Gönderi tarihi: 27 Temmuz , 2010 15 yıl Büyük Türk Milletine Çağrı! Milletimizin Birliğini Koruyup, Yüceltelim Türkiye'nin birliği ve bütünlüğüne kast eden terörist saldırılar yeni bir boyut kazanmış, buna parelel olarak ülkenin bölünmesi alenen konuşulur ve tartışılır hale gelmiştir. Bu durum karşısında aziz milletimize, Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ne ve bütün ilgililere çağrıda bulunmayı ve yaşanan gerçeklere dikkatleri çekmeyi milli görev sayıyoruz. 1) Ülkemiz bölücü terörün saldırısı altındadır. İktidar tarafından çare olarak bulunan 'açılım' süreci, tam da örgütün istediği gibi, bir ve bütün olan milleti etnik temelde ayrıştırmaya yaramaktadır. 2) Terör elebaşısının İmralı'dan örgütü yönetmesine müsaade edilmek suretiyle, terör örgütünün koordinasyon ve bütünlüğünü koruyarak toparlanmasına, güçlenmesine ve saldırılarını sürdürmesine imkan tanınmıştır. 3) İktidarın terörle mücadele ile terörle müzakere arasında tereddüt içinde gezinmesi, terörü engellemede ciddi bir zafiyet kaynağı olmaktadır. 4) Akan kanı artırdığı açıkça görüldüğü halde, 'açılım'a devam edilmesi ve süreci normalleştirici söylemlerde ısrar edilmesi, etnisitenin siyasallaşması ve devletin hukukuna sokulmak suretiyle egemenliğin bölüşülebileceği ümidinin pekiştirilmesine zemin hazırlanmıştır. 5) Artık terörün çözümü (!) olarak Türkiye'nin bölünmesi gerektiği açıkça savunulmakta, siyasi iktidar bu taleplere seyirci kalmaktadır. 6) Teröre karşı NATO'nun daveti, aslında bir yabancı gücün Türkiye'ye müdahaleye daveti anlamına da gelir ki çok tehlikelidir. Ayrıca devletimizin terörle mücadeleye gücünün yetmediğinin ve aciz kaldığının kabul ve ilanı olarak da görülecektir. 7) Bir millet olduğumuz gerçeği, sosyolojik verilerde de açıkça görülmektedir. İlmi araştırmalarda yüzde 98'imizin dili, yüzde 99'umuzun dini, yüzde 100'ümüzün kültürü birdir. Bu muhteşem birliğimiz, emperyalist projelere göre tartışma konusu yapılamaz, bozulamaz. 8) Mukaddes bir bütün olan vatan bölünemez, egemenliğe ortak koşulamaz, Türk milletini bu topraklarda, en az bin yıldır hür ve bağımsız kılan bu kutsal değerler ne pahasına olursa olsun korunacaktır. Çağlar ötesinden gelen Türk milletinin birliği, bağımsızlığı ve ülkesinin bütünlüğünden hiçbir hükümetin taviz verme hakkı ve yetkisi yoktur. Vatan bir bütündür bölünemez, bir karış toprağı dahi terkedilemez. Bu tespitler ışığında ülkeyi yönetenlere acil çağrımızdır: 1) 'Açılım' adı altında başlatılan; ülkeyi bölücülerle müzakere, pazarlık ve uzlaşma noktasına sürükleyen bu süreç asla kabul edilemez. Hükümet, bölücülüğe zemin ve fırsat hazırlayan, bölücüleri cesaretlendiren bu tür girişimlerine derhal son vermelidir. 2) Bölücübaşı Abdullah Öcalan'ın avukatları da dahil olmak üzere dışarı ile teması kesilip tamamen tecrit edilmelidir. 3) Bölücüyle 'müzakere' akıldan bile geçirilmeden, ne pahasına olursa olsun 'etkin mücadele' ile bölücü terörün kökünün kazınması konusunda siyasi irade ve kararlılık gösterilmelidir. 4) Siyasi iktidar, bölücü terörle etkin mücadele konusundaki tedbirleri almak için girişim başlatmalı, bu mücadelenin araç ve yöntemlerini konunun uzmanlarıyla istişare edip belirledikten sonra en kısa sürede yürürlüğe koymalıdır. Yüce Türk milletine saygıyla arz olunur. YENİÇAĞ YAZARLARI -http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/habergoster.php?haber=37946-
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.