Φ mystic river Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2005 Türk Sanat Müziğini çok sesli yorumlamak isteyen ,bu tarz çalışmaları olan arkadaşlar var ,ne düşünüyorsunuz? Alıntı
Φ karçiçeği_m Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2005 önce arkadaşları bir dinleyelim derim. sonrada yorumlarız.aslında güzel olabilir denenmesinde sakınca yok. Alıntı
Φ goldenarmy Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Valla yalnış hatırlamıyorsam Yıldırım Gürses ilk çok sesli türk sanat müziği albümü çıkarmıştı hatta ozaman ki plaklarındada genellikle Modern sanat müziği diye not düşüyordu. Yine bazı çevreler pek beğenmesede sonradan Trt de bile çok sesli okunmaya başladı. Ben güzel olacağı kanısındayım tabi usul ve makam olarak orjinalini bozmadan. Alıntı
Φ mystic river Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Yazar Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Valla yalnış hatırlamıyorsam Yıldırım Gürses ilk çok sesli türk sanat müziği albümü çıkarmıştı hatta ozaman ki plaklarındada genellikle Modern sanat müziği diye not düşüyordu. Yine bazı çevreler pek beğenmesede sonradan Trt de bile çok sesli okunmaya başladı. Ben güzel olacağı kanısındayım tabi usul ve makam olarak orjinalini bozmadan. 16634[/snapback] Yıldırım GÜRSES ewet daha batıya dönük yapıyordu ama tam olarak çok sesli denemez bence ,peki son olarak babasının eserlerini çok sesli yorumlayan Timur SELÇUK'a nasıl bakıyorsunuz? Alıntı
Φ fındıkkurdu Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 13 Eylül , 2005 içinde turk kelimesi geçiyorsa olamaması ihtimali yok Alıntı
Φ goldenarmy Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Gönderi tarihi: 14 Eylül , 2005 Ben TSM yi iyi bilen her sanatçının çalışma ve yorumlarının güzel olacağı kanısındayım bu yüzden bence Timur Selçuk başarılı çok seslide tabi TSM yi sevenlerin kulağı pek alışkın olmadığından sevmemeyebilirler Alıntı
Φ koyu_mavi Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2005 Gönderi tarihi: 7 Aralık , 2005 (düzenlenmiş) Türk Sanat Müziği çok sesli olarak yorumlanamaz. Yapısı çok sesli (polifonik) olarak çalınıp seslendirmeye uygun değildir. Türk müziğinde iki ses arası (örneğin do ve re) 9 parçaya bölünmüştür bu parçaların her birine koma denir. 9 koma pest(kalın) ses çıkarsanız o notanın bir üstündeki notaya erişirsiniz. (Örneğin re'yi 9 koma kalınlaştırırsanız. "do" notasına ulaşırsınız.) Ancak batı müziğinde iki ses arası yalnız ikiye bölünmüştür. Bu da bizdeki 4,5 komaya denk gelmektedir. Türk müziğinde 4,5 komalık sesi veren diyez veya bemol yoktur. O yüzden arıza (diyez - bemol) alan eserler batı müziğine uyarlansa dahi en azından yarım koma yanlış çalınır. Türk Müziğinin armonize yani çok sesli yorumlanmasının önündeki engel yalnız bu da değildir. Türk müziğindeki aynı adlı seslerden oluşan 8 ses kalın veya 8 ses ince diziler farklı makamları oluşturur. Ancak batı müziğinde bu böyle değildir. Aynı arızaları (diyez - bemol) alan makamlar aynıdır. O yüzden batı müziğinde üç anahtar kullanılır armonik yapıyı kullanmak için. Tekrarlıyorum Türk Müziği çok sesli olarak yorumlanamaz. Yorumluyorum diyenler Türk Müziği değil Batı Müziği örnekleri vermişlerdir. Türk Müziği Eserleri veriyorum demeleri hatalıdır. Çünkü armonize olan Türk Müziği artık farklılaşmıştır. Münir Nurettin'in Rindlerin Akşamı (Dönülmez akşamın ufku) armonize edilirse artık o Münir Nurettin'in eseri değildir. Özelliğini kaybetmiştir. Ancak farklı eser olabilir. Tarih: 7 Aralık , 2005 Düzenleyen: koyu_mavi Alıntı
Φ GSTurk Gönderi tarihi: 11 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 11 Mart , 2006 kesinlikle yorumlanamaz değil tabii... buselik çargah gibi koma almayan makamlarda yada hicaz gibi batı enstrümanlarına uygun makamlarda neden yorumlanmasın ki? Alıntı
Φ koyu_mavi Gönderi tarihi: 15 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 15 Mart , 2006 Doğru söylüyorsun koma almayan makamları çok sesli seslendirebilme imkanın olabilir ama o makamı icra ettiğinde icra ettiğin acaba o makam mıdır ? Yoksa herhangi bir batı müziği dizisi üzerinden çalınan bir eser midir ? Notaları sekiz ses pest ya da sekiz ses tiz perdeden çaldığında acaba Türk Müziği makamı özelliğini kaybetmiyor mu ? Bu arada Türk Müziğinde yarım ses (4,5 koma) bir ses de yoktur. Saydığın makamları dahi çok sesli icra etsen, hatasız icra edemezsin. yarım koma hatalı çalarsın. O nedenle tekrarlıyorum. Türk Müziği çok sesli yorumlanamaz... Olsa bile o yorum Klasik Türk Müziği olmaz... Alıntı
Φ GSTurk Gönderi tarihi: 16 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 16 Mart , 2006 tabii sende haklısın ama mücennepleri kaç kişi kullanıyor şu anda? benim bariz duyduğum sesler 4,5 koma... bence ikimizde haklıyız bu konuda... Alıntı
Φ mystic river Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 21 Mart , 2006 Ben koyu mavi arkadaşa kesinlikle katılıyorum arkadaşlar,lürfen daha çok dinlensin diye çok sesli yapılmaya çalışılmasın ,kulağada güzel gelmiyor.. Alıntı
Φ acsev2003 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 22 Mart , 2006 Koyu mavi adlı arkadaşım gereken açıklamayı yapmış. Ben şunu sorayım. Diyelim ki batı müziğine uygun diye buselik veya nihavent makamındaki bir eseri aldık, batı müziğine aranje edeceğiz. Şimdi bu esere makamın seyrinden dolayı batı armonileri ekleyemeyiz, çünkü nihavent makamının seyri bence batı müziğindeki sol minör dizisindeki gibi değil... Alıntı
Φ mystic river Gönderi tarihi: 24 Mart , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 24 Mart , 2006 soru neydi anlamadım benn? Alıntı
Φ GSTurk Gönderi tarihi: 4 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 4 Nisan , 2006 özde zaten makamsal bir müzik demek kendisine has tınısı olan müzik demektir. doğuşunda çok sesli özelliği zaten yoktur. o yüzden normal şartlarda yapmazsın. ama yerine göre müziğini tanıtmak ilgi çekmek gibi sebeplerden dolayı çok sesli dünya kulağına alışmış halde icra etmek gerekebilir. böyle zamanlarda da çargah gibi bir makamı pekala çok sesli yapabilirsin. yoksa aynı tadı vermez kişiliğinden çıkar gibi düşüncelerle olduğu gibi kalsın. tanıtmak sevdirmek için müziğe birazcık hoşgörü gösterip bazı işlemler yapmak gerekiyor. bugün özellikle yurtdışında yaşayan çok insan bu yöntemle müziğimizi tanıtıyor... Alıntı
Φ hicazkar Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2006 Gönderi tarihi: 28 Ağustos , 2006 Ben Türk müsikisini tek sesli seviyorum Çok sesli müzik dinlemek isteyenler yeni yeni besteler yapabilir onları sevenleri ile paylaşabilirler.Bize bu musikiyi miras bırakan insanlar bu şekilde icra edilmesini isterlerdi. Çünkü onlar batı müziğinin çok sesli olduğundan bihaber değillerdi.Timur Selçuk Çok kötü okuyor.keşke hiç okumasa Alıntı
Φ koyu_mavi Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2006 Gönderi tarihi: 10 Eylül , 2006 Timur Selçuk yıllarca babasının nadide Türk Müziği Eserlerini kimseyle paylaşmadı. Gerekçesi ise "Eserler gerektiği gibi yorumlanmıyor katlediliyor" görüşü idi. Ancak son dönemde kendi yaptığı nedir takdirinize bırakıyorum... Alıntı
Φ mystic river Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 10 Kasım , 2006 Bana Timur Selçuk demeee... Alıntı
Φ koyu_mavi Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2007 Gönderi tarihi: 25 Eylül , 2007 Bakınız aradan bir yıla yakın zaman geçti. Ne oldu ? Yeni çıkan Türk Sanat Müziği albümlerinde bir "çok sesli yorumlama yarışması" var gibi. Ve bu yarışmanın kazananı yok. Kaybeden Belli Türk Müziği. Tüm sanatçılar bir çok sesli Türk müziği yorumlama furyasına kapılmış gidiyorlar. Zekai Tunca'nın son iki albümü (Seni Aşksız Bırakmam - Aşka Merakım Ezelden) sanki pop müzik gibi oysa Alaturka yarışmasındaki yorumu ne kadar çok sevmiştim hatta oy da gönderdim. Ancak bu albümü satın almadım. İnternetten indirdim. Niye mi? Türk Müziği değil de ondan. Sanatçının diğer albümlerinin orjinalini satın almıştım. Melihat Gülses'de son çıkardığı albümünde(Beyaz Köpükler) çok sesli Türk Müziği yapmış(!), Türk Müziği havasından çok batı müziği havası var albümde opera havası... Bu albümü de satın almadım? Neden mi ? Opera dinlemek isteseydim bir çok seçeneğim vardı. Melihat Gülses'in albümünü almama gerek yok. Sanatçının bundan önceki albümlerinin orjinalini edinmiştim. Narçiçeğim 1-2, Hüznün Hikayesi, İki Eylül Şarkıları... Samime Sanay'ın son albümü de keza öyle zaten ismini bir duyduk sonra unuttuk gitti. Bu arada Hasan Eylen de bir albüm çıkarmış onun da demosunu dinledim. Tanrım bu kadar güzel bir sesle şarkılar bu kadar mı kötü yorumlanır. Bilemiyorum TRT de dinlediğim tarza hiç benzemiyor. Sanki o Hasan Eylen gitmiş başka Hasan Eylen gelmiş. Çok seli müzik yapma çabası içinde çok kötü bir albüm ortaya çıkmış. Sanatsal değeri tartışılır Hasan Eylen'e yakışmamış. Umut Akyürek'in son albümü nasıl onu bilmiyorum kendisi eski bir TRT sanatçısı olmasına rağmen sesini sevmiyorum. Bu benim kişisel görüşüm umarım o da çok sesli Türk Müziği furyasına kapılmamıştır. Emel Sayın'ı hiç sormayın; M.Nurettin Selçuk'un parçalarını armonize etmiş. Yazık! Bu isimler Türk Sanat Müziği yorumcularının en değerlileri ve eşsiz sese sahip olanları, diyebilirsiniz ki sen de hiçbirşeyi beğenmiyorsun. Ben Türk Müziği'nin koyu bir taraftarı iyi bir dinleyicisiyim. Ama bu müzikler benim müziğim değil. Kusura bakmayın ama böyle. En son satın aldığım orjinal albüm Mediha Demirkıran - Odeon Yılları'dır. Ve tavsiye ederim. Umarım sanatçılarımız gerçeği görür, yeni nesile Türk Müziği'ni sevdirmek uğruna bu müziğin yozlaşmasına zemin hazırlamazlar. Bu tarzda müzik yapmaya devam ederlerse benim gibi genç Türk Müziği dinleyenleri tarafından dahi dinlenmediklerini fark edeceklerdir. Bunun yanında Faruk Tınaz ve Ferdi Tayfur gibi isimlerin yaptığı Türk Sanat Müziği albümlerini eleştirmeyeceğim. Gerekte yok zaten. İnternetten indirmeyi dahi düşünmedim. Demolarını dinledim. Ve indirmedim. o kadar Alıntı
Φ NICLENO Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Gönderi tarihi: 7 Mart , 2008 Bunun neden yapılmaması gerektiğini bir örnekle anlatayım.Bilindiği üzere müzik melodi ritm ve armoni'den meydana gelmektedir.Ne ki; makamsal müzik (ki buna Osmanlı Saray Musikimiz'de dahildir) bu unsurlardan ritim ve melodiyi kullanıyor.Bu müziğin başat özelliği budur.Armoni işin içine katıldığı zaman onun adı Osmanlı Saray Müziği ya da günümüzdeki adıyla Türk Sanat Müziği olmaz. Eskiden islamdan kaynaklanan nedenlerden dolayı resim yapılamadığı zamanlar minyatür sanatı resmin yerini tutuyordu.Minyatürle resmin arasındaki fark, minyatürde perspektif kavramının olmayışıdır.Minyatür, perspektif kurallarına göre çizilseydi onun adı minyatür olmayacaktı.Ben resim sanatındaki perspektif ile müzikteki armoni arasında ait oldukları sanat dallarına katkıları dolayısıyla parallellik olduğunu düşünüyorum.Her ikisi de derinlik vermekte.Bundan yola çıkarak eğer Osmanlı Saray Musikisine armoni yamamaya çalışırsanız onun adı başka bir şey olması gerekir. Özellikle de klasikleşmiş eserlere dokunulmamasından yanayım.Zaten Mustafa Kemalin kültür politikaları ve ileri görüşü sayesinde Türk Beşleri ile çok sesliliği yıllarca önce geçip doruk noktalarına çıkan Türk Müzik Sanatı çağdaşlığı yakalamış, hatta çağın ilersine bile geçmiştir.O günden bu güne yeni bestecilerin de yetiştiğine inanıyorum.Önemli olan insanlarımızın gerçek sanatı anlayabilecekleri seviyeye ulaşmalarıdır. Alıntı
Φ hlk61 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Gönderi tarihi: 30 Nisan , 2008 Türk Sanat Müziğini çok sesli yorumlamak isteyen ,bu tarz çalışmaları olan arkadaşlar var ,ne düşünüyorsunuz? bence çok güzel olur. her makam olmazsa bile çoğu makam uygundur. zaten majör ve minör kalıplarını kullanarak bir çok makam çok güzel şekilde seslendiriliyor. bunun en güzel örneklerini Yalçın TURA ve M.İhsan ÖZER vermiştir.bence çok seslendirmekle, gençleri bu müziğe karşı sempati ile yaklaştırılacağını düşünüyorum. tabiki klasik müziğimizin bu güne kadar gelmiş şahaserlerini çok seslendirmekten muaf tutuyorum. Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.