Gönderi tarihi: 25 Ekim , 2015 9 yıl Kapalı bir şeyin kapağını vs. kaldırmak, götürmek, çıkartmak. Açık yağdaya getirmek, kapının, pencerenin taylarını aralamak. Katlanmış, bükülmüş, sarınmış, yığılmış, bürünmüş, düğümlənmiş şeyin katlarını, büküğünü, kırışığını vs. açmak. İp vs. ile bağlı bir şeyi bağdan azat etmek. Koşkudan azat etmek. Kuful, kilit vs. ile bağlanmış şeyi açık yağdaya getirmek. Örtülü, kapalı şeyi aralamak. Akışı dayandırılmış şeyin akıp gitmesine imkân vermek, yol vermek, bırakmak. Başlamak, işe salmak. Esasını koymak, tesis etmek, teşkil etmek. Vermek, vücuda getirmek. İnanıp söylemek, bildirmek, haber vermek, açıkçasına demek. Üstünü açmak, ifşa etmek, aşikâra çıkarmak, meydana çıkarmak, araştırıp tapmak. Çiçeklenmek, güllenmek, yapraklanmak. Hoşuna gelmek, yüreğine yatmak, işine yaramak, sevindirmek. Deşmek, delmek, kazımak (bir yeri, bir şeyi, vs.). Genişletmek, vusatlandırmak, uzatmak, büyütmek, geneltmek. Cilalandırmak, perdahlamak, sürtüp ağartmak, parıldatmak, ışıldatmak, temizlemek. Halletmek, yoluna salmak, tedbir görmek. Bir sıra isimlere koşularak mürekkep fiil ve muhtelif ifadeler düzeltilir: yürek açmak, gönül açmak, ağız açmak, göz açmak, vs.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.