki en agir cezalardan söz etmissiniz, bu cezalar Gökceni geriye getirebilecek mi..elbete ki hayir.. bir diyer kita ~~~~ AMA BİR TEK ADALET İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPILMIYORR. Çırpınıyorum, bağırıyorum,yazıyorum ama maalesef sesimi duyan ya da aldırış eden yok, çünkü böylesi acıları yaşamamışlarla idare ediliyoruz ya da acı yaşasa bile içinde insan sevgisi olmayanlarla idare ediliyoruz. ~~~~ Adalet nedir Hasan Bey..verilecek olan yillarca hapis cezasimi.. yoksa para cezasimi... bunlarin kime yarari olacak..size olacak mi...sadece birkac gün gazeteler de ön sayfalari kaplayan bir yazi olacak bu bence...peki sonrasi...Gökcen geri gelecekmi...siz tamam istedigim oldu Adalet yerini buldu deyipte o dakikadan sonra huzurunuzu bulabilecekmisiniz.. Hayir Tek kelime ile hayir diyorum ben sizin iciniz deki üzüntüler bence sizi isyana götürmüs..birseyler yapilmiyor derken bile.. farkinda degilsiniz.. siz kendiniz o kadar cok güzel seyler yapmaktasiniz ki... bunu göremez olmussunuz.. sesiniz duyuluyor ve yaptiklariniz da emin olun ki takip ediliyor...ve onca insanlar okuyor ve sizin vermis oldugunuz imkanlar dan yararlaniyor. Fakat lütfen olmayacak seyleri istemeyin...bu sizi ve cevrenizi daha cok yipratacaktir bundan emin olun...ve yapilmak ta olan toplumun daha duyarli olmasi icin onca yaptiginiz cabalar, yari da kalacaktir...deyermi..? Saygilar
Gönderi tarihi: 19 Ağustos , 2007 17 yıl Merhaba Sevgili Birce, Ben Gökçen'in babası Hasan Fuat GÖÇER, yani buradaki namımla Ömer Adaleti, neden Ömer Adaleti olduğunu anlatmama gerek olmadığını sanıyorum çünkü Hz. Ömer'in adaleti ve İran hükümdarı Nuşirevan'ın adaleti dünyaya örnek olacak adalet sistemidir. Sitenize bugün üye oldum, çünkü senin kafana takılan iki parağrafıma cevap vermek zorundaydım. şimdi bu parağraflardan birincisi şuydu. yazilanlari birkac defa okudum bilemiyorum neden bir iki kitasin da takili kaldim... bir kita da ~~~~ Bildiğiniz gibi aradan bir yıl geçmesine rağmen Gökçen'in davası henüz açılamadı (adli tıp kurumu raporu bekleniyor). Kaldıki mahkemeden çıkacak en ağır ceza bile benim ADALETİM OLMAYACAK, BENİM ADALETİM ANCAK VE ANCAK GÖKÇEN'İMİN BANA GERİ VERİLMESİYLE MÜMKÜNDÜR ~~~~ Sayin Hasan Bey üzüntünüzü fazlasi ile anlayabiliyorum..bunu anca yasayanlar bilir diyebilirsiniz.. burada da hakli olacaksiniz...fakat emin olun ki ne tek siz nede en son siz bu aciyi tatiniz.. daha az önce yine bir haber okudum ve bu haberin de son olmayacaginin bilincindeyim..kitaniz da bir yil gecmesine ragmen davanin acilmadigini belirtmissiniz..burasi gercekten sasirtici.. Fakat simdi belki kizacak belki icerliyeceksiniz ama kendi düsüncem bu benim.."Adaletim ancak ve ancak Gökcen' imin bana geri verilmesiyle mümkündür"........cümleniz...beni cok düsündürtü ve orada durakladim kaldim... Sizde biliyorsunuz ki bunun mümkün olmadigini...Kaldi ki en agir cezalardan söz etmissiniz, bu cezalar Gökceni geriye getirebilecek mi..elbete ki hayir.. Evet ben herkes ten daha iyi biliyorum Gökçen'imin bana geri verilmeyeceğini, kimin gücü yetebilir buna. Tanrı'dan başka ? Elbetteki verilebilecek en ağır ceza karşısında bile Gökçen geri gelmeyecek. Peki ben size soruyorum ne yapmak lazım ? Bırakalım bu yaratıkları dışarıda serbestçe dolaşsınlar, başka çocukların canına kıysınlar. öyle mi yapmak gerekiyor ? lütfen cevap verin. Benim savunduğum şu onu iyice anlatmam gerekiyor sanırım. Cezalar caydırıcılık getirir, ceza ne kadar ağır olursa o kadar caydırıcıdır. Burada Gökçen'in olayını örnek vereyim " eğer tüm uyarılara rağmen bir elektirik kaçağını parasal kaygılarla yaptırmayan ve umursamaz bir şekilde - size ne diyerek kendini uyaranları hatta va hatta elektirik kaçağına yakalanan diğer kişileride iş yerinden kovalayan bir yaratık. Eğer bu yaratık uyarılara aldırış etmiyorsa cezaların yetersizliğinden etmiyordur. Eğer bu yaratık iş yeri güvenliği olmayan yerlerin ağır cezalarla cezalandırılacağını bilse, hele hele kendi özgürlüğününde yıllarca kısıtlanacağını bilse TUTUMU BÖYLE Mİ OLURDU ? " Umarım kafanıza takılan sorunun cevabını almışsınız dır. bir diyer kita ~~~~ AMA BİR TEK ADALET İÇİN HİÇ BİR ŞEY YAPILMIYORR. Çırpınıyorum, bağırıyorum,yazıyorum ama maalesef sesimi duyan ya da aldırış eden yok, çünkü böylesi acıları yaşamamışlarla idare ediliyoruz ya da acı yaşasa bile içinde insan sevgisi olmayanlarla idare ediliyoruz. ~~~~ Adalet nedir Hasan Bey..verilecek olan yillarca hapis cezasimi.. yoksa para cezasimi... bunlarin kime yarari olacak..size olacak mi...sadece birkac gün gazeteler de ön sayfalari kaplayan bir yazi olacak bu bence...peki sonrasi...Gökcen geri gelecekmi...siz tamam istedigim oldu Adalet yerini buldu deyipte o dakikadan sonra huzurunuzu bulabilecekmisiniz.. Hayir Tek kelime ile hayir diyorum ben Kafanıza takılan ikinci parağraf yukarıda, Size soruyorum şimdi Sizce adalet nedir ? anladığım kadarıyla sizin görüşünüz, yazdığınız gibi, yıllarca hapis cezası VERİLMESİN, para cezası VERİLMESİN. Çünkü bunların kimseye yararı olmayacak, Nasılsa Gökçen geri gelmeyecek bari katilleri kısıtlamayalım serbest dolaşsınlar. Birce hanım size şunu söyleyeyim. O KATİLLERİ İDAM ETSELER HATTA SEN ELİNLE İDAM ET DESELER BİLE BENİM CİĞERİMİN ATEŞİ SÖNMEZZ BUNU ASLA UNUTMAYINN.sizin iciniz deki üzüntüler bence sizi isyana götürmüs..birseyler yapilmiyor derken bile.. farkinda degilsiniz.. siz kendiniz o kadar cok güzel seyler yapmaktasiniz ki... bunu göremez olmussunuz.. sesiniz duyuluyor ve yaptiklariniz da emin olun ki takip ediliyor...ve onca insanlar okuyor ve sizin vermis oldugunuz imkanlar dan yararlaniyor. Fakat lütfen olmayacak seyleri istemeyin... Olmayacak şey ADALET Mİ acaba (?) ve ayrıca ben elbette diğer insanlar en azından sizin böyle şeylerle karşılaşmamanız için, bu yaratıklara engel olmaya çalışıyorum ve bunun için dernek kuruyorum. Bu savaşımda tek kalsam da savaşıma devam edeceğim, bu benim sizlere verdiğim şeref sözüm. İsteyen benim yanımda savaşır, istemeyen savaşmaz. Çok önemli değil, çünkü bende herkes için savaşacak güç var... yetebildiği kadar. Size çok teşekkür ederim,umarım açıklamalarımla sizi üzmedim ve gerçekleri anlatabildim. Saygılarımla Hasan Fuat GÖÇER
Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 17 yıl Peki ben size soruyorum ne yapmak lazım ? Bırakalım bu yaratıkları dışarıda serbestçe dolaşsınlar, başka çocukların canına kıysınlar. öyle mi yapmak gerekiyor ? lütfen cevap verin. Benim savunduğum şu onu iyice anlatmam gerekiyor sanırım. Cezalar caydırıcılık getirir, ceza ne kadar ağır olursa o kadar caydırıcıdır. Burada Gökçen'in olayını örnek vereyim " eğer tüm uyarılara rağmen bir elektirik kaçağını parasal kaygılarla yaptırmayan ve umursamaz bir şekilde - size ne diyerek kendini uyaranları hatta va hatta elektirik kaçağına yakalanan diğer kişileride iş yerinden kovalayan bir yaratık. Eğer bu yaratık uyarılara aldırış etmiyorsa cezaların yetersizliğinden etmiyordur. Eğer bu yaratık iş yeri güvenliği olmayan yerlerin ağır cezalarla cezalandırılacağını bilse, hele hele kendi özgürlüğününde yıllarca kısıtlanacağını bilse TUTUMU BÖYLE Mİ OLURDU ? " Umarım kafanıza takılan sorunun cevabını almışsınız dır. Selam Sayin Hasan bey, ilk geldiginiz icin tesekkür ederim..ayriyeten soru isareti ben de birakan iki kitayi da cevapladiginiz icin... ben hemen yine konuya gecmek istiyorum izninizle... "agir cezalandirilacagini bilse, hele hele kendi özgürlügünde yillarca kisitlanacagini bilse" evet, evet Sayin Hasan bey bilse....bilse daha duyarli olurdu belki, daha cok ileriye dogru bakabilir olabilecekleri tahmin edebilir... ona göre önlem alirdi..ama denildigi gibi aynen..bilse biryandan ise bilmekte pek yararli olmuyor kimi zaman..eyer ki sorumluluk duygusu insanin icersin de yok ise...istedigi kadar bilsin istedildigi kadar uyarilsin...sonucu her defasin da görüyoruz. Cezalar ne kadar agir olursa o kadar caydiricidir...demissiniz...simdi ben burada böyle yaziyorum..sizin düsünceniz...... belirtiginiz gibi de yıllarca hapis cezası VERİLMESİN, para cezası VERİLMESİN. Çünkü bunların kimseye yararı olmayacak, Nasılsa Gökçen geri gelmeyecek bari katilleri kısıtlamayalım serbest dolaşsınlar bu sekilde bir ihtimal düsündügümü saniyorsunuz sanirim..ki bu cümleyi yazmissiniz Sayin Hasan bey bu sekilde elbete ki düsünmüyorum, fakat birseye inaniyorum ki ne ise kanun ..ne ise ceza ...zamani gelince uygulanacaktir zamani gelince derken.. inan ki bu üc kelimeyi yazarken üzülerek yaziyorum...lütfen bu haberi ilk bi okuyun.. ilk size yazdigim iletide ki söz konusu olan haber buydu.. http://www.hurriyet.com.tr/gundem/7114852.asp?m=1 HAVUZ BOŞALTILDI Olay yerine giden polis ekipleri, havuzun etrafını güvenlik şeridiyle çevirdi. Havuzda başka çocukların da olabileceği şüphesiyle su boşaltıldı, havuzda başka çocuk olmadığı belirlendi. sormak isterim size...onca zaman bu bilincli Insanlar neredeydi...sonucta okumus insanlar bilincli insanlar..."sorunluluk" üzerlerine almis insanlar evet onca zaman ne yaptilar... ve simdi geleyim yine sizin üzerin de durudugunuz agir ceza uygulanmasina..bu konu da kim cezalandirilacak ve nasil cezalandirilacak sonucta özel bir kisiye ayit olan bir havuz degil, devletmi yaptirmis onu oraya, peki güveni ve bakimi ile ilgilenler kimlerdir... belirli zaman icersin de bu gibi seylerin bakimi yokmudur..kontrol den gecme mecburiyeti yokmudur...burasinin bakimi ile "sensin" ilgilenecek olan sorumlulugunu tasiyacak olan.. diye belirlenmemismidir....Peki bu " sensin" kimdir bu durum da eminim ki simdi herkes bir baskasini sorunlu tutar ama kimse üstlenmez oysa ki sen ben davasi Hepimiz olsa...Hepimiz duyarli olsak gözümüz acik etrafimiza olup bitenleri olabilecekleri görsek düsünebilsek...o yapmadi bakmadi ise ben baksam .. ben bakma di isem görmemezlikten geldi isem bir baskasi üstlense.... bu gibi olaylarin hepsi degilse bile bircogun da, önceden davranmis ve en azindan o anlik olabilecek bir kazayi önlemis oluruz diye düsünüyorum. ondan diyorum sorunluluk olmadigi sürece bir insan da ,ceza var uygulanacak yada yeni cezalar cikacaktir belki daha agir olan uygulanacak olanlar.. fakat gidenleri geriye getirebiliyormu... . .
Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 17 yıl Bildiğiniz gibi aradan bir yıl geçmesine rağmen Gökçen'in davasıhenüz açılamadı (adli tıp kurumu raporu bekleniyor). Kaldıki mahkemeden çıkacak en ağır ceza bile benim ADALETİM OLMAYACAK, BENİM ADALETİM ANCAK VE ANCAK GÖKÇEN'İMİN BANA GERİ VERİLMESİYLE MÜMKÜNDÜR ~~~~ Fakat lütfen olmayacak seyleri istemeyin...bu sizi ve cevrenizi daha cok yipratacaktir bundan emin olun...ve yapilmak ta olan toplumun daha duyarli olmasi icin onca yaptiginiz cabalar, yari da kalacaktir...deyermi..? Saygilar Olmayacak şey ADALET Mİ acaba (?) ve ayrıca ben elbette diğer insanlar en azından sizin böyle şeylerle karşılaşmamanız için, bu yaratıklara engel olmaya çalışıyorum ve bunun için dernek kuruyorum. Bu savaşımda tek kalsam da savaşıma devam edeceğim, bu benim sizlere verdiğim şeref sözüm. İsteyen benim yanımda savaşır, istemeyen savaşmaz. Çok önemli değil, çünkü bende herkes için savaşacak güç var... yetebildiği kadar. Size çok teşekkür ederim,umarım açıklamalarımla sizi üzmedim ve gerçekleri anlatabildim. Saygılarımla Hasan Fuat GÖÇER burada ben kendimi dogru ifade edememisim Hasan bey, yanlis anlasilma olmus.. Olmayacak sey Adalet mi söz konusu degil di... Fakat lütfen olmayacak seyleri istemeyin...diye yazdigim cümlem de "Adaletim ancak ve ancak Gökcen'imin bana geri verilmesiyle mümkündür" cümlenizse karsilikti.. Saygilar
Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 17 yıl burada ben kendimi dogru ifade edememisim Hasan bey, yanlis anlasilma olmus..Olmayacak sey Adalet mi söz konusu degil di... Fakat lütfen olmayacak seyleri istemeyin...diye yazdigim cümlem de "Adaletim ancak ve ancak Gökcen'imin bana geri verilmesiyle mümkündür" cümlenizse karsilikti.. Saygilar Teşekkür ederim, Sevgili Birce, Ben anlamıştım demek istediğinizi çünkü siz toplumumuzda ki duyarlı insanlardan birisiniz ve elbetteki ben biliyorum "Gökçen'in bana geri verilemeyeceğini" ama GÖKÇEN MELEKLER SAFINA GİTMEYEBİLİRDİ eğer vurdumduymazlık ve aymazlık olmasa idi... ben bunu anlatmaya çalışıyordum. Saygılarımla
Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 17 yıl Merhaba Sevgili Birce, Çok teşekkür ederim ve çok naziksin, Bende doğrudan konuya giriyorum ve yazdığın parağraf a bir açıklama getireyim. " agir cezalandirilacagini bilse, hele hele kendi özgürlügünde yillarca kisitlanacagini bilse" evet, evet Sayin Hasan bey bilse....bilse daha duyarli olurdu belki, daha cok ileriye dogru bakabilir olabilecekleri tahmin edebilir... ona göre önlem alirdi..ama denildigi gibi aynen..bilse biryandan ise bilmekte pek yararli olmuyor kimi zaman..eyer ki sorumluluk duygusu insanin icersin de yok ise...istedigi kadar bilsin istedildigi kadar uyarilsin...sonucu her defasin da görüyoruz. Elektirik kaçağının olduğu dükkanı işleten yaratık, daha önceden aynı noktada kaçak olduğunu biliyordu. Çünkü tam 3 ay önce aynı noktada ben elektirik akımına kapıldım (kış ayının son günleri olduğu için ayakkabımın tabanı kauçuktu, kurtardım) ve sorumluluk bilincine sahip olduğum için hemen yaratıkları uyardım " BU KAPIDA ELEKTİRİK KAÇAĞI VAR, HEMEN YAPTIRIN BİR ÇOCUĞUN HAYATINA SEBEP OLURSUNUZ VE SİZDE PAÇAYI KURTARAMAZSINIZ" dedim. Ben olabilecek tehlikeyi görmüş ve onlara söylemiştim, elektirik çarpmasının öldüreceğini herkes bilir, burada bilmeme söz konusu değil. Ayrıca Gökçen'den 10 dakika ve yarım saat öncesinde 2 çocuk daha aynı noktada elektirik akımına kapılıyorlar ve uyarıyorlar (yaratığı) yaratık bu çocuklara şiddetle bağırarak kovuyor (çocukların ayaklarında lastik spor ayakkabı var ), olaydan bir gün önce yaşlı bir adam sıyrılan ve kapı açılıp kapandıkça zaman zaman kapıya temas eden sıyrılmış ve içindeki bakırı görünen kablo için aynı yaratıkları uyarıyorlar. B u yaratıklar yine aldırış etmiyorlar. Burada bilmeme söz konusu değil, ALDIRIŞ ETMEME, NE OLURSA OLSUN deme söz konusudur artık. Sizin bahsettiğiniz "BİLMEME ya da EĞER BİLSE " tabirini, kanunları bilse anlamında söylediğinizi anlıyorum ve diyorum ki size KANUNLARIMIZDA AĞIR CEZALAR OLMASINA RAĞMEN, BU TÜR OLAYLAR KAZA DİYE GEÇİŞTİRİLDİĞİ İÇİN ... ÖLÜME SEBEP OLANLAR ÇOK FAZLA HAPİS YATMIYOR VE BU DA BİLİNEN BİR GERÇEK, İŞTE BU YARATIK BİLİYOR... YANİ CEZALARIN ÇOK FAZLA OLMAYACAĞINI BİLİYOR VE ALDIRIŞ ETMİYOR. Şimdi, sizin gönderdiğiniz haberi yorumlayayım; havuzda elektirik akımına kapılan çocuklar ve onları kurtarmak isterken hayatını kaybeden (insan hayatının değerini bilen rahmetli bir vatandaşımız) kişiye. Burada sorumlu bulunmayacak bütün kurumlar suçu birbirinin üzerine atacak ve olay unutulup gidecek. B u olay benim şehrimde oldu, daha 3 veya 4 ay önce yine Gaziantep'te parkta temiz hava almaya çıkan bir ailenin çocuğu, park aydınlatması için kullanılan demir direği tutunca elektirik akımına kapılarak hayatını kaybetti. B u çocukta henüz 4 yaşında idi, daha hayatı tanımıyor, her şeye ve herkese ana babası kadar güveniyordu. UNUTULDU... UNUTULDU... UNUTULDU... Dilara'yı hatırlıyormusunuz ? Açık bırakılan ve üzeri kartonla kapatılan kanalizasyon kapağından düşmüştü ve annesinin gözleri önünde kaybolup 4 km ötede Ataköy sahilinde bulunmuştu. Neydi Dilara'nın suçu ? özgürce annesinin elinden tutarak gezmeye çıkması mı ? Yani küçük bir çocuk için, dünyanın en güvenilir yeri olan ana kucağından bile yaşamınızı elinizden alırlar. EĞER AĞIR CEZALAR VERİLMEZSE VE BU DUYURULMAZSA. Dilara nın hayatını elinden alanlar dışarıda, baba davasından vazgeçti ve devlette serbest bıraktı. Olur mu böyle bir şey ? Bunu çok iyi bilen yaratıklar( ya cezasız ya da hafif cezalarla talatacaklarını) her şeyi sizin gibi masumlara yaparlar ve yapmayada devam ederler. İşte benim "Gökçen'in adına kuracağım yaşam hakkı" derneği, tüm bu yaratıklara karşı, duyarlı insanları bir araya toplama ve yaratıkların sebep olacağı her konuda ağır cezalar verilmesi için davalar açma ve bunları neticelendirme üzerine çalışacaktır. Ayrıca vatandaşlık bilinci ve ilk yardım konularında kurslar ve seminerler düzenleyecektir. Böyle bir eğitim düşüncemiz,Çocuklardan başlamak üzere her kesimi kapsayacaktır. fakat birseye inaniyorum ki ne ise kanun ..ne ise ceza ...zamani gelince uygulanacaktir Zaman ne zaman ? cevabı vereyim vakit yok... ZAMAN HEMEN ŞİMDİ... Her şey için teşekkürler Birce... Kuracağım ulusal çaptaki dernek için herkesin katkısına ihtiyacım var. Eğer ciddi olarak bu derneğe katkı yapmak isteyenler varsa lütfen ne yapabileceklerini nasıl katkı sağlayabileceklerini bana bildirsinler. gerek buradan gerekse mail yazarak mail adresim [email protected] Çok teşekkürler Saygılarımla Hasan Fuat GÖÇER
Gönderi tarihi: 20 Ağustos , 2007 17 yıl Selam Hasan bey, aslinda alintiladigim alta olan yazinizdan önce,yazmis olduklariniz birhayli düsündürücü ve üzerinde durulmasi gereken seyler..fakat üzüntünüzü biliyorum ve bu yüzden de daha fazla yazar isem sorar isem kirarim düsüncesi ile daha fazla da ayrintilara girmek istemiyorum... sadece kizaca burasini belirtmeden de gecemiyorum.. Şimdi, sizin gönderdiğiniz haberi yorumlayayım; havuzda elektirik akımına kapılan çocuklar ve onları kurtarmak isterken hayatını kaybeden (insan hayatının değerini bilen rahmetli bir vatandaşımız) kişiye. Burada sorumlu bulunmayacak bütün kurumlar suçu birbirinin üzerine atacak ve olay unutulup gidecek. B u olay benim şehrimde oldu, daha 3 veya 4 ay önce yine Gaziantep'te parkta temiz hava almaya çıkan bir ailenin çocuğu, park aydınlatması için kullanılan demir direği tutunca elektirik akımına kapılarak hayatını kaybetti. B u çocukta henüz 4 yaşında idi, daha hayatı tanımıyor, her şeye ve herkese ana babası kadar güveniyordu. UNUTULDU... UNUTULDU... UNUTULDU... Dilara'yı hatırlıyormusunuz ? Açık bırakılan ve üzeri kartonla kapatılan kanalizasyon kapağından düşmüştü ve annesinin gözleri önünde kaybolup 4 km ötede Ataköy sahilinde bulunmuştu. Neydi Dilara'nın suçu ? özgürce annesinin elinden tutarak gezmeye çıkması mı ? Yani küçük bir çocuk için, dünyanın en güvenilir yeri olan ana kucağından bile yaşamınızı elinizden alırlar. EĞER AĞIR CEZALAR VERİLMEZSE VE BU DUYURULMAZSA. Dilara nın hayatını elinden alanlar dışarıda, baba davasından vazgeçti ve devlette serbest bıraktı. Olur mu böyle bir şey ? Bunu çok iyi bilen yaratıklar( ya cezasız ya da hafif cezalarla talatacaklarını) her şeyi sizin gibi masumlara yaparlar ve yapmayada devam ederler. . . Zaman ne zaman ? cevabı vereyim vakit yok... ZAMAN HEMEN ŞİMDİ... . . Saygılarımla Hasan Fuat GÖÇER Unutuldu dedikleriniz en azindan tahmininizce öyle düsündügünüz...emin olun ki unutulmadilar Ne Dilara unutuldu , ne Merve, ne Tugce, ne Meral Isik, nede 32 Ögrenci...nede benim bilmedigim takip edemedigim...daha nicesi.... Garip olan nedir biliyormusunuz...hangi konuyu ele alsaniz...hangi konu ile olan onca haberleri okusaniz...hep uyarildilar...hep söylendi...hep gösteril di... fakat sonuc burada ilk bir insanda sorunluluk olmasi gerekiyor dücünemde haklimiyim haksizmiyim simdi.. zamani gelince gereken yapilir dedigim cümleye ise karslik olarak vakit yok demissiniz. emin olun ki bura da... bu cevabi ben bekliyordum dünkü haberi okumussunuzdur sanirim ve fark da etmissinizdir...Havuz meselesi.. bulundugu yer... bulundugu sokak......nerenin karsisinday di Üstlenmis oldugunuz onca aciniza ramen yapmakta oldugunuz onca güzel seyler icin de tesekkürü bir borc bilirim... Saygilar
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.