Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Önerilen İletiler

Gönderi tarihi:

SICAK DUMANDAN YARATILIŞ

Bugün bilim adamları yıldızların dumandan -sıcak bir gaz bulutundan- oluşumunu gözlemleyebilmektedirler. Sıcak gaz kütlesinden oluşum, aynı zamanda evrenin yaratılışı için de geçerlidir. Kuran'da da evrenin yaratılışı, bu bilimsel bulguları tasdik edecek şekilde tarif edilmiştir:

Orda (yerde) onun üstünde sarsılmaz dağlar var etti, onda bereketler yarattı ve isteyip-arayanlar için eşit olmak üzere ordaki rızıkları dört günde takdir etti. Sonra, duman halinde olan göğe yöneldi; böylece ona ve yere dedi ki: "İsteyerek veya istemeyerek gelin." İkisi de: "İsteyerek (İtaat ederek) geldik" dediler. (Fussilet Suresi, 10-11)

Yukarıdaki ayette "gök" olarak çevrilen "sema" kelimesi ile tüm evren kastedilmektedir. Ayette "duman" olarak çevrilen "duhanun" kelimesi de, bugün bilim adamlarının kabul ettiği, evrenin şekillenmesinden önceki maddeyi -evrenin yaratılışındaki söz konusu kozmik ve sıcak bir dumanı- tarif etmektedir. (Mahdi La'li, A Comprehensive Exploration of the Scientific Mireacles in Holy Qur'an, Trafford, Kanada, 2003, ss. 35-38.) Katı maddelere bağlı uçan parçacıklar içeren, sıcak gaz halinde bir kütle olan bu duman şekli, ayette geçen kelimeyle tam olarak tarif edilmektedir. Görüldüğü gibi Kuran'da evrenin bu aşamadaki görünümünü tarif eden en uygun kelime kullanılmıştır. Bilim adamları ise evrenin, duman halindeki sıcak bir gaz kütlesinden oluştuğunu 20. yüzyılda keşfetmişlerdir.5

Ayrıca "Sonra duman halinde bulunan göğe yöneldi." ifadesindeki "sonra" olarak çevrilen "sümme" kelimesinin "bunun üzerine, bundan başka, ayrıca, üstelik, yine, bir daha" gibi diğer anlamları bulunmaktadır. Burada da "sümme" kelimesi" bir zaman ifadesi olarak değil, ek açıklama olarak kullanılmaktadır. (Ebu'l-A'lâ Mevdûdî, Tefhimu'l Kur'an; http://www.enfal.de/tefhim/) Evrenin yaratılışı ile ilgili böyle bir bilginin Kuran'da bildirilmiş olması, kuşkusuz Kuran"ın bilimsel alandaki bir mucizesidir.

Gönderi tarihi:

"GÖKLERLE YER"İN BİRBİRİNDEN AYRILMASI

Kuran'da göklerin yaratılışı hakkında bilgi verilen bir başka ayet ise şöyledir:

O inkar edenler görmüyorlar mı ki, (başlangıçta) göklerle yer, birbiriyle bitişik iken, Biz onları ayırdık ve her canlı şeyi sudan yarattık. Yine de onlar inanmayacaklar mı? (Enbiya Suresi, 30)

Ayetin "birbiriyle bitişik" olarak tercüme edilen "ratk" kelimesi, Arapça sözlüklerde "birbiriyle iç içe, ayrılmaz durumda, kaynaşmış" anlamlarına gelir. Yani tam bir bütün oluşturan iki maddeyi tanımlamak için bu kelime kullanılır. Ayette geçen "ayırdık" ifadesi ise Arapça "fatk" fiilidir ki, bu fiil bitişik durumdaki bir nesneyi yarıp, parçalayıp dışarı çıkması anlamına gelir. Örneğin tohumun filizlenerek topraktan dışarı çıkması Arapçada bu fiille ifade edilir.

Şimdi ayete tekrar bakalım. Ayette göklerle yerin birbiriyle bitişik, yani "ratk" durumunda olduğu bir durumdan bahsediliyor. Ardından bu ikisi "fatk" fiili ile ayrılıyorlar. Yani biri diğerini yararak dışarı çıkıyor. Gerçekten de Big Bang'in ilk anını düşündüğümüzde, evrenin tüm maddesinin tek bir noktada toplandığını görürüz. Diğer bir deyişle herşey, hatta henüz yaratılmamış olan "gökler ve yer" bile bu noktanın içinde, birbiriyle iç içe, ayrılmaz durumdadırlar. Ardından bu nokta şiddetli bir patlamayla yarılıp ayrılmaktadır

Gönderi tarihi:

GÖKLERLE YER ARASINDAKİLERİN YARATILIŞI

Kuran'da, göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunanların yaratılışı ile ilgili pek çok ayet bulunmaktadır:

Biz, gökleri, yeri ve her ikisinin arasındakilerini hakkın dışında (herhangi bir amaçla) yaratmadık. Hiç şüphesiz o saat de yaklaşarak-gelmektedir; öyleyse (onlara karşı) güzel davranışlarla davran. (Hicr Suresi, 85)

Göklerde, yerde, bu ikisinin arasında ve nemli toprağın altında olanların tümü O'nundur. (Taha Suresi, 6)

Biz, bir 'oyun ve oyalanma konusu' olsun diye göğü, yeri ve ikisi arasında bulunanları yaratmadık. (Enbiya Suresi, 16)

Bilim adamları başlangıçta sıcak bir gaz kütlesinin yoğunlaştığını, daha sonra bu kütlenin parçalara ayrılarak galaktik maddeleri, daha sonra yıldızları ve gezegenleri oluşturduklarını ifade etmektedirler. Diğer bir deyişle Dünya ve aynı zamanda bütün yıldızlar, birleşik bir gaz kütlesinden ayrılan parçalardır. Bu parçalardan bir kısmı güneşleri, gezegenleri meydana getirmiş, böylece pek çok Güneş Sistemleri ve galaksiler ortaya çıkmıştır. Daha önceki bölümlerde de açıkladığımız gibi evren "ratk" (Füzyon: Birbirine yapışık, birleşik) halindeyken, "fatk" (parçalara ayrılmıştır) olmuştur. Kuran'da evrenin oluşumu, bilimsel açıklamaları tasdikleyen, en uygun kelimelerle anlatılmaktadır.6

Her bölünme, ayrılma olduğunda ise, uzayda yeni oluşan temel cisimlerin dışında birkaç parça dışarıda kalmıştır. Bu fazla parçaların bilimsel adı, "yıldızlar arası galaktik madde"dir. Yıldızlararası madde %60 Hidrojen, %38 Helyum ve %2 de diğer elementlerden oluşmaktadır. Yıldızlararası maddenin %99'u gaz, %1'i de ağır elementlerin 0,0001-0,001 çaplı toz zerrelerinden oluşmaktadır.7

Bilim adamları bu maddeleri, astrofizikteki ölçümler açısından çok önemli görmektedirler. Bu maddeler toz, duman ya da gaz olarak değerlendirilebilecek kadar incedirler. Ancak bu maddelerin tamamı düşünüldüğünde, uzaydaki galaksilerin toplamından daha fazla bir kütle söz konusu olmaktadır. Yıldızlar arası bu galaktik maddelerin varlığı ilk kez 1920'de keşfedilmesine rağmen, yukarıdaki ayetlerde "ikisinin arasındakiler, ikisinin arasındaki şeyler" olarak çevrilen "ma beynehuma" ifadesi ile, Kuran'da bu parçaların varlığına yüzyıllar öncesinden dikkat çekilmiştir.

Gönderi tarihi:

EVRENDEKİ MÜKEMMEL DENGE

O, biri diğeriyle 'tam bir uyum' içinde yedi gök yaratmış olandır. Rahman'ın yaratmasında hiçbir 'çelişki ve uygunsuzluk' göremezsin. İşte gözü(nü) çevirip-gezdir; herhangi bir çatlaklık (bozukluk ve çarpıklık) görüyor musun? Sonra gözünü iki kere daha çevirip-gezdir; o göz umudunu kesmiş bir halde bitkin olarak sana dönecektir. (Mülk Suresi, 3-4)

Evrendeki milyarlarca yıldız ve galaksi mükemmel bir uyum içinde kendileri için tespit edilmiş yörüngelerinde hareket ederler. Yıldızlar, gezegenler ve uydular hem kendi etraflarında, hem de bağlı oldukları sistemlerle birlikte dönerler. Hatta bazen içinde 200-300 milyar yıldız bulunan galaksiler birbirlerinin içinden geçip giderler. Bu geçişte, evrendeki büyük düzeni bozacak herhangi bir çarpışma olmaz.

Evrende hız kavramı, Dünya ölçüleriyle karşılaştırıldığında kavranması güç boyutlardadır. Milyarlarca, trilyonlarca ton ağırlığındaki yıldızlar, gezegenler ve sayısal değerleri ancak matematikçilerin anlayabileceği büyüklükteki galaksiler ve galaksi kümeleri uzay içinde olağanüstü bir süratle hareket ederler.

Örneğin, Dünya saatte 1.670 km hızla kendi ekseni çevresinde döner. Bugün en hızlı merminin saatte ortalama 1.800 km'lik bir sürate sahip olduğu düşünülürse, Dünya'nın dev boyutlarına rağmen süratinin ne denli büyük olduğu anlaşılır.

Dünya'nın Güneş etrafındaki hızı ise merminin yaklaşık 60 katıdır: Saatte 108.000 km. (Böylesine büyük bir süratle yol alabilen bir araç yapılabilseydi, Dünya'nın çevresini 22 dakikada dolaşacaktı.) Verdiğimiz bu sayılar sadece Dünya içindir. Güneş Sistemi ise daha da ilginçtir. Bu sistemin sürati mantık sınırlarını zorlayacak derecede yüksektir. Evrende sistemler büyüdükçe sürat artar. Güneş Sistemi'nin galaksi merkezi etrafındaki dönüş sürati, saatte tam 720.000 km'dir. Yaklaşık 200 milyar yıldızı bünyesinde bulunduran "Samanyolu Galaksisi"nin uzay içindeki hızı ise saatte 950.000 km'dir.

Kuşkusuz ki böylesine karmaşık ve hızlı bir sistem içinde dev kazaların oluşma ihtimali son derece yüksektir. Ancak böyle bir durum olmaz ve biz yaşamımızı güven içinde sürdürürüz. Çünkü evrendeki herşey Allah'ın koyduğu kusursuz dengeye göre işlemektedir. İşte bu sebeple ayette bildirildiği gibi tüm bu sistem içinde hiçbir "çelişki ve uygunsuzluk" yoktur.

Gönderi tarihi:

GÜNEŞ, AY VE YILDIZLARIN YAPILARINDAKİ FARKLILIK

Sizin üstünüze sapasağlam yedi-gök bina ettik. Parıldadıkça parıldayan bir kandil (Güneş) kıldık. (Nebe Suresi, 12-13)

Bilindiği gibi Güneş, Güneş Sistemi'ndeki tek ışık kaynağıdır. Teknolojik imkanların gelişmesiyle birlikte, astronomlar Ay'ın bir ışık kaynağı olmadığını, sadece Güneş'ten gelen ışığı yansıttığını keşfetmişlerdir. Yukarıdaki ayette geçen "kandil" ifadesi de, Arapçada ısı ve ışık kaynağı olan Güneş'i en mükemmel şekilde tarif eden "sirac" kelimesidir.

Allah Kuran'da Ay, Güneş ve yıldızlar gibi gök cisimlerinden bahsederken farklı kelimeler kullanmaktadır. Bunlardan Güneş ve Ay'ın yapıları arasındaki farklılık Kuran'da şöyle ifade edilmiştir:

Ve Ay'ı bunlar içinde bir nur kılmış, Güneş'i de (aydınlatıcı ve yakıcı) bir kandil yapmıştır. (Nuh Suresi, 16)

Yukarıdaki ayette Ay için ışık (Arapça "nur"), Güneş için kandil (Arapça "sirac") kelimeleri kullanılmıştır. Bu kelimelerden Ay için kullanılan, ışığı yansıtan, parlak, hareketsiz bir kitleyi ifade eder. Güneş için kullanılan kelime ise, sürekli yanma halinde olan, ısı ve ışık kaynağı, gökteki bir oluşum anlamına gelmektedir.

Diğer taraftan "yıldız" kelimesi Arapçada "beliren, ortaya çıkan, görünen" anlamlarına gelen "neceme" kökünden türemiştir. Ayrıca yıldız aşağıdaki ayetteki gibi, ışığıyla karanlıkları delen, parıldayan, kendi kendini tüketen ve yanan anlamlarına işaret eden "sakib" kelimesiyle de nitelendirilmiştir:

(Karanlığı) Delen yıldızdır. (Tarık Suresi, 3)

Günümüzde Ay'ın kendi ışığını yaymadığı, Güneş'ten gelen ışığı yansıttığı bilinmektedir. Güneş ve yıldızların ise kendi ışıklarını yaydıklarını biliyoruz. Kuran'da bu gerçekler insanların gök cisimleri ile ilgili bilgilerin çok kısıtlı olduğu bir dönemde yani bundan 14 asır evvel bildirilmiştir

Gönderi tarihi:

Hayır yani kralım hiç değilse bilgileri paylaşalım istedim . Ben şimdiye dek ateist arkadaşların copy paste li iddalarına her zaman sağlam cevaplar vermiştim sende öyle... Birazda biz copy paste yapalım arkadaşlar cevap versin bakalım :))

Gönderi tarihi:

Bunların hepsini bilyoruz ah bir kuranı anlasanız neden biz kelimesinin kullanıldığını, geçen senenin başında discovery kanalı 3 tane güneşin ikisini galeksimizin merkezindeki karadeliğin nasıl yuttuğunu gösterdi, bu güneşler bizim güneşimizden 240-360 defa büğük olduğunuda söyledi hani nerde düzen mükkemellik nasaya gir patlayıp nebulaya dönüşen güneşleri gör, 5 milyar sene sonra samanyolu galeksimizle andıromiya galeksisi çarpışıcak kordinatlar tam isabetli gösteriyor ömrümüz olsada bu muğazzam senoryayı seyredebilsek nerde mükemmellik. Bir şey hatırlatıyım bu dünyadaki dinler başka güneş sistemlerindeki yaşantıda mevcutmudur evet derseniz neden belirtilmemiş sakıncasımı vardı düşünün. mantık cehalettir düşünce bir zarurettir (belirteyim ben ateist değilim)

Gönderi tarihi:

Lena başka başlıklar altında müslüman zannettim seni...

Açıkçası çözemedim, bir çelişkimi yaşıyorsun..

 

Düzen meselesine gelince..

Güneşlere, nebulalara , uzayın derinliklerine gitmene gerek yok...

Kendini bir incele, organlarının çalışma prensiplerine bak, molekülleri incele, hücrelerdeki muhteşem fabrikaları gör...

Discoveriyi senden çok ben izlerim...

Alemin mükemmelliği konusunda da en küçük bir tereddütüm yok..

Uzaydaki yutulmalar, kaybolmalar, eğrilmeler, bükülmeler hep bir dengenin devamı için olamazmı..

Bir yerlerde bizim güvenliğimizin ikamesi devam ediyor olamazmı..

O güneşler yutulduysa bizim güneşimiz neden yutulmadı..

Senin ve bütün insanlığın yaşamını dileyen ve yöneten var..

Varmı bizim sistemde bir sorun..??

Dünyadaki katmanlarda küçük değişmeler var, küresel ısınmalar var.. buda insanların doğaya müdahelesindendir..

Ve böyle böyle belkide kıyamete gidiyoruz..

Bu forumdaki arkadaşları cahil sanma.. Bir çok arkadaşımız bir profösöre taş çıkartacak araştırma ve beceriye sahip.. Bilgileride mükemmel...

 

Saygılar-Sevgiler..

Gönderi tarihi:

Ben gene müslümanım doğduğum günden beri ama araştırmaya mani değil müslümanlık,

 

O güneşler yutulduysa bizim güneşimiz neden yutulmadı

Neden biliyormusun galeksimizin üçüncü sarmal kolundayızda ondan anladınmı şimdi.

Gönderi tarihi:

Yaş kaç senin..)) Üslubun biraz yaşının küçük olduğunu gösteriyor oa bakımdan sordum...

Neyse akıl yaşta değil başta diyelim..

Güneşimizin neden yutulmadığını ve neden üçüncü sarmalda olduğunu sen anla...

Ben zaten anlıyorum..

Yaratan bizleri sadece sarmal farklarıyla değil..

Hem atmosfer, hemde yer küre katmanlarının dizaynıyla koruma altına almış..

Bu kadar uzaya ve bilime meraklısın madem hala kavrayamadınmı dengeyi, korumayı, yaratılışı..?

 

Müslümanım diyorsan daha çok araştıracaksın, elbette müslümanlık araştırmaya engel değildir. Aksine araştırmayı ve bilimi emreder...

Ama bir müslüman olarak biraz da itikadi bilgiler edinsen diyorum..

Farkında olmadan küfre götüren, inancını zedeleyici iletiler yazyorsun..

Benimki sadece bir kardeş uyarısı..

 

Saygılar-Sevgiler...

Gönderi tarihi:

Küfürle kabalaşıcak art fikir ve düşünceler yok sanırım ama siz biraz sinirli mizaclısınız galiba neyse yaşımı söyliyeyim bağri (65) siz galiba korumayı 40 bin kilometrelik dünyadamı görüyorsunuz 8 defa kölüne git gel dünyayı dönmüş olursunuz evrende yerimiz bile belli değil siz nerelerdesiniz.

Gönderi tarihi:

Kendimi bilecek kadar kendime yakınım..

Evrenin muazzam büyüklüğünü biliyorum..

Ama evren çok büyük diye, dünyadan bahsedenlere sanki evrenin diğer yerlerine gitmiş gibi bilgi satmıyorum yada övünmüyorum..

Bana astronomi dersi vermenize gerek yok..

Allah çok şükür onları yuttum..

Bana astrofizik ve genel fizik dahil herley sorabilirsiniz..

Ahmet hulisinin fizik kavramını da bilirim.

Einsteinin fizik kavramını da bilirim..

 

Evrende gezme demiyorum beni yanlış anlama..

Yaptığın şey çok güzel..

Ama çok sivri çıkışların var..

Sanki biz evren bilincinden yoksunuz, sanki biz cahiliz..

Korumayı dünya ile sınırlama diyorsun.. Elbette dünya ile sınırlanmaz..

Bütün gök maddelerinin yörüngesel hareketleri ve boşlukta bir hesap üzere hareket etmeleri, bütün evrenin bir dengede olduğunu ve dünyanın bu muntazam büyüklük ve ihtişamın yanında minicik bir top gibi olduğunu ve buna rağmen en üst seviyede korunduğunu biliyoruz..

Üzerindeki deri bile senin en büyük korumandır..

 

Ayrıca küfürden kastım, küfrün terim anlamıdır..

İslamda küfür dinden çıkmak, kafir olmak manasındadır..

Kafir kelimeside küfür kelimesiyle aynıdır..

Yani sövmekten bahsetmiyorum..

Küfür kafir kelimesinin mastarıdır ve arapçadır..

 

Saygılar-Sevgiler..

Gönderi tarihi:

5 milyar sene sonra samanyolu galeksimizle andıromiya galeksisi çarpışıcak kordinatlar tam isabetli gösteriyor ömrümüz olsada bu muğazzam senoryayı seyredebilsek nerde mükemmellik.

 

günün birinde kıyamet kopacak ve dünya unufak olacak. olması gerektiği gibi.

olması gereken=mükemmellik

 

ama ateist arkadaşlardan ses çıkmıyor nedense. :D

Gönderi tarihi:

Kuran'da bilimsel mucize aramak için iki farklı yöntem kullanılmıştır:

 

1- Üniversitelerin İslamcı öğretim üyeleri, genellikle BİLİMİ DEFORME EDEREK ayetlerin yorumuna yaklaştırmışlar,

 

2- Amatör dinci kadrolar da ilkinin tersine KUR'AN AYETLERİNİ ÇARPITARAK bilime yaklaştırmaya çalışmışlardır.

 

Böylelikle bilim de, Kur'an da özünü yitirmiş ve ortaya utanç verici çelişkiler çıkmıştır. Bunun ilginç bir örneğini de Marpet arkadaşımızın ısrarla üzerinde durduğu Zâriyât Sûresi'nin 47. ayetinin yorumunda görüyoruz. Ayet, "Evrenin genişlemesi"nden bahsetmekte.. "İşte evrenin genişlediğini AÇIKLAYAN bilimsel mucize!" diyor arkadaşımız.. Ne denli riskli bir yorum olduğu şimdilik herhalde kendisini ve bu iddiayı ortaya atanları pek ilgilendirmiyor ve kuran'ın bu ayetinin geçerliliğine bilim kanıt olarak gösteriliyor. Oysa modern fizik ve astroloji, birgün bu bulduğunun da tersini isbat ederse Zâriyât Sûresi'nin 47. ayeti ne duruma düşecektir, sitedeki Müslüman arkadaşlarımız bunu hiç düşünmüşler mi acaba??? Kaldı ki böylesi bir gerçeğin ortaya çıkması çok da uzak değildir. Tıpkı Diyanet İşleri Eski Başkan'ı Tayyar Altıkulaç'ın "Hz.Kur'an" kitabında 19 mucizesini ısrarla "Bu bir mucizedir!" diye okuyucuya sunup birkaç yıl sonra aynı kitabın yeni baskısında HATASINI KABULLENİP okuyucudan özür dilemesi gibi.. Niye mi? Çünkü bu iddiası, Kuran'ın değiştiği anlamına gelen Tevbe Sûresi'nin son iki ayetinin KURAN'DAN OLMADIĞI anlamına geliyor. Kuran'da matematik aramak adına Kur'an'ı deforme edip bazı ayetlerini YALANLAMAK anlamına geliyor... Bu iddiaların kaynağı olan Edip Yüksel'se ayrı alem.. Babası Sadrettin Yüksel Hocaefendi tarafından reddedilen, 5 yıl önce yazdığı "Notlar" adlı kitabını reddeden ve onu çöplük olarak addeden, yarın da bugünkü fikirlerini ÇÖPE ATIP ATMAYACAĞI meçhul bir adam!..

 

 

 

kurana bu kadar bilimsel diyorsunuz ama kuran akraba evliliğine evet diyor bu mu bilimsellik?doktorlar bas bas bağırıyor akraba evliliği yapmayın diye

Gönderi tarihi:

Bismillahirrahmanirrahim

 

Yeryüzünde haksız yere büyüklük taslayanları, âyetlerimizi anlamaktan uzak tutacağım. Onlar ki, bütün âyetlerimizi görseler de onlara iman etmezler. Doğru yolu görseler de o yolu tutup gitmezler. Eğer sapıklık yolunu görürlerse tutar onu izlerler. Çünkü onlar âyetlerimizi inkâr etmeyi âdet edinmişler ve onlardan hep ****** olagelmişlerdir. (7/146)

 

İnsanlardan kimi, Allah hakkında bilgisi olmaksızın tartışır durur ve her azgın-kaypak şeytanının peşine düşer. (22/3)

 

SADAKALLAH...

ne iş madenci kardeş her foruma ayet yapışırıp duruyorsun başımıza hafız mı kesildin?

Gönderi tarihi:

Kuran'da bilimsel mucize aramak için iki farklı yöntem kullanılmıştır:

 

1- Üniversitelerin İslamcı öğretim üyeleri, genellikle BİLİMİ DEFORME EDEREK ayetlerin yorumuna yaklaştırmışlar,

 

2- Amatör dinci kadrolar da ilkinin tersine KUR'AN AYETLERİNİ ÇARPITARAK bilime yaklaştırmaya çalışmışlardır.

 

Böylelikle bilim de, Kur'an da özünü yitirmiş ve ortaya utanç verici çelişkiler çıkmıştır. Bunun ilginç bir örneğini de Marpet arkadaşımızın ısrarla üzerinde durduğu Zâriyât Sûresi'nin 47. ayetinin yorumunda görüyoruz. Ayet, "Evrenin genişlemesi"nden bahsetmekte.. "İşte evrenin genişlediğini AÇIKLAYAN bilimsel mucize!" diyor arkadaşımız.. Ne denli riskli bir yorum olduğu şimdilik herhalde kendisini ve bu iddiayı ortaya atanları pek ilgilendirmiyor ve kuran'ın bu ayetinin geçerliliğine bilim kanıt olarak gösteriliyor. Oysa modern fizik ve astroloji, birgün bu bulduğunun da tersini isbat ederse Zâriyât Sûresi'nin 47. ayeti ne duruma düşecektir, sitedeki Müslüman arkadaşlarımız bunu hiç düşünmüşler mi acaba??? Kaldı ki böylesi bir gerçeğin ortaya çıkması çok da uzak değildir. Tıpkı Diyanet İşleri Eski Başkan'ı Tayyar Altıkulaç'ın "Hz.Kur'an" kitabında 19 mucizesini ısrarla "Bu bir mucizedir!" diye okuyucuya sunup birkaç yıl sonra aynı kitabın yeni baskısında HATASINI KABULLENİP okuyucudan özür dilemesi gibi.. Niye mi? Çünkü bu iddiası, Kuran'ın değiştiği anlamına gelen Tevbe Sûresi'nin son iki ayetinin KURAN'DAN OLMADIĞI anlamına geliyor. Kuran'da matematik aramak adına Kur'an'ı deforme edip bazı ayetlerini YALANLAMAK anlamına geliyor... Bu iddiaların kaynağı olan Edip Yüksel'se ayrı alem.. Babası Sadrettin Yüksel Hocaefendi tarafından reddedilen, 5 yıl önce yazdığı "Notlar" adlı kitabını reddeden ve onu çöplük olarak addeden, yarın da bugünkü fikirlerini ÇÖPE ATIP ATMAYACAĞI meçhul bir adam!..

kurana bu kadar bilimsel diyorsunuz ama kuran akraba evliliğine evet diyor bu mu bilimsellik?doktorlar bas bas bağırıyor akraba evliliği yapmayın diye

 

 

Sen ne kadar da küçüldün böyle önce Kuranda bilimsellik yok dedin var dedik önüne sayfalarca yazıtlar sunduk şimdi de bu bilimsellik değildir ilahiyatçılar bilimselliği Kurana uydurmaya çalışıyorlar diyorsun :lol::lol: Alooooo tak! tak! tak! kimse var mı orada ? Dolumu orası ? :lol: Azizamca denilen süper zeki! arkadaşım bilim ne zamandan beri senin ya da senin gibilerin tekelinde oldu bakiim? Siz mi karar veriyorsunuz bilimin tanımına eğer öyleyse yüzyıllar boyu müslüman oldukları halde onlarca buluş yapmış bilimadamlarını nerene koyacaksın ? İsimlerini sayıpda seni daha fazla komik duruma düşürmeyeyim istersen sen iyisimi yazdıklarıma somut cevaplar ver veremiyorsanda fazla ıkınma çok ses çıkıyor çünkü...

Akraba evliliği meselesine gelince ne olur önce bir araştırma yap ondan sonra sazanlaşçaksan sazanlaş. İnsan bi araştırır ama siz tembelsiniz herşeyi bizden bekliyorsunuz eh yazayım madem Türkiyede meydana gelen sakat çock doğumları oranı yüzde yedilerde seyretmekte ve bu yüzde yedinin yüzde 2,5 ila 3 civarı akraba evliliklerinden dğer geri kalanları ise normal evliliklerden yani senin o sığ anlayışına göre sakat doğum oranı sadece akraba evliliklerinden kaynaklanmıyr ayrıca ben akraba evliliği yaptıkları halde sağlıklı çocukları olan aileleri de tanıyorum o zaman sormazlarmı bunlar niye sağlam doğdu diye ? Olacak ama aziz ha gayret sende az da olsa ümit var...

Gönderi tarihi:

5 yıl önce yazdığı "Notlar" adlı kitabını reddeden ve onu çöplük olarak addeden, yarın da bugünkü fikirlerini ÇÖPE ATIP ATMAYACAĞI meçhul bir adam!..

 

fikirler inançlar, teoriler zamanla değişebilir nolmuş yani. ama kuran değişmez. müslüman bir insanın kuran hakkında düşündüğü birçok şey değişebilir. ama bu kuranın değiştiği anlamına gelmez. onu bunu bırakta arman ın yazdıklarını düşün. nasıl oluyorda böyle bişey kuranda yeralabiliyor. sen onu söyle. birazda siz açıklama yapın. bahsedilen şey yıllar öncesinin inancı değil günümüzün dünyanın oluşumu hakkındaki inancı.

Gönderi tarihi:
Türkiyede meydana gelen sakat çock doğumları oranı yüzde yedilerde seyretmekte ve bu yüzde yedinin yüzde 2,5 ila 3 civarı akraba evliliklerinden dğer geri kalanları ise normal evliliklerden yani senin o sığ anlayışına göre sakat doğum oranı sadece akraba evliliklerinden kaynaklanmıyr ayrıca ben akraba evliliği yaptıkları halde sağlıklı çocukları olan aileleri de tanıyorum o zaman sormazlarmı bunlar niye sağlam doğdu diye ? Olacak ama aziz ha gayret sende az da olsa ümit var...

 

 

Akraba Evlilikleri

Her insanda 23 çift kromozom vardir. Her bir çift kromozomun bir tanesi anneden, digeri babadan gelmektedir. Kromozomlar, kalitimimizla ilgili olan DNA'yi içerir. DNA'nin fonksiyonel ürün kodlayan bölümler ise Gen denir.

 

Herbir kromozomda binlerce gen vardir. Her gen, kromozom üzerinde özel bir yere sahiptir. Genler bir kusaktan digerine aktarilan kalitsal birimlerdir. Bazi hastaliklarin ortaya çikmasinda sadece anneden veya babadan bozuk gen aktarilmasi yeterliyken, bazi hastaliklarda hem anneden hem de babadan bozuk olan genin alinmasi sonucu hastalik ortaya çikar. Böyle bir durumda anne ve baba saglikli olabilirler, ancak bozuk gen tasimaktadirlar; yani tip dilinde Heterozigot olarak adlandirdigimiz durum söz konusudur. Hastaligin ortaya çiktigi çocuk ise Homozigot'tur yani her iki bozuk genide aldigi için hasta olmustur. Iste bu kalitima Otozomal Resesif Kalitim denmektedir. Otozomal resesif kalitimda, ayni bozuk geni tasiyan anne ve babanin hasta çocuk sahibi olma ihtimali %25'tir.

 

Akraba evliliklerinde, hem annenin hem babanin ayni bozuk geni tasima ihtimali, akraba evliligi yapmayan diger kisilere oranla daha yüksek oldugu için, çocugun da hasta dogma ihtimali, normal populasyona göre artmistir. Bununla beraber, düsük ve ölü dogum ihtimali de artmistir.

 

Son yillarda yapilmaya baslanan calismalar, ülkemizdeki kan yakini evlilik oranini %21-40 arasinda belirlemistir. Almanya'da ise bu oran sadece %0,1- 0,3 arasindadir.

 

Akraba evliligi yapmis anne adaylarina tavsiyem, gebelikleri sirasinda genetik danisma almalari olacaktir.

yanıt yeter herhalde arkası dönük kardeşim bak yanlış anlama ha kardeş diye hitab ediyorum ya

Gönderi tarihi:

fikirler inançlar, teoriler zamanla değişebilir nolmuş yani. ama kuran değişmez. müslüman bir insanın kuran hakkında düşündüğü birçok şey değişebilir. ama bu kuranın değiştiği anlamına gelmez. onu bunu bırakta arman ın yazdıklarını düşün. nasıl oluyorda böyle bişey kuranda yeralabiliyor. sen onu söyle. birazda siz açıklama yapın. bahsedilen şey yıllar öncesinin inancı değil günümüzün dünyanın oluşumu hakkındaki inancı.

Sumer efsanesine göre evrende ilk olarak Tanrıça Nammu adında büyük uçsuz bucaksız bir su vardı. Tanrıça o sudan büyük bir dağ çıkarıyor. Oğlu Hava Tanrısı Enlil, onu ikiye ayırıyor. Üstü gök oluyor, Gök Tanrısı onu alıyor, yer olan altı da Yer Tanrıçası ile Hava Tanrısının oluyor. Bilgelik Tanrısı ile Hava Tanrısı yeri bitkiler, ağaçlar, sularla donatıyor. Hayvanlar yaratılıyor ve hepsini idare edecek Tanrılar meydana getiriliyor (27)

 

Tevrat Tekvin 1:2-9.

 

"Suların yüzü üzerinde Allahın ruhu hareket ediyordu: Allah 'suların ortasında kubbe olsun, suları ayırsın' dedi ve Allah kubbeyi yaptı. Altta olan suyu üstte olan sudan ayırdı ve Allah kubbeye 'gök' ve alttaki kuru toprağa 'yer' dedi."

 

Bundan sonra yerin, bitkiler ve hayvanlarla donatımı geliyor. Enbiyâ Suresi, ayet 30:

 

"Gökler ve yer yapışık iken onlan ayırdığımızı, bütün canlıları sudan meydana getirdiğimizi bilmezler mi?"

 

Burada Sumer ve Tevrat hikâyesi birbirine çok yakın. Kurân da çok yüzeysel. Fakat ana fıkir, gök ve yerin başlangıçta bitişik olması, bunlann sudan çıkması aynı. Kuran'da da aynen Tevratta olduğu gibi "altı gün" yer alıyor.(

 

al sana gılgamış destanı bu da yaradılışı destekliyor 6000 yıllık sümer destanı şiştinmi ceviz kabuğu

 

Bismillahirrahmanirrahim

 

Şüphesiz ki Allah kitabı hak bir sebeple indirmiştir. Kitap hakkında ihtilafa düşenler ise, şüphesiz haktan uzak, bir anlaşmazlık içindedirler. (2/176)

 

SADAKALLAH...

 

Allahın kelamı en güzel ve en doğru kelamdır. Hepimize yeter....hiç kimse O' nun kelamını aciz bırakamaz....O her şeye karşı galiptir asla mağlup edilemez....

magdenli tanrının kutsal asalaklığına mı?merak sardın millete ayetlerle vaaz verir durursun

Gönderi tarihi:

tevrat allahın göndermiş olduğu bir dinin kitabıdır. ve içerisinden neyin ne kadar değiştirildiği belli değildir. kuranla benzerlikler mutlaka olacaktır. sumer efsanesi de bana hiç günümüzün dünyanın oluşumu ile ilgili inanca benziyomuş gibi gelmedi.

 

eee şimdi sence kurandaki dünyanın oluşumu hakkında söylenenler balınamı tutturulmuş şeyler. ulen nasılda tutturmuş adamlar bala bak. deyilmi ama :D

 

artık senin biyerden maddi destek aldığını düşünmeye başladım. misyonermisin kardeşim sen. paramı veriyorlar sana ne olursa olsun inkar et diye.

Gönderi tarihi:

Süper zeki arkadaşım azizamca Down sendromu çocuklarının akraba evliliklerinden mi yoksa normal evlilklerden mi meydana geldiğini biliyormusun ? Ayrıca daha öncede sorduğum ama cevap alamadığım soruyu bir daha sorayım. Normal evliliklerden meydana gelen sakat çocuklar neden sakat doğarlar? Ve neden akraba evliliklerinin hepsinde sakat çocuk doğumlaı gözükmez. İstersen sağlık bakanlığının sitesine bi giriver :=)

Gönderi tarihi:

Süper zeki arkadaşım azizamca Down sendromu çocuklarının akraba evliliklerinden mi yoksa normal evlilklerden mi meydana geldiğini biliyormusun ? Ayrıca daha öncede sorduğum ama cevap alamadığım soruyu bir daha sorayım. Normal evliliklerden meydana gelen sakat çocuklar neden sakat doğarlar? Ve neden akraba evliliklerinin hepsinde sakat çocuk doğumlaı gözükmez. İstersen sağlık bakanlığının sitesine bi giriver :=)

zaten sağlık bakanlığı sitesinden aldım risk %25 sağlıklıda doğabilir ama risk %25 anlasana be

 

tevrat allahın göndermiş olduğu bir dinin kitabıdır. ve içerisinden neyin ne kadar değiştirildiği belli değildir. kuranla benzerlikler mutlaka olacaktır. sumer efsanesi de bana hiç günümüzün dünyanın oluşumu ile ilgili inanca benziyomuş gibi gelmedi.

 

eee şimdi sence kurandaki dünyanın oluşumu hakkında söylenenler balınamı tutturulmuş şeyler. ulen nasılda tutturmuş adamlar bala bak. deyilmi ama :D

 

artık senin biyerden maddi destek aldığını düşünmeye başladım. misyonermisin kardeşim sen. paramı veriyorlar sana ne olursa olsun inkar et diye.

sana öyle geliyor sayın ceviz kabuğu susuz hiç buhar olur mu?

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.