Φ Saral Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 11 Ekim , 2005 Kur'an'daki Tanrı tarifini reddedenlerin en çok takıldıkları mesele her şeyi bilen Tanrı'nın çzidiği kaderden, insanların mesul olmayacağı hususudur. Oysa zaman insanlara ait bir mevhumdur. Tanrı zamandan münezzehtir. Yani arınmış, zamandan uzak, zamanın bağlayıcı olmadığı özelliklere sahiptir. Zaten yaratılmamış olmak bunu gerektirir. Öyleyse zaman kipleri de Tanrı için geçerli değilidr. Geçmiş zaman, gelecek zaman insana ait olgulardır. Tanrı için geçmiş zaman veya gelecek zaman olmaz. Bu durumda Tanrının bilme özelliğinin de zamanla bir alakası yoktur. Zamandan münezzeh olan Tanrı'nın "bilgisi" zamanla alakalı insan için icbar edci değildir. İnsan kendisine verilen akıldan dolayı yaptıklarından mesuldür. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Kur'an'daki Tanrı tarifini reddedenlerin en çok takıldıkları mesele her şeyi bilen Tanrı'nın çzidiği kaderden, insanların mesul olmayacağı hususudur. Oysa zaman insanlara ait bir mevhumdur. Tanrı zamandan münezzehtir. Yani arınmış, zamandan uzak, zamanın bağlayıcı olmadığı özelliklere sahiptir. Zaten yaratılmamış olmak bunu gerektirir. Öyleyse zaman kipleri de Tanrı için geçerli değilidr. Geçmiş zaman, gelecek zaman insana ait olgulardır. Tanrı için geçmiş zaman veya gelecek zaman olmaz. Bu durumda Tanrının bilme özelliğinin de zamanla bir alakası yoktur. Zamandan münezzeh olan Tanrı'nın "bilgisi" zamanla alakalı insan için icbar edci değildir. İnsan kendisine verilen akıldan dolayı yaptıklarından mesuldür. Kim, nerden çıkarmış bu "tanrı zamandan münezzehtir" lafını anlayamıyorum ki. Kardeşim Allahın zamana tabii olduğu Kur'an da yazıyor. ".........Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir." (Hac Suresi 47) "..........Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir." (Secde Suresi 5) "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir" (Me'aric Suresi 4) Allah zamana tâbi de, onun nezdinde 1 gün 1.000 yıl mı yoksa 50.000 yıl mı ona karar veremedik. (Laf aramızda kendiside karar verememiş) Alıntı
Φ arman Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Kim, nerden çıkarmış bu "tanrı zamandan münezzehtir" lafını anlayamıyorum ki. Kardeşim Allahın zamana tabii olduğu Kur'an da yazıyor. ".........Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir." (Hac Suresi 47) "..........Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir." (Secde Suresi 5) "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir" (Me'aric Suresi 4) Allah zamana tâbi de, onun nezdinde 1 gün 1.000 yıl mı yoksa 50.000 yıl mı ona karar veremedik. (Laf aramızda kendiside karar verememiş) Sen gerçekten okuduğunu anlayamıyorsun hemen bol bol dilbilgisi dersi almaya başla yukarıda geçen ayetlerin hemen hepsinde de Allah tarafından zamanın biz onun yanındayken nasıl geçeceği anlatılmakta zaten zamana hükmeden Tanrı kendi katında ki zamanı bize tariflemekte yani zaman yine bizim için zaman onun için değil ... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Sen gerçekten okuduğunu anlayamıyorsun hemen bol bol dilbilgisi dersi almaya başla yukarıda geçen ayetlerin hemen hepsinde de Allah tarafından zamanın biz onun yanındayken nasıl geçeceği anlatılmakta zaten zamana hükmeden Tanrı kendi katında ki zamanı bize tariflemekte yani zaman yine bizim için zaman onun için değil ... http://www.turkish-media.com/forum/index.p...indpost&p=32393 Bkz: 26 numaralı mesaj Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 12 Ekim , 2005 Allah zamandan ve mekandan münezzehtir. İnsan ise zamana ve mekana tabidir. Bu apaçık gerçek şu anlama gelir ki, bizim için geçmiş, şu an ve gelecek olan, Allah katında sadece bir andır.. Saygılar. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Allah zamandan ve mekandan münezzehtir. İnsan ise zamana ve mekana tabidir. Bu apaçık gerçek şu anlama gelir ki, bizim için geçmiş, şu an ve gelecek olan, Allah katında sadece bir andır.. Saygılar. Yahu ayetleri verdik hala "Allah zamandan münezzehtir" diyorsunuz. Ayrıca mekana tabi olduğunu da bu ayetlerden anlayabilirsiniz. Zira "yükselmek" ifadesi kullanılır. Buna göre tanrıyı göklerde !!! arayabilirsiniz. Alıntı
Φ pejmurde Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Yahu ayetleri verdik hala "Allah zamandan münezzehtir" diyorsunuz. Ayrıca mekana tabi olduğunu da bu ayetlerden anlayabilirsiniz. Zira "yükselmek" ifadesi kullanılır. Buna göre tanrıyı göklerde !!! arayabilirsiniz. okulumuzda öğretmenlik yapmaya çalışacağına yeni bir okul kur. Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 13 Ekim , 2005 Yamyam o verdiğin ayetlerdeki zaman kavramı insanlar için kullanılmıştır.. Ayetlerle de sabittir ki Alah zamandan ve mekandan münezzehtir.. Zaman ve mekan yaratılanlar içindir.. Zira zamanı da, mekanı da Allah yaratmıştır.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Yamyam o verdiğin ayetlerdeki zaman kavramı insanlar için kullanılmıştır.. Ayetlerle de sabittir ki Alah zamandan ve mekandan münezzehtir.. Zaman ve mekan yaratılanlar içindir.. Zira zamanı da, mekanı da Allah yaratmıştır.. Saygılar.. Tamam...."bin yıl" ve "elli bin yıl" kavramı insanlar için kullanılmış... Peki "1 gün" kavramı kimin için ? Bizim kullandığımız "gün" kavramı dünyanın güneşle olan ilişkisinin zamana vurulmuş kısmıdır. Allah nezdindeki gün kavramı nedir peki? Alıntı
Φ kralx Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 14 Ekim , 2005 Bak arkadaşım, insanların bin, ellibin gibi uzun sandıkları günlerin, Allah katında hiç hükmü yoktur.. Söylenmek istenen odur.. Bırka bini ellibini, milyarlarca yıl geçse de Allah katında hiçtir, o herşeyi bir anda gören ve bilendir.. Saygılar.. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Bak arkadaşım, insanların bin, ellibin gibi uzun sandıkları günlerin, Allah katında hiç hükmü yoktur.. Söylenmek istenen odur.. Bırka bini ellibini, milyarlarca yıl geçse de Allah katında hiçtir, o herşeyi bir anda gören ve bilendir.. Saygılar.. Bu senin durumu kurtarmak için yaptığın bir yorumdur kralx. Ayetlerden senin bahsettiğin gibi bir anlam çıkmadığı açıktır. Bence daha iyi bir yorum yapmalısın... Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Kralx kardeşim sonuna kadar haklıdır zaman kavramı yaratılan birşeydir ve Allah tarafından yaratılmıştır. yani bu ne demek oluyor yaratılmadan önce böle birşey yoktu. Allah için böle bişey yoktur. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 Kralx kardeşim sonuna kadar haklıdır zaman kavramı yaratılan birşeydir ve Allah tarafından yaratılmıştır. yani bu ne demek oluyor yaratılmadan önce böle birşey yoktu. Allah için böle bişey yoktur. Bana o ayetleri açıklayın o zaman... Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 orda bizim anlayabilmemiz için 1 gün tabiri kullanılmıştır. zaman olmayan bir boyutta yapılanların süresini bize nasıl anlatabilirsin. dikkat edersen 50.000 içinde 1 gün demiş 1.000 içinde. neden ? çünkü ona göre zaman diye birşey yoktur. normalde bu bizim kavrayamayacağımız birşey. ebediyeti kavrayamadığımız gibi. mesela siz buna inanıyorsunuz ama açıklayamıyorsunuz. uzay ebediyetten beri vardı diyorsunuz. başlangıç diye birşey yok diyorsunuz. neyse konuyu dağıtmıyım. mesela örnek olarak sana göre sıcak yaz gününde soğuk bir kolanın değeri nedir. net olarak söyleyebilirmisin bana. 150.000 dir diyebilirmisin. diyemezsin. sadece görecelik kullanarak bunu açıklayabilirsin. yani senin verdiğin değerden 10 kat daha fazla dersin. veya duruma göre 2 kat daha fazla dersin. işte aşşa yukarı buna benzer bişey ordaki gün kavramı. ımarım bişeyler anlarsın. MÜKEMMELLİK ANCAK GÖRECELİKLE MÜMKÜNDÜR VE ALLAH MÜKEMMEL BİR GÖRECELİĞE SAHİPTİR. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 orda bizim anlayabilmemiz için 1 gün tabiri kullanılmıştır. zaman olmayan bir boyutta yapılanların süresini bize nasıl anlatabilirsin. dikkat edersen 50.000 içinde 1 gün demiş 1.000 içinde. neden ? çünkü ona göre zaman diye birşey yoktur. normalde bu bizim kavrayamayacağımız birşey. ebediyeti kavrayamadığımız gibi. mesela siz buna inanıyorsunuz ama açıklayamıyorsunuz. uzay ebediyetten beri vardı diyorsunuz. başlangıç diye birşey yok diyorsunuz. neyse konuyu dağıtmıyım. mesela örnek olarak sana göre sıcak yaz gününde soğuk bir kolanın değeri nedir. net olarak söyleyebilirmisin bana. 150.000 dir diyebilirmisin. diyemezsin. sadece görecelik kullanarak bunu açıklayabilirsin. yani senin verdiğin değerden 10 kat daha fazla dersin. veya duruma göre 2 kat daha fazla dersin. işte aşşa yukarı buna benzer bişey ordaki gün kavramı. ımarım bişeyler anlarsın. MÜKEMMELLİK ANCAK GÖRECELİKLE MÜMKÜNDÜR VE ALLAH MÜKEMMEL BİR GÖRECELİĞE SAHİPTİR. Evet 50.000 için de 1 gün kullanmış 1.000 için de.... Mübalağada sınır yok...Siz durumu kurtarma çabası içindesiniz ama ayetler o kadar açık ki nafile. Eğer sizin dediğiniz gibi olsaydı "Allah nezdinde zaman yoktur" derdi. Halbuki açık açık 1 gün 1.000 gün demiş. 1.000 gün yaklaşık 3 senedir. Demekki Allah nezdinde 10 gün 30 sene oluyor. Bu rakamlar zamansızlık anlamı içermiyor.Üstelik mekana tabi olduğunuda belirtmiş bu ayetlerde... Her iki ayette de "yükselmek" ifadesini kullanmış ki, bu da tanrının göklerde(!!!) bir yerlerde olduğu anlamına gelir. Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Şak şak yam yam benim kafamla aynı düşünüyor, yoksa ufolar olmazdı. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 lena sen uzaylılara inanıyormusun Alıntı
Φ lena Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 50 Sened,r merakım bir çok dökümenterim olduğu gibide 3 defa gördüm biri alçak mesafede ağilemle beraber gördüm ağilemde inanıyor artık, böyle ses çıkarmadan jet uçağından bile hızlı uçan bir şey olamaz demekte. Fakat sen bir yerde raslarsan uzaylıya gel ulan buraya diyerek üstüne yürü istersen. Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2005 50 Sened,r merakım bir çok dökümenterim olduğu gibide 3 defa gördüm biri alçak mesafede ağilemle beraber gördüm ağilemde inanıyor artık, böyle ses çıkarmadan jet uçağından bile hızlı uçan bir şey olamaz demekte. neye dayanarak bu gördüklerinin ufo olduğuna kanaat getirdin. Fakat sen bir yerde raslarsan uzaylıya gel ulan buraya diyerek üstüne yürü istersen. neden böle birşeye ihtiyaç duydun anlamadım. hele senin yaşındaki ilim ve irfan sahibi birisi. Alıntı
Φ donna Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2005 Kim, nerden çıkarmış bu "tanrı zamandan münezzehtir" lafını anlayamıyorum ki. Kardeşim Allahın zamana tabii olduğu Kur'an da yazıyor. ".........Şüphesiz Rabbinin nezdinde bir gün, sizin saydığınız bin yıl gibidir." (Hac Suresi 47) "..........Gökten yere kadar bütün işleri Allah yürütür. Sonra bu işler, süresi sizin hesabınızla bin yıl olan bir günde ona yükselir." (Secde Suresi 5) "Melekler ve Ruh (Cebrail) ona süresi elli bin yıl olan bir günde yükselir" (Me'aric Suresi 4) Allah zamana tâbi de, onun nezdinde 1 gün 1.000 yıl mı yoksa 50.000 yıl mı ona karar veremedik. (Laf aramızda kendiside karar verememiş) Yani senin demen nedir? Bunu bir insan bile yazmis olsa bir yerde 1000 bir yerde 50.000 diyecek kadar aptal olabilir mi? Hic mi edit etmedi kitabini? Senin gozunden kacmadi da yazarin gozunden mi kacti bu buyuk hata. Eger koskoca nesilleri etkilemeye calisacak kadar buyuk bir niyetle cikmissan yola ve bunlari oturup yazacak kadar kendini yirtmissan boyle basit bir hata yapamazsin. E insan degil Allah yazdiysa zaten o boyle bir hata yapamaz. mutlaka o rakamlarin ifade ettigi sembolize ettigi ya da bize anlatmak istedigi tasfir ettigi birsey vardir. O kadar kolay mi bunu gordugumuz gibi anlayalim? Bu Kur'an da gordugun zamansal kelimeler mecazi olamaz mi sence? Insana kendi katinda olan zaman kavramini bir sekilde cocuga anlatir gibi mecazi bir deyimle anlatmak gibi birsey olamaz mi? Kuranda mecazi olarak kullanilan tek bir kelime olup da esasinda pekcok seyi anlatan bir suru deyim var gordugum kadariyla. Mesela su alttaki alintiyi oku bak. bir kelimeden nasil manalar cikarilmis irdelenmis, alintidan sonra yorumum devam ediyor. "ARŞ Tavan, çatı, dam, çardak. Bir eve nisbetle tavanı; tavanına nisbetle üstündeki çatısı, kubbesi, tepesindeki köşkü. Çadır ve çardak gibi yükselen, gölge veren her şeye arş denir. İfade ettiği kelimelerden anlaşıldığı gibi ulviyyet, yükseklik manasını içerir. Bu münasebetle hükümdarların üzerine oturdukları "taht" manasında da kullanılmıştır. Hükümdarların tahtı, mülk ve saltanatın remzi olduğundan arş kelimesi, kinayeli olarak mülk ve saltanat manasını da taşır. Ayrıca, bir işi ayakta tutan şey; bir şeyin temeli; bir cemaatin reisi; tabut, kuyunun dibinden adam boyu kadar taşla örüldükten sonra ağzına kadar yukarısına yapılan ahşap bölme; ayağın parmak tarafına doğru yüzündeki yumruca tümsek; kuşun yuvası gibi manâlar da arş kelimesi ile ifade edilmiştir. Bazıları Âyetü'l-kürsî'de geçen Kürsî* ile Arş'ın (ikisini de taht manasında kullanarak) aynı şey olduğunu sanmışlarsa da Arş, Kürsî'nin üzerindedir. Bu suretle Kürsî taht manasında düşünülürse Arş, onu kuşatan saray ve sarayın tavanı olarak kabul edilir. Bir rivayette Kürsî, Arşın ayağının konulduğu yerdir. Bu iki mana itibarıyla Arş, İslâm'a göre, bütün alemi kuşatan, sınırlandırılması ve takdir edilmesi beşer aklının dışında kalan ve gerçeğini Allah'ın bildiği yüce bir makamdır. Yedi kat gök, Cennet, Sidre, Kürsî Arş'ın altında tasavvur edilir. Arş'ın sınırı, alemi tasavvurun son sınırıdır. Arş'tan evvelki Sidre-i Müntehâ* geçilmeden Allah'ın cemâli = (Cemâlullah) * müşahede edilemez. Resulullah (s.a.s.) Mirac gecesinde (bk. İsrâ, 1, Necm, 1 vd.ayetler) Sidre-i Müntehâ'yı geçerek Arş'a ulaşmıştı. Yukarda da belirtildiği gibi Arş'a taht ve tahttan kinaye olarak mülk ve saltanat manası verilmişti. (Arş, 7/54) Ayette: "...Sonra Arş üzerine istiva buyurdu..." denilmektedir." bu boyle uzuyor gidiyor. Onca din bilimci tefsirci bunun uzerine ugrasan insanlar var. Bak bir ARS lafi bile nasil manalara gelebilip ne derin seyler icerebiliyor. Anlami nerelere cekilebiliyor. Simdi sen orda 1000 gordun diye tamam bu 1000 dir iste bu budur diye hemen bir mantiksal sonuca variyorsun. Bu kadar basit olamaz ki... Mutlak biz kafamizda bir zaman kavrami canlandirabilelim diye kullanilmis mecazlardir bunlar. Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2005 Yani senin demen nedir? Bunu bir insan bile yazmis olsa bir yerde 1000 bir yerde 50.000 diyecek kadar aptal olabilir mi? Hic mi edit etmedi kitabini? Senin gozunden kacmadi da yazarin gozunden mi kacti bu buyuk hata. Eger koskoca nesilleri etkilemeye calisacak kadar buyuk bir niyetle cikmissan yola ve bunlari oturup yazacak kadar kendini yirtmissan boyle basit bir hata yapamazsin. E insan degil Allah yazdiysa zaten o boyle bir hata yapamaz. mutlaka o rakamlarin ifade ettigi sembolize ettigi ya da bize anlatmak istedigi tasfir ettigi birsey vardir. O kadar kolay mi bunu gordugumuz gibi anlayalim? Bu Kur'an da gordugun zamansal kelimeler mecazi olamaz mi sence? Insana kendi katinda olan zaman kavramini bir sekilde cocuga anlatir gibi mecazi bir deyimle anlatmak gibi birsey olamaz mi? Kuranda mecazi olarak kullanilan tek bir kelime olup da esasinda pekcok seyi anlatan bir suru deyim var gordugum kadariyla. Mesela su alttaki alintiyi oku bak. bir kelimeden nasil manalar cikarilmis irdelenmis, alintidan sonra yorumum devam ediyor. "ARŞ Tavan, çatı, dam, çardak. Bir eve nisbetle tavanı; tavanına nisbetle üstündeki çatısı, kubbesi, tepesindeki köşkü. Çadır ve çardak gibi yükselen, gölge veren her şeye arş denir. İfade ettiği kelimelerden anlaşıldığı gibi ulviyyet, yükseklik manasını içerir. Bu münasebetle hükümdarların üzerine oturdukları "taht" manasında da kullanılmıştır. Hükümdarların tahtı, mülk ve saltanatın remzi olduğundan arş kelimesi, kinayeli olarak mülk ve saltanat manasını da taşır. Ayrıca, bir işi ayakta tutan şey; bir şeyin temeli; bir cemaatin reisi; tabut, kuyunun dibinden adam boyu kadar taşla örüldükten sonra ağzına kadar yukarısına yapılan ahşap bölme; ayağın parmak tarafına doğru yüzündeki yumruca tümsek; kuşun yuvası gibi manâlar da arş kelimesi ile ifade edilmiştir. Bazıları Âyetü'l-kürsî'de geçen Kürsî* ile Arş'ın (ikisini de taht manasında kullanarak) aynı şey olduğunu sanmışlarsa da Arş, Kürsî'nin üzerindedir. Bu suretle Kürsî taht manasında düşünülürse Arş, onu kuşatan saray ve sarayın tavanı olarak kabul edilir. Bir rivayette Kürsî, Arşın ayağının konulduğu yerdir. Bu iki mana itibarıyla Arş, İslâm'a göre, bütün alemi kuşatan, sınırlandırılması ve takdir edilmesi beşer aklının dışında kalan ve gerçeğini Allah'ın bildiği yüce bir makamdır. Yedi kat gök, Cennet, Sidre, Kürsî Arş'ın altında tasavvur edilir. Arş'ın sınırı, alemi tasavvurun son sınırıdır. Arş'tan evvelki Sidre-i Müntehâ* geçilmeden Allah'ın cemâli = (Cemâlullah) * müşahede edilemez. Resulullah (s.a.s.) Mirac gecesinde (bk. İsrâ, 1, Necm, 1 vd.ayetler) Sidre-i Müntehâ'yı geçerek Arş'a ulaşmıştı. Yukarda da belirtildiği gibi Arş'a taht ve tahttan kinaye olarak mülk ve saltanat manası verilmişti. (Arş, 7/54) Ayette: "...Sonra Arş üzerine istiva buyurdu..." denilmektedir." bu boyle uzuyor gidiyor. Onca din bilimci tefsirci bunun uzerine ugrasan insanlar var. Bak bir ARS lafi bile nasil manalara gelebilip ne derin seyler icerebiliyor. Anlami nerelere cekilebiliyor. Simdi sen orda 1000 gordun diye tamam bu 1000 dir iste bu budur diye hemen bir mantiksal sonuca variyorsun. Bu kadar basit olamaz ki... Mutlak biz kafamizda bir zaman kavrami canlandirabilelim diye kullanilmis mecazlardir bunlar. Bir kere Kur'an Muhammed döneminde kitap haline getirilmemiştir. O yüzden kitabı alıp, senin deyiminle "edit etme" şansı yoktu. Bunu mükerrer ayetlerden de anlayabilirsin. Sen bakma 6 bin küsür ayet olduğuna. İçinde bir çok tekrarlanan ayetler vardır. Evet, bir kelime alınıp 10 cümlelik yorumlar yapılabiliyor. "O ayet o anlama gelmez, şu şekilde anlamak gerekir" gibilerinden komik, zorlama yorumlar yapılabiliyor. Bu da Kur'an'ı anlaşılamaz bir bilmece-bulmaca kitabı yapıyor. Birbirinden kopuk, bir çok tekrarların olduğu ayetlerle dolu bir kitap. Ne kadar okursan oku, başkalarının yardımı olmadan anlayamayacağın bir kitap. Sözde "apaçık"... Sizce neden bir yığın kutsal emanet var da, ayetlerin ilk yazılı olduğu kemik,deri vs. parçalar yok? Hangi amaçlarla imha edilmişler? Bu kutsal(!!!) emanetlere nasıl kıymışlar? Bu arada göklerle (!!!) ilgili ayetleri açıklayacak biri çıkmadı hala... Alıntı
Φ zaman Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2005 sevgili yam yam ayetlerin bazılarına müteşabih ayet denir. demem o ki ayetleri senin benim gibi bu işin ilimini öğrenmemiş insanlar yapamazlar. çünkü kuranı kerim arapçadan çeviridir. manasında bozukluk yoktur. ama tercüme yapıldığı dilin etkilerini gösterir ör: türkçenin elastikiyeti gibi. bunu en ince ilimlerini öğrenmiş insanlar yapmalıdır. aksi takdirde aklına esen senin gibi azizamca gibi istediği tarafa çeker. din alimleri bu konuda açıklayıcı olmuşlardır. diyeceğim ama din alimi yaşar nuri öztürk beyaz hoca gibiler değildir haberiniz olsun... bu konuda fıkıh kitapları vardır. onları inceleyiniz. kesinlikle dayatma yoktur. sen istediğin dini seçersin. ancak seçmediğin inanmadığın dinebile ayetlerini çarpıtmaya kalkmamalısın. ben hristiyan insanların kitaplarıyla dalga geçmedim. bu yanlış onları yalanlamadım. kitap bozulmuş ama neresi bozuk bilemediğim için onu kabül etmem. ama o dinin mensubunu hafife almam. inanmayanında tercihi kendinedir. sana soruyorum. inanmayanın inanandan ne gibi bir üstünlüğü var. bende teknolojinin enson imkanlarını kullanıyorum oda, bende yiyip içiyorum oda, bende geziyorum, oda, benimde arabam var onunda.. ama inananın farklı olarak ALLAHI var... Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 sevgili yam yam ayetlerin bazılarına müteşabih ayet denir. demem o ki ayetleri senin benim gibi bu işin ilimini öğrenmemiş insanlar yapamazlar. çünkü kuranı kerim arapçadan çeviridir. manasında bozukluk yoktur. ama tercüme yapıldığı dilin etkilerini gösterir ör: türkçenin elastikiyeti gibi. bunu en ince ilimlerini öğrenmiş insanlar yapmalıdır. aksi takdirde aklına esen senin gibi azizamca gibi istediği tarafa çeker. din alimleri bu konuda açıklayıcı olmuşlardır. diyeceğim ama din alimi yaşar nuri öztürk beyaz hoca gibiler değildir haberiniz olsun... bu konuda fıkıh kitapları vardır. onları inceleyiniz. kesinlikle dayatma yoktur. sen istediğin dini seçersin. ancak seçmediğin inanmadığın dinebile ayetlerini çarpıtmaya kalkmamalısın. ben hristiyan insanların kitaplarıyla dalga geçmedim. bu yanlış onları yalanlamadım. kitap bozulmuş ama neresi bozuk bilemediğim için onu kabül etmem. ama o dinin mensubunu hafife almam. inanmayanında tercihi kendinedir. sana soruyorum. inanmayanın inanandan ne gibi bir üstünlüğü var. bende teknolojinin enson imkanlarını kullanıyorum oda, bende yiyip içiyorum oda, bende geziyorum, oda, benimde arabam var onunda.. ama inananın farklı olarak ALLAHI var... O kitapları yalanlayamazsın zaten. Bu inancına ters. Kur'an ın bu şekilde olması Tanrı'nın suçudur o zaman. Hem tüm zamanlar için, tüm insanlığa göndereceksin, hem de araplardan başkası okuyunca anlamayacak. Anlayabilmen için arapça öğreneceksin, hem de günümüz arapçası da yeterli olmayacak, 1400 yıl önceki arapçaya da hakim olacaksın. Geçiniz efendim bu saçmalıkları. İnsanları kandırmanın en basit yoludur bu: "O ayet o anlama gelmez, tefsire bakmak gerekir" Yani sen Kur'an'ı okuma tefsiri oku. "Hatta HY kitaplarını oku ki bak Kur'an da nasıl da mucizeler var. " Yüzlerce yıldır insanlar bu şekilde kandırıldılar. İnsanlar dinini bu yüzden kulaktan dolma bilgilerle öğrendiler. Kaç kişi açıp da Kur'an'ı okudu acaba? Okumadılar; çünkü onlara Kur'an'ın okumakla anlaşılamayacağı telkin edildi. Hep başkalarının yorumlarına ihtiyaç duyuldu, uydurma hadisler okundu. Ama siz bunları hala göremiyorsunuz. Yazık.... Alıntı
Φ ceviz Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 Hem tüm zamanlar için, tüm insanlığa göndereceksin, hem de araplardan başkası okuyunca anlamayacak. Anlayabilmen için arapça öğreneceksin, Kuran-ı Kerim Meali diye bişey var. tefsiri diye bişey var. hem de günümüz arapçası da yeterli olmayacak, 1400 yıl önceki arapçaya da hakim olacaksın. Sen mealini oku yeter kardeşim. İşin derinlerine inmek istiyorsan Arapçasını öğrenirsin, dahada derinler inmek istiyorsan eski dilleri bilmen gerekir, dahada derinini anlaman içinde ermen gerekir. ama normal bir insanın ihtiyacı olan yüzeysel anlamıdır. Yüzlerce yıldır insanlar bu şekilde kandırıldılar. İnsanlar dinini bu yüzden kulaktan dolma bilgilerle öğrendiler. Kaç kişi açıp da Kur'an'ı okudu acaba? Okumadılar; bu düşüncelerine çok katılıyorum. kimse doğru düzü dinini bilmiyor. zaten sizi bu duruma getirende bu değilmi. dini kullanmak isteyenler dini çarpıttı, yanlış öğretti, kimse merak edipte kuran a bakmadı. çünkü onlara Kur'an'ın okumakla anlaşılamayacağı telkin edildi. Hep başkalarının yorumlarına ihtiyaç duyuldu, uydurma hadisler okundu. Ama siz bunları hala göremiyorsunuz. gören birçok kişi var. ama göremeyen insan sayısı çok daha fazla. aslında sizin faydalı olduğunuz noktada burası. inananları düşünmeye zorluyorsunuz. yorum yapmalarını sağlıyorsunuz. birçok müslümanın düşünmediği noktalara parmak basıyorsunuz ve müslümanlarda bu konuları araştırmak zorunda kalıyor ama hiçbirzaman cevapsız kalmıyor. SAYGILAR, Alıntı
Φ yam_yam Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2005 Mealini okuyoruz zaten merak etme... Ama mealini okumakla yetmiyor ki, illa tefsire bakman gerekecekmiş. Çünkü okuduğun ayetler, okuduğun anlama gelmiyormuş. Başka anlamlara geliyormuş, onları da tefsirciler (yorumcular) biliyormuş. Çünkü tanrı yeterince açık yazmamış. Bu arada hatırlatayım göklerle(!!!) ilgili ayetlere cevap gelmedi hala. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.