Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

MASONLUĞUN VE CIA NİN DİĞER BİR KOLU


Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

işte masonluğun bir oyunu daha aslında pekte yeni sayılmaz onlarca yıldır ülkemizde uygulanıyor

peki nedir bu TEHLİKECİLİK

TEHLİKECİLİK demek devamlı ülkenin alarmda olması, korku, kaos ve panikten hoşlanan paronoyak kafaların yapısına denir..

bu tehlikeciler devamlı ülke gündemini basındanda faydalanarak şeriat geliyor terör olayı olacak kıyamet geliyor v.b. sözlerle meşgul edip ülkeyi ve ekonomiyi kaosa sürüklemeyi severler. amaçları ülkenin gün yüzü görmesine engel olmak ülkeyi devamlı rahatsızmışcasına korkutmak bir nevi terör ortamı oluşturmaktır.

bu tehlikeciler ayrıca hayallerde görürler en çok korktukları hayalse şeriat düzenidir (ki ülkenin irana döneceği korkusudur )aslı,nda böyle bir düzen falan geldiğide yoktur zaten gelmezde burası t.c. adı üstünde fakat bu tehlikeciler rahat duramaz rahat batar bunlara ,yolda örtülü birini gördüler mi terörist mi acaba hangi tarikatten, şeyhi varmı gibi paronoyalara girer namaz kılanları gördümü ah vah edip ülkenin irana döndüğünden hayıflanırlar öte yandan gençlerin uyuşturucu alkol batağına saplanıp avrupa gençliğinin durumuna düşmesine gık çıkarmazlar..bikinili kızları görüp saatlerce süzer ve rahatlar sonra derki çok ilerledik bee

işte bu tehlikeciler soyunmayı ilericilik,sehveti ilericilik,uyuşturucu ve alkol batağını ilericilik,genelevleri ilericilik merkezi görürler

ahlakı,dini ve hoşgörüyü tehlike olarak görürler aman bunlar terörist kaçalım gitsin burdan gibi sözler zırvalarlar

haa bu tehlikeciler özgürlüğüde sevmezler birisi aman ha dini inancını yaşamaya görsün hemen yobaz der bu tehlikecier ama yaptıkları alkol ve uyuşturucu partilerini kendilerine kurtuluş görür bu tehlikeciler(uyuşmuş kafayla nasıl koruyacaksa ülkeyi)

haaa aman dostlar bu tehlikecilerden olmayın..oluşturduğunuz kaos vatan hainliğiyle eşdeğerdir

Gönderi tarihi:

Tebrikler dostum, bu bakış açısı kesinlikle geliştirilmeli, asla farklılıktan korkmayacaksın, insanların farklı davranışları sizi korkutmayacak, insan hata yapabilir, yapar, yapacaktır ama hataları düzeltmenin metodu dövmek sövmek toplumdan itmek, dışlamak ya da alay etmek değildir...

Hele ki en ufak bir farklılık da askeri, jandarmayı, polisi vazife başına çağırmak gibi edepsizce jakobenik ve oxist davranmak ancak ve ancak kişiliği gelişmemiş darbeci tehlikecilere mahsustur...Ve son olarak askere kurşun sıkıp terör faaliyeti düzenlemekle, topluma korku salmak aynı işin başka görünümüdür her ikisi de tedhişçi bir terörist tavırdır...

Toplum mütabakatı sivil insiyatif gerektirir, oxisistlik değil... ( Bu oxsist tehilikecilerin fiillerinin bozan literatüründeki tanımıdır ; Türkçeye öküzlük olarak tercüme edilebilir, lütfen silinmesin bu sosyolojik bir tanımdır...)

bozan

Gönderi tarihi:

hocam senin gibi bir üstadın benim yazımı onaylaması benim için şereftir...çok teşekür ederim katkıların için bu fakir sizin izinizde

 

Uyanalım uyuyan tipte kişilere duyurulur. Zira PKK şehre inmiştir.

 

---------------------------

bu konuda sana zaten sonuna kadar katılıyorum TÜRK kardeşim ..zaten akp nin vatana hizmetleri yazımı okursan ordada yazmaktadır..benim kızdığım tehlikeciler hani örtülü bacılarımızı görüp

bir darbe olsun türbanlıları ve islamiyeti ortadan kaldıralım diyenlere

ama şuda bir gerçek toplum içinde kaos havası estirmekte bir terördür beni anlıyorsun değilmi ülküdaşım

eğer bişeyi vatan için yapıcaksak bunu düşünerek ve vatana faydası varmı yokmu diye düşünmeliyiz

  • 1 ay sonra...
Gönderi tarihi:

1989 DÜNYA BÜYÜK MASON KURULTAYI

 

 

Türkiye Hakkında Kararların alındığı Büyük Mason Kurultayı Kararları

 

 

Üst dereceli Dünya Masonları her yıl Büyük Kurultay’da bir araya gelerek dünyanın geleceğini belirlerler.

 

1989 yılında Avusturya’da yapılan Büyük Kurultay’ın gündeminde Türkiye konusu büyük yer tutuyordu. Türkiye hakkında kısa ve uzun vadede uygulanacak programlar gözden geçirildi ve karara bağlandı.

 

Siyonizm, Türkiye'deki hedeflerini gerçekleştirmek için, tüm dünyada olduğu gibi, Masonluğu son derece etkili bir biçimde kullanmaktadır.

 

Ülkemizde sayıları 7000'i aşan Masonlar, devlet ve toplum üzerinde büyük etkiye sahiptirler. Politikada, ekonomide, basında, sosyal hayatta Yahudiler ve Yahudi dönmeleri ile işbirliği içinde çalışan Masonluk, Siyo¬nist hedefleri gerçekleştirme yolunda kullanılan gizli ve vurucu bir silahtır.

Türkiye'nin her yanında Mason locaları vardır. Bunların hepsi tek bir büyük locaya ve tek bir büyük üstada bağlıdırlar. Büyük loca ise yurt dı¬şından gelen karar ve emirleri diğer localara ve Rotary, Lions gibi Ma¬sonluğun alt kuruluşlarına iletmekle görevlidir.

 

Bu emir komuta sistemi sayesinde Dünya Masonlusunun Türkiye hak¬kında aldıkları kararlar ülkemizde büyük bir titizlikle uygulanır.

 

Bu sistemin uygulamasının en önemli örneklerinden birisi 1989 yılında Avusturya'da toplanmış olan Dünya Büyük Mason Kurultayı'dır.

 

Dünya Masonları her yıl Büyük Kurultay'da biraraya gelerek dünyanın geleceğini belirlerler. Masonlar tarafından "Konvan" olarak tanımlanan bu Kurultay'da alınan kararlar, ülkelere göre gruplanarak her ülkenin Yüksek Şurasına bildirilir. Sadece 33. derecedeki Masonlardan oluşan Yüksek Şura da kararları uygun şekilde alt derecelere iletir. Böylece o ül¬kede uzun, orta ve kısa dönemde yürütülecek politikalar da belirlenmiş olur.

 

1989 yılında Avusturya'da toplanmış olan Dünya Büyük Mason Kurul¬tayında, Türkiye hakkında son derece önemli kararlar alınmıştır. Türki¬ye'de ilerdeki on yıl boyunca uygulanacak politikaları belirleyen bu kararlar, ülkemiz üzerinde Siyonizmin planlarını, açık bir şekilde ortaya koyu¬yor.

 

Bu kararlar, Türkiye'nin Siyonist hedefler açısından ne derece önem taşıdığını ve Masonluğun bu hedefler doğrultusunda ülkemizde oynadığı oyunları ortaya çıkaran en önemli belgelerden birisidir.

 

 

Kurultayda Alınan Kararların

Türkçe Tercümesi

 

Aşağıda 25 Nisan 1989’da Avusturya’da toplanan kurultayda, Grand Orient’a bağlı Türkiye hakkında alınan kararlar belirtilmiştir.

 

KARAR - 1 :

 

A) Anti-Masonik ve anti-Semitik(Yahudi aleyhtarı) bütün gelişmelerin tespit edilerek önüne geçilmesi.

B) Masonik ideallerin gerçekleşmesini engelleyebilecek hareketlerin yok edilmesi.

C) Son 10 yıldaki anti-Masonik güçlerle ilgili detaylı bir rapor hazırlanması.

 

KARAR - 2 :

 

A) Basındaki biraderlerimiz arasında dayanışmanın güçlendirilmesi. Bununla birlikte, afişe olmalarını önlemek amacıyla, aralarında suni bir rekabet havası yaratılması.

B) Önemli rollerdeki biraderlerin açıklanmasının engellenmesi için temel önlemlerin alınması.

C) Basındaki biraderlerin, gerici dindarları bildirmek konusunda, daha duyarlı ve daha dikkatli olmaları için uyarılması.

 

KARAR – 3 :

 

A) Kitle partilerindeki biraderlerin sayılarının arttırılması ve etkilerinin güçlendirilmesi. Bununla birlikte, afişe olmalarını önlemek amacıyla, aralarında suni bir rekabet havası yaratılması.

B) Parasal sorunlar için Avrupa localarının yardım ve işbirliğinin istenmesi.

 

KARAR – 4 :

 

A) Medya topluluklarının yardımıyla, yavaş yavaş artırarak, Masonik ahlak ve düşünüş biçiminin benimsetilmesi.

B) Derhal Masonlar hakkındaki şüphe ve önyargı sorununun çözülmesi. Bu görev için birleşiğimiz olan klüplerimizin (Rotary-Lions vs.) görevlendirilmesi.

 

KARAR 5 :

 

A) Büyük derneklerimizin GAP düzenlemesinin içine sokulması,

B) Güneydoğu’daki yatırım için faydalı koşulların hazırlanması,

C) Bu bölgedeki yatırımlar için girişimci biraderlerin bir araya getirilmesi.

 

KARAR 6 :

 

A) Halkın, dogmatik dini inançların dışında kalması için, eğitiminin sağlanması,

B) Akademik çevrelerde bulunan biraderlerimiz vasıtasıyla, üniversite toplumu arasında bu konunun güncelleştirilmesi.

C) Diğer yandan, medya kitleleri yardımıyla bu dogmatik eğilimlerin yerilmesi.

 

KARAR 7 :

 

A) Sovyetler Birliği’ndeki Türk Devletleri’nin muhtemel bir bağımsızlık hareketi, Türkiye’nin Avrupa ve Ortadoğu’daki konumunu etkileyebilir. Bölgedeki dengelerin korunması için etkili siyasi tedbirlerin alınması,

B) Sovyetler Birliği’ndeki rejim değişikliğine müeakiben oluşabilecek muhtemel bir Türk Birliği’ne karşı halkta oluşacak ılımlı bakışın, kitle psikolojisi yöntemiyle yok edilmesi. Kamuoyunun böyle bir birliğin zararları doğrultusunda yönlendirilmesi.

 

KARAR 8 :

 

A) Premasonik kuruluşlarımız(Lions, Rotary, Diners vs.) vasıtasıyla, uygun gençlerin gözlem ve seçimlerine devam edilmesi. Seçilen gençlerin, Masonik idealler doğrultusunda, Avrupa ve Amerika’daki merkezlerimizde eğitimlerine başlnması,

B) Yeni seçilenlerin dışarıda eğitimi için, ödemelerin ve uygun şartların hazırlanması.

 

KARAR 9 :

 

A) Her hafta tüm yeni gelişmelerin Paris Merkez Komitesi’ne ve Büyük Türk Konseyi yetkililerine aktarılması,

B) Büyük Chicago Locası’na gönderilen bilgilerin, zenginleştirilip, daha iyi hale getirilmesi,

C) Dini akımların toplu gücünün değişik odaklara yönlendirilerek, Masonik ideallere zarar vermelerinin önlenmesi.

 

KARAR 10 :

 

A) Basındaki bütün anti-Masonik yayınların takip edilmesi,

B) Tüm anti-Masonik yayınların toplatılması ve satışının engellenmesi,

C) Fiili ve uygun yöntemlerle, anti-Masonik yazarların ve yayın evlerinin tüm faaliyetlerinin durdurulması.

 

KARAR 12 :

Halk arasında Masonluk öncesi kurumların yayılması

Bilgiler , BAV kitabından alınmıştır.

 

ATATÜRK'TEN AVRUPA BİRLİKÇİLERİNE

 

 

Meclis konuşmasından. İş bankası kültür yayınları: TBMM Gizli celse zabıtları cilt-3) 6 Mart 1922

Mustafa Kemal

"... Hepiniz bilirsiniz ki, Avrupa’nın en önemli devletleri, Türkiye'nin Zararıyla, Türkiye'nin gerilemesiyle ortaya çıkmışlardır. Bugün bütün Dünyayı etkileyen, milletimizin hayatini ve ülkemizi tehdit altında bulunduran, en güçlü gelişmeler, Türkiye'nin zararıyla gerçekleşmiştir. Eğer güçlü bir Türkiye varlığını sürdürseydi, denebilir ki İngiltere’nin bugünkü siyaseti var olmayacaktı. Türkiye, Viyana'dan sonra Peste ve Belgrat'ta yenilmeseydi, Avusturya/Macaristan siyasetinin sözü edilmeyecekti. Fransa, Italya, Almanya'da, ayni kaynaktan esinlenerek hayat ve siyasetlerini geliştirmişler ve güçlendirmişlerdir."

 

"... Bir şeyin zararıyla, bir şeyin yok olmasıyla yükselen şeyler, Elbette, O şeylerden zarar görmüş olanı alçaltır. Gerçekten de Avrupa’nın bütün İlerlemesine, yükselmesine ve uygarlaşmasına karşılık, Türkiye gerilemiş, Düştükçe düşmüştür. Türkiye'yi yok etmeye girişenler, Türkiye'nin Ortadan kaldırılmasında çıkar ve hayat görenler, zararlı olmaktan çıkmışlar, aralarında çıkarları paylaşarak, birleşmiş ve ittifak etmişlerdir. Ve bunun sonucu olarak, birçok zekâlar, duygular, fikirler, Türkiye'nin yok edilmesi noktasında yoğunlaştırılmıştır. Ve bu yoğunlaşma, yüzyıllar geçtikçe oluşan kuşaklarda, adeta tahrip edici bir gelenek biçimine dönüşmüştür. Ve bu geleneğin, Türkiye'nin hayatına ve varlığına aralıksız uygulanması sonucunda, nihayet Türkiye'yi ıslah etmek, Türkiye'yi uygarlaştırmak gibi birtakım bahanelerle, Türkiye'nin iç hayatına, iç yönetimine işlemiş ve sızmışlardır. Böyle elverişli bir zemin hazırlamak güç ve kuvvetini elde etmişlerdir."

 

"...Oysa güç ve kuvvet, Türkiye'de ve Türkiye halkında olan gelişme cevherine, zehirli ve yakıcı bir sıvı katmıştır. Bunun etkisi altında kalarak, milletin en çok da yöneticilerin zihinleri tamamen bozulmuştur. Artık durumu düzeltmek, hayat bulmak, insan olmak için, mutlaka Avrupa'dan nasihat almak, bütün isleri Avrupa’nın emellerine uygun yürütmek, bütün dersleri Avrupa'dan almak gibi birtakım zihniyetler ortaya çıktı. Oysa hangi İstiklal vardır ki yabancıların nasihatleriyle, yabancıların planlarıyla yükselebilsin? Tarih böyle bir olay kaydetmemiştir. Tarihte, böyle bir olay yaratmaya kalkışanlar, zehirli sonuçlarla karsılaşmışlardır. İşte Türkiye de, bu yanlış zihniyetle sakat olan bazı yöneticiler yüzünden, her saat, her gün, her yüzyıl, biraz daha çok gerilemiş, daha çok düşmüştür."

 

"...Bu düşüş, bu alçalış, yalnız maddi şeylerde olsaydı, hiçbir önemi yoktu. Ne yazık ki Türkiye ve Türk halkı, ahlak bakımından da düşüyor. Durum incelenirse görülür ki, Türkiye Doğu 'maneviyatı’yla sona eren bir yol üzerinde bulunuyordu. Doğu’yla Bati'nin birleştiği yerde bulunduğumuz, Batı’ya yaklaştığımızı zannettiğimiz takdirde, asil mayamız olan Doğu 'maneviyatından tamamıyla soyutlanıyoruz. Hiç şüphesizdir ki bu büyük memleketi, bu milleti, çöküntü ve yok olma çıkmazına itmekten başka bir sonuç beklenemez (bundan)."

 

"... Bu düşüsün çıkış noktası korkuyla, acele başlamıştır. Türkiye'nin, Türk halkının nasılsa başına geçmiş olan birtakım insanlar, galip düşmanlar karsısında, susmaya mahkûmmuş gibi, Türkiye'yi atıl ve çekingen bir halde tutuyorlardı. Memleketin ve milletin çıkarlarının gerektiğini yapmakta korkak ve mütereddit idiler. Türkiye'de fikir adamları, adeta kendi kendilerine hakaret ediyorlardı. Diyorlardı ki "Biz adam değiliz ve olamayız.

Kendi kendimize adam olmamıza ihtimal yoktur." Bizim canimizi, tarihimizi, varlığımızı bize düşman olan, düşman olduğundan hiç şüphe edilmeyen Avrupalılara, kayıtsız şartsız bırakmak istiyorlardı. 'Onlar bizi idare etsin' diyorlardı."

(Meclis konuşmasından.)

 

Bilelim ki, ulusal benliğini bilmeyen uluslar, başka uluslara yem Olurlar.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.