Mercan Dede

[Misafir Ferfecir]

Türkiye'de doğan ve Kanada'da yaşamakta olan "world beat" müzisyen, prodüktör Mercan Dede, kutsal ile dünyevinin, Doğu ile Batının , eski ile yeninin kendine özgü bileşimini yaratmak için, Doğu Sufi müziğinin gelenekleri ile günümüzün ambient melodilerini incelikle birleştirmekte olan bir müzisyen.

 

Ney üfleyen, bendir, def, zarp ve tabla çalan Dede, bugüne kadar üç solo albüm çıkardı; San Fransisco Golden Horn Records'dan Sufi Dreams (1997), Journey of a Dervish (1999) ve son olarak da yeni plak şirketi Doublemoon'dan Seyahatname (2001). Yine Golden Horn Records için çeşitli world-beat albümlerde prodüktör olarak görev alan Dede, Türkiye'de Kani Karaca, Kanada'da İhsan Özgen gibi müzisyenlerle canlı performanslar sergiledi.

 

23 yaşında Arkın Allen adı altında dj'liğe başlayan ve Poundmaker adı altında da müzik yapan Dede, çok özel perküsyonistler, vokaller ve müzisyenlerle çalıştı. Arkın Allen olarak Interchill Records (UK)'dan çıkan Interior Horizons adlı karma albüme parça verdi ve yine aynı şirketten çıkan Omniscience adlı karma albümün SugarMonk/Interchill ile birlikte miksajını ve prodüksiyonunu üstlendi. Arkın Allen ve Mercan Dede olarak Black & Blue 98'den Kanada Medeniyetler Müzesindeki Emprovize Klasik Türk Müziği konserine kadar çok çeşitli müzik organizasyonunda performans sergiledi.

 

Arkın Ilıcalı, Arkın Allen ya da Mercan Dede halen bir müzik firmasının dünya müziklerinin direktörlüğünü yapıyor, fotoğraf çekiyor, ney üflüyor, ebru dersleri veriyor ve underground mekanlarda DJ'lik yapıyor.

 

Kaynak: insankaynaklari.com

 

"Sufi düşüncesi başlı başına bir derya, ben onun kıyısında deniz kabuklarıyla oynayan bir çocuk gibiyim. O yüzden benim sufi düşüncesini anlatmam akvaryumdaki balığın okyanusu anlatması gibi bir durum olur. Kendi dar anlayışım içinde benim için sufizm hayatın başının sonunun ve herşeyinin aşk ile anlam kazandığı bir süreç, yani aşk var ve başka hiçbir şey yok. Hayat dediğimiz bu süreçte etrafımızdaki etiket ve yaşam dediğimiz sahte rüyadan kurtulup kendi gönlümüze dokunabilirsek orada bizi sabır ve sevgiyle bekleyen gerçek bir sevgili olduğunu hepimizin er ya da geç farkedeceğimiz gerçeği.

 

Mevlana "Şaşı göz düzelip baktı mı aslında iki olan herşey tekrar tek olarak görünür" diyor, herşeyin özü birdir ve tektir, onu çoğaltan yani parçalara bölüp ayıran biziz, oysa aşk ve sevgi ayırmaya değil birleştirmeye yönelik bir eylemdir. Ben müziğin özündeki insanı uyandıran, kendine yaklaştıran ve plastik dünyanın dertlerinden kısacık bir süre için dahi olsa temizleyen, arındıran sihirli gücüyle ilgileniyorum, müzik türleri bu anlamda önemli değil

 

Gerek elektronik müzik ve gerekse sufi müziğindeki trans hali sözünü ettiğim bu kendinden geçişi ve kendini buluş sürecini ortak olarak yaşatan birer anahtar işlevi görürler, tekno müziğinin bir alt kolu olan trans müziğine trans isminin verilmesi bir tesadüfü değil, bizim tasavvuftakine benzer bir trans halini yansıttığı içindir. Nihayetinde önemli olan mesajdır, ister tekno olsun ister ney sesi olsun eğer her ikisi de aşktan, sevgiden bahsediyorsa aynı kaynaktan akan iki ayrı suyu ifade eder, biri çeşmeden akar diğeri pınardan, her ikisi de cömerttir."

 

"Genel olarak amacımız geleceğin müziği olan elektronik müziğin her anlamda anlaşılması ve özellikle Türkiye gibi çok önemli bir geleneksel müzik kültürüne sahip bir ülkede elektronik-etnik birleşimi çalışmaları gerçekleştirecek ve dünya genelinde başarılara imza atacak bir jenerasyona öncülük etmek."

[Φ recete]

Bir kaç kez dinlemek istedim ama albumunu bulamadım. Burada vermis olduğunuz bilgiler beni dinlemeye daha çok tesvik etti. Çook teşekkür ederim.

[Φ casrooo]

dunya klasıklerın hepsı guzel,guzel olmasına guzelde bunlar tanınmış vede populerdır ler.ne bıleyım şoyle loreana mckennıtt yada oliver olsa daha da guzel olurdu degıl mı?

[Φ Taylan Abi]

2000 yılında Ankara Saklıkent'teki konserine gitmiştim. Bizim tanıdığımız, albümlerini dinlediğimiz Mercan Dede ile çok farklıydı. Underground-Techno müzikte Ney çalınır mı? Dinlemeyenler için çok tuhaf gelir sanırım. Ve vurmalı çalgılarda Scott Russell da vardı o konserde. Dinleyenler bilir, Eye Of The Tiger 20dk'lık bir parça olmuştu 9 Temmuz 2005'de Aspendos Açıkhava Tiyatrosunda. Gelecek olanları misafir edebiliriz.

[Φ içimdeki deniz]

Konserlerine gidemedim henüz ama albümlerini dinledim ve tvde konserini seyrettim.çok başarılı kesinlikle.yorumlarını insan keyifle dinliyor.

[Φ kaosistiyorum]

mercan dede adıyla cıkardigi muziklere etnik-elektronik diyebiliriz ama bide arkın alen adı altında album cıkarıyor onlarda elektronik ogeler cok fazla malum bir suru ismi var

[Φ efehan]

Ne kadar Güzel Müzikleri olduğunu bahsetmeye gerek yok:

mükemmell

 

mercan dede nin resmi sitesinden son albümünü dinleyebilirsiniz

 

ilk defa dinleyecek olanlar hayran kalacaktır EMİNİM

[Φ crazy mom]

inanilmaz buyuleyici bir muzik gercekten...

Gerci zevk konusunda ferfecir=restpektife sonuna kadar guvenirim