Ana Kapı Tabuları

[Φ Legendary]

ANA KAPI TABULARI

 

Ana kapı, evin ağzıdır. Feng Shui’si bütün ev halkını etkiler, dolayısıyla dikkatlice yerleştirilmelidir. Mümkünse;

 

* Tuvalete, merdiven boşluğuna veya aynaya bakmasın,

* Bir üst katın tuvaletinin altında olmasın.

Feng Shui uyumu yaratmak için evinizin ön kapısı hangi yöne bakıyorsa o yönün elementine göre boyayın:

 

* Güney, güneybatı ve kuzeydoğu için kırmızıya,

* Kuzey, doğu veya güneydoğu için maviye,

* Batı, kuzeybatı veya kuzey için beyaza,

* Doğu, güneydoğu veya güney için yeşile.

 

* Yatak odanızda Feng Shui için; asla bir aynanın yatağınızı yansıtmasına izin vermeyin. Aynadaki yansıma üçüncü bir kişiyi çağrıştırır. Yatağınızı kapıya bakmayan bir duvara yaslayın. Asla başınız veya ayaklarınız kapıya doğru uyumayın. Yatak odanızı ürkütücü hayvan resimleri ve su resimleri asmayın. Başka ortamlarda su çok iyi bir Feng Shui olmasına rağmen yatak odasında maddi kaybı çağrıştırır.

 

* Aile resimlerinde bütün aile fertlerinin bir arada bulunmasını ve herkesin mutlu görünmesini sağlayın. Mümkünse güneybatı duvarına asın. Mümkün değil ise güney, güneydoğu veya kuzeybatıya asın.

 

* Ofisinizde iş arkadaşlarınızın ve üstlerinizin desteğini istiyorsanız, her zaman sırtınız duvara, yüzünüz kapıya dönük oturun. Bu desteği güçlendirmek için arkanıza bir sıradağ resmi asın.

 

* Bütün elektronik müzik aletleri oturma odasının batı duvarına konulduğunda eve fazladan şans getirir.

 

* Hayatınızı biriyle paylaşmak istiyorsanız şahsi alanlarınızdaki bütün süs eşyalarınızı çift tutun. Örneğin; kuşlar, ördekler ve kelebekler.

 

* Bir resimde üç kişi olmamaya özen gösterin. Feng Shui’de yakın akraba olmadıkça üç kişinin bir resimde olmasının ayrılığa yol açacağına inanılır. Üç kişinin bir resimde bulunması, ortadaki kişinin diğer iki yanındakilerden ayrılacağı anlamındadır. Bu tabu, aile resimleri için geçerli değildir.

 

* Son olarak da, sunulan son parçaya her zaman “Hayır” deyin. Tabaktaki son parça yemeği almanız yoksulluk enerjisi yaratmanızı sağlar.

 

* Feng Shui, biçimlerin uyumundan doğan şans üzerine kurulmuş bir doğu felsefesi. Her bir şeklin, rengin bir anlamı ve bir arada bulunduğu zaman yarattığı bir enerji olduğu düşünülüyor.

 

* Dar köşeleri genişletmek için ayna kullanın. Aynayı evin kapısına bakmayan bir duvara asın. Aynanın boşluk hissi yaratmasına izin verin, fakat doğrudan kapıyı yansıtmasına izin vermeyin. Bu iyi şansın yok olmasına sebep olur.

 

Aslında biçimler dünyasında yaşıyoruz. Ve bu felsefe hiç de yabana atılır gibi değil. Üstelik bütün bunlar bizim yabancı olmadığımız, “batıl inanç” deyip bir kenara attığımız şeyler. Fakat, yine de büyükannelerimizden duyduklarımıza, kulağımızda kalanlara pek bir benziyor.

 

Kimbilir, belki de çok eski bir bilginin kırıntılarıdır… Ve dünyanın her tarafına geleneklere uygun şekle dönüşerek yaşıyordur. Fakat, en fazla yaşatanların Japonlar olduğu ortada. Bir yaşam tarzına dönüştürüp adına “Feng Shui” dediklerine göre.

 

Lillian Too’nun Feng Shui isimli kitabından alınan bu pasajları onca işinin arasında hiç üşenmeyip (Hürriyet’in Reklam Satış Servisi) benim için çeviren “Teri Roditi”ye evinde uygulayıp uygulamadığını sordum. Ve çok ilginç bir cevap geldi.

 

“Bu kitabı okuduktan sonra evime dikkatle baktım ve ne kadar Feng Shui’ye uygun yaşadığımı anladım. Daha doğrusu eşyaları garip bir tesadüf sonucu doğru ve uygun biçimde seçmiş ve yerleştirmişim.

 

Uygunluklar hiçbir zaman tesadüf değildir.

 

Kaynak:Hürriyet