Φ Y.E.K Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 4 Temmuz , 2006 Felsefe insanın merak ve şüphelerinden doğmuş değil midir? Felsefe ortada yokken tüm sorulara dinler cevap veriyormuş fakat öyle bir zaman gelmiş ki "din" cevap veremez, cevaplarıyla tatmin edemez olmuş. Sonra aklın ve mantığın sistemli olarak yürtülmesi ve yapılandırılmasıyla bilgi edinme devri başlamış. Soyut kavramlar yerine somut kavramlar insanlara daha tatmin edici gelmiş. Felsefenin etrafı bir mantık sınırıyla çevrilidir ki bu en uçsuz bucaksız sınırdır. Peki "Din" kavramının kesin sınırları yok mudur? Değiştirilmesi mümkün olmayan ayrıca değiştirilmesi akla dahi getirilemeyecek kurallar yok mudur? Bu kadar dar bir alanda ne felsefesi ne vesvesesi bu anlamadım açıkçası. Madem ki "Din Felsefesi" var dini kurallar neden mantık çerçevesi içerisinde incelenmez ya da değişmesi düşünülenler değiştirilmez? Neden aynı çerçeve içerisinde akıl hocalığı yapılır durur? Alıntı
Φ berceste Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2006 Gönderi tarihi: 5 Temmuz , 2006 Bir inanc kabul ettiysen onun kuralları ile ilgili felsefe yapılmaz... Önemli olan ana temayı yakalamak... İnsan nedir? Kainat nedir ve neden var? Eşya nedir? bize getirisi nedir? Amaç ne? Yoksa gidip neden 3 değil de 5 vakit namaz kılınıyor diye kafa yormak sadece safsata olur... Kabul ettikten sonra hala sizin deyiminizle kurallara takılıp sözde felsefe yapılıyorsa , bu işte baştan bir gariplik var demektir zaten... İslamda felsefe istiyorsan AKAİD ile ilgilenmelisin...O zaman dinde ne derece felsefe oldugunu ve her mevzuda akılcı yaklaşımlar sergilenerek farklı pencerelerde dahi salt bir sonuca ulaşıldığını açıkça görebilirsin... Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.