Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:
Hasanma Tahsin

 

15 Mayıs 1919.

 

Sabah, saat 10.

 

 

* * *

 

Zırhlılar körfeze demirlemiş, Yunanca “vatan” anlamına gelen yolcu gemisi Patris, turist getirircesine pasaport iskelesine yanaşmış, işgal ordusu “vatan toprağı”mıza ayak basmıştı. Haçı havada, etekleri zil çala çala koşan Aya Fotini Kilisesi’nin papazı Hrisostomos, evlatlarım, ne kadar Türk kanı içerseniz, o kadar sevaba girersiniz diyerek, atıyla inen sancaktarın çizmelerini öpüyordu.

 

* * *

 

İnce, uzun, siyah takım elbiseli bi delikanlı fırladı ortaya, aniden... Elinde, revolver tabir edilen toplu tabanca, gözü kara, olamaz diye bağırıyordu, böyle güle oynaya giremezler! Son sözü buydu. Gazeteciydi. Selanik’te doğmuş, Mustafa Kemal’in de sıralarında oturduğu, Şemsi Efendi Mektebi’nde okumuş, Paris Sorbonne’da siyasal tahsili görmüş, İzmir’e yerleşmiş, Sudiye hanımla evlenmiş, oğlu olmuş,

Hukuk-u Beşer, yani, İnsan Hakları gazetesini çıkarmış, Türk basınında “kadınların hak ve özgürlüğü”nü savunan ilk erkek olmuştu.

 

* * *

 

Bastı tetiğe, peş peşe, trak trak trak... Efsun alayının sancaktarı düştü atının sırtından, karpuz gibi. Kahkahalar suratlarında dondu kaldı, zaman durmuştu sanki. Önce sessizlik, sonra panik. Anladılar ki, tek kişi. Sarıverdiler çevresini, ilk süngüyü iman tahtasına sapladılar, sonra neresine denk gelirse, orasına. Şehit olmuştu Hasan Tahsin. Henüz 30’unda.

 

* * *

 

Böyle başladı macera.

 

* * *

 

İşgal edildiği gün bir ulusun kurtuluş savaşını başlatan, işgali bittiği gün, o ulusun kurtuluş savaşını sonlandıran, dünyada bu özelliğe sahip tek şehir, İzmir... Bağrına bastı,

asla unutmadı, her zaman sahip çıktı ilk kurşunu

sıkan yürekli evladına.

 

* * *

 

Son nefesini verdiği yere, Konak’a, Saat Kulesi’nin yanına, anıtını diktik. Caddelere, parklara, okullara adını koyduk. Bayrağı genç nesillerin devralması için, derneğini kurduk. İzmir Gazeteciler Cemiyeti, her sene, Hasan Tahsin Yarışması düzenler. Mesleği tasmasıyla değil, onuruyla yapanları ödüllendirir. Basın yayın alanında, Türkiye’nin en köklü, en eski yarışmasıdır.

 

* * *

 

(Aslında, haber, fotoğraf, röportaj gibi dallarda verilir. Bu sene ilk kez, Hasan Tahsin Onur Ödülü verildi. Kime biliyor musunuz? Erkekliğinden utandığımız, tırışkadan teyyare tiplerin gazteciyim diye dolaştığı bi dönemde, yürekli bi kadına, Ayşenur Arslan’a.)

 

* * *

 

Her 15 Mayıs’ta...

Bismillah ilk iş, anma töreni yapılır, Hasan Tahsin Anıtı’nda... Vali, belediye başkanları, milletvekilleri, Ege Ordu Komutanı, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, çoluk çocuk İzmirliler katılır.

 

* * *

 

Şimdi sıkı durun.

 

* * *

 

Sanıyorduk ki...

19 Mayıs yasaklandı.

29 Ekim yasaklandı.

Meğer...

15 Mayıs da yasaklanmış!

 

* * *

 

Çünkü...

Valilik’ten İzmir Gazeteciler Cemiyeti’ne telefon geldi. Hasan Tahsin Anıtı’nda tören yapacaksanız, bize dilekçe vereceksiniz denildi. Ne dilekçesiymiş o? Hükümetin yeni yönetmeliği gereği 48 saat önceden izin almanız gerekiyor. Ya almazsak? Anamazsınız! Geç kaldık diyelim, 24 saat önce verirsek dilekçeyi? Kusura bakmayın.

 

* * *

 

Ve...

15 Mayıs 2012.

Sabah, saat 10.

 

* * *

 

Hasan Tahsin.

Oldu sana...

Hasanma Tahsin.

 

* * *

 

Vali gelmedi.

Ege Ordu Komutanı...

Hep gelirdi, tarihinde ilk kez gelmedi.

 

* * *

 

Belediyeler geldi.

Üniversiteler geldi.

Sivil toplum geldi.

Ancak... Bu haddini bilmez gruplar, sayın devletimizden izin istemedikleri için, hadlerini öğrendiler, çelenk koyamadılar.

 

* * *

 

Sadece, İzmir Gazeteciler Cemiyeti çelenk bırakabildi. Ev sahibi konumundaki Cemiyet’in dilekçe verip izin istemesi yetmemişti. Çelenk koymak isteyen her kurum ve kuruluşun, ayrı ayrı dilekçe verip, ayrı ayrı izin istemesi gerekiyordu. Aksi halde... Sivil polisler oradaydı ve yönetmelikte “izinsiz konulan çelenkler kolluk kuvvetleri tarafından kaldırılır” yazıyordu!

 

* * *

 

Allah’tan...

İstiklal Marşı okunabildi.

Saygı duruşu yapılabildi.

Buna ses çıkarılmadı.

 

* * *

 

Demem o ki...

Yasak olmadığını, stadyumlardaki 19 Mayıs törenlerinin faşizm’i çağrıştırdığını, tören yönetmeliğini o nedenle değiştirdikleri söylüyorlar.

Hasan Tahsin bizim büyüğümüz, rahmetli atamız değil mi kardeşim? İnsanın dedesinin kabrine gidip, çiçek bırakması da mı faşizm?

 

Y. ÖZDİL - Hürriyet

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.