Gönderi tarihi: 12 Eylül , 2005 19 yıl "Gun gelir sairlerin de dili tutulur Sozler secilir sozlerden, gerisi unutulur..." sozlerini dogrulayarak siiri ve sairi dahi unutup sozler sececegim sozlerden; "varsın kopuğun biri desinler sana varsın vaadkar bulmasın seni yarınlarına leylalar şehri kanalizasyonlara Leyla’yı kendi yalnızlığına göm gitsin!.."
Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 19 yıl YAK GİTSİN Gümüş renkli sabahlara uyandığında ince bir hasret uçuşmuyorsa gözlerinde, bu kendimdir diye bakabileceğin bir yüz yoksa aynalarda ayaklarından cesaret yüreğinden merhamet akmıyorsa yürüdüğün yollara ve ne olmuşsa bir şekilde bir yerlerinde hayatın yaşadım dediğin ne varsa unut gitsin! Sen bir kalbe sığamazken sığmayacaksa dünya sana sat gitsin benim dediğin ne varsa! Her yenilenişte eksiliyorsa adres defterinde isimler o defteri yırt gitsin! Yık gitsin, yaptığın her kapı gün gelip kapanıyorsa yüzüne sırıtkan bir duruşun olsun şehrin karşısında unutma Ebu Zer’i, Selman’ı , Bilal’i ve Umeyr’i unutma hiçbir şehrin paçalar sıvanmadan geçilmeyeceğini varsın kopuğun biri desinler sana varsın vaadkar bulmasın seni yarınlarına leylalar şehri kanalizasyonlara Leyla’yı kendi yalnızlığına göm gitsin! Aşklarını satarak yeminlerini yiyerek büyüyenlerce kovulup dokuz köyden sana asla Taif olmayacak onuncuya itildiysen aşka ihanet etmeyen Neron’un hatrına onuncu köyü yak gitsin!
Gönderi tarihi: 17 Ekim , 2005 19 yıl ................. Her yenilenişte eksiliyorsa adres defterinde isimler o defteri yırt gitsin! Yık gitsin, ................. valla yak gitsin şu hayatı .....
Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 19 yıl Seni gunlere boldum,seni aylara Daha yillara,yuzyillara bolecegim Ve her zaman soyleyecegim ki beni anla Boyle eskitilmis de olsa bu kalbi Minesi catlamis bir dis gibi durduracagim karsinda. ..................... E.CANSEVER
Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 19 yıl SUS PAYI ne çok günah işledim ben mendilime herşeye hakim oldum olamadım kalbime ördü durdu içimi ateşin bir sarmaşık oh olsun dedim, oturup biraz sitem ve bir şeyler mırıldandım bazısı mahrem: kendi özsuyumda boğulmak ne güzel ey tufan bunu saymam yine gel ölümdür cana nazarlık. oh olsun dedim ve üşenmeden getirdim dalgaları tutup elinden dedim yakışıyor mu bu beden dedi sus artık. ibrahim tenekeci
Gönderi tarihi: 18 Ekim , 2005 19 yıl ................. Her yenilenişte eksiliyorsa adres defterinde isimler o defteri yırt gitsin! Yık gitsin, ................. valla yak gitsin şu hayatı ..... Yak gitsinnnn sevgiler
Gönderi tarihi: 19 Ekim , 2005 19 yıl SANA BÜYÜK BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM Sana Büyük Bir Sır söyleyeceğim . Sana büyük bir sır söyleyeceğim Korkuyorum senden Korkuyorum yanın sıra gidenden Pencerelere doğru aksam üzeri El kol oynatışından Söylenmeyen sözlerden Korkuyorum hızlı-yavaş zamandan Korkuyorum senden Sana büyük bir sır söyleyeceğim Kapat kapıları Ölmek daha kolaydır, sevmekten Bundandır iste benim yasamaya katlanmam sevgilim... . Louis Aragon
Gönderi tarihi: 28 Ekim , 2005 19 yıl Bu sana bir mektuptur! Duygularımın, Kaçan uykularımın yazdığı. Kaçma! Hislerimi kalbine yaz gitsin. Saçma-sapan yazdıysam, Bu mektubu da yak gitsin. Beni yaktığın gibi...
Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 19 yıl BİR GÜN Hangi zorluğu yenmemiş insanoğlu. Hele taşıyorsa içinde bu insanca sevgiyi. Güzel günler zorlu duraklardan geçer sevdiğim. Damla damla birikiyor insan. Damla damla sevgili... Bir gün akıp gideceğiz hayata. Duvarlar yıkılacak, açılacak bütün kapılar bilesin. Benim yüreğim sensin şimdi seni vurur durur... Ve yine damla damla çoğalıyorsun içimde. Yılmaz Güney
Gönderi tarihi: 30 Ekim , 2005 19 yıl hayat bize mutlu olma şansı vermedi sevgili. biz kendimizden başka herkesin üzüntüsünü üzüntümüz, acısını acımız yaptık çünkü dünyanın öbür ucunda, hiç tanımadığımız bir insanın gözyaşı bile içimizi parçaladı... kedilere ağladık, kuşların yasını tuttuk... yüreğimizin yufkalığı kimi zaman hayat karşısında bizi zayıf yaptı. aslında ne güzel şeydir insanın insana yanması sevgili... ne güzeldir bilmediğin birinin derdine üzülebilmek ve çare aramak... ben, bütün hayatımda, hep üzüldüm, hep yandım. yaşamak ne güzeldir be sevgili... sevinerek, severek, sevilerek, düşünerek... ve o vazgeçilmez sancılarını duyarak hayatın YILMAZ GÜNEY
Gönderi tarihi: 31 Ekim , 2005 19 yıl Biz, yaşayanların varlık nedeni geilşenin gelişme nedeni yok olmanın ve ölümün kaçınılmaz nedeni olmalıyız. Bu temel ilke,bize günlük yaşayışımız sürecinde her olaya,duruma ve ilişkiye bilinçli olarak bakmayı,seçmeyi,müdahaleyi ya da uymayı emreder. YILMAZ GÜNEY
Gönderi tarihi: 1 Kasım , 2005 19 yıl DOĞUNUN SEVDALARI sevda derinlerdedir, oysa Ferhat üstünü kazmada dağın kalbimin, yani o yağmur ve acıdan ocağın madenini, laciverdi ve mahmur bir ağrıyla delmede şirin ve en asılmaz, en derin bir şiirin yurt edindiği billur bir köşke girmede Leyla ve mecnuncun, yani o çölden ve ağıttan otağın önünde, bir adak gibi ölüme diz çöktürmede Leyla ve yakut, şafak ve irin ile emzirdiği bir gözün boynunu vurmada şirin sevda derinlerdedir, oysa Ferhat üstünü kazmada dağın
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.