Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl Benim anlatmak istediklerimi bu yazı çok güzel anlatıyor, buyrun okuyun hak vereceksiniz Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu. Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor. Peki bu neden böyle oluyor? Çünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz, insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş, insan insana kendini adamaktan kaçıyor. Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk. Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk. Ne yazık ki uğruna kendini adadığı ne bir ideali var günümüz insanının... Ne de uğruna kendini adadığı bir aşkı. Nerde ideali, aşkı uğruna her şeyden vazgeçen dünün insanı... Nerde hiçbir şey için hiçbir şeyden vazgeçmeyen bugünün insanı. Bugünün insanı aşkta da köşe dönmeci. Emek harcamadan yaşamak istediği gibi, emek harcamadan aşk yaşamak istiyor. Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor. Hiç değilse bir koyup üç almak istiyor. Bir koyup üç alamadı mı ilişki bitiyor. İlişkiler çıkar, menfaat üzerine kurulu. Elektriklenmeler kısa devre. Bir günlük elektriklenmeler, bir gecelik sevişmeler aşk sanılıyor. Sevgili bayanlar baylar, aşka ayıp oluyor!!!!!! Can Dündar
Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl kardeşim helal olsun işte sana şimdiye kadar hep gururla kardeşim dedim ve şimdi birkez daha gururla kardeşim diyor ve yanaklarından öpüyorum: yüreğine sağlık... , peki bende sana bir soru sormak istiyorum ben daha ne yapmalıyım; galiba vazgeçicem ben
Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl Yazar Gururun yüreğimde abicim, öpmen alnımda ... SAkın vazgeçme, vazgeçmek kaçıştır. Kaçışlar sana yakışmaz. Sen bunca yıl çabaladın, sonuna gelmişken pes etme ...
Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl Benim anlatmak istediklerimi bu yazı çok güzel anlatıyor, buyrun okuyun hak vereceksiniz Günümüz insanı aşka aşık, aşığa değil! Aşkların kısa dönem askerlik gibi kısa sürmesinin nedeni herhalde bu. Zaplanan aşıklar dönemi bu dönem! Kanaldan kanala geçer gibi aşıktan aşığa geçiliyor. Peki bu neden böyle oluyor? Çünkü insan insana sevgisiz, insan insana tahammülsüz, insan insan için fedakarlık duygusunu yitirmiş, insan insana kendini adamaktan kaçıyor. Oysa fedakarlık, adanmışlık varsa vardır aşk. Fedakarlığın, adanmışlığın yaşamadığı yerde yaşamaz aşk. Ne yazık ki uğruna kendini adadığı ne bir ideali var günümüz insanının... Ne de uğruna kendini adadığı bir aşkı. Nerde ideali, aşkı uğruna her şeyden vazgeçen dünün insanı... Nerde hiçbir şey için hiçbir şeyden vazgeçmeyen bugünün insanı. Bugünün insanı aşkta da köşe dönmeci. Emek harcamadan yaşamak istediği gibi, emek harcamadan aşk yaşamak istiyor. Sevmeden sevilmek, vermeden almak istiyor. Hiç değilse bir koyup üç almak istiyor. Bir koyup üç alamadı mı ilişki bitiyor. İlişkiler çıkar, menfaat üzerine kurulu. Elektriklenmeler kısa devre. Bir günlük elektriklenmeler, bir gecelik sevişmeler aşk sanılıyor. Sevgili bayanlar baylar, aşka ayıp oluyor!!!!!! Can Dündar katılmamak mümkün mü aşklar(hepsi değil belkı ama) çıkar üzerıne,aşkı kişinin bencilliğini,gözudoymazlığını başkası üzerınde gerçekleştirdiği,doyurduğu bir araç olarak görüyorum.. paran var mı güzel misin işin kadrolu mu ateşlı mısın yalan da olsa ıltıfat mı edıyorsun herşeye evet der mısın--işte şimdi sana aşık olabilirim işte günümüzün tüketim kokan aşkları bunlar da saklı,karşıdaki insanıyetten uzak ta olsa yukarıdaki nedenler yetebılıyor sana aşığım demeye,tabı kı bu aşk ne kadar gerçekten soylenıyor o da malum.. nerde aşka aşık olmayıp kişiye aşık olan,nerde aşk emektır deyıp fedakarlık yapan tüketım toplumu aşkı da tükettı,bır cd alırsınız şarkıalrı dınlersınız belkı çok güzeldır ama,yenı çıkan başka bır cd ye atlar hemen dığerını rafa kaldırırsınız..işte aşk
Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl katılmamak mümkün mü aşklar(hepsi değil belkı ama) çıkar üzerıne,aşkı kişinin bencilliğini,gözudoymazlığını başkası üzerınde gerçekleştirdiği,doyurduğu bir araç olarak görüyorum.. paran var mı güzel misin işin kadrolu mu ateşlı mısın yalan da olsa ıltıfat mı edıyorsun herşeye evet der mısın--işte şimdi sana aşık olabilirim işte günümüzün tüketim kokan aşkları bunlar da saklı,karşıdaki insanıyetten uzak ta olsa yukarıdaki nedenler yetebılıyor sana aşığım demeye,tabı kı bu aşk ne kadar gerçekten soylenıyor o da malum.. nerde aşka aşık olmayıp kişiye aşık olan,nerde aşk emektır deyıp fedakarlık yapan tüketım toplumu aşkı da tükettı,bır cd alırsınız şarkıalrı dınlersınız belkı çok güzeldır ama,yenı çıkan başka bır cd ye atlar hemen dığerını rafa kaldırırsınız..işte aşk haklısın ama bunları kendim için kabul etmesem ayıp olurmu
Gönderi tarihi: 23 Mayıs , 2006 19 yıl haklısın ama bunları kendim için kabul etmesem ayıp olurmu tabıkı de,bunlar herkes için geçerlı olamaz,ama senın gıbılerın sayısı da az mutluluklar size,tanışma topiğinde gördum nişanlısın sanırım...daim olsun mutluluk
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2006 19 yıl çernobil olayından sonra dünyanın iklim dengesi bozuldu..dolayısıyla bu aşkada yansıdı.yani artık aşklar nisan yağmuru sanılıyor.birde anlamadığım şu elektirik meselesi.kaç kilo lazımdır nereden alınır.artık o kadar sıradan ölçülere sahip ki dünya.durduğumuz yerin , okuduğumuz gazetenin, konuştuğumuz dilin bile önemi kalmamış.yoğun bir açlık süreci yaşıyor aşk..gözü doymuyor.daha fazla , daha fazla..daha güzel,daha yakışıklı,daha zengin,daha nazır kızı vs..15 yaşında ki dünyalı genç ( aşk yok mantık var derse ) iyi bir öğrenci olmuş demektir..aşk sevgiye giden yol ise şayet..daha fazlalara değil, aşka göz dikmek gerekli.önce en yakınlarımıza seni seviyoruz demeyi unuttuğumuzu, unutmayalım.aşk sevgiye bir adım kala zamandır..çıkmışsa karşınıza..kapatın gözlerinizi teslim edin aşka kendinizi..aşk ihanet etmez.sevmesini öğrenebilmişsek eğer...
Gönderi tarihi: 24 Mayıs , 2006 19 yıl çernobil olayından sonra dünyanın iklim dengesi bozuldu..dolayısıyla bu aşkada yansıdı.yani artık aşklar nisan yağmuru sanılıyor.birde anlamadığım şu elektirik meselesi.kaç kilo lazımdır nereden alınır.artık o kadar sıradan ölçülere sahip ki dünya.durduğumuz yerin , okuduğumuz gazetenin, konuştuğumuz dilin bile önemi kalmamış.yoğun bir açlık süreci yaşıyor aşk..gözü doymuyor.daha fazla , daha fazla..daha güzel,daha yakışıklı,daha zengin,daha nazır kızı vs..15 yaşında ki dünyalı genç ( aşk yok mantık var derse ) iyi bir öğrenci olmuş demektir..aşk sevgiye giden yol ise şayet..daha fazlalara değil, aşka göz dikmek gerekli.önce en yakınlarımıza seni seviyoruz demeyi unuttuğumuzu, unutmayalım.aşk sevgiye bir adım kala zamandır..çıkmışsa karşınıza..kapatın gözlerinizi teslim edin aşka kendinizi..aşk ihanet etmez.sevmesini öğrenebilmişsek eğer... Ahmet Arif Dinliyorum Ezberlediğim bir türküydü Her gün seni aklıma düşüren Benim ülkemin Dağlarına bahar gelir Senin gözlerine sarı hüzün İçine düşerse yeşil Ranzan ve dudaklarındaki duman Bil ki Ahmet arif dinliyorum Aklımda sen Güler Ataş
Gönderi tarihi: 26 Mayıs , 2006 19 yıl Cok guzeL anLatmi$ duyguLarini can Dundar..... A$K a ayip oLuyor..!
Gönderi tarihi: 27 Mayıs , 2006 19 yıl birini canından çok severken..ve sevildiğini zannederken (ve kulağına binlerce kez sevildiğin fısıldanırken)..bi bakıyorsun seni sevdiğini söyleyen adam dönmüş sana arkasını gidiyor..o zaman hiçbirşeye inancın kalmıyor...ve doğru olmasada "aşkın tedavülden kalktığını " düşünmeye başlıyorsun
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.