Gönderi tarihi: 14 Temmuz , 2006 19 yıl acı çeken kar taneleri ölgün sabaha yağıyordu başıboş köpeklerin uluması ve kaçakların ayak sesleri havayı deliyordu omzumda samanyolu’nun ağırlığı, yürüyordum sadece karanlığa tutulan bir şemsiye vardı, sadece o ölümün ve yaşamın eşiğinde yürüyen biriydim, sadece bu göz yaşlarımı aylar önce kim tüketti bütün bu merhamet, gözyaşları ve bütün bu rüyalar bütün bu karlı günlerin ve gecelerin hiçbir anlamı yok artık. kendimi bir intikam nehrinde yıkamışım ve çıkartıp atmışım kendimi bundan aylar önce cennetin uğruna savaşanlar, onlar bizim askerlerimizdi sadık, yenilmez ve cesurdular. ve şimdi onlar için atalarının topraklarından ayrılma vaktiydi kalplerine cesaret aşılayan seslerle uğurlanıyorlardı, zafer kazanmadan da canlı dönmemeye kararlıydılar. burada, evinizde halkınız sizi bekliyor. oysa o yabancı topraklarda cesur askerler birlikler umurumda bile değil! sevgilim, senden sadece bencil olmanı istiyorum. nedir bu hayat rüya mı yoksa bi hayal mi? bu koca hapiste ben bir başınayım. (ekşiden alıntıdır)
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.