Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Elibol, Gönlübol ve Varyemez


Angelluna

Önerilen İletiler

Elibol, Gönlübol Ve Varyemez

 

Elibol, Gönlübol ve varyemez isimlerinde üç kardeş yaşarmış. Bir gün oldukça varlıklı olan babaları oğullarını yanına çağırmış ve onlara bütün mallarını, paralarını ölmeden önce paylaştırmış. Kendisine ise yaşamasını sağlayacak kadar bir miktar para ile maaşı kalmış.

 

Elibol kendi hissesini alınca bayram etmiş, çünkü para harcamayı çok severmiş. Dostlarına hediyeler alarak onları sevindirirmiş. Davet düzenler, davetlerle katılırmış ve çok şık giyinirmiş. Her zaman en son moda elbiseler onun üstündeymiş. Gezmeyi, seyahat etmeyi, yeni yerler görmeyi de severmiş. O ülke senin bu ülke benim gezmiş, eğlenmiş. Yiyeceklerin her çeşidinden yemiş, içeceklerden içmiş. Çalışmayı hiç sevmediği için hep hazırdan yiyormuş, ama “Hazıra dağ dayanmaz derler” atalarımız. Bir müddet geçtikten sonra paraları suyunu çekmeye başlamış, arkadaşları da azalmaya.

 

Gönlübol orta halli yaşamayı severmiş; ne çok harcar ne de çok biriktirirmiş. Parasını iyi değerlendirmesini biliyormuş. Babasının verdiği para ile bir konfeksiyon dükkanı açmış. Müşterilerine ve yanında çalıştırdıklarına hep güler yüzlü davranırmış. Tezgahtarlarına her zaman güler yüzlü olmalarını öğütlermiş. Çalışmayı sevdiği gibi gezmeyi eğlenmeyi de severmiş. Mağazasında işlerini yoluna koyunca orta halli bir ailenin kızı ile evlenmiş, iki çocukları olmuş. Çocuklarıyla ilgilenir, onların her derdine koşarmış. Onlara çok para vermezmiş ama sevgisinden esirgemezmiş. Ailesi ile eğlenip gezmek için onları her sene tatile götürürmüş. Dostlarını da unutmazmış. Önemli günlerde ve bayramlarda davetler düzenlermiş, hediyeler alır dağıtırmış. Dostlarını özellikle kara günlerinde hiç yalnız bırakmaz, onları teselli edermiş. Onlar para yönünden sıkıntıya düştüğünde borç parayı esirgemez hemen verirmiş.Böylece dostlarını çoğaltmış, ayrıca işini de büyütmüş. Yeni bir mağaza daha açmış.

 

Varyemez paralarını alınca bu paraları nasıl saklayacağını düşünmüş. Gitmiş bir kasa almış, içine paracıklarını koyup kilitlemiş. Çok az bir miktarını ayırmış kendine. Bu para ile tüccarlık yapmaya başlamış. Yakın köylere gidip köylülerden çok düşük fiyata sebze meyve alıyormuş ve şehirde çok yüksek fiyata satıyormuş. Çürüklerini de atmaz onları ya kendi yer ya da sağlamların içinde satarmış. Köylerden birinde beğendiği güzelce bir kızcağızla evlenmiş. Onun da iki çocuğu olmuş. Çocuklarına da çürük meyve ve sebze yedirip yamalı elbiseler giydiriyormuş. Onlara beş kuruş para vermezmiş. Ailesi çok parası olduğunu bilir ama ne kadar olduğunu bilemezmiş. Dostları para istediği zaman vermezmiş. Verse bile çok fazla faiz istermiş. Hiç eğlenmez seyahate çıkmazmış. Böylece yememiş, yedirmemiş; içmemiş, içirmemiş; gezmemiş, gezdirmemiş; giymemiş, giydirmemiş; ha bire parasını biriktirmiş. Paracıklarını saymış durmuş. Kimseye de elletmezmiş o paraları. Parasının haddi hesabı olmayan bu adamı dostları unutmuş, çocukları ve karısı hiç sevmemişler. Bu yüzden kadın daha fazla sıkıntı çekmemek için çocuklarını da alıp köyüne gitmiş.

 

Gel zaman git zaman bu üç kardeş iyice yaşlanmışlar. Hadi gelin yaşlılıkları nasıl olmuş bir bakalım.

 

Elibol parası olmadığı için dostsuz kalmış. Evlenmediği ve hiç çocuğu olmadığı için de bakanı çekeni yokmuş. Fakir bir hayat sürdürüyormuş. Deniz kenarındaki küçük bir balıkçı kulübesinde yaşamaya çalışıyormuş. Tutabildiği balıkların birazını yiyor geri kalanını ihtiyaçlarını karşılamak için satıyormuş. Üstü başı kılığı kıyafeti per perişanmış, dökülüyormuş.

 

Gönlübol ömrünün son günlerinde rahat ve huzurluymuş, çünkü artık emekli olmuş işlerine oğulları bakıyormuş. O da torunlarıyla ilgileniyormuş. Dostları ile buluşup eski günlerini yad ediyormuş. Bahçe içinde üç katlı bir evi varmış, bahçesindeki çiçekleriyle ilgileniyormuş.

 

Varyemez doğru dürüst eşyası olmayan köhne bir evde yalnız yaşıyormuş. Kasasını açıp paracıklarını ve altınlarını sayıyormuş. Birisi paralarının yerini öğrenir diye kimseyle konuşmuyormuş.

 

Bir gün Hakkın rahmetine kavuşmuşlar.

 

Elibol hiç arayanı olmadığı için kulübesinden ağır dayanılmaz kokular çıkmaya başlayınca ölü bulunmuş. Kimsesizler mezarlığına gömülmüş.

 

Gönlübol öldüğünde ailesi ve dostları günlerce ağlayıp yas tutmuşlar, sanki bir uzuvları kopmuş gibi hissediyorlarmış. Günlerce ağlamışlar ama elden ne gelir. Giden geri gelmediği için onun anıları ile yaşamaya başlamışlar. Artık dostlarının ve çocuklarının gönüllerinde yaşıyormuş.

 

Varyemez’in öldüğünü öğrenen çocukları kasasını bulup bayram etmişler. Çocuları babalarının sağlığında görmedikleri parayı hemen pay edip rahat bir hayata kavuşmuşlar.

 

Gökten üç elma düştü. İkisi Elibol ile Varyemez’in başına düştü. Elmaların içinde en büyük ve en kırmızı olanı Gönlübol’ un kalbine düştü.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.