Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Türkiye


sardunyam

Önerilen İletiler

1-Yeryüzünde en fazla uygarlık hangi topraklar üzerinde kurulmuştur?

2-Yeryüzünde en fazla devlet hangi topraklarda kurulmuştur?

3-Yeryüzünde en fazla savaş hangi topraklarda yapılmıştır?

Bu soruların tümünün cevabı TÜRKİYE dir..

Peki Neden?

Çünkü, cazibesi fazla, gözdikeni çok. Bu coğrafyanın jeopolitik ve jeostratejik önemini hepimiz biliyoruz ben onlar üzerinde durmayacağım.

Ancak bu coğrafyanın bir özelliği üzerindeki zayıf devleti yaşatmadığıdır. Bu Coğrafya üzerinde halkı bir olmayan, biz olmayan devletleri yaşatmıyor.

Bu coğrafya üzerindeki bu vatan bize miras kalmadı. Biz bu vatanı kurtuluş savaşıyla yani kan dökerek kazandık. Kazandığımız vatan üzerindeki hükümranlık hakkımızı da Lozan Antlaşması ile kabul ettirdik.

Lozan ile ilgili Atatürk'ün Nutuk'da söylediği cümleler Lozan'ın önemini ortaya koymaktadır.

"Bu antlaşma, Türk milletine karşı, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr antlaşması ile tamamlandığı sanılmış, büyük bir suikastin sonuçsuz kaldığını bildirir belgedir"

Atatürk'ün burada sözünü ettiği siyaset "Şark Siyaseti"dir.1700'ün ikinci yarısında, Türkleri Avrupa'dan atmak ve İstanbul merkezli bir Grek imparatorluğu kurmak amacıyla ortaya sokulan bir siyasettir. 1912-1913 balkan Savaşı ile siyasetin amacı; büyük ölçüde gerçekleştirilince, amaç değiştirilmiş, "Türkleri tarih sahnesinden silme" olarak belirlenmiştir. 1.Dünya Savaşının arkasından Anadolu'nun işgali, işgalde Türk soyunu yok etmeyi sağlayacak Yunan ve Ermeni gibi tetikçilerin kullanılması, bu amacın gerçekleştirilmesi içindir. Sonunda Sevr Antlaşması ile Şark siyasetinin tamamlandığı sanılmış, ancak Mustafa Kemal'in başlattığı Milli Mücadele'yi zafere ulaştırması Sevr'i tarihin çöplüğüne atmıştır.

Şimdi Atatürk'ün kazandırdığı Lozan'ı, Lozan ile hükümranlık hakkımızı kabul ettirdiğimiz vatanı ne kadar koruyabildiğimize bakalım.Sevr hala Atatürk'ün attığı çöplükte mi duruyor yoksa birileri canlandırmaya mı çalışıyor,görelim.

Yani hesaplaşalım..

 

SEVR VE GÜNÜMÜZ

Önce Sevr'in Türkiye'yi parçalayan yok eden haritasını anımsayalım.

 

*

 

Sevr'e göre Türkiye 7 dilime ayrılmış bir dilimde Türklere lütfedilmiş ama o bile kandırmacadır.Çünkü,bu antlaşmanın imzalandığı tarihte Yunan işgali Bursa, Uşak ve Nazilli'ye kadar ilerlemişti.Yani Yunanlıların olmuştu.Bununla da kalmamış İngilizler, Anadolu Türklerini tarih sahnesinden silmek için, kendi hizmetlerinde olan Yunan Ordusuna Kızılırmak'a kadar ilerlemesini buraya kadar olan bölgeyi kendilerine vereceklerini, Kızılırmak'ın doğusunu da Ermenilere vereceklerini, böylece kendilerini rahatsız edecek Türk'ün kalmayacağını bildirmişlerdi. Ayrıca Doğu Karadeniz'de 30 bin silahlı Rum çeteciyle bölgedeki Türkleri yok etme hareketi sürdürülüyor ve bölgede bir Rum Pontus devleti kurma amaçlanıyordu. Bu üç hareket gerçekleştiğinde ise ne Türk ne Türkiye kalıyordu. İşte Mustafa Kemal bu planı bozmuştu. Hem Anadolu Türklüğünü kurtardı, hem de Vatan kazandırdı. Lozan'la Sevr'i tarihin çöplüğüne attı.

Şimdi günümüze bakalım.Bir sonuca ulaşabilmek için bazı bilgileri sıralayalım.Almanya'nın eski başbakanlarından Helmut Schmidt kitaplarında ve demeçlerindeki ik vurgusunu aktaralım.(Türkiye basınında da yer almıştır)

*Türkiye'nin Sevr ile parçalanamaması bir hata idi.

*Yunanistan'ı AB üyeliğine hazırlamak için büyük destekte bulunduk ve diğer üyelerden gelen muhalefete rağmen üyeliğe aldırdık.

Yunanistan 1981'de AB üyesi olur.

Ertesi yıl 1982'de bir harita yayınlayarak dünya ülkelerine dağıtır.

 

 

 

Bu harita 1982'de Sinema oyuncusu Melina Mercuri'nin Kültür Bakanlığı döneminde, Yunanistan Kültür Bakanlığınca 300 bin adet bastırılarak Avrupa'ya dağıtılır. Ve bu harita 7 Şubat 1983'de Hürriyet gazetesinde yayımlanmıştır. Yayımlanmıştır ama ne Türk kamuoyu,ne de devlet bu haritaya bir tepki göstermemiş,önemsememiş,çabucak da unutmuştur. Daha acısı sonrasında başına gelenler ile bu harita hiç ilşkilendirilmemişdi. Yunanistan'ın, kendi nüfusu kadar asker çıkarma potansiyeline sahip Türkiye gibi bir ülkeye böyle büyük bir oyun oynayamayacağı, bu haritanın arkasında başka senaryonun olduğu üzerinde fazla kafa yorulmadı.Yorulsa idi bu haritadan sonra yaşadıklarımıza önlem getirilir, faturanın ağırlaşması önlenirdi. Şimdi haritayı okuyalım ve haritadan sonraki gelişmeleri sıralayalım.

Haritanın üst başlığında "60 yıllık Türk boyunduruğu","60 yıllık baskı ve mezalim" deniliyor. Yani Anadolu 1922'de Türk boyunduruğuna girdi, öncesinde Türklerin değildi.Yani Türkler Anadoluyu işgal etmişlerdi,orada baskı ve mezalim yapmışlardı.

Alt başlıkta "Türk baskısına karşı savaş,ecdat topraklarını kurtar"deniliyor.

Kim kurtaracakmış?

Sağ alt başlıkta bunun cevabı veriliyor. "Ecdat topraklarını kurtarma dünya komitesi" Bu komite haritanın içinde kurtarılacak toprakları gösteriyor.

Doğu Karadeniz Bölgesi kurtarılacakmış,buraya "Pontus Rum Devleti" yazılıyor.

Doğu Anadolu Bölgesi kurtarılacakmış, buraya "Türk işgalindeki Ermenistan" yazılıyor.

Mersin'den Urfa'ya kadar Doğu Akdeniz Bölgesi kurtarılacakmış, buraya "Yunan Küçük asya'sı-İyonya" yazılıyor.

Kıbrıs'da unutulmamış,burası da kurtarılacakmış, buraya "Yunan Kıbrısı" yazılıyor.

Anadolu'nun ortası Türk'lere lütfedilmiş.

Harita; Sevr haritasında olduğu gibi,Türkiye'yi dilimlere ayırmış,parçalamış ve bu dönemde İngiltere, Fransa, İtalya olmadığı için günün koşullarına göre paylaştırılmış. Yani Sevr haritası güncelleştirilmiştir.

Paylaştırılmadan pay alacak olan ülkelerin, bu haritadan sonra kendiliğinden ortaklık kurmaları ve bu ortaklığa Türkiye'de ayrılıkçı,etnik milliyetçilik yapan grubu da almaları ve bunları desteklemeleri gerekir.Aklın yolu budur.Şimdi ortaklığın gelişimini ve bu haritanın doğurduğu haritaları görelim.

 

******25.02.1983 tarihli Suriye haritası*******

 

Suriye,1983 yılında çıkardığı takvimde "Büyük Suriye" haritasını yayımlar. Alanya'dan Hakkari'ye kadar tüm Güney ve Güneydoğu Anadolu, Suriye toprağı olarak gösterilir. Akdeniz'e de Suriye Denizi denilir. Suriye Sevr'de Suriye'ye verilen topraklarla yetinmemiş tecavüzkar davranarak başkalarının haklarına saygı göstermemiştir! Bu haritanın yanısıra Suriye, Türkiye sınırını tanımadığını ilan etmiştir.

Ne olmuştu da Yunanistan'ın yayımladığı haritadan bir kaç ay sonra böyle bir harita yayımlamıştı?Anlaşılan o ki,Yunanistan'da olduğu gibi Suriye'ninde bir yerlerine birileri dokunmuş ve şevke getirmişti.

1985 yılında Türkiye bir harita ile tanışır.

 

 

Türk kamuoyu bu haritadan Kuzey Irak'ta bir meclis kurulduktan sonra tanışır.Haritanın ortaya çıkışı Yunanistan haritasından 2-2,5 yıl sonrasıdır.O yıllarda yurt içinde ve yurt dışında yapılan kongre ve mitinglerde sarı zeminli flamalarda,sadece haritanın şekli yeşil renkle gösterilmiş olarak kullanılmıştır.Harita genel olarak bilinmediğinden bu flamalar anlaşılamamıştır.Bu harita bu haliyle PKK da ortaya çıkıyor veTürk kamuoyu bu haritayı görüyor.Yine ses çıkmıyor.

 

******Büyük Ermenistan haritası********

 

1992 yılında Türkiye bir harita ile daha tanışıyor.Bu haritayla Yunanistan'ın dağıttığı haritanın doğu diliminin de Ermenistan'ın bağımsızlığından sonra tamamlandığını,ve Sevr'de Ermenilere verilen toprakları kapsadığı görülüyor. Ermenistan sevr'e sadakatini sürdürüyor,bizim Doğu Anadolu dediğimiz topraklarımıza onlar Batı Ermenistan diyor ve 13 vilayetimize sahipleniyor.Haritayla da kalmayıp Türkiye sınırını tanımadığını da ilan ediyor.

Şimdi yine soralım.3 milyon nüfusu olduğu bilinen ama açlık ve işsizlik nedeniyle 700 bine indiği tahmin edilen Ermenistan gibi bir ülke Türkiye topraklarına göz dikme cesaretini nerden buluyor acaba?

 

*****CNN haritası********

 

10 Aralık 1999 da CNN internet sayfasında yayımlanan Türkiye haritası da hayli anlamlıdır.Türkiye'nin 9 Aralık 1999 da AB üyeliğine aday adaylığının kabulünden bir gün sonra yayımlanan bu haritayla herhalde Türkiye ancak bu şekliyle AB'ye üye olur denmek istenmiştir.

Türkiye topraklarına yönelik bu haritalı saldırılar,yakın yıllarda hatta günümüzde de sürmektedir.(T.C. Kültür Bakanlığının da maddi destekleriyle Türkiye'nin tanıtıldığı Fransız Tv 5 kanalında, 2005 de yayınlanan haritayı hatırlayınız.)

Görüldüğü gibi 1982'de Yunanistan'ın dağıttığı Türkiye'yi bölen, Sevr'e benzeyen ve Sevr'in güncelleştirilmiş haritasından sonra,bu haritadaki her dilim peş peşe kendi haritasını yayımlamış ve Batı'da da özellikle Ermenistan ve Kürdistan haritaları sık sık kullanılır olmuştur.(Son yıllarda Doğu Karadeniz'de bir takım sivil toplum kuruluşları ve ajanlar tarafından yapılan çalışmalarla halkın kafalarının karıştırıldığı ve kimlik bunalımına itildiği bilinmektedir.)

 

KÜRDİSTAN KONUSU

*PKK'nın silahlı terör eylemleri bu haritadan 1.5 yıl sonra Ağustos 1984'de başlar.

*Suriye,Yunanistan ve sonra Ermenistan bu örğüte yataklık yapar.

*Örgüte en yoğun desteği Almanya verir. Sonra sırasıyla Fransa, İtalya, Hollanda, 1990'a kadar Rusya ve ABD.

*Örgütü hiçbirisi terörist olarak kabul etmez ve tanımaz.

*16 yılda Türkiye'de Em.Org.Çevik Bir'in ifadesiyle 44 bin insanın ölümüne sebep olur, 100 milyar doların üstünde harcama yaptırırlar.

*PKK başarısız olunca bu ülkelerde bu örgütü siyasallaştırma gayreti görülür.

*AB adaylığı vaadiyle Türkiye'de Kürt azınlığı yaratma çabasına girişirler.

*Dayatmalarla,bunu sağlayacak yasaları çıkartırlar.(Olmayan bir dili,bir milleti,ve kültürü yaratmak için.)

*AB türkiye raporuna "Kürt Azınlık"ifadelerini sokar.(29.06.2001 Hürriyet Gazetesi)

*AB,Türkiye'nin AB ye girebilmesi için İdamın kaldırılmasını,Kürtçe Eğitim vb. yasaları çıkarttırır.

*AB Katılım Ortaklığı Belgesini imzalayan Türkiye'ye Kürt sorununa siyasi çözüm getirmesi açıkça istenir.

*Irak'ta kurdurdukları kukla devlet ile Kürdistan haritasının sınırlarını onlara bırakırlar.

Sonuç; Sevr haritasının bir bölümü adım adım gerçekleşmektedir.

 

ERMENİ KONUSU

*1991 de bağımsız olur.Bağımsızlık Bildirgesinde Sevr haritasında Ermenistan olarak gösterilen Doğu Anadolu'nun Batı Ermenistan olduğunu ilan eder.

*PKK yı Suriye gibi destekler,yataklık yapar.

*PKK başarısız olunca Batı, Ermeni Soykırımı kartını devreye sokar.

*Bu ülkelerin parlementolarından çıkardıkları kararlar ve AP'den çıkan bu kararlar, "insanlığa karşı işlenmiş suçlar" kapsamındadır.Bu suçta zaman aşımı yoktur.Türkiye'den de soykırım işlendiğinin kabul edilmesi istenmektedir.Bu da Türkiye'yi tabiki toprak kaybına ve Sevr haritasına götürürmektedir.

*ABD Soykırım yasa tasarısı daha vahim gelişmeler içermektedir.

Sevr "insanlığa karşı işlenen suçları" mahkum eden ilk örnek kabul ediliyor ve dolayısıyla Sevr yaşayan ve uluslararası hukukun bir parçası olarak görülüyor.(ABD'nin Lozan Anlaşmasına imza koymadığını yani Misak-ı Milliyi tanımadığını hatırlayınız.)

Bu suçlara düzenleme getiren Nürnberg ve Tokyo şartlarının kökünü Sevr Antlaşmasının 230. maddesi olduğu belirtiliyor. Böylece Sevr, uluslararası hukukun temeline oturtuluyor.

Ayrıca soykırımın 1915-1923 yıllarında olduğu belirtilerek, Kurtuluş savaşında M.Kemal'inde soykırım suçlusu olduğu iddia ediliyor.

Yunan ırkına karşı bu yıllarda işlenmiş suçların da soykırım kapsamında olduğu kabul edilerek,Kurtuluş Savaşı bir bütün halinde soykırım olarak ilan ediliyor.

Sonuç;Sevr haritasının diğer adımı atılıyor.ayrıca hareketin gelişimde iki soykırım günümüz daha oluyor.

19 Mayıs Pontus Soykırım Günü

14 Eylül Küçük Asya Elenleri Soykırım Günü

 

PONTUS KONUSU

(Pontus adlı bir millet,ırk ve bir kavim yoktur.Pontus Karadeniz'in eski çağlardaki adıdır.Pontus Devleti de M.Ö. yani Hırıstiyanlıktan önce İranlı bir sülalenin kurduğu bir devlettir. Yunanlıkla,Rumlukla ve Hıristiyanlıkla bir ilgisi yoktur.Ancak Kurtuluş Savası'nda Yunanistan burada Pontus Devleti kurmak ister,bu hayal Megali İdea'sının içinde yer alır.Gönderdiği 30 bin silahlı çeteyi faailiyete geçirir, Türkleri katlatme, köyleri ve evleri yakıp yıkma başlar, 3700 ev yakılır,binlerce Türk öldürülür. Kurtuluş Savaşında 1923'e kadar süren,silahların en son sustuğu yer burasıdır. Lozan'dan sonra mübadeleye tabi tutulan gayrimüslümler Yunanistan'a gönderilirler.)

 

*1984 de Selanikte ilk Pontus Derneği kurulur.

*Bu gün Yunanistan ve diğer ülkelerde bu derneklerin sayısı 300 ü geçmiştir.

*Onlarca site ve internetten yayınlar yapılmaktadır.

*1994 de 19 Mayıs Pontus Soykırım günü olarak kabul eden bir kararı meclislerinden çıkartırlar.

*Mayıs 1999 da Türk ve Yunan Dış İşleri Bakanlarının uzolu ve sirtakili bir dönem yaşadığı sırada Yunan Cumhurbaşkanı tarafından bu karar onaylanır.

Günümüzde bu konunun nasıl gündeme gelmeye başladığını Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Rize gezisinde açılan bir pankartla hatırlatmak istiyorum.Basında'da yer aldı pankartta "Potamya'ya hoşgeldiniz"yazıyordu.(Potamya Rize'nin Güzelsu beldesinin Pontus dönemindeki adıdır.)

 

KÜÇÜK ASYA ELENLERİ KONUSU

1919-1922 yılları arasındaki 41 aylık sürede Yunan Ordusu Haymana'dan Ege ve Marmara denizine kadar olan bölgemizde;

*1,5 milyon insanımızı öldürür.

*27 Şehir, 1400 köy,160.000 ev yakarlar.

Bu rakamlar Lozan'daki tutanaklarda yer alır. İsmet Paşa Yunanlıların işgali sırasında Türklere yaptıklarını belgeleriyle ve yabancıların raporları ile Lozan'da ortaya koyar ve Yunanistan'ın bunun bedelini ödemesini ister. Bunun üzerine Yunanistan delegesi ve Yunan Başbakanı Venizelos bu suçlamaya ititraz etmez, sadece öldürülen Türk sayısının 1.5 milyon olmasını biraz fazla bulur ve "bu kadar olmamalıdır" der. Sözünün devamında da çok önemli bir ifşada bulunur ve "Yunanistan bu yaptıklarından dolayı cezalandırılacaksa ve tazminata mahkum edilecekse, bu cezayı tek başına çekmemelidir.Yunan Ordusunu kendi çıkarları için Batı Anadolu'ya çıkaran ve görevlendirenlerde bu cezaya ortak olmalıdır."der ve arkasından dediğini doğrulamak için Fransız Başbakanının bir mektubunu da belge olarak sunar.Soykırıma uğrayan Türkler olmasına rağmen Soykırım yapanlar Türkleri soykırımla suçlamaktadır,ve;

*14 Eylül'ü Küçük Asya Elenleri(Anadolu Rumlar) soykırım günü ilan ederler.(Soykırım 28 Eylül 1998 de ilan edilir ve her yıl anmalar yapılır.)

Amaçları soykırım suçlamasıyla,Megali İdea'larının içinde ki Sevr'de kendilerine verilen Batı Anadoluyu koparmaktır.(Megali İdea'da yer alan 10 hedefin 5.5 nu 150 yılda elde edilmiş geriye sadece Çanakkale Bölgesi,İstanbul Bölgesi,Batı Anadolu ve Doğu Karadeniz kalmıştır.Yarım kalan hedef de Kuzey Kıbrıs'tır.

 

NURTOPU GİBİ DOĞACAK YENİ SOYKIRIM GÜNLERİ

*Fransa geçtiğimiz yıl bir anıt daha dikti.Bu basında da yer aldı. Asuri Keldani soykırımı da yapmışız.Henüz bununla ilgili bir tarih ve bir ilan yok ama yakında olacak.

*Geçtiğimiz günlerde Pamukgillerden biri Kürtlere de soykırım yaptığımızı söyledi.Yakın bir zaman da Kürt Soykırım'ı gelmek üzere.

 

İSTANBUL KONUSU

*Megali İdea'da İstanbul Grek İmparatorluğunun merkezidir.

*Öncelikle Fener Rum Patrikanesini evrensel yaparak,İstanbul'u Ortadoks Mezhebinin Vatikan'ı yapmak istemektedirler.

*Yunan Hükümeti Temmuz 2000 de aldığı kararla

-Patriklerin Türk Vatandaşı olmamasını

-Patrikane ve Vakıfların mal edinmelerinin serbest bırakılmasını ister.

*TBMM, 2002 yılında AB'nin dayatmasıyla Yabancı Vakıflar yasasını çıkarır.Yunanistan'ın isteği gerçekleşir.

*Bir şey daha gerçekleşir.Sevr'in Vakıflar Maddesi çıkartılan bu yasayla örtüşmektedir.

Bir şeye daha dikkat çekelim.1908 de Osmanlı'da 8 Milyon gayrimüslimin 16 vakfı varken bu gün Türkiye'de 100 bin azınlığın 160 ın üstünde vakfı vardır.)

*Son zamanlarda Fener Rum Patriki Ekümenikliğini ilan etmiş İstanbul'u Konstantinapol olarak görmektedir.

 

KIBRIS KONUSU

Sevr'in konusu değildir ama, 1982 haritasının konusudur ve Türkiye'nin önemli konusudur.Türkiye'nin AB Katılım Ortaklığı Belgesini imzalamasıyla Türkiye-Yunanistan arasındaki bir konu olmaktan çıkmış,Türkiye-AB arasında bir sorun haline gelmiştir.Son yıllarda ki gelişmelerle de Kuzey Kıbrıs elden gitme noktasındadır.

 

BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ

 

*******Büyük ortadoğu Projesi Haritası********

 

Dünyanın ve Türkiye'nin 2002 yıllarından itibaren adını duymaya başladığı bu proje, Şark Siyasetinin güncelleştirilmiş halidir. 22 Ülkenin sınırlarını değiştirmeyi planlamaktadır. Bu da açıkça ifade edilir. 22 ülkenin sınırlarını değiştirmeye hazırlanan bu projenin tehlikesini fark eden Mısır'ın Türkiye'ye gelerek birlikte hareket etme teklifini ret eden bizim hükümet edenlerimiz projeyi desteklediklerini söylerler. Hatta Başbakanlığın Dış İşlerinden sorumlu baş danışmanı "BOP geç kalmış bir projedir" diye açıklamalar yapar.Bizim hükümet edenlerimiz bununla masada oturarak, pastadan pay almayı ummaktadırlar.

Ben burdan diyorum ki ey devlet edenler;hiç endişeniz olmasın biz masadayız ama menü olarak!!!

Şimdi bu projenin duyulmaya başladığı 2002 yılından sonra Türkiye'de yaptırılanlara bir bakalım.

*1 Mart 2003 de bir tezkere olayı yaşandı,burada hükümet edenlerimiz istediklerini yaptıramayınca mahcubiyetlerinin bir göstergesi olarakABD ile 2003 Nisanında bir mutabakat imzaladılar.

 

*******ABD ile Nisan 2003 de imzalanan mutabakat************

 

*Haziran 2003 de BM'in iki sözleşmesi yasa tasarısı olarak meclise getirildi, gece saat 24.00 de Milletvekillerimiz uyutularak bu sözleşmeler yasalaştırıldı.

 

*******Haziran 2003'de çıkan BM sözleşmesi yasası********

 

*Arkasından 9 Kasım AB katılım ortaklığı belgesi ve ilerleme raporu geldi.Burada da miras hakları yani toprak talepleri başladı.

 

******** 9 Kasım AB katılım ortaklığı belgesi*********

 

*Yabancılara Toprak satışını onaylayan yasa uzun süren uğraşlar sonunda meclisten geçirtilerek yürürlüğe girdi. Buradan yabancılara mülk ve toprak satanlara sesleniyorum; O toprakları yabancılara satamazsınız, o topraklar vatandır,sizler o toprakları kullanan kiracılarsınız.Bu topraklar benim dedemden miras kaldı diyenler; bu toprakların senin dedenin olabilmesi için benim dedemin öldüğünü bilmiyor musun?

*Şimdi Sevr haritası hayalleri kuranların sahnelediği oyunun son perdesi "Kalkınma Ajansları"yasasıyla oynanıyor.Henüz çok yeni olan (4549 no'lu Kalkınma ajanslarının kuruluşu, koordinasyonu ve görevleri hakkında ki kanun 25.01.2006 da TBMM de kabul edildi.) bu yasayla; Bölgeler arası kalkınmışlık farkını gidereceklermiş!!! Ajans bölgeleri haritasına bir bakalım, bir de bu yasa neler içeriyor ona bakalım.

 

 

 

AB;ABD ve İMF'nin isteğiyle çıkartılan bu yasanın maddeleri insanı düşündürüyor. Bu ajanslar dış ilişkilerinde Ankara'ya tabi olmayacaklar,yapacakları ihalelerde sadece bilgi verecekler, kendi bölgelerindeki kaynakların kullanımında tasarruf sahibi olacaklar,istedikleri ülkelerle işbirliği yapabilecekler ve en önemlisi anlaştıkları komşu ajanslarla birleşerek ortaklık kurabilecekler. Böylece bölgeler arası kalkınmışlık farkını giderecekler... (şimdi siz bazı ajans bölgelerini birleştirin sonra 1982'de dağıtılan haritayla üst üste koyun bakalım ortaya ne çıkıyor.)

Yasayı okuduktan sonra,haritaya bakıp 12 Ajans bölgesinin bir anlamı var mı diye düşündüm.Şimdi sizlerlede düşündüklerimi paylaşacağım.

*12 neyi ifade ediyor? 12 havariler!!! AB bayrağının 12 yıldızı!!! yok bunlarla bir ilgisini kuramadım.Aklıma bu coğrafyadaki kurulan 12 Türk Beyliği geldi.Anadolu Selçuklu Devleti yıkıldıktan sonra kurulan Türk Beyliklerinin haritasına baktım karşılaştırdım tıpkısı olmasa da çok benziyor.Bunu Kanal B'de katıldığım bir proğramda izleyicilerle paylaştım,ertesi gün bir izleyiciden bir bilgi geldi.Ankara'da İngiliz Kültür Derneği, 2005 yılında tam 3 kez Anadolu Beyliklerine yönelik etkinlik düzenlemiş!!! Bizde bunca yıldır bırakın yılda 3 kezi, 3 yılda bir kez bile böyle bir etkinlik düzenlenmez iken İngiliz Kültür Derneğine ne oluyor.Bu bir rastlantı da olabilir ama bir işaret olabileceğini de gözardı etmiyorum.

Haritayı incelemeye devam edince çok önemli bir şey dikkatimi çekti.

Harita da Konya, Karaman ve Ankara'nın yer aldığı ajans bölgesinin adı... "Batı Anadolu Ajans Bölgesi" Ankara, Konya, Karaman Batı Anadolu oluyorsa, Ege ne oluyor.

Şu AB'nin kullandığı 50 Euro'ların arkasında yer alan harita hiç dikkatinizi çekmiş miydi?Şimdi bir o haritaya bir de bizim Batı Anadolu ajans sınırına bakın...

 

********50Euro haritası*********

 

AB'nin Genişlemeden Sorumlu Komiseri vardı hatırlarsınız Verhougen,bu adam son teftişinden sonra Avrupa'da basına yaptığı bir açıklamasında"Türkiye ilerde AB Üyesi olacaktır ancak Türkiye üye olduğunda bu günkü Türkiye olmayacaktır" demişti....

Dileriz bu da bir rastlantıdır.Eğer bu bir niyetin ifadesiyse;

Bu millet tekrar çılgınlaşmaya,

Bu millet tekrar vatanı için ölmeye hazırdır.

Hiç bir şeyi yokken Sevr'i yırtan Türk Ulusu,şimdi çok şeyi varken,bir kaç sevr yırtar.

Yeter ki Mustafa Kemal gibi düşünelim...

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülkeyi bukadar cazip hale getirenler tabiki bizlerin Türkiye'nin başına getirdiğimiz insanlardan kaynaklanır.

Biz, Türk Halkı, bu kadar kötü yönetimlere geleceğimizi teslim edecek kadar büyük ne suç işledik.. Neden her gelen yönetim bir öncekinden daha kötü ?..

 

Bu toplum bu kadar aptal değil ama seçme yeteneğimizde mi bir şey var?

Her şey günden güne daha da tatsızlaşıyor. Yarınlarımız asla dünden iyi olamıyor. Nurlu ufukları beklemekten umma olduk...Ömürlerimiz tükendi, kötü politikacılar tükenmedi. Başımıza geçip de saçmalamayan bir tane yönetici yok...

 

Devleti yönetmek, halkını düşünmek demektir. İşsizlere iş bulmak, yoksulları doyurmak, emeklisini, memurunu, işçisini kurda kuşa yem etmemek demektir.

 

Daha çok aç insan yetiştirmekten ve herkesi suç işlemeye sevk etmekten başka işe yaramayan bu politikacılardan kurtulmak zorundayız. Bunu yapamadığımız takdirde daha çok dizimizi döveriz.

 

 

saygılarımla

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

çıkıp televizyonda gazetelerde ab'ye girersek zenginleşeceksiniz ,ab'ye girersek temiz yiyecekler

 

yiyeceksiniz,ab'ye girersek daha iyi eğitim alacaksınız,........vs dedikleri gibi birde biz bunu sizler için

 

istiyoruz çocuklarımız için istiyoruz biz göremeyiz ama siz göreceksiniz gibi akılalmaz laflarla her yeri

 

geldiğinde bir doz daha veriyorlar.

 

 

merak ediyorum da bu ülkeyi yönetenler kendi milletlerine düşmanmıydı yada çok mu anlık düşünüp

 

çuvallarını doldurmayı düşündülerde ülkemiz şu an bulunduğu bu duruma geldi.

 

 

ben kendi adıma,

 

ülkemi yönetenler adına,

 

onları seçip ülkeyi onların ellerine teslim edip birde üstüne bu kadar sessiz ve tepkisiz kalan milletim adına,

 

bu ülke için kanlarını döken herkesten özür diliyorum.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Bu ülkeyi bukadar cazip hale getirenler tabiki bizlerin Türkiye'nin başına getirdiğimiz insanlardan kaynaklanır.

Biz, Türk Halkı, bu kadar kötü yönetimlere geleceğimizi teslim edecek kadar büyük ne suç işledik.. Neden her gelen yönetim bir öncekinden daha kötü ?..

 

Bu toplum bu kadar aptal değil ama seçme yeteneğimizde mi bir şey var?

Her şey günden güne daha da tatsızlaşıyor. Yarınlarımız asla dünden iyi olamıyor. Nurlu ufukları beklemekten umma olduk...Ömürlerimiz tükendi, kötü politikacılar tükenmedi. Başımıza geçip de saçmalamayan bir tane yönetici yok...

 

Devleti yönetmek, halkını düşünmek demektir. İşsizlere iş bulmak, yoksulları doyurmak, emeklisini, memurunu, işçisini kurda kuşa yem etmemek demektir.

 

Daha çok aç insan yetiştirmekten ve herkesi suç işlemeye sevk etmekten başka işe yaramayan bu politikacılardan kurtulmak zorundayız. Bunu yapamadığımız takdirde daha çok dizimizi döveriz.

saygılarımla

 

 

çıkıp televizyonda gazetelerde ab'ye girersek zenginleşeceksiniz ,ab'ye girersek temiz yiyecekler

 

yiyeceksiniz,ab'ye girersek daha iyi eğitim alacaksınız,........vs dedikleri gibi birde biz bunu sizler için

 

istiyoruz çocuklarımız için istiyoruz biz göremeyiz ama siz göreceksiniz gibi akılalmaz laflarla her yeri

 

geldiğinde bir doz daha veriyorlar.

merak ediyorum da bu ülkeyi yönetenler kendi milletlerine düşmanmıydı yada çok mu anlık düşünüp

 

çuvallarını doldurmayı düşündülerde ülkemiz şu an bulunduğu bu duruma geldi.

ben kendi adıma,

 

ülkemi yönetenler adına,

 

onları seçip ülkeyi onların ellerine teslim edip birde üstüne bu kadar sessiz ve tepkisiz kalan milletim adına,

 

bu ülke için kanlarını döken herkesten özür diliyorum.

.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.