Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

_____ Kaldırıma oturmuş, ayakkabılarının ipini bağlıyordu İbrahim.

 

_____“Hey kör!..” dedi Nuri. “Ne oturuyorsun burada?”

 

_____“………….”

 

_____“Dileniyordur oğlum.” dedi Sinan. Sesinde aşağılayıcı bir ton vardı.

 

_____“Dileniyor musun lan?” diye yeniden sordu Nuri. Bir yandan da ayağı ile yerde oturan İbrahim’e tekme atıyordu.

 

_____“………….”

 

_____“Dilenmeyecekse Ankara’ya niye geldiler?..”

 

_____“Bozukluğun varsa atsana önüne.”

 

_____“Atmam.” dedi Sinan. “Ya, paramı geri vermezse.”

 

_____“Çenesini kırarım onun.” dedi Nuri. Bir tekme daha attı. Eliyle İbrahim’in çenesini sıkıca kavradı ve sordu:

 

_____“Sen beni tanıyor musun lan?!.”

 

_____“…………...”

 

_____“Nerden tanısın köylü? Üstelik de kör.”

 

_____“Bana ‘Mafya Nuri’ derler. Mahallenin bütün çocukları beni tanır. Ona göre…”

 

____Sinan cebinden çıkardığı bozuk parayı İbrahim’in önüne attı. Betona düşen para bir, iki döndükten sonra ayağının yanında durdu. İbrahim, siyah gözlüklerinin arkasından uzak bir noktaya bakar gibi bakıyordu.

 

_____“Alsana lan parayı!..” dedi Nuri. Elleri belinde, İbrahim’in başında aynı öfke ile bekliyordu.

_____“Bizim gitmemizi bekliyor oğlum.” dedi Sinan. “Arkamızı dönüversek hemen kapar parayı, bunlar böyledir.”

_____Tekmesini yeniledi Nuri. İbrahim’in yanıt vermemesi onu çıldırtıyordu. Bu kez öfkesi biraz daha belirgindi:

_____“Parayı al dedim lan!.. Dilenci kör!..”

_____Oturduğu yerden usulca kalktı İbrahim. Doğruldu. Nuri ve Sinan, İbrahim’in bu sessizce doğruluşundan endişelenmiş gibi birer adım geri çekildiler. İbrahim’den gelebilecek bir karşı koymaya hazırlanıyorlardı. Sinan yumruklarını sıkarak heyecanını bastırmak istiyor, ama dizlerinin titremesini engelleyemiyordu. Nuri ise, mahallede kendine biçilen ‘mafya’ rolüne bir leke getirtmemek için elinden gelen rahatlığını yüzüne yansıtıyordu. Nuri’nin bu rahatlığı karşısında Sinan’ın kendisine olan güveni ve saygısı biraz daha artıyordu.

_____“Ben dilenci değilim!..” dedi İbrahim. “Bunu aklınıza sokun!..”

_____İkisinin arasından yürüyerek uzaklaştı. İbrahim’in gidişiyle kendilerine olan güveni artan çocuklar arkasından bağırmayı sürdürüyordu:

 

_____“Dilenci değilmiş… Külahıma anlat.” dedi Nuri.

 

_____“Korktun mu .....?!. Kaçıyor musun?!.” diye bağırdı Sinan

 

_____“........ ordan!..” dedi Nuri. “Hem kör, hem korkak.”

 

_____“Bana bak oğlum” dedi Sinan. Sesinde bir şey açıklayacakmış gibi heyecan vardı. “Bu kör, numara yapıyor olmasın sakın. Baksana nasıl da yürüyor. Kör olsa, böyle mi yürür?”

_____“Ben de şüphelendim.” dedi Nuri. Sinan’ın ortaya attığı her fikre sahip çıkıp, kendi fikriymiş gibi göstermeye çalışıyordu. Böylelikle, kendisinin biraz daha üstün ve zeki olduğunu her fırsatta ortaya koymaya çalışıyordu.

_____“Ben niye öyle davrandım sanıyorsun. Bu işi çözeceğim. Hadi, bizim körü sessizce takip edelim. Bakalım n’apacak?”

İbrahim’in peşine takıldılar. Uzaktan izliyorlardı.

 

_____Üç ay olmuştu köyden geleli. Polatlı’nın bir köyünden gelmişlerdi Ankara’ya. Bir yakınının bulduğu kapıcılık işini yapacaktı babası. Köydeki yoksul kaderini değiştirecek, kendi çektiği yoklukları çocuklarına çektirmeyecek, okutup birer iş sahibi yapacaktı. Bu amaçla, köydeki birkaç parça verimsiz arazi satılmış, parası bankaya yatırılmıştı.

_____Üç kardeşten ortancalarıydı İbrahim. 14 yaşındaydı. Bir yıl önce geçirdiği bir kaza sonucu bir gözünü kaybetmiş, yalnızca sağ gözüyle görüyordu. O’nu üzen; bir gözünün yokluğu değil, çevresindeki çocukların kendisiyle ve siyah gözlükleriyle sürekli dalga geçmesiydi. Ya dalga geçiyorlar, ya da acıyarak bakıyorlardı. Oysa İbrahim, kendisine acınmasını değil, normal bir insan gibi davranılmasını istiyordu. Siyah gözlüklerinin ve olmayan bir gözünün kendisine herhangi bir öncelik sağlamasını istemiyordu. O, hiçbir zaman engelini kullanan bir dilenci olmayacaktı.

 

_____Büyük caddeyi dikkatle geçti. Kocaman mağazaların önünden vitrinlere baka baka yürüyor, iki mahalle ötedeki, halasının evine doğru ilerliyordu.

 

_____Son yıldaki rahatsızlıklarından dolayı okuldan uzak kalmış, sekizinci sınıfı okuyamamıştı. Kuzeninden alacağı eski defter ve kitapları boş zamanlarında okuyacak, görmediği ders konuları hakkında az da olsa bilgiler edinecekti. Karşısında büyük bir okul gördü. Siyah üzerine sarı harflerle “Cumhuriyet İlköğretim Okulu” yazıyordu. Bahçe duvarının üzerine oturdu, oynayan çocukları izliyordu. Çocuklardan bazıları basketbol potasına top atıyor, bazıları el ele tutuşmuş bir oyun oynuyor, bazıları da birbirlerini kovalıyordu.

 

_____İbrahim, kendini izlemekte olan Nuri ve Sinan’ın ayrımında değildi. Okulun cıvıltısıyla dalıp gitmişti. Köyünü, köyündeki arkadaşlarını, okulunu ve eski öğretmenini düşünüyordu.

 

_____“Büyüyünce öğretmen olacağım” demişti bir gün öğretmenine. Başını okşamıştı öğretmeni.

_____Birden içi cız etti. Garip bir acı duydu içinde. Bir gözü görmeyen birisi öğretmen olabilir miydi? Çok garip bir hüzün doldu içine. Kulaklarında bir uğultu duydu. Düşüncelerini yeniden toplamaya çalıştı. Neden olmasındı? Neden? Bir gözü gayet iyi görüyordu. Bu, öğretmenlik için yetmez miydi? Rahatladığını duyumsadı.

_____Duvarın üzerine düşen bir bozuk para sesi duydu. İrkildi. Biraz önceki çocukların yine geldiklerini sandı. Dönüp baktığında orta yaşlı bir kadın gördü. Kadın dudaklarını kıpırdatarak besmeleye benzer bir şey mırıldandıktan sonra:

 

_____“Allah kabul etsin.” deyip İbrahim’in yanından yürüyerek uzaklaştı.

 

_____Çok sinirlenmişti. Bu kadın kimdi? Niçin onun önüne para atmıştı?

 

_____“Ben bir dilenci değilim!..” diye kadının arkasından haykırmak istedi. Olmadı. Boğazı düğümlendi. Sesi çıkmadı. Önünde duran paraya baktı. Büyükçe bir paraydı. Parayı alıp almama konusunda kısa süreli bir gel-git yaşadı. Aldı. Oturduğu yerden kalktı. Elindeki parayı büyük bir öfkeyle okulun bahçesine doğru fırlattı. Yeniden yerine oturdu. Yüzünü ellerinin içine alarak hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladı. O sırada omzuna dokunan bir el duyumsadı. Başını kaldırdı, siyah gözlükleri altından akan gözyaşları hemen görünüyordu.

 

_____“Bizi bağışla” dedi Nuri. “Bütün olanları gördük. Hata etmişiz, seni basit bir dilenci sandık.”

 

_____“Boş verin” dedi İbrahim. “Ben unuttum bile.”

 

_____“Bizimle arkadaş olur musun?” dedi Sinan. Elini İbrahim’e uzatarak.

 

_____Oturduğu yerden kalktı İbrahim, elini Sinan’a uzattı. Sonra Nuri’ye. Üçü birlikte yürüyerek gittiler.

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.