Gönderi tarihi: 24 Ağustos , 2004 20 yıl Dersin adı özenle seçilmiş: "DİN KÜLTÜRÜ". Yani; din bir kültürdür. Sadece kültür, o kadar! İlerisi milerisi yok... Kültür nedir ve ne için öğrenilir inceleyelim bakalım! Şahsen ben Cibuti hakkında çok araştırma yaptım. “O da ne ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Bir ülke bu. Gerçekten. Ciddiyim... Canın isterse inan kardeşim! Bak haritaya! Afrika’da işte. Somali, Etiyopya gibi üzerinde sinekler uçuşan bir deri bir kemik çocuklarıyla meşhur ülkelere komşu. Bu ülkenin baş kentinin adı da Cibuti. Zaten başka da kayda değer bir yerleşim yeri yok. Nüfusun % 90’dan fazlası başkentte yaşıyor. Başkent dışında hiçbir yerde en ufak bir devlet hizmeti bile yok. Hastane, sağlık ocağı, okul, yol, öğretmen... Yok, yok, yok... Ben ansiklopedilerin yalancısıyım... O nedenle herkes başkente göç etmeye başlamış. Ne sınırda bekleyecek asker kalacak ne de köyde koyun güdecek çoban... Diğer ülkelere mal taşıyan arabalar olacak ana yolda sadece... Ülke topraklarının % 90’ı işgal edilse kimsenin haberi olmayacak. Yetkililer, mantolarını vestiyere asıp elips şeklinde bir masanın etrafında toplanmışlar ve komutanın “Başlar kaşınacak... Kaşı!” emriyle aynı anda başlarını kaşımaya başlayarak soruna bir çözüm aramışlar. En akıllılarından birinin getirdiği öneri kabul edilmiş ve başkentin çevresi tamamen elektrikli tellerle çevrilmiş göç edenlerin önlenmesi için... Allah nadiren çalıştırdığım beynime böyle orijinal fikirler imal edebilecek düzenekler versin inşallah. Neyse! Neden anlattım ki ben bunu? Daldırdım gene. Konuyu nereye bağlayacağımı unuttum iyi mi?..... Tamam hatırladım! Dinin bir “kültür” olduğu mevzuunda kalmıştık. Benim bu Cibuti ile ilgili bilgilerim de bir kültür aslında. Bu kadar kalmış aklımda ama günlerce araştırma yaptığımı hatırlıyorum değişik kaynaklardan. Ne gerek vardı ki böyle bir kültüre? Öğrenmesem ne olurdu bu bilgileri? HİÇBİR ŞEY! Zaten ben bir mühendisim.Mesleğimle de hiç alakası da yok! Konuşacak bir mevzuum az olurdu o kadar! Kendimi; entel, bazı şeyleri aşmış, her konuda bilgili biri diye kakalamak istediğimde ille de yırtık ve kirli kot pantolon giymem, saçlarımı taramadan ve yıkamadan uzatmam, sakalıma garip şekiller vermem mi gerekir? Hiç de bile! Anlatırım Cibuti hakkında bildiklerimi, hayran hayran bakarlar bana. Anlattıklarımın belki de hiç biri bilmeyecek bunu belki de. Bana bakarak içlerinden diyecekler ki “Bu çocuk çok şey biliyor. Helal olsun. Biz ülkelerin adlarını bile bilmezken adam neleri araştırmış.” Belki de böyle dedirtmek için araştırdım ben Cibuti’yi? Nereden biliyorsunuz iyi niyetli olduğumu? Bana ne Cibuti’den? Bilsen ne olur, bilmesen ne yazar? Ben biliyom da başım göğe mi eriyo? Salla gitsin! ... Dönelim biz “Din Kültürü”ne! Bu masum bir yanılgı olmasa gerek! Bu kitabı yazan adamlar aptal mı? Ne münasebet! Hepsi de cin gibi. Sizi bilmem ama bana beş çekecekleri kesin. Amaç ne o zaman? Din, bir yaşam biçimi olmasına rağmen bir kültür haline indirgenecek. "Zararsız ve itaatkar" bir hale dönüştürülecek. Sisteme uyumlu ve susturulmuş bir faktör olacak toplumsal hayatta. ... Din de bir kültür nihayetinde. Öğrensen de olur, öğrenmesen de! Ama onun hakkında ileri geri konuşup atıp tutarken ara sıra da doğru şeyler söylemek lazım ki, gerçek olmayanlar arada kamufle olsun. O nedenle 3-5 kavram bilmekte de fayda var din hakkında. Bir de bu kavramlar pek bilinmeyen cinsten olursa tercih edilir. Çünkü kimsenin bilmediği şeyleri biliyor olmak, sizin doğal olarak başkalarının bildiği genel geçer şeyleri de bildiğiniz gibi bir “bedavadan” sıfat kazandırır. Taş atacaksınız da kolunuz mu ağrıyacak? Denemeye değer! ... Bunu bile yapmazsanız Cumhuriyet gazetesi köşe yazarlarından Hikmet Çetinkaya’nın durumuna düşersiniz Allah muhafaza! Sırpların Bosna’da büyük bir katliam yapmıştı yıllar önce bir Cumartesi günü. İstanbul’daki yerel radyo ve kurumlar yarın Taksim’de bunu protesto etsek mi etmesek mi derken bir de bakıldı ki öteki gün Taksim’deyiz. Böyle önemli olaylardan sonra bolca gazete alır ve o olayla ilgili yorumlarını incelerdim. Hikmet Çetinkaya köşesinde her zamanki gibi bilgi sahibi olmadan sahip olduğu fikirlerini şey ediyordu... (Uygun bir kelime bulamadım da!) Yazmış ki mealen; “Dün Taksim’deki gösteriden İslamcı grupların artık ayrı çalışmadıklarını, birleştiklerini anladık. Hatta kendi aralarında bir şura oluşturup maddeler halinde kararlar almışlar bile. Hatta o şurada almış oldukları kararların 6. maddesini bir pankarta bile yazmışlardı....” Allah ıslah etsin! Orada bir pankart görmüş bizimkisi. Bakmış altında “Şura - 6) yazıyor. Açmış sözlüğü, bakmış “şura”nın anlamına “toplantı”... Böyle bir sonuç çıkarmış. Fıkra gibi ama gerçek işte. Bunu madem köşende yazacaksın, biraz “kültür” sahibi bari ol be adam değil mi? ... İşte kültür bu! Olursa iyi olur, ama olmasa da pek bir kayıp olmaz. Din de bir kültür... Aynı hesap yani. Din; bir “HAYAT TARZI” olmasına rağmen, sadece bir “KÜLTÜR” olarak tanıtılacak! Mesaj alındı! OK Corç!
Gönderi tarihi: 14 Haziran , 2005 20 yıl siz böyle kendi özel tarzinizla, unutup unutup animsayarak forum okuyucularini oyalarsaniz, daha cok müsbet yanitlar alirsiniz..Kolay gelsin. ha nerede kalmistik, cigulu miydi hani o bulgar vatandas.. neydi ya asil adi.. siz söyleyin:-) Kusura bakmayin, forum ciddi bir istir, keyfi yazilar es geciliverir bazen. Lütfen alinmayin.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.