Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

ARTIK KORKULAR BİTTİ(Selamet Çizgisi var)

 

Maalesef çoğu kez korkuttular bizi belki de iyi niyetle. Ölüm gelir dediler zulüm gelecek dediler vs. dediler vs. dediler. Ancak neden bize cenneti göstermeden alevleri gösterdiler ki.

Neden Güzel kardeşlerimizin korkup ta iyicene depresyona İslam’ı düşünmemeye beklide inkâr yoluna gitmeye sürükledilerki. Neden bir kez olsun o muazzam çizgiden bahsetmediler ki neden? Nende korku ve ümit çizgisini takip edin selamete kavuşacaksınız demediler ki.

Elbette korkmak lazım ben korkuyorum hem de çok korkuyorum ama aynı zamanda HİÇ Mİ HİÇ korkmuyorum bu tuhaf duyguyu yaşamamın nedeni Mevla’mın Bu korku ve ümit çizgisinin bilgisi bana nasip etmiş olması bu duyguyu yaşamak lazım. Bu korkma kaçmak için değil hatırlamak içindir. Bende bu yazımda beklide az korkutacağım sizi ama sizi yoldan düşürmek için değil tehlikelere yaklaştırmamak için korkutacağım. Öncelikle korkmalı mıyız diyoruz. Evet, korkmalıyız bunu yüce Kelamda hadislerde sahabe yaşamlarında görüyoruz.

Şimdi bunlardan bir âlimden örnek vererek hatırlatalım. Bir genç korkmuş bir genç ama anlatmaya çalıştığımız korku değil tedbir için korku. Bu genç Üstat Bediüzzaman’ın yanına gider ve şöyle der Üstadım Ben cehennemden çok korkuyorum bana bir teselli ver. Üstadın sözleri şu oluyor neden korkuyorsun ki neden korkuyorsun titreyeceksin titreyecek. Böyle diyordu üstad.

Elbette korkmak gerek ancak kaçmak için değil. Bakın bir misalle bu az karmaşık olan konuyu nasıl basitleştirerek anlıyacağız. Bir araç düşünün bizde bu aracın şoförüyüz. Ve bir yarış içerisindeyiz. Bu yarış içerisinde bizi bilgilendiren tabelalar var örneğin ilerde çukur var. İlerde kaygan zemin vs. Şimdi bundan korkmamak elde değil yani bazı tehlikeler varmış ilerde. Eğer biz şöyle bir tutumda bulunursak ayy ben bu tehlikelerden çok korkuyorum en iyisi bu tabelalara hiç bakmayayım evet evet hiç bakmayayım hem de hiç. Öyle ya hep kandırdık ya kendimiz kemirdi ya bu düşünce içimizi bizi âmâlaştırdı ya göremedik ya bunun yüzünden. Ne kadarda yanlış aslında öyle değimli bunu yerine bir kafayı kaldırsak tabelalara göre kendimize çeki düzen versek gelecek tehlikelere karşı tedbir alsak. İşte Müslüman’ın olması gereken korkusu budur Tedbir için korkmak korkmak için korkmak değil. Yoksa korkuyorum dersin kafanı gömersin ve an gelir o tehlikeyle yüzleşince kahrolursun zelil olursun zelil.

 

Yani ey zalim nefsim İşte o araç takatin o gittiğin yol senin ömründür. Yolun sonunda ki daha doğrusu henüz yoldaki engeller ise berzah âlemindeki kabir deki tehlikelerdir ve kabirde asıl âleme yolun sonuna bir geçiştir. İşte nefsim şimdi sende anladın ki hayatımızda bize tehlikeleri gösteren ölüm vardır diyen mülahazalardan korkmanın bir anlamı yok. Bu mülahazalar yolumuzdaki ışıklar gibidir. Bizim yapmamız gereken bu konulardan ders çıkarmak tehlikelerden korkmak ama tedbir için korkmak ve Allah rızasına böylece çalışmak ve o anlar o çukurlar geldiğinde emeğimizle tedbirimizle onu gül bahçesine dönüştürmektir Allahın izni ile. Yani ölüm var demek ki buna çalışmak lazım. Oturup ta çalışmayıp ta kaçmanın ne faydası var kine faydası var anca zararı var asıl ölümden bu şekilde olan korkmaktan korkmak lazım. Çünkü eğer ölüm kelimesinden kaçarak ömür son bulursa o ana hazırlıksız geliriz ****** anlamda ki saklanma korkusu yerine az hazırlasa az çeki düzen versene kendine eyyy zalim nefsim. Hallerini düzeltsene. Bilmiyor musun ki Yüze Allah Kelamda herkes yaptığını bulur zerre kadar hayırda şerde esas âlemde karşılığını bulur.

Onun için hemen ey nefsim sars kendini Mevla’ya yönel vakit kısa.

 

Sonra ayrı bir husus. Yüküm ağır günahlarım çok. Bu yükün altından kalkamam ben çok günahım var o kadar varki. Ben bu günahlar ile ettiğim bu yazıklar ile Allah rızasına ulaşamam. Bu da senin oyunun zalim nefsim bu da bahanelerin elbette yüküm ağır. Ben çok yazıklar ettim kendi adıma konuşmak gerekir se derviş yunus neden öyle demiş onun yüreğine sormak lazım ama onun o sözleri beni o kadar iyi anlatıyor ki çünkü bana öyle geliyor ki bu alemde Müslüman olup ta benim ettiğim yazıkları eden yoktur benim günahlarımı işleyen yoktur gibime geliyor. Ama bu bahane değil ey zalim nefsim. Eğer öyle olsaydı şiirlerinde.

 

Bir günah ki işlemişem onu kimse işlememiş

 

Diyen Derviş yunus oturur kalırdı ama o bunu yapmadı dolaştı ilden illere Allah dedi durdu. Bu hususta da bir olayla cevabını al zalim nefsim. Bir zamanlar bir âlim talebelerini yetiştirmiş. Öyle ya onlara tüm ilmini vermiş ve talebeleri de insanların durumunu biiznillah

Semada görür olmuşlar. Öyle ki bu manevi seviyede idrak etmişler ki hocalarının adı semada şaki yol kesici günahkâr olarak yazılı. Başlamışlar hocalarını terk etmeye… Yalnız biri gitmemiş itaatten ötürü. Hocası sormuş evladım arkadaşların nerde söylememiş ısrar edince de söylemek zorun kalmış ve anlatmış. Aldığı cevap ise şu olmuş evladım ben adımın şaki olarak yazdığını 40 yıldır görüyorum ama Haktan gayrı kapımı var. Başka kapımı var ki onu aşındırayım af dileneyim Haktan gayrı kapılar sürmeli. İşte bu derin samimiyetinden dolayı o andaki semada yazılı olan Şaki adı silinir ve onunda adı Salih kullardan yazılır…

Evet, zalim nefsim burada sana çok derin bir ibret vardır Mevla’mın affı merhameti bu menkıbe veya yaşanmış fark etmez ama bu tılsımın içindedir. Samimi olmak Mevla’ya bağlanmak Ona yanmak. Birde ey zalim nefsim gel de sana çok basit örnekle o Merhametten bir damla göstereyim. Ey zalim nefsim seninde bir annen baban yârin sevdiklerin dostların var seni de çok seven insanlar var belki daha az belki daha fazla nefsim ama var. Şimdi şu suali sor onlar senin kötülüğünü isterler mi seni ateşe atarlar mı? Sana kıyarlar mı hiç. Yeri geldiğinde seni sinelerine bastırarak ferahlatan onların merhameti sevgisi değimlidir. Ve sonra zalim nefsim gözlerini zihin dünyanda şu âlemde bir gezintiye çıkar göreceksin ki hayvanlar arasında dahi bir merhamet var anne hayvanların yavrusunu emzirmesi. Tavuğun yavrularını yanına hiç bir şeyi yaklaştırması ve daha birçok şey hadisin ifadesi ile sütünü emmek için annesinin altına gelen hayvanın sütünü rahat içsin diye ayağını kaldıran anne hayvanın merhameti de var ya. İşte onu da gör ve hepsini bir ara ya topla ne kadar çok değimli ne büyük bir derya oldu. Öyle ki bazen bir dostun gözlerine samimiyetle bakması bile senin için bir derya olur birde şu topladığımız merhamete baksana be eyy zalim nefsim işte bu hiçbir yere sığdıramayacağın engin merhamet Allah’ın rahmetinin yüzde biridir Mevla’mın sadece bu kadar cık bir damlasıdır dünyadaki bu merhamet. Mevla’mızın gazabınız aşmıştır merhameti. Mevla’m Yarın yevmi kıyamette toplam merhameti ile rahmedecek ne büyük rahmet öyle değimli işte biz böylesine merhametliler merhametlisi böylesine kimsesizlerin kimsinin kullarıyız. İşte ey zalim nefsim artık anladın ki bu korku olmalı ki sende tedbir üzere bu ümit olmalı ki sende rahmet üzere. Unutma nefsim Ölüm yok olmak ebedi ayrılık insanlıktan ayrılık değil tam tersine bize bu kadar merhametli olan ve sadece bir damla sevgisi dahi tüm cihana sığmayan engin padişahın sevgisine kavuşma günüdür. Mevlana hazretleri boşuna şebbi arus demiyor ölüme düğün günü olarak boşuna ifade etmiyor o mübarek. İşte ölümü anlarsan ferahlarsın zalim nefsim.

EY RAHMETİ BOL PADİŞAH RAHMETİNDER BİR DAMLA BİZEDE AYIR

Gönderi tarihi:

sevgili ahirzaman ben din konusunda en ılımlı insanların en günahkarlarımız olduğuna inanırım neticede insanlar daha önce hiç işlemedikleri bir günahın başka bir kişi tarafından işlendiğini görürlerse elbetteki daha çok tepki göstereceklerdir. Fakat Günahlarla daha çok içli dışlı olmuş kişiler hidayete erdikten sonra biraz da eski hayatlarını düşünerek insanalara daha çok hoş görüyle yaklaşırlar. Hasılı arkadaşım Ali şerati isimli bir yazar bir kitabında (yanılmıyorsam ve cevap veriyorum isimli kitabı idi) Mevlana Celaleddini ruminin bir zamanlar eşcinsel olduğunu dahi ima eden açıklamalara yer vermiştir. İnsanları korkutmak elbetteki yanlış fakat

 

Sevginin ardı korku korkunun ardı perde

Allahtan nasıl kokmaz insan onu sever de

 

dediği gibi necip fazılın korkudaki caydırıcılık da göz ardı edilmemelidir. selam ve dua ile

Gönderi tarihi:

ARTIK KORKULAR BİTTİ(Selamet Çizgisi var)

 

 

Evet, zalim nefsim burada sana çok derin bir ibret vardır Mevla’mın affı merhameti bu menkıbe veya yaşanmış fark etmez ama bu tılsımın içindedir. Samimi olmak Mevla’ya bağlanmak Ona yanmak. Birde ey zalim nefsim gel de sana çok basit örnekle o Merhametten bir damla göstereyim. Ey zalim nefsim seninde bir annen baban yârin sevdiklerin dostların var seni de çok seven insanlar var belki daha az belki daha fazla nefsim ama var. Şimdi şu suali sor onlar senin kötülüğünü isterler mi seni ateşe atarlar mı? Sana kıyarlar mı hiç. Yeri geldiğinde seni sinelerine bastırarak ferahlatan onların merhameti sevgisi değimlidir. Ve sonra zalim nefsim gözlerini zihin dünyanda şu âlemde bir gezintiye çıkar göreceksin ki hayvanlar arasında dahi bir merhamet var anne hayvanların yavrusunu emzirmesi. Tavuğun yavrularını yanına hiç bir şeyi yaklaştırması ve daha birçok şey hadisin ifadesi ile sütünü emmek için annesinin altına gelen hayvanın sütünü rahat içsin diye ayağını kaldıran anne hayvanın merhameti de var ya. İşte onu da gör ve hepsini bir ara ya topla ne kadar çok değimli ne büyük bir derya oldu. Öyle ki bazen bir dostun gözlerine samimiyetle bakması bile senin için bir derya olur birde şu topladığımız merhamete baksana be eyy zalim nefsim işte bu hiçbir yere sığdıramayacağın engin merhamet Allah’ın rahmetinin yüzde biridir Mevla’mın sadece bu kadar cık bir damlasıdır dünyadaki bu merhamet. Mevla’mızın gazabınız aşmıştır merhameti. Mevla’m Yarın yevmi kıyamette toplam merhameti ile rahmedecek ne büyük rahmet öyle değimli işte biz böylesine merhametliler merhametlisi böylesine kimsesizlerin kimsinin kullarıyız. İşte ey zalim nefsim artık anladın ki bu korku olmalı ki sende tedbir üzere bu ümit olmalı ki sende rahmet üzere. Unutma nefsim Ölüm yok olmak ebedi ayrılık insanlıktan ayrılık değil tam tersine bize bu kadar merhametli olan ve sadece bir damla sevgisi dahi tüm cihana sığmayan engin padişahın sevgisine kavuşma günüdür. Mevlana hazretleri boşuna şebbi arus demiyor ölüme düğün günü olarak boşuna ifade etmiyor o mübarek. İşte ölümü anlarsan ferahlarsın zalim nefsim.

EY RAHMETİ BOL PADİŞAH RAHMETİNDER BİR DAMLA BİZEDE AYIR

 

Çok güzel bir yazı ahirzaman kardeşim yüreğine sağlık.

Evet hiç bir zaman ben çok günah işledim bundan sonra Allah beni artık afetmez düşüncesine girmemeli zira buda nefstentir yüce mevlanın rahmeti sonsuzdur şüphesiz inşallah çevre,çevre kuşatacak bizi bu sonsuz rahmet.

Gönderi tarihi:

Kur'an da Allah her zaman Korku Ve Ümit içinde olammizi emretmistir bir taraftdan korkarken bir taraftdan da sevinip o merhametlidir dememiz gerektigini demis... peygamberimizde bunu bir cok hadisinde söylemis... ama genclik yaslarinda daha cok korku insani dine ve ibadete daha cok baglar ve gunah islemektende cekinir demis alimler ve bende bu kanaatteyim... ama unutmamak lazim korku ve umit bir arada olmadikça tam iman etmis olamazsiniz...

Gönderi tarihi:

Korkutmak, insanlık tarihi boyunca en etkili yöntemdir. Bugün bile etkin bir biçimde kullanılır. Ne var ki, tanrı korkusu en ilkel korkulardan da biridir. Esas olan, iyiye, doğruya bu korku ile ulaşmaya çalışmak değildir. Esas olan, bu kavramların insan olmanın gereği olduğu bilincine varmaktır. Bu bilince varıldığında zaten tanrı korkusuna ihtiyaç kalmayacaktır.

Gönderi tarihi:

Ateistin Sınavı

Ateist bir adam bir gün ormanda geziyor ve etrafındaki güzelliklere

bakıyormuş.

Aniden arkasında kocaman bir ayı belirmiş ve adamı kovalamaya başlamış.

Adam var gücüyle kaçıyormuş ama ayı da yaklaşmaktaymış.

Dakikalarca süren bir kaçışın sonunda adamın ayağı takılmış, ayı adamın

üzerine atlayıp pençesini kaldırmış.

Tam vurmaya hazırlanırken adam, Allah'ıııım' diye bağırmış.

Bir anda zaman durmuş, ayı donmuş, ormandaki nehir bile akmaz olmuş,

orman

kararmış ve gökyüzünden bir ışık hüzmesi adamın üzerine parlamış.

Uzakta nur yüzlü biri görünmüş.

Derinden gelen ses adama:

- yıllarca Allah'a inanmadın, yaratılışı kozmik komik bir kazaya bağladın, sana

bu

durumda Allah'ın yardım etmesini mi istiyorsun? seni sevgili bir kul olarak saymalı mı???

Adam utanç içinde ama inadından da vazgeçmeden 'biliyorum' demiş:

- bunca yıldan sonra dindar biri olmayı istemem haksızlık ama belki

Allah, ayıyı

dindar yapabilir...

O ses, 'peki' diye karşılık vermiş ve ışık kaybolmuş.

Nehir tekrar akmaya başlamış, her şey eski haline dönmüs.

Ayı pençesini indirmiş, iki pençesini de göğe doğru çevirip 'Allah'ım'

demiş:

- senin rızkınla orucumu açıyorum; hamdolsun verdiğin nimetlere!

Gönderi tarihi:

Korkutmak, insanlık tarihi boyunca en etkili yöntemdir. Bugün bile etkin bir biçimde kullanılır. Ne var ki, tanrı korkusu en ilkel korkulardan da biridir. Esas olan, iyiye, doğruya bu korku ile ulaşmaya çalışmak değildir. Esas olan, bu kavramların insan olmanın gereği olduğu bilincine varmaktır. Bu bilince varıldığında zaten tanrı korkusuna ihtiyaç kalmayacaktır.

 

 

Sevgili yam yam sana sadece tad mayan bilmez diyorum(taddığını zannedende bilmez)

 

Bir daha bu sitede yazmicam bu gün son bu gün cevap vermem gerekenleri yazıcam ondan sonra bir daha yazmicam yani sanmıyorum...(allah bilir)

Onuniçin hakkını helal et

Gönderi tarihi:

Elbette Günahlar çok önemli konun başında ayzcaktım hatırlamıyorum yazmışta olabilirim bir alim padişaha paranın mı günahın mı gitmesini istersin demiş...

Bir alim öyle boş konuşmaz...

Elbette günahlarımızdan VAZ GEÇEMEYİZ...

çünkü dua mız olsa bir ehemmiyetimiz yok ve bizim samimiyetimizi harekete geçiren

darda olmaktır...Geçmişinden Allaha olan derin sevigis ve utancındana divandaki halini düşünüp haya ederek darda kalarak ona sığınması sürekli amneviyatını arttırır...

Bu konuda Hz.Vahşi Bize Rehperdir...

 

Mevlamız affedicir...Biz Ona geri adım atmamak şartı ile bağlanalım yeterki...

Bu Hususta bir kaç hadis...

 

Konumuzla İle İlgili Bir Kaç Hadis

 

Abdullah İbnu Mes'ud radıyallahu anh anlatıyor: "Resülullah aleyhissalâtu vesselam buyurdular ki: "Sinek başı kadar bile olsa, gözünden Allah korkusuyla yaş çıkan ve bu yaşı yanak yumrusuna değecek kadar akan hiçbir mü'min kul yoktur ki, Allah onu (ebedi) ateşe haram etmesin!"

 

 

“ Yüce ALLAH rahmetini yüz parçaya böldü. Bir parçasını dünyadaki varlıklar arasında paylaştırdı. Bunun tecellisini her varlıkta görebilirsiniz. Hayvanlarda bile. Hani, bir hayvan yavrusunu emzirirken incinmesin diye ayağını kaldırır ve rahatça emmesini sağlar ya ; işte bu o rahmetin eseridir. Bütün vahşi hayvanlar o rahmet ile yavrularına şefkat gösterir, onları korur, besler ve büyütür. Yüce ALLAH kıyamet günü bu bir rahmeti doksan dokuz rahmetiyle birleştirip halka öyle rahmet eder. “

 

Hadislerde açıkça merhameti görebiliyoruz

ancak bu rahmeti ahrekete geçirecekte bizim korku ve ümit arasında ki selamet çizgimizdir

 

müslim , tevbe , 19-20 ; ibn mace , zühd , 35 ; ahmed , müsned , 2/435 , 3/55 .

 

Allahım bana günahlarımı dökecek kadar göz yaşı ver(amin yarabbil alemin)

Bediüzzaman Said Nursi.

 

Allah bir bakımdan sermayemiz olan göz yaşımız hakdan başka bir şey için akıtmasın(Amin yarabbil alemin)

 

 

Evet Forumdaki Tüm kardeşlerimden abilerimden ablalarımdan...

Ateist Müslüman vs. fark etmez....

 

Hepinizi Allah rızası için seviyorum...

Hepinizden helallik diliyorum....(İnancı olmasada bir gönülü kırdıksa kul hakkıdır...ayırım yoktur o kardeşlerimizdende haklarının helalliğini dileriz)

 

Çok şey öğrendiğim insan laroldu burda...

Ateist kardeşlerimizden faydalandığım iyi yönler oldu...

 

Ne olursa olsun Sakin ve sağ duyulu bir şekilde görüş alış verişi yapın her kez fikrini belirtmekte özgürdür ancak kimsenin kimseyi kırmaya küçük düşürmeye çalışmaya hakkı yoktur...

Sevgi içerisinde olun .....

 

En emine emanet...

Gönderi tarihi:

 

.........................

Ateist kardeşlerimizden faydalandığım iyi yönler oldu...

 

Ne olursa olsun Sakin ve sağ duyulu bir şekilde görüş alış verişi yapın her kez fikrini belirtmekte özgürdür ancak kimsenin kimseyi kırmaya küçük düşürmeye çalışmaya hakkı yoktur...

Sevgi içerisinde olun .....

 

 

İşte seninle ortak paydamız, sevgili ahirzaman.

Çok teşekkürler, selamlar...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.