BİR SURE TEFSİRİ

[Misafir demirefe]

öldükten sadece 40 yıl sonra kerbelada

Daha ölmeden çekişme başladı. Muhammed ölüm döşeğinde vasiyet bırakmak için kağıt kalem istemiş, Ömer "ölüm sekeratında sayıklıyor, okuma yazma bilmez, ne yapacak kağıt kalemi" demiştir. Bu söze peygamberin kızı Fatıma çok gücenmiştir. Bu sözün burukluğu ömrü boyunca içinden çıkmamıştır.

 

Ölümünün hemen ardından da hilafet mücadeleleri başlamış, kanlı bir şekilde sürmüştür. Hilafetin kanlı ve katı bir baskı aracı olmadığı bir gün hiç olmamıştır. Tüm bu gerçekler bugün bizi laiklik ilkesine, yani dinin kamudan soyutlanması ilkesine kadar getirmiştir.

[Φ bastarko]

Daha ölmeden çekişme başladı. Muhammed ölüm döşeğinde vasiyet bırakmak için kağıt kalem istemiş, Ömer "ölüm sekeratında sayıklıyor, okuma yazma bilmez, ne yapacak kağıt kalemi" demiştir. Bu söze peygamberin kızı Fatıma çok gücenmiştir. Bu sözün burukluğu ömrü boyunca içinden çıkmamıştır.

 

Ölümünün hemen ardından da hilafet mücadeleleri başlamış, kanlı bir şekilde sürmüştür. Hilafetin kanlı ve katı bir baskı aracı olmadığı bir gün hiç olmamıştır. Tüm bu gerçekler bugün bizi laiklik ilkesine, yani dinin kamudan soyutlanması ilkesine kadar getirmiştir.

 

 

Peki sizce neden kuran Muhammedin döneminde kitaplaştırılmadı? Ayrıca bugün neredeyse islam dininin temel kaynaklarından biri haline gelen "Hadisler" muhammed öldükten 200 yıl sonra toplanması ihtiyacı hasıl olmuştur..

[Φ Dayı]

 

Hangi Peygamber oturmuşta kitabı yazıp altına imzasını atmış..işte bu kitap,içindekiler Tanrıyla olan muhabetimdir,yazdım ve imzamıda attım..sakın değiştirmeyesiniz..demiş..

 

Aslında okunacak tek kitap var..bütün kitaplar o tek kitabın ön sözü gibidir..o tek kitabın adıda İNSAN,dır..

[Misafir demirefe]

Peki sizce neden kuran Muhammedin döneminde kitaplaştırılmadı?

Başka sorular da var. "İslam dini gelmeden şairlerin ünlü şiirleri Kabe duvarına asılırdı. Kuran nazil olunca bu şiirlerin yazıldığı sayfaları güveler yedi" şeklinde bir rivayet var. Burdan anlıyoruz ki bu şiirler adamakıllı bir şeylere, papirüse filan yazılıyordu.

 

Geçtik. Gelelim Muhammed'in krallara hükümdarlara gönderdiği mektuplara. Bunlar da tarihsel verilerden anlaşıldığı kadarıyla papirüse yazılmış. Hatta bir tanesinin orijinal bir nüshasının var olduğu bile söyleniyor.

 

Onu da geçtik, Hudeybiye anlaşmasının da papirüse yazıldığı biliniyor.

 

Fakat bunca evrak papirüse yazılırken Kuran nüshaları nelere yazılıyor? Kemik, taş, deri, kil levha... Her türlü uyduruk malzeme kullanılıyor. Toplanmasında büyük zorluklar çıkıyor bu yüzden.

 

Bu çok garip değil mi?

 

Papirüs o gün için Mısır'da üretilirdi. Arabistan ile Mısır'ın bağlantısı yoktu desek, var. Mısır mukavkısı Muhammed'in Mısır'a sefer düzenlememesi için yumuşatmak amacıyla hediye cariyeler gönderdiğini biliyoruz. Hatta Mariye adlı cariye Muhammed'in eşlerinin kıskançlık krizlerine sebep olmuştu. Muhammed hepsine boşamayı bile önermişti. (Talak suresi ile sabittir, iddia değildir.)

 

Yani o kadar önemliydi madem, "cariye istemem, papirüs gönderin bir top" diyebilir ve Kuran'ı da adamakıllı papirüse yazdırabilirdi!

[Φ bastarko]

Başka sorular da var. "İslam dini gelmeden şairlerin ünlü şiirleri Kabe duvarına asılırdı. Kuran nazil olunca bu şiirlerin yazıldığı sayfaları güveler yedi" şeklinde bir rivayet var. Burdan anlıyoruz ki bu şiirler adamakıllı bir şeylere, papirüse filan yazılıyordu.

 

Geçtik. Gelelim Muhammed'in krallara hükümdarlara gönderdiği mektuplara. Bunlar da tarihsel verilerden anlaşıldığı kadarıyla papirüse yazılmış. Hatta bir tanesinin orijinal bir nüshasının var olduğu bile söyleniyor.

 

Onu da geçtik, Hudeybiye anlaşmasının da papirüse yazıldığı biliniyor.

 

Fakat bunca evrak papirüse yazılırken Kuran nüshaları nelere yazılıyor? Kemik, taş, deri, kil levha... Her türlü uyduruk malzeme kullanılıyor. Toplanmasında büyük zorluklar çıkıyor bu yüzden.

 

Bu çok garip değil mi?

 

Papirüs o gün için Mısır'da üretilirdi. Arabistan ile Mısır'ın bağlantısı yoktu desek, var. Mısır mukavkısı Muhammed'in Mısır'a sefer düzenlememesi için yumuşatmak amacıyla hediye cariyeler gönderdiğini biliyoruz. Hatta Mariye adlı cariye Muhammed'in eşlerinin kıskançlık krizlerine sebep olmuştu. Muhammed hepsine boşamayı bile önermişti. (Talak suresi ile sabittir, iddia değildir.)

 

Yani o kadar önemliydi madem, "cariye istemem, papirüs gönderin bir top" diyebilir ve Kuran'ı da adamakıllı papirüse yazdırabilirdi!

 

Bu konuyla ilgili daha önce de yazmıştım fakat kimse üzerinde durmadı..

Şu an dünya üzerinde en çok taraftarı olan iki din var .. Hristiyanlık ve Müslümanlık.. Birincisi olan Hristiyanlık Müslümanlıktan yaklaşık olarak 600 sene önce tevdi edilmiş ve İsa tanrıdan aldığı emirler yazılı bir hale getiremeden çarmığa gerilmiş ve etrafındaki "havarileri" "yazılı" hale getirmeyi "düşünmüş" ve bir sürü incil ortaya çıkmış.. en sonunda da İznik konsülü toplantısında Roma imp. emriyle ortak bir incil yazılmıştır..( şuan bildiğim kadarıyla en çok ikisi kabul ediliyor Matta ve Lukas)

 

Tüm evrendeki muhteşem düzeni kurgulayabilen fakat İsada yaşadığı tecrübeden ders almayan tanrı 600 yıl sonra yeni bir deneme yapıyor.. fakat 25 sene boyunca 6669 ayet zuhul ediyor.. "oku" diyor fakat "ey habibim.. ben bunları bilirim.. bunlar senin arkandan işler çevirir benim sözlerimi çarpıtırlar.. sen al eline kalemini (oku diyince okuduğuna göre yaz deyince de yazabilir heralde ) şu söylediklerimi güzelce yaz.. bir sürü işler yapıyorsun bir sürü sözler söylüyorsun, neden yaptığını, neden söylediğini yazki insanlar kafalarından uydurmasın (hadisler 200 sene sonra toplanmış.. binlerce var)