Gönderi tarihi: 12 Kasım , 2013 11 yıl Türkçe Adı: Sıradan Bir Gündü Vizyon Tarihi: 06 Mart 2009 Yapımı : 2007 - ABD Tür : Dram/Gerilim/Komedi/Romantik/Psikolojik Süre: 95 Dak. Yönetmen : Frank A. Cappello Senaryo : Frank A. Cappello Yapımcı : Frank A. Cappello , Michael Leahy Oyuncular : Elisha Cuthbert/William H. Macy/Christian Slater Greg Baker/Michael Deluise Konusu: Bob Maconel kötü bir gün geçirmektedir. Her zamanki 8 saatlik mesaisini kasvetli, yaşadığı dünyadan tamamen kopuk hissederek geçirmektedir. Bu berbat günde, kazara, potansiyel katillikten kahramanlığa geçer ve onu bugüne kadar hiç farketmemiş olan güzel Venessa’nın hayatını kurtarır. Bu kahramanca davranışı onu monoton gerçekliğinden gerçeküstü bir kasırgaya doğru çeker. ** Bir Yorum: Office Space'den tutun Fight Club, The Crow ve True Romance'e kadar birçok filmden izler taşıyor He was a Quiet Man. Bahsettiğimiz filmler kadar bilinmese de, sıra dışı senaryosu ve başarılı oyunculukları ile bu film bizim tavsiye listemizin üst sıralarındaki yerini aldı. Açılış sahnesi nedeniyle ilk başta sistem eleştirisine dair bir filmin bizi beklediği izlenimine kapıldık. Ancak çalıştığı ofiste kendine ayrılmış daracık mekan gibi, hayatın da üstüne üstüne geldiği Bob'u tanımaya başladıkça filmin seyri değişti. Penceresi olmayan bir ofiste dışarıyı göremediği gibi, Bob hayatın kendisini nereye götürdüğünü de görememektedir. Sevgi göremediği bu yaşamda kalmanın onun için bir anlamı olmadığı için artık intihar kaçınılmazdır. Madem bu dünyayı terk edecek, neden kendisine bu hayatı zindan edenleri de yanında götürmesin ki? Bu düşünceyle yola çıkan Bob, ofiste bir yandan silahına kurşunları dizerken, bir yandan da öldüreceği ofis çalışanlarını tespit etmektedir. İşte filmin ilk kırılma noktası o anda gerçekleşir. Hemen yan tarafında çalışan bir ofis elemanı Bob'tan önce davranır ve etrafındakileri öldürür. Silahını çoktan hazırlamış olan Bob'ta adamı öldürür. O andan itibaren Bob'un karakterindeki dönüşümü izlemek harikaydı. Hayata veda etmeyi düşünen Bob, bir anda ofiste kahraman olmuştur. Kendisi ve balıklardan başka kimseyle iletişim kuramayan Bob, artık ofisin en popüler elemanıdır. Hayatındaki bu değişime tabii ki aşkta eşlik edecektir. Sevgi devreye girince, o hasta ruhlu adam gitmiş ve yerine bambaşka biri gelmiştir. Yönetmen Frank A. Coppolla'nın bu filmini beğenmeyen de çok olacaktır ama kabul etmek gerekir ki sıra dışı bir senaryo var ortada. Gerçek ve kurgu arasındaki ince çizgide ilerleyen film, taşıdığı esrarengiz gizem havasıyla izleyicisini son ana kadar ekranda tutmayı başarıyor. Finalin biraz ucu açık kalmasına rağmen şaşırtıcı olduğunu da söylemek lazım. Hani bittiğinde hemen yorumlara bakıp neler olup bittiğini anlamak istediğiniz filmler vardır ya, işte He was a Quiet Man onlardan biri. İzlemenin kesinlikle zaman kaybı olmadığı bu filme şans vermekte fayda var. Film dili ve edebiyatı ** ** PROLOG: Geçmişte çok daha kolaydı. Erkek, nasıl erkek olunacağını bilirdi. Yanlış olan şeylere kafa tutardı. Doğru yapması için değil, öyle yapması beklendiği için.. yaşam tarzınız, kaçınılmaz olan şey için kendinizi hazırlamanız..sonucu ölüm bile olabilir.. Sonra bir şey oldu ve nezaket diye bir şey kalmadı. Avukatlar çoban oldu. Her zaman biribirimizi anlamak yerine, kurallar içinde yaşayarak, bürokrasiye verdiğimiz isimle uygarlaşmış olduk. Böylece bir erkek etrafındaki yanlışlara kafa tutamıyordu. Avukata, mahkemelere gitmek, uzun süren araştırmalara katlanmak zorundaydınız. Kadınlar, eşitlik istiyordu ve aldılar. Erkeğin haklarının hepsini alarak değil, erkeğin hadım edilmesi sayesinde.. Ne dediğiniz umurumda değil! Devrim filan değil bu. Bu bir hastalık ve tehlikede olan şeyleri görmeniz için birisi gerekli.. Gerçek bir erkek gibi kafa tutabilecek birisi.. Bu dünyada adalet sistemi yerine harekete geçebilecek birisi.. Bugün.. Şu an! ** ** yaptığım şeyi neden yaptığımı sorabilirsin. ama bana başka seçenek mi bıraktın? dikkatini başka nasıl çekebilirdim? tek istediğim senin dünyanda yer alabilmekti beni görmesi vakit alan tek kişi; bir çıkış yolu bulmama yardım eden.. gün gelir sürüyü kurtarmak için hasta ve zayıfları kurban etmek gerekir. ** ** Amok: Amuck: Malayalılarda görülen ve ruhsal bir bunalımı takip ederek şiddetli öldürme arzusu Seklinde beliren hastalık. Raving Sea/Insanely/Mad/Raving Sea/Rampant Sea. Cinnet/Kudurukluk/Delilik.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.