Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

Atmosferdeki karadelik endiselendiriyor

 

 

Atmosfer'de kara delik Norveç'te sonuçlari bu hafta yayimlanacak bir arastirmaya göre, insana bagli CO2 saliminin fazlaligi nedeniyle yüzyil sonuna dogru okyanuslardaki yasamda büyük degisiklik meydana gelecek ve okyanusunun asitlenmesi önemli etki yaratacak.

 

 

 

Arastirma sonucunda hazirlanan rapora göre, atmosferdeki CO2'nin üçte birini soguran deniz suyu, gelecek 100 yilda, son 100 bin yildan 100 kez daha hizli sekilde asitlenecek. Bir çözeltinin asitlilik oranini belirten hidrojen potansiyelinin (pH), yüzyil sonunda okyanuslarin yüzeyinde 0,3 birim kayba ugrayacagi tahmin ediliyor. Bu oran azaldikça, çözelti de daha asitli hale gelirken, sanayi devriminin baslamasindan bu yana kaydedilen kayip sadece 0,1 birim.

 

Bu arada, Dünya Meteoroloji Örgütü, atmosferde sera etkisine yol açan gazlarin 2004'te rekor seviyeye ulastigini bildirdi.

 

Örgütün sera etkisine yol açan gazlarla ilgili hazirladigi ilk yillik bültende, CO2 konsantrasyonunun atmosferde sera etkisine yol gazlarin yüzde 62'sini olusturdugu belirtilerek, sanayi devriminden öncesi olan 1750'ye göre, CO2 miktarinin artisinin yüzde 35'e ulastigi vurgulandi.

 

'Karbondioksit seviyesi düzenli olarak artmaya devam ediyor ve istikrarli bir seviyede kalmayacaga benziyor. Su an atmosferde bulunan karbondioksitin 50 ila 200 yil kalacagi bilindiginden, bu sorunun bugün ya da yarin çözülemeyecegini anlamak için bilgin olmaya gerek yok' denilen bültende, CO2 salimi bugün durdurulsa dahi, sanayi devrimi öncesi degerlere dönülebilmesi için 500 ila 100 yil beklenmesi gerektigine dikkat çekildi

  • 2 yıl sonra...
Gönderi tarihi:

Bilindiyi gibi küresel ısınmada güneşin suçu yok.

İngiliz bilim adamları, "Güneş'in solar aktivitesindeki değişimlerin, atmosferdeki bulutluluk oranını etkilediği" varsayımının doğru olmadığını saptayarak, küresel ısınmadan insan faaliyetlerinin sorumlu olduğu konusunda bir kanıta daha ulaştı.

 

Lancaster Üniversitesi'nden araştırmacılar, "solar aktivitedeki değişimlerin kozmik ışınların yoğunluğunu etkilediği, Dünya'ya ulaşan kozmik ışınların da bulutluluk ve ısı oranlarını değiştirdiği" yolundaki teorinin doğru olmadığını ortaya koydu.

 

Bilim adamları, son 20 yılda Dünya'ya ulaşan kozmik ışınlar ve bulutluluk oranları arasında böyle bir bağ olmadığını belirleyerek, iklim değişiminin nedenine "şüpheci" yaklaşanların benimsediği en önemli teoriyi çürütmüş oldu.

 

Bulgularını "Institute of Physics" ve "Environmental Research Letters" dergilerinde yayınlayan araştırmacılar, iki değişken arasında bir korelasyon olup olmadığını araştırmak için 3 farklı yöntem denediklerini ancak hiçbir bağ bulamadıklarını kaydetti.

 

Bu araştırmanın, Danimarkalı bilim adamı Henrik Svensmark'ın, Dünya'daki son küresel ısınmanın sorumlusunun kozmik ışınlar olduğu yönündeki teorisinin doğru olmadığını ortaya koyan önemli bir kanıt olduğu belirtiliyor. Svensmark'ın teorisi, "aslında küresel ısınma diye bir şey olmadığını" iddia eden ve önemli bir tartışma başlatan "Büyük Küresel Isınma Dolandırıcılığı" (The Great Global Warming Swindle) adlı belgeselin dayandığı temel fikir olmuştu.

 

KARBON EMİSYONLARINI BOŞUNA MI AZALTIYORUZ?

 

Araştırma ekibinden Terry Sloan, bu çalışmaya Svensmark'ın teorisi nedeniyle başladıklarını belirtti.

 

Sloan, "Eğer haklıysa karbon emisyonlarını azaltmak için bütün bu masraflı önlemleri alarak yanlış yol izliyoruz. Gerçekten haklıysa karbon emisyonlarını dert etmemize gerek yok" diye düşündüklerini söyledi.

 

Profesör Sloan ve ekibi, çeşitli zamanlarda, Dünya'da zayıf ve güçlü kozmik ışın ulaştığı saptanan bölgeleri ele aldı ve ışın miktarının gerçekten bulutluluğu etkileyip etkilemediğini inceledi. Sloan, "Bazen Güneş 'geğirir' ve çok büyük miktarda parçacık saçar. Biz de Güneş'in bu ışınları saçmasından sonra bulut oluşumlarının artıp artmadığına baktık ve hiçbir şey bulamadık" diye konuştu.

 

Araştırmacılar, kozmik ışınlarla bulutluluk oranı arasında zayıf bir bağlantı olduğunu, hatta bazı dönemlerde arada hiç bağlantı olmadığını saptadı. Svensmark'ın teorisiyle ilgili daha önce de sınırlı bölgelerdeki bulutluluk oranlarını ya da solar faaliyetlerdeki değişimleri inceleyen araştırmalar yapıldığı ve benzer sonuçlara ulaşıldığı belirtiliyor. Terry Sloan, yaptıkları çalışmadan çıkan sonucun çok basit olduğunu kaydetti:

 

"Karbon emisyonlarını azaltmak için çalışmaya devam etsek iyi olur."

 

SABAH

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.