Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

hamsss0az.jpg

 

Henüz 13 yaşında küçük bir kız çocuğuydu İman El Hams. O da Filistin'de yaşayan bütün çocuklar gibi gözlerini savaşa açmıştı! Oyun nedir, oyuncak nedir bilmezlerdi. En önemli oyunları taş atmaktı.

 

Hergün işgalci siyonistler bir arkadaşını şehid ediyor, komşularının evlerini yıkıyor, babalarını tutuklayıp hapisanelere götürüyorlardı. Bu olanlara bir anlam veremiyordu küçük Hams.

 

Bazen ellerine taşlar alıp evlerinin arka tarfındaki caddede siyonist katilleri ve onların araçlarını taşlıyorlardı. Attıkları küçük taşlardan korkup kaçan siyonist işgalcileri görünce çok şaşırmıştı. Kendilerinden yaşca ve fiziken büyük, ellerinde silahlar ve bombalar olduğu halde bizden niye bu kadar korkuyorlar diye düşünüyordu.

 

Büyüyünce doktor olmak istiyordu Hams. Filistinde doktora ihtiyac vardı. Doktor olmadığı, ilaç olmadığı için ölen arkadaşları vardı Hams'ın.

 

Doktor olabilmek için derslerine çok dikkat ediyordu. Gerçi okula gidemediği günler oluyordu. Siyonist işgalciler bütün yolları kapatıyor, kimsenin evinden çıkmasına izin vermiyorlardı. “Burası bizim vatanımız bu işgalciler ne hakla bizim vatanımızda bizi tutsak ediyorlar” diye düşünmüştü küçük olmasına rağmen.

 

İşgalci siyonistler yeni bir operasyon başlatmıştı. Bütün Gazze'yi yüzlerce tank, binlerce asker ve helikopterlerle işgal etmişlerdi. Silah sesleri hiç susmuyordu. Bomba sesleri kulaklarını sağır edecek şekildeydi; her tarafı yakıp yıkıyorlardı.

 

Bütün gece uyuyamamıştı Hams. Bomba seslerinden korkup annesinin yanına sığındı. Annesi bir yandan ağlıyor bir yandan Rabbine dua ediyordu. O da annesiyle birlikte dua etmeye başladı…

 

''Yarabbi; bu bombalar artık sussun, annem artık ağlamasın ne olur! Ben ve kardeşlerim korkuyoruz. Bu pis askerleri vatanımızdan def et ,babama yardım et, onu koru…''

 

Ağlayarak bu dualar döküldü o masum dudaklardan.

 

Babası işgalci siyonistlere direnmek için sokaktaydı Hams'ın. Acaba babasının başına bişey gelmişmiydi diye merak ediyordu.

 

O gece hiç uyumamışlardı. Sabah olmuştu ve okula gitmeliydi.Hazırlıklarını yapmaya başladı. Çantasını hazırladı, kitabını ve kalemini özenle yerleştirdi. Annesinden en güzel elbisesini istedi. En son bayramda giymişti o güzel elbiseyi. Nedense bu gün o güzel elbiseyi giymek gelmişti içinden.. Annesi okula gitmesini istemiyordu Hams'ın. Hemen arka sokakta işgalci katillerin tankları vardı. Annesi küçük yavrusuna zarar gelmesinden korkuyordu. İçinde tarifsiz bir sızı vardı annesinin.

 

Küçük Hams; ''ben doktor olacağım anne.. Bu yüzden okula gitmeliyim. Hem zaten hergün oluyor bu olanlar'' diyerek elbisesini giydi. Annesi tebessüm ve göz yaşları içinde kızına baktı. “Allah seni siyonist katillerin şerrinden korusun!” diye dua etti. Küçük Hams ayakkabılarını giydi. Dönüp annesine baktı ve ona sımsıkıca sarıldı. Gözyaşları yanaklarından süzülen annesini öptü. Annesi de onu öptü ve kokladı. Nasıl da güzel kokuyordu Hams. Bügün bir başka gelmişti onun kokusu annesine. Sıkı sıkı sarıldı annesi küçük kızına. Sanki hiç bırakmak istemiyordu.

 

Hams; “anne okula geç kalacağım” diye uyardı annesini. Annesi de bırakmak istemedi Hams’ı. Sanki anlamıştı bişeyler olacağını. Yüreğinde derin bir sızı oluşmuştu. Sıkı sıkı sarıldı Hams'a, bunun son defa olduğunu bilmeden.

 

Annesi Hams'ın başörtüsünü düzeltti. Bu gün Hams babasının puşisini takmak istemişti başına. Babası günlerdir eve gelmemişti. Onu çok özlemişti. Özlemini böyle gidermek istiyordu belki de Hams.

 

Küçük Hams çantasını omzuna aldı, kapıyı yavaşca açtı.Dışarıdan silah ve bomba sesleri geliyordu; tanklar geziyordu Gazze sokaklarında. Dönüp annesine baktı ve güldü Hams. Sonra besmele çekti ve hızlı adımlarla okula doğru yola koyuldu. İçinden bildiği bütün duaları okuyordu. Özellikle ayete’l kürsü, felak ve nas sürelerini dua niyetiyle bolca okudu…

 

Etrafa bakıyordu yürürken. Her taraftan dumanlar yükseliyordu. Bazı evler yıkılmıştı. Arkadaşı Ahmet Yasin'in de evlerinin yıkılmış olduğunu gördü. Bir anda Hams'ın içini korku kapladı. ''İnşallah arkadaşı Ahmet Yasin, annesi Havva teyze ve küçük kardeşi Zeyneb’e bişey olmamıştır'' diye dua etti.

 

Okula gitmeliydi Hams. Belki de Ahmet Yasin okuldaydı. Adımlarını daha da sıklaştırdı. Siyonist işgalcilerin yanından hızla geçti. Onlara nefretle baktı. Amcası aklına geldi Hams'ın.

 

Amcasını siyonistler şehid etmişlerdi. O bir öğretmendi. Hams'a okuma yazmayı o öğretmişti. Ona doktor olmasını öğütleyen de oydu. Hams'ın gözleri dolmuştu. Bir taş alıp şu katillere fırlatayım diye geçirdi içinden, ama okula geç kalıyordu. İçinde biraz da endişe vardı, çünkü siyonistler çocukları ve bebekleri de gözlerini kırpmadan öldürüyorlardı. Daha 5 gün önce arka sokaktaki komşularının küçük bebekleri 6 aylık Muhammed’i kafasından vurarak şehid ettiklerini duymuştu. İçi iyice ürpermişti, yüreğinde tarifsiz bir his oluşmuştu. Korku değildi bu… Ne olduğunu anlayamamıştı. Siyonistlerin yanından hızla uzaklaşmaya çalışıyorken bir yandan okulunu düşünüyordu. Muhammed, babası, Ahmet Yasin ve annesi gözünün önünden bir film şeridi gibi geçiyordu.

 

Birden acı bir silah sesi duyuldu. Hams'ın annesi Meryem bir anda yerinden fırladı. Yüreğine tarifsiz bir ateş düştü annesinin. Bu silahtan çıkan kurşun acaba kimin canını yaktı diye düşündü. Birden hams geldi aklına; güzel kzı Hams az önce öptüğü kokladığı biricik yavrusu. Kokusu hala burnundaydı onun…

 

Ve ardından bir silah sesi daha. İyice huzursuz olmuştu Meryem. Arkasından peş peşe gelen silah sesiyle kendini gayri ihkiyari dışarı attı.. Göz yaşlarına da hakim olamıyordu; içindeki ateş bütün bedenini kaplamıştı. Hızlıca Hams’ın gittiği yöne doğru koşmaya başladı…

 

Küçük Hams ise ilk silah sesiyle birlikte bedeninde bir sızı hissetti; adımlarını daha da hızlandırmak istedi. Ardından bir silah sesi daha işitti küçük kız; vurulduğunu anlamıştı… Tarifsiz bir acı hissetti o küçücük bedeninde, daha fazla hareket edemedi. Minik bedeni ayakta duramadı Hams'ın ve kendini yere bıraktı. Aklına annesi geldi Hams’ın, sonra da babası. Gözlerinin önünde birden arkadaşı Ahmet Yasin belirdi; onu, bir bahçede oturmuş güzel meyveler yiyorken görüyordu. Tebessüm ederek Hams’a baktı Ahmet yasin ve elindeki meyvayı Hams’a doğru uzattı. Hams da tebessüm etti ve içindeki sıkıntı bir anda ferahlığa dönüştü…

 

imanelhams8ik.jpg

 

Annesi Meryem de biraz ilerde yatan küçük bir beden gördü. Başında ise, canavar ruhlu bir işgalci askeri otomatik silahını yerde yatan o minik bedene doğrultmuş halde duruyordu. Meryem’in içindeki sıkıntı dahada artmıştı; hızla o tarafa doğru koştu…

 

Bu olamazdı! Yerde hareketsiz yatan beden küçük kızı Hams’dı. Meryem “yavrum…! güzel kızım…!’” diye bir feryat kopardı.

 

Çantası sırtında kanlar içinde yerde yatan küçük kızı Hams’dı. Onu şehid eden kan içici Siyonist asker ise başında duruyordu.

 

Bedeni cansız yerde yatan, kanlar içindeki yavrusunu kucağına aldı Meryem.. Gözyaşları ve hıçkırıklara boğulup sıkıca sarıldı minik kızına… Hams’ın o parıldayan yüzünde bambaşka bir tebessüm vardı, üzerinde ise az öncekinden daha güzel bir koku sarmıştı. Hams’ı sıkıca kollarına alıp doyasıyla kokladı yavrusunu…

 

Meryem, “ambulans…! Ambulans yok mu…?” diye feryat etti. Etraftaki insanlar şakınlık ve hüzün içinde bakıyorlardı ona. Minicik bir kızın üzerine bir şarjör mermi boşaltan siyonist katili görenler taş kesilmişti sanki. Olayı gören genç bir kadın ağlayarak kundaktaki bebeğine daha sıkı sarılıyordu karşı kaldırımda…

 

Hams artık yaşamıyordu, ama annesi de buna inanmak istemiyordu. Hams’ı hastahaneye yetiştirmek için çırpınıyordu Hams’ı vuran katil siyonist hiçbir şey yokmuş gibi annesinin kollarında yatan masum çocuk bedenine baktı. Sonra sırıtarak ileride tankın yanında bekleyen diğer askerlerin yanına doğru ilerledi.

 

Ambulans gelmişti. Meryem telaşla ambulansa taşıdı minik kızını. O ölmemeliydi; daha çok küçüktü. Onun ne zararı olabilirdi ki? Sadece okuluna gidiyordu. Çevredeki insanlar da olayın şaşkınlığını üzerlerinden atıp kızının kanlı bedeni karşısında hıçkırıklara boğulan Meryem’e yardım ettiler.

 

Olay karşısında sinirlenen halk az ilerde duran işgalci katil siyonistleri taşlamaya başladılar. İşgalci askerler de bir taraftan onlara kurşunlarla cevap verirken bir yandan da geri geri kaçıyorlardı.

 

Bu nasıl bir savaştı böyle?. Kimilerinin ellerinde sadece taşlarla vatanlarını savunanlar, karşı tarafta ise tanklar, uçaklar, helikopterler, otomatik silahlar..! Ve böylelikle İslami Filistin ve Kudüs topraklarını işgal etmişlerdi.

 

Onların hesaba katamadıkları bir şey vardı; bu onlarda bulunmayan bir silahtı…! Filistinlilerin Allaha olan imanı ve şehadet aşkı…

 

Meryem küçük Hams’ın başını kucağına almış ağıtlar yakarak sırma saçlarını okşuyordu. Bir yandan da Rabbine onun ölmemesi için dua ediyordu. Birden Hams’ın evden çıkmadan önce kapıdan dönüp ona bakışını hatırladı. Meryem o anı düşündükçe sanki kzının birşeyler olacağını sezdiğini, annesine elveda dercesine baktığını geçirdi içinden.

 

Hastahaneye geldiklerinde artık çok geçti. Küçük Hams Rabbine kavuşmuştu. Doktorlar Hams’ın minik cesedine bakınca dehşete düştüler .O küçücük bedende ikisi başında olmak üzere tam yirmi kurşun yarası vardı. Kimse bu caniliğe akıl erdiremiyordu. Küçücük bedene bu kurşunları sıkan biri asla bir insan olamazdı.

 

Hams’ın babasıda olayı duyunca koşarak hastaneye gelmişti. Önce hanımı Meryem’i gördü hastane koridorunda; üstü başı kan içindeydi hanımının. Meryem’in elinde Hams’ın boynuna attığı puşisi vardı. Babasının puşisiydi bu… Annesi de kana bulanmış bu puşiyi kokluyordu. Gidip telaşla eşinin yüzüne baktı.. Meryem de hızlıca oturduğu yerden kalkıp eşine sarıldı. Hastahanenin koridorlarında Meryem’in feryadı acı acı yankılandı;

 

“Hams şehid oldu Yusuf…!”

 

Hamsın küçük, cansız bedenini kucağına alan babası onun yüzüne baktı; yüzünde tarifsiz bir tebessüm vardı Hams’ın.

 

Ona sarıldı ve ağladı Yusuf. Onun intikamını alacağına yemin etti sonra…Güzel kızı ellerinde cansız yatıyordu artık Yusuf’un. Puşisini başına bağladı ve yüzündeki kanları sildi Yusuf. Sonra öptü kızını karanfil kokan yanaklarından…

 

Çok kalabalık bir toplulukla Hams’ın cenaze namazı kılındı. Hams yüzü açık bir şekilde,başında babasının puşisi, kanlı giyisisi üzerinden çıkarılmadan, tekbir sesleriyle Gazze sokaklarında dolaştırıldı. Kanlı elbisesi üzerindeydi çünkü; şehidler elbiseleriyle kefenlenmeden gömülürdü. Bütün Gazze küçük Hams’ın intikamını almak için and içiyordu…

 

Babası küçük kzını kendi elleriyle ebedi mekanına defnetti. Dua etti kızına ve ahdini tazeledi. Küçük kızını kabrine koyduktan sonra kulağına eğilip şöyle dedi şehid yavrusuna:

 

“Amcana ve bu mukaddes topraklar için canlarını vermiş şehidlerimize selamımızı götür. Onların kanlarıyla bereketlenen direnişimiz büyüyerek devam ediyor ve edecek. Onlara Kudüs’ümüzün yakında işgalden kurtulacağını müjdele. Allaha emanet ol canım kızım..!”

 

Hams’ın mezarının sağında ve solunda iki mezar daha vardı. Bu mezarlar da dün siyonistler tarafından yıkılan evlerinin altında can veren Hams’ın arkadaşı Ahmet Yasin ve onun küçük kardeşi Zeyneb yatıyordu…

Gönderi tarihi:

:clover::clover:

 

insanın yüreği sızlıyor okuyunca.....

 

Biz Ülkemizde bu kadar rahatken bile şikayetci oluyoruz hayatımızdan, ya onlar ne yapsın....

 

Okumak için hayatları pahasına o kurşunlar arasınlda yürümeye çalısıyorlar...O kurşunlar içimde yürürken bile baskasını düşünmek ne kadar güzel ve temiz bir sevgi...bizlerse hep kendimizi düşünüyoruz bize birsey olmasın diye...baskalarını umursamıyoruz bile....O an Rabbimizi bile düşünmüyoruz...Ne kadar acı bir durum...

 

Ve o minicik bedenlerine binlerce kurşun saplanıyor insanın içi sızlıyor...

Rabbim zor durumda olan ve acı çeken annelere, çocuklara vs. sabır ihsan eylesin....Rabbim yar ve yardımcıları olsun...

 

Berceste kardesim yüregine saglık...

 

Paylasımın için ayrıca çok tşk...

 

Selam ve dua ile....

Gönderi tarihi:

ahirette selahaddin eyübi suratımıza tükürse yeridir

 

hem taş ve füzeyle ilgili necip fazıluın bir şiiri

Bizim Şarkımız

 

 

 

 

Kırılır da bir gün tüm dişliler

Döner şanlı şanlı çarkımız bizim

Gökten bir el yaşlı gözleri siler

Şenlenir evimiz barkımız bizim

 

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze

Kavuşuruz sonu gelmez gündüze

Sapan taşların yanında füze

Başka alemlerle farkımız bizim

 

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman

Görürler nasılmış neymiş kahraman

Yer ve gök su vermem dediği zaman

Her tarlayı sular arkımız bizim

 

Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Kırılır da bir gün tüm dişliler

Döner şanlı şanlı çarkımız bizim

Gökten bir el yaşlı gözleri siler

Şenlenir evimiz barkımız bizim

 

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze

Kavuşuruz sonu gelmez gündüze

Sapan taşların yanında füze

Başka alemlerle farkımız bizim

 

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman

Görürler nasılmış neymiş kahraman

Yer ve gök su vermem dediği zaman

Her tarlayı sular arkımız bizim

 

Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim

 

:clover::clover::clover:

  • 2 hafta sonra...
Gönderi tarihi:

bu yazı gerçekten mükemmel.tek kelimeyle harika.biz huzur mutluluk içinde yaşarken onların çektiği acıyı anlamak çok zor.gerçekten çok tuhaf oldum.ne diyeyim allah yardımcıları olsun bu durumda yaşayanların.

çok güzel olmuş bu kardeş.ama nedense bu kadar az ilgi görmesine şaşırdım.insanların bunlara bakıp hallerine şükretmeleri gerekir.

allah razı olsun berceste kardeş.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

bu yazı gerçekten mükemmel.tek kelimeyle harika.biz huzur mutluluk içinde yaşarken onların çektiği acıyı anlamak çok zor.gerçekten çok tuhaf oldum.ne diyeyim allah yardımcıları olsun bu durumda yaşayanların.

çok güzel olmuş bu kardeş.ama nedense bu kadar az ilgi görmesine şaşırdım.insanların bunlara bakıp hallerine şükretmeleri gerekir.

allah razı olsun berceste kardeş.

 

Allah cümlemizden razı olsun kardeşim...

 

İlgi görmemesini bende anlayamadım dogrusu ben bu yazıyı okudugumda bir hafta kendime gelememiştim...Önüme konan her sofrada içim acıdı...Yiyemedim...Kardeşlerim orada bu zorlukları yaşarken ya ben.....ben......ben.......

 

Galiba arkadaşlarımız da bu tablo üzerine söz bulamadılar ve kendi içlerinde muhasebelerini yaptılar...

 

Söylediklerinde haklısın...Bizler sıcacık evlerimizde rahatça yaşarken onlar...

 

Sokaklarda umarsızca oyun oynamaları , gelecek ile ilgili hayallere dalmaları gerekirken...ufacık bedenleri kurşunlara karşı siper oluyor....

 

Ellerinde bu çaresizlikle sapanlar , taşlar alıyorlar...

 

Çaresizlik girdabında boguluyorlar....

 

Bizler huzur ve refah içinde ve kalabalıklar içerisinde yalnızlıgı yaşamyor görsekte kendimizi....Belkide en kötü halde olan yine bizleriz...

 

Onlar her dem Rableriyle birlikteler , o tertemiz yürekleriyle...

 

Bu arada hosgeldin aramıza kardeşim... :clover:

 

Selam ve dua ile...

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Bu yazı eksik kalmış tamamlamak istedim...

 

Amerika uşaklarının katliamlarının resmidir bu... Siyonistler bunları tek başınamı yapıyor? Hayır..!

 

Peki kimler bu işin içinde nerdeyse bütün islam ülkeleri başka...

CİA = FETULLAH

Başka

Avrupanın kucağında oturan Nakşiler...

 

Bedelini ödüyoruz hep bunların...

Çocukları öldürüyorlar...

 

Gene içim karardı gene ağladım bu manzara karşısında gene üzüldüm....

 

Daha önce böyle bir konuda yazılan bir yazıyı buldum ve buraya alıntı yapıyorum...:

ne güzel söylemiş by_x_men ... Ağlamak yetmiyor kimler bunları yapıyor gözünüzü açın ve dik durun onlara karşı yalakalık yapmayın ekmeklerine yağ sürmeyin uşak olmayın onlara...

 

 

Bu tertemiz kardeşimizin ölümünün ardınan bu *** reklamları yapma!!!!

 

Okurken inan midem bulandı!!!

 

Utanın!!!

 

Utanın!!!

 

Utanın!!!

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Acaba kim hedef saptırıyor???

 

Siz kendi yazdıklarınıza bakın bir zahmet!!!

 

 

Neden sinirlendik bir bakalım resme...

 

Küçücük bir çocuk ölmüş. Kim bombalamış İsrail... Kim destekliyor İsraili ABD ve AVRUPA...

 

Kimler bunlar uş..klık ediyor....

 

İslam ülkelerini neredeyse tamamı....

Başka kimler Fetullah

Başka bu liste uzar işte büyük resmi görmek buna deniyor...

 

Ben kime karşı olduğumu iyi biliyorum... Siz biliyormusunuz???

 

Doğrular söylendikçe sinirleneceksiniz.

 

O çocuğun katillerine yardım edenlere destek verdikçe ve biz bunları gördükçe o katillerle anılacaksınız...

 

O çocuğu öldürenlerin karşısında dim dik duracağız biz korkmadan uşaklık yapmadan...

 

Bu böyle biline...

 

Not: Ayrıca o kelimeyi aynen size iade ediyorum... Saygıda kusur etmem ve etmemek için elimden geleni yaparım... buda böyle biline...

 

Sizlerin zihniyeti sadece çamur at izi kalsın!

 

Artık birşey demiyorum size...

 

NOKTA!

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Vay böylesinide hiç görmemiştim ha.... Kötü söz sahibine aittir...

 

Amerika uşaklık yapanlar Amerika ile birlikte o günahsız çocukları öldürenleri kimin desteklediğini açıklayanlara p..s demek...

 

Bende açıklıyorum... Bende dimdik ayakta duruyorum...

 

Onursuzca o çocukları öldürenlerin peşinden koşmaktansa onlara karşı çıkmayı ve p...s olmayı yeğlerim...

 

Ben çocukları öldürüp timsah gözyaşları dökmektense, p...k olmaya razımıyım arkadaşlar....

 

Amerika gel ben dim dik ayaktayım isterse Fetullah seni desteklesin isterse Suudiler sana petrollerini peşkeş çeksin...

 

Beni yok edemeyeceksin... İstersen dünyayının en süper gücü ol.. Ben buradayım dimdik ayakta duruyorum...

Mücadelemi veriyorum...

 

Heryerde senin ekmeğine yağ sürenleri teşhir etmeye devam edeceğim...

Bir gün O öldürdüğün çocukların kanında boğulacaksın...

 

Bir gün onlara yardım edenler o çocukların kanında boğulacaksınız...

 

Arkadaşım

 

Ben bu kardeşlerim için her gece ağlıyorum...

 

Bu sahneleri her gördüğüm de yüreğim kanıyor...

 

Yaram derinleşiyor...

 

Gün geldi günlerce ağzıma lokma almadım...

 

Onlarca insanın , minik bedenlerin vucudları kursuna siper olur ve yürekleri kanarken ben nasıl ..........

 

Destek olarak elimden ne geliyorsa yapıyorum...

 

Ve her daim dualarımda yer veriyorum...

 

Ben zaten bu olayları ve destekleyenleri kınamasam bu konuyu buraya taşımazdım...

 

Demek istediğim bu kardeşimizin ölümünden olayları siyasi bir boyuta taşımayalım...

 

Son dediğine katılıyorum elbette gün gelecek ve öldürdükleri çocukların kanında boğulacak...Ne demişler?

 

Gün gelir devran döner...

 

Anlaşılmak ümidiyle...

 

 

Selam ve dua ile...

Gönderi tarihi:

selam

bu içler acısı bir durumu anlatan yazıda bile kötü eleştiriler yapan arkadaşlara bayılıyorum.allah rızası için biraz merhamet.

Gönderi tarihi:

Kafalarında çifte standart olanlar, anlamak istemezler.

Yalan söylüyorlar.. Uyku uyumuyorlarmış.. Boğazlarından günlerce lokma geçmemiş.. Utanmadan yalan konuşuyorlar.

Bunlar, Hitler'e alkış tutar. Milyonlarca Yahudinin uğradığı vahşeti, katliamı yapanlar kabullenir, bunlar yalanlar.

Bunlar, tarihte Alevilere yaşatılan acıların, katliamların üstünü örter, lafını etmez. Aralarında ise hala kinle, nefretle konuşurlar Aleviler için, ağza alınmayacak iftiraları atarlar.

Bunlar, 100.000'in üzerinde Türk'ün Emevi Arapları tarafından hunharca katledilmesini, kızların cariyere yapılmasını, kafası kesilenlerin başsız gövdelerinin 40 km. boyunca ağaçlarda sallandırılmasının gerçeğini reddederler. 70 yıl boyunca yaşanan Arap zulmünü yapanlar, 1.Dünya savaşında Türkleri arkadan vuran ****** de atalarıydı. Tabi ki tüm Arap milletini dahil etmiyorum, bir milleti karalamıyorum, hepsi asla kötü değildir. Ama gerçek şu ki İngilizle birleşip bizi satanlar, şimdi Amerika ile birleşip Filistin'i, Irak'ı satmıyor mu?

 

"Biraz merhamet" diye karşı düşüncede olanları merhametsiz olarak göstermeye çalışanlar, aslında bu işbirlikçilerini savunmayı sürdürdükçe işbirlikçilerin saflarında yer almış olacaklardır. Bu çifte standartla ve takiyye anlayışıyla da bu saflarda görünmekten kurtulamazlar.

 

Bazılarının işbirliği ise daha da gaflet, dalalet ve hıyanete dayanıyor. Bunlar da Şeyh Molla Said'in izindeler. Onlarında amacı Türkiye'yi bölüp bir Kürt-İslam devleti kurmak. Forumlarda aramıza sızmış bu şeriatçilerin bir kısmı bu emel peşindedir, dikkatli olalım.

Gönderi tarihi:
  • Yazar

Kafalarında çifte standart olanlar, anlamak istemezler.

Yalan söylüyorlar.. Uyku uyumuyorlarmış.. Boğazlarından günlerce lokma geçmemiş.. Utanmadan yalan konuşuyorlar.

Bunlar, Hitler'e alkış tutar. Milyonlarca Yahudinin uğradığı vahşeti, katliamı yapanlar kabullenir, bunlar yalanlar.

Bunlar, tarihte Alevilere yaşatılan acıların, katliamların üstünü örter, lafını etmez. Aralarında ise hala kinle, nefretle konuşurlar Aleviler için, ağza alınmayacak iftiraları atarlar.

Bunlar, 100.000'in üzerinde Türk'ün Emevi Arapları tarafından hunharca katledilmesini, kızların cariyere yapılmasını, kafası kesilenlerin başsız gövdelerinin 40 km. boyunca ağaçlarda sallandırılmasının gerçeğini reddederler. 70 yıl boyunca yaşanan Arap zulmünü yapanlar, 1.Dünya savaşında Türkleri arkadan vuran ****** de atalarıydı. Tabi ki tüm Arap milletini dahil etmiyorum, bir milleti karalamıyorum, hepsi asla kötü değildir. Ama gerçek şu ki İngilizle birleşip bizi satanlar, şimdi Amerika ile birleşip Filistin'i, Irak'ı satmıyor mu?

 

"Biraz merhamet" diye karşı düşüncede olanları merhametsiz olarak göstermeye çalışanlar, aslında bu işbirlikçilerini savunmayı sürdürdükçe işbirlikçilerin saflarında yer almış olacaklardır. Bu çifte standartla ve takiyye anlayışıyla da bu saflarda görünmekten kurtulamazlar.

 

Bazılarının işbirliği ise daha da gaflet, dalalet ve hıyanete dayanıyor. Bunlar da Şeyh Molla Said'in izindeler. Onlarında amacı Türkiye'yi bölüp bir Kürt-İslam devleti kurmak. Forumlarda aramıza sızmış bu şeriatçilerin bir kısmı bu emel peşindedir, dikkatli olalım.

 

 

Şayet sen müslüman isen bunları söylemen bile utanç verici...Bir müslüman için ölen kişinin dini , dili , ideolojisi , rengi önemli değildir...

 

İnsan olması yeterlidir...

 

Bu sebeble dünynın hangi tarafında olursa olsun bir insan acımasızca katlediliyor ise ben karsındayım...

 

Ama sen kalkmıs....

 

Neyse yaa ne söylense bos...

 

Size cvp vermeye bile .............

Gönderi tarihi:

 

...Bir müslüman için ölen kişinin dini , dili , ideolojisi , rengi önemli değildir...

 

İnsan olması yeterlidir...

 

Bu sebeble dünynın hangi tarafında olursa olsun bir insan acımasızca katlediliyor ise ben karsındayım...

 

........

........

........

 

 

:clover::clover::clover:

:clover::clover::clover:

 

Mazlumun dini olmaz. Zulmün haklı bir yanıda olmaz. Zulüm zulümdür kimden gelirse gelsin...

 

Ben senin temiz yüreğinin acılarına sahip çıkıyor ve saygı duyuyorum sevgili berceste..

 

Rabbim bu yüreğini samimiyetine şahit yazsın..

 

Vesselam..

Gönderi tarihi:
  • Yazar

:clover::clover::clover:

:clover::clover::clover:

 

Mazlumun dini olmaz. Zulmün haklı bir yanıda olmaz. Zulüm zulümdür kimden gelirse gelsin...

 

Ben senin temiz yüreğinin acılarına sahip çıkıyor ve saygı duyuyorum sevgili berceste..

 

Rabbim bu yüreğini samimiyetine şahit yazsın..

 

Vesselam..

 

 

Allah razı olsun Terapi kardeşim...

 

Kendimi bu derece samimane anlattığım halde anlamak istemeyen kişiler tarafından duydugum bu ithamlardan sonra senin gibi bir kardeşimden bu sözleri duymak beni sevindirdi...

 

Selam ve dua ile...

 

 

 

 

Kırılır da bir gün

 

Kırılır da bir gün tüm dişliler

Döner şanlı sanlı çarkımız bizim

Gökten bir el yaşlı gözleri siler

Şenlenir evimiz barkımız bizim

Yokuşlar kaybolur çıkarız düze

Kavuşuruz sonu gelmez gündüze

Sapan taşların yanında füze

Başka alemlerle farkımız bizim

 

 

Kurtulur dil tarih ahlak ve iman

Görürler nasılmış neymiş kahraman

Yer ve gök su vermem dediği zaman

Her tarlayı sular arkımız bizim

Gideriz nur yolu izde gideriz

Taş bağırda sular dizde gideriz

Bir gün akşam olur bizde gideriz

Kalır dudaklarda ŞARKIMIZ bizim...

 

 

Necip Fazıl Kısakürek

Gönderi tarihi:

selamun aleyküm,

bence yediğimiz herşeyde onların da hakkı var.yaşadığımmız mutlu günlerde onların da hakkı var.ama bunlar onlardan yararlanamıyor.bazıları berceste kardeşin yalancı olduğunu iddia ediyor.ama yanılıyorlar.gerçek bir müslüman bir diğer müslüman kardeşi için neden ağlamasın.neden gece gündüz onları düşünmesin ki.şaşıyorum doğrusu merhamatsiz insanlara.şunu unutmayalım dostlar acımasızlık merhametsizlik mağrifet değildir.insan eli kolu bağlı olmaktan pişmanlık duyacağı halde gösterdiğiniz tepki çok yanlış.sonuçta orada acı çekenler bizim kardeşimiz.düşmanımız değil ki.

inşallah söylediklerim yerini bulur.

merhamet

merhamet

merhamet

diyorum başka da bişey demiyorum.

allahın rahmati ve bereketi üzerinize olsun

Gönderi tarihi:
  • Yazar

selamun aleyküm,

bence yediğimiz herşeyde onların da hakkı var.yaşadığımmız mutlu günlerde onların da hakkı var.ama bunlar onlardan yararlanamıyor.bazıları berceste kardeşin yalancı olduğunu iddia ediyor.ama yanılıyorlar.gerçek bir müslüman bir diğer müslüman kardeşi için neden ağlamasın.neden gece gündüz onları düşünmesin ki.şaşıyorum doğrusu merhamatsiz insanlara.şunu unutmayalım dostlar acımasızlık merhametsizlik mağrifet değildir.insan eli kolu bağlı olmaktan pişmanlık duyacağı halde gösterdiğiniz tepki çok yanlış.sonuçta orada acı çekenler bizim kardeşimiz.düşmanımız değil ki.

inşallah söylediklerim yerini bulur.

merhamet

merhamet

merhamet

diyorum başka da bişey demiyorum.

allahın rahmati ve bereketi üzerinize olsun

 

 

:clover::clover::clover:

Gönderi tarihi:

Madalyonun diğer yüzü;

 

Çocuklara, suçsuz insanlara ağlayanlar şunları biliyorlarmı ?

Bu işe de siyaset soktunuz, biz küçük şehide ağlıyoruz itirazları doğrumu ?

Ya da bu işte siyaset olduğunu biliyorlar da;

Uyuyan insanların daha da fazla uyumaları içinmi yapıyorlar bı çıkışlarını.

 

Sömürücü emperyalizimin, gelişme ve sömürü emellerini gerçekleştirmek için en güvendiği taktik,

o milletin milli ve dini duygularına hitap ederek onları kendileriyle saf tutturmaktır.

 

Bunu da yıllardır çok başarılı bir şekilde bizim ülkemizde yapmadılarmı ?

Bizim azmı çocuklarımız gençlerimiz öldürüldü emperyalistlerin kullandığı maşa zihniyetlilerce.

Ne çabuk unutuldu.

 

Çaresizce ağlamak, halkımıza ve ölen insanlara yapılan bir haksızlık.

Ama ne yapmak gerek.

Bence ilk defa emperyalizm kimlerle saf utuyor, teşhis edip oyunlarını bozmak.

Ağlamaktan çok çok daha önemli.

Gönderi tarihi:
  • Yazar
Madalyonun diğer yüzü;

 

Çocuklara, suçsuz insanlara ağlayanlar şunları biliyorlarmı ?

Bu işe de siyaset soktunuz, biz küçük şehide ağlıyoruz itirazları doğrumu ?

Ya da bu işte siyaset olduğunu biliyorlar da;

Uyuyan insanların daha da fazla uyumaları içinmi yapıyorlar bı çıkışlarını.

 

Sömürücü emperyalizimin, gelişme ve sömürü emellerini gerçekleştirmek için en güvendiği taktik,

o milletin milli ve dini duygularına hitap ederek onları kendileriyle saf tutturmaktır.

 

Bunu da yıllardır çok başarılı bir şekilde bizim ülkemizde yapmadılarmı ?

Bizim azmı çocuklarımız gençlerimiz öldürüldü emperyalistlerin kullandığı maşa zihniyetlilerce.

Ne çabuk unutuldu.

 

Çaresizce ağlamak, halkımıza ve ölen insanlara yapılan bir haksızlık.

Ama ne yapmak gerek.

Bence ilk defa emperyalizm kimlerle saf utuyor, teşhis edip oyunlarını bozmak.

Ağlamaktan çok çok daha önemli

 

:clover:

 

Katılıyorum...

 

Elbette ki haklısın...

 

Kimlerin bu oyunlara alet oldugunu , destekledigini bilmek ve her daim karsısında durmak gerekli...

 

Fakat bazı arkadaşlar bu olayları Fethullah Gülen mevzusuna çıkarır ve bu durumda bile kendi içimizde ayrılık gayrılık yaparsa ne demeli ki...

 

Asıl karşı durmamız gerekenleri bırakıyor ve yanlış yönlere düşmanlık besliyoruz...

 

Demek istediğim sadece buydu...

 

Biraz realist olalım...

 

Dünyayı suan her ne kadar amerika yönetiyor gibi görünsede herşey israilin başının altından çıkmaktadır..

 

Ki , bugün amerikada ki özel şirketlerin bile %75 yahudilere ait...

 

Ve tüm dünyayı alttan yahudiler yönetiyor amerika destekli olarakk..Ve tabi ki bunların ardında daha bir çok oyun..Ve bazı islam ülkeleri bile amerikan -israil uşaklığı yapıyor..

 

Bunları bilmek ve bildirmek lazım elbette...

 

Ve elimizden geldiğince bu düzenin karsısında durmak...

 

Anlaşılmak ve ortak paydada buluşmak ümidiyle...

 

Selamlar........

Gönderi tarihi:

:clover:

 

Katılıyorum...

 

Elbette ki haklısın...

 

Kimlerin bu oyunlara alet oldugunu , destekledigini bilmek ve her daim karsısında durmak gerekli...

 

Fakat bazı arkadaşlar bu olayları Fethullah Gülen mevzusuna çıkarır ve bu durumda bile kendi içimizde ayrılık gayrılık yaparsa ne demeli ki...

 

 

.........

 

Bunları bilmek ve bildirmek lazım elbette...

 

Ve elimizden geldiğince bu düzenin karsısında durmak...

 

Anlaşılmak ve ortak paydada buluşmak ümidiyle...

 

Selamlar........

 

Arkadaşlarımın tahlillerine katılıyorum.

Gözlemlerime göre de sömürücü emperyalizm ülkemizde,

milli ve dini duygular taşıyan kitleyle daha başarılı saflaşmıştır/saflaşmaktadır.

Bu kitle içerisindeki ağzı laf yapan, ajiteci liderler de,

Sömürücü emperyalistlerden bilinçli olarak nemalanmaktadırlar.

 

Bunların farkına varabilmek;

Demokratik Evrensel düşünceyle örtüşen, milli değerlerimize sahip çıkarak,

Tüm geri kalmış ülkelerin ezilen üretici güçleriyle,

birlikte anti-emperyalist saf oluşturmakla mümkündür.

Gönderi tarihi:

by x men yazına katıldığım bölüm

 

"O çocuklara yardım etmek için yukarıdaki yazıyı dikkatle okuyun arkadaşlar"

 

gerçektenden öyle insan olanı insan dan saymayan hoş görülü olanı hoş görülü saymayan güzelliği engellemek için sadece atıp tutulan bu zihniyete karşı çıkmalıyız gerçekleri görmeliyizki güzellikler yürüsün.

Elbette alıntıladığın yazı gibi güzelliklerin önüne set çekmek için olayları aslı olmayan yönlere çekmek istiyenler olacaktır ama biz uymayacaz biiznillah

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.