Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 19 yıl Kız Kulesi'nden Galata'ya Asırlık Yalnızlıklar Adım; Kız Kulesi, İstanbul'un en yalnızı. Etrafımda yükselir dalgalar, Üzerimden geçer martılar. Soğuk bir gecedeyim, Boğazın suları çok serin. Üşüyorum, Lodos işliyor ciğerime. Leandra ışık ister, İşaret bekler. Gücüm yok, ateş yakamam. Bul kendi yolunu! Sen de bakma öyle Galata, Çek üzerimden, şu, asırlık, çapkın bakışlarını. Heybetli bedeninden utan, Bir de koca adam olacaksın! Hala, cılız bir ışığın Yol göstermesini bekliyorsun. Sana hiçbir zaman 'Gel' demeyeceğim. Bilirsin, Bazıları yalnızlığa aittir. Onların tek sahibi; Kendilerinin karanlık sularıdır. Leyla Ayyıldız ___________________________________________________________
Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 19 yıl Yazar Kızkulesi Denizin ortasında Adeta nazlı bir kız edasıyla Süzülüp, salınankız kulesi Gece olsun,gündüz olsun Bana güç verir Tam karşısında kıyıdaki o kocaman Taşa oturur dertli kaldırırım kadehimi Şerefe der başlarız dertleşmeye Aheste gelir dalgaların sesi Kulağıma name olur Kemanın tellerine vurur gönülden Okşar tenimi, parmak uçları ıslak Kucak dolusu hasret taşır kıyı boyunca Yalnızlığımı paylaşır Yıldızlı, yıldızsız gecelerde Dost olur yanı başımda Nemli dizleri ne uzanır yatarım Ilık meltemin yumuşak esintisinde Nasihat eder sessiz, sessiz kulağıma Fısıltılarla cesaret olur yüreğime Arkadaş olur asırlık prenses Kıyıya ulaşan dalgaların ritmiyle Dans edip mutluluğa salar beni Ana olur, sımsıcak koynuna alır Kol kanat gerer korkularımı yok eder Sevgili olur, aşk aleviyle yanan yüreğimde Kopan fırtınaları dindirir Yıldızların altında kumsalda oynaşır benimle Güneşin doğmasıyla ışığım olur Aydınlatır,ısıtır buzdan kalbimi Yeni umutlarla başlarım güne Garip bir haz verir bana Uzaktan uzağa seyretmek bile Huzur verir yüreğime Yüzyıllardır yalnızlığını Marmara’yla paylaşan Martılarla söyleşen Görkemli kızkulesi Bütün gizemiyle Denizin ortasında Nazlı, nazlı salındıkça Bana yoldaş olur Hem gündüz hem de gece 18/04/2001 Meral Yağcıoğlu
Gönderi tarihi: 30 Temmuz , 2006 19 yıl Yazar Kız Kulesi & Galata Kız Kulesi'yle Galata'nın Hikayesini bilir misin? Asırlardır göz göze bakarlar, Bakarlar da, bir türlü kavuşamazlar. Yanıktır Kız Kulesi'ne Galata. Zerafetine, ihtişamına hayrandır. O büyük sevdası uğruna Kim bilir kaç kez sırılsıklam ıslanmıştır, İstanbul'un delice yağan yağmurunda. Bakma sen, Kız Kulesi'nin aldırmaz tavırlarına. Her ne kadar ilgilenmiyormuş gibi de dursa, Aslında, onun da gönlü yok değildir hani Galata'da. Ama, gel gör ki, Koskoca bir Boğaz vardır aralarında. İzin vermez bir türlü, Galata'nın Kız'a yaklaşmasına. Hikayesini bilir misin demiştim, Kız Kulesi'yle Galata'nın. İşte sevdiğim, Başroldekiler bir hayli tanıdığın. Sen; Kız Kulesi, Tüm zamanların en güzel prensesi. Ve bense; Galata, Bir deli aşık, şu fani dünyada. 18.12.03/Perşembe 01:23/İZMİR İbrahim Uğur Toprak
Gönderi tarihi: 1 Ağustos , 2006 19 yıl "Zamanı bir yorgan gibi üstüme serip, uykuya daldım. Uyudum, uyandım... Anlatmaktan usanmadığım nice masallar yazdım, hiç kahraman olmadım ama her masalda vardım. Bir vardım, hep vardım o garip kayboluş içinde, yok yazdım kendimi İstanbul’un gözünde. Küskün ve yalnızdım. Denizin orta yerinde, beyaz bir kule. Öyle... Hep iç içe ama o kadar da uzaktım. Yandım, külümü lodosa serdim, kâh Adalar’a vardım, Marmara delirdi, kâh dalgayla savrulandım. Hep vardım. Bilmediğim, anlatamadığım bu tuhaf varoluşun içinde; hep yarımdım. Nice olay yaşadım kendimde, büyüdüm, olgunlaştım. Bin yılları geçen yaşımla hep "genç bir kız"dım, şaşırdım kaldım. Oysa bunca yorgunluk, kimsesizlik ve elbette yaşanmışlık, yorgun taş duvarlarıma sonsuz çizikler attı. Meraklısı hikâyemi bilir, bilmediği benim o hikâyelerdeki halimdir. Ağlayışımdır, gülüşümdür, bağırış, çağırışımdır. Bilmedikleri benim yaşamımdır, gün içinde... Ah, benim yüreğim yekpâre bedenimdir. Asırlardır bu denizdeyim, uğruna ölümün göze alındığı genç güzel kızlara korunak oldum, savaş zamanlarında kale. Gün geldi meşaleler yakıp yol gösterdim denizcilere. Taş avlumda tanıdık adımlar da dolaştı, martılar da. Yalnızlıktı tek iz bırakan; kimseler bilmedi ya, ben hep buna yandım. Kimse sesimi duymadı, hikâyemi de. Bir gece dolunaya çevirip yüzümü, Boğaz’ın yakamozlarıyla süslendim. Rüzgârı, geceyi, yıldızı yok sayıp, bir kendimi dinledim. Duyduklarımı, siz de duyun diye, suya yazdım son zamanları, gün içinde sıkışıp kalan yaşamımı. Sizinle güldüm, sizinle ağladım, gülüşlerimde de siz vardınız, yaşlarımda da... Gün geldi ...... ettim kaderime, gün geldi şükrettim. Siz hiç bilmediniz ya, ben hep sizden biriydim. Sizdim. Diyeceğim odur ki, birazdan okuyacağınız benimmiş gibi görünen, asıl sizin hikâyenizdir. Gülüşlerim sizindir, yaşlarım sizin. Kuzey yanım, ayazım; hayata bakan yüzüm; sizindir. KIZ KULESI KUZEY YANIM,AYAZIM
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.