Diyanet işleri başkanı çıkıp. Bütün camiiler kontrolumuzde ve denetimimizde desede. Yaşanan olaylar hiçte başkanı haklı çıkarmamaktadır.

 

Son örnek İsmailağa camiindeki cinayet vakasından sonrada görülmüştür. Cinayet ve linçle ilgili herkes bir şey söylemiştir. Bu konuda tek söylediği şey, " bilmiyoruz" olan kurum ise Camii nin bağlı bulunduğu Diyanet İşleri Başkanlığıdır.

 

Bu konuda en doğrusunu ve kamuoyunu aydınlatacak bilgiye sahip olması gereken kurumken, Diyanet olan bitenden bihaber olduğunu göstermiştir. İstanbul'un en ünlü camiilerinden birinde olan biten bir vakadan camiinin bağlı bulunduğu kurum bi haberdir. Konuyla ilgili diyanet yetkilileri değil Cemaat sözcüleri beyanet vermektedir.

Bencede oldukça vahim ve bir o kadarda düşündürücü bir tablo...

geçenlerde Ankara'da terkedilmiş bir mahallenin camisinde topantılar yapıldığını gördük baya kalabalık bir gruptu.Herkes arabalarıyla geliyordu.çok uzak şehirlerden bile bu camiye gelenler vardı.

 

caminin elektriği suyu yoktu.elektrik jenaratörle,sular ise tankerlerle getiriliyodu.

 

Diyanet imam yollamıyormuş oraya çünkü mahalle terkedilmiş.Yani haklı tabi kimsenin yaşamadığı mahalleye imam gönderilir mi....?

 

 

Ama cemaat şunu söylüyordu:

 

"Devlete müdanamız yok."