Φ mystic river Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 DUSUNMEYIN LUTFEN. VATANINI SEVEN TUM TURKLERE; HEPINIZIN BILDIGI GIBI ETIBANK OZELLESTIRILECEK .. VE ALICISI AMERIKA:-) VE BOR ISLETMELERI ETIBANK BUNYESINDE. . . KONULAN FIYAT NEDIR 40 MILYON $ LUTFEN BIR DAHA OKUYUN VE LUTFEN HERKESE ILETIN .. LUTFEN .. Onemli !!!!!!!!!!!!!!!!!!!.. .. Borla calisan araba uretildi, Turkiye kiskacta. *Arabayi bor madeniyle calistiracak patentli 600 proje oldugu ortaya cikti . Turkiye, dunya rezervinin yuzde 70`ine sahip ve uluslararasi teroristler Turkiye uyanmadan bu kaynagi ele gecirmeyi planliyor. Bu maili forwardlayarak en azindan bir toplum bilinci olusmasina yardim edebiliriz. Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 Paylaşım için teşekkürler msytic river Bor madenleri bugüne kadar nedense hep sır gibi saklanmış ve bu yolla çaktırmadan emperyalizme peşkeş çekilmiştir. 20. yüzyılın başlarında Anadolu'nun her bir karış toprağını talan etmek için araştıran batılı kaşifler (siz bunu hırsızlar diye okuyun), boru da keşfetmekte gecikmediler. Hele ki dünya rezervinin % 65-70'inin Türkiye topraklarında olduğu düşünülürse, böyle bir pazar boş bırakılamazdı. ABD ve Güney Amerika'daki madenleri kontrolü altında tutan USBorax, EtiBank (Etiholding) eliyle 1930'lardan buyana Türkiye'deki madenleri de hakimiyeti altına almıştır. Yerli işbirlikçiler de memleketi satmaya bu kadar gönüllü olunca, neden olmasın! Yani bor madenlerimiz zaten ipotek altındadır. Nedir bu borun sırrı? Bor madenleri 1950'lerde, NATO denen çete örgüt tarafından "stratejik madenler" listesine alınmıştır. O günün ABD ajanları, Sovyet Sputnik uzay gemisinin bor madeni ile çalıştırıldığı gibi absürd bir iddia ile borun Amerikan tekellerinin kontrolünde olmasının önünü açan uluslararası karar alınmasını sağlamışlardır. On yıldan kısa bir süre içerisinde ise, hızla başta Türkiye'deki bor madenleri olmak üzere, hemen hemen dünya ölçeğindeki bütün madenler emperyalistler tarafından kontrol altına alındı. 1963'te NATO, Sovyet Sputnik uzay gemisinin borla çalıştırılmadığını keşfedip, boru "stratejik madenler" listesinden çıkarttığını kamuoyuna duyurduğunda bor madenleri üzerindeki emperyalist tahakküm tamamlanmıştı. Ama TC hükümetleri borla ilgili "sır" perdesini bir türlü aralayamazlar. Hatta Eti Holdingin isteğiyle bor verileri DİE tarafından bile kamuoyuna açıklanmaz. Çünkü madenler Etiholding tarafından emperyalist tekellere ucuzundan pazarlanmaktadır. Bor ürünleri sanayiini bir türlü kurmayı başaramayan ve başarmasına izin verilmeyen Türkiye, boru sadece hammadde olarak satmaktadır. US Borax'ın tam da istediği budur zaten. En çarpıcı örneği Sovyetler Birliği yardımıyla 1976'da yapımı başlatılan ve 1991'de tamamlanan Bandırma Hidrojen Peroksit Tesisi'nin çalıştırıldığı ilk gün çıkan yangınla kül olmasıdır. Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 27 Mart , 2006 bor madeni, önümüzdeki yüzyılın önemli değerlerinden biridir... ikinci dünya savaşında almanya nezdinde türkiyeyi önemli kılan neydi dersiniz,yada abd neden bor madenlerimizi ipotek altına aldı... Emekçi halkımız borun sadece Niğde'nin bir ilçesi olmadığını biliyor artık. Alıntı
Φ marti_name Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 Gönderi tarihi: 31 Mart , 2006 arkadaşlar bunlar mail ile olacak şeyler değil...üzgünüm tam olarak hatırlamıyorum ama bir dergide okumuştum işinde uzman birisiydi ve bor madenlerinin tartışıldığı kadar pahalı olmadığını savunuyordu...ilk önce üstlere bakmamız lazım...bilgili insanlar çıkıp dergide böyle bor madenleri para etmez derse Amerika yarın bi gün gelir elimizden alıverir ruhumuz bile duymaz Alıntı
Φ aysum Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Ama bor madenlerinin sahibi olan bu ülke bunu değerlendiremiyorsa Amerika'ya satmak bir yol gibi olabilir...Ki buna ben de katılmıyorum. Kendi ödevimi bordan hazırlamıştım. Borun kullanım alanları o kadar geniş ki. Pahalı olmasa bile değerlendirildiğinde elde edilen gelir buna değecektir. Alıntı
Φ seREnaDE Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 bor madenlerimizi neden kendimiz işletemiyoruz sizce....zor geldiği için mi,uğraşmayalım diye mi.... yoksa birileri istemiyor,izin vermiyor diye mi.... Dünyadaki bor madeni rezervlerinin yüzde 60-70’inin Türkiye’de bulunduğu söylenmektedir. Roket yakıtından deterjana, porselenden fotoğraf kimyasallarına kadar 200’ü aşkın sanayi ürününde kullanılan bu stratejik madenin ayrıca çevre kirletmeyen bir yakıt olabileceği saptanmış, bir bor bileşimiyle işleyen otomobil geliştirilmiştir. Ancak 2001 Nisan’ında çıkan bir rapora göre Etibank, bor’un tonunu yurtdışında 141 dolara, iç piyasada 230 dolara satmaktadır. Türkiye bu sebeple bor filizi ihraç etmekte, bor’la üretilmiş mallar ithal etmektedir. Emperyalizmin düzeni, yurdumuzda bu madene dayalı sanayilerin kurulmasını engellemektedir… Alıntı
Φ aysum Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2006 Borun dışında daha birçok hammadde da bu tür sebepler yüzünden değerlendirilemiyor. Yoksa herkes tembel de zor geldiği için değil elbette.Dediğim gibi tek çıkar yol bu gibi görünüyor.Tabi bazı kavramlar değişirse ki bu çok uzun zaman alacaktır elimize kendi kaynaklarımızı değerlendirme fırsatı çıkar.. Alıntı
Φ Adaletlimis Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 12 Nisan , 2006 Önce isleyebilmek icin teknolojiye sahip olmak lazim. Bandirmada zamaninda baslatilmis laborlar yarida kaldigi icin ve deger verilmediginden herhalde cürümüstür. Trt de bir sene önce yeni Türkdevletlerinden gelip Türkiyede calisan Physik uzmanin konusmalarini dinlemistim. Türkiye icin bir kalkinma ümidi olabileceginden bahsetmisti. Bor un cok cesitleri bulundugunu ve yakit icin kullanimi boru cöpe atmis a benziyecegini söylemisti. Tanklari korumak icin Nasanin uzay ucaginin isiya karsi dIs kabuklari veya en yeni gelistirilebilinecek atomreaktörlerde kullaniminda bile yeri oldugunu, kaliteli borun 99% energi haline dönüsüp en fazla 1%radioaktiv isin olusturdugundan bahsetmisti. Tabi hammadeyi isleyebilmek mesele, laborlarda arastirip gelistirmek. Bizim yapabildigimiz ise 10 veya 15 cesit islenim imkani. Kendisinin söylesine göre 250 veya daha fazla kullanim imkanlari bulunmaktaymis. Genelde hammaddeyi ya disariya ucuza satiyormusuz ve islenmis halini 100 katini ödiyerek geri aliyormusuz. Saygilar Alıntı
Φ mystic river Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2006 Yazar Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2006 Walla işlemenin maliyetini bilmiyorum ama gereksiz yere çarçur edilen de bir sürü para var memlekette..Örnek olsun diye söylüyorum bugün Fatih Terimin maaşı ne kadar biliyor musunuz? 110.000 YTL ...Hayır gözümüz onun parasında değilde biraz abartılmıyor mu bu ülkenin cumhurbaşkanı ,prof.ları bile bukadar kazanmıyor... Alıntı
Φ Adaletlimis Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2006 Gönderi tarihi: 13 Nisan , 2006 @mystic river evet haklisin. Bilim adamlarimiza hakkinca kazanc, polislerimize hakkinca kazanc verilirse devletimiz gelisir ve rüsvet olaylarida durdurulur. Kaliteli bilim adamlarimiz dis devletlere akimi durdurulur. Eldeki para ilede unileri bitirmislere issahalari yapilir. Kendimiz üretici oluruz. Misal Almanyadaki doktorlar bile olumsuz issartlari ve kazanc eksikligi nedeniyle Ingiltere ve Avustralya gibi devletlerden kapilmaktalar. Adamlar Almanyada 12 ile 18 saat arasi calisiyorlar ve kazandiklari 3 ile 4 bin €. Tedavi ettikleri hastalar ise 200 ile 300 arasinda günlük. Ingilterede calisma zamanlari kat kat az ve tedavi icin 10 ile 20 hastaya yeterince zaman ayirabiliyorlarmis. Kazanclarida uzmanliklarina göre 2 kattan basliyarak 6 katina kadar ulasiyor. Biraz konuyu kaydirdik ama sonunda buraya kadar geliniyor, bor u isleyemesimizin nedenlerinden biriside bilim adamlarina yeterince kazanc ve altyapi saglayamiyoruz. Gecen tv de bir mühendisin orman yanginlarini söndürübilmek icin bir teknik gelistirini ve Almanyada coktan beri ugrasip deger verilmedigi icin Avusturyaya yada Isvicrenin onu kucaklayip pesinden kostuklarini anlattilar. Adama bedave fabrik ve sahasi. Arti bütün üretebilmek icin makinalarini bedaveye verdiklerini söylediler. Orada baslangicta 300 ile 400 kisinin issahisi bulabilecini söyledi. Kisaca teknigi anlatayim: Halikopter ile altinda bir bomba seklinide, icinde atesi bogabilecek olan madde ve patlayici bir madde bulunmakta. Ormanda atesin bulundugu yere uculup üstüne atiliyor. Ilk önce patlama ile yüksek baski ile havayi oradan uzaktastiriyor arkasina atesi bogabilecek madde büyük cevreye yayilarak atesin sönmesine yol aciyor. Deneyimini canli gösterdiler ve cok etkili ve basarili oldu. Türkiyemiz hali de söyle: Artik ehli olanlar yerlerine ulasmasi gerekiyor. Ah solcumus, sagcimis yada dincimis hepsi bahane. Isler rüsvet, aile ferlerini yerlerine oturtturmak, parti üylerini yada görüste birbirne yaklasanlari yerlestirmek. Bunu atlatamassak Türkiye biryere varamaz. Osmanli zamaninda bir sulatanin sözü aklima geldi "Bir kisiyi ehli olmadigi halde o makama oturdugunu bana gösterin, onun kellesini ucururum " demisti. Ehli lazim bize ehli olan kisiler Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.