Zıplanacak içerik
View in the app

A better way to browse. Learn more.

Tartışma ve Paylaşımların Merkezi - Türkçe Forum - Turkish Forum / Board / Blog

A full-screen app on your home screen with push notifications, badges and more.

To install this app on iOS and iPadOS
  1. Tap the Share icon in Safari
  2. Scroll the menu and tap Add to Home Screen.
  3. Tap Add in the top-right corner.
To install this app on Android
  1. Tap the 3-dot menu (⋮) in the top-right corner of the browser.
  2. Tap Add to Home screen or Install app.
  3. Confirm by tapping Install.

Featured Replies

Gönderi tarihi:

BU DAVA 10 KERE BİTMELİYDİ

13:10 17 Ocak 2010

 

 

SEVGİM DENİZALTI

“Moral bozucu değil mi bütün bunlar? Zamanın vicdanları aşındıracağını bilenlerin oyunları… Adalet hep uzaklarda kalsın isteyenlerin… Biz adalet istemeye devam edeceğiz”

Hrant Dink’in öldürülmesinin üzerinden tam üç yıl geçti. Bu cinayetten çok öncesinde haberdar olan, bunu tasarlayan ya da buna göz yuman çok sayıda devlet görevlileri hâlâ yargı önüne çıkarılmadı.

Gazeteci-yazar-yönetmen Ümit Kıvanç’ın çektiği 19 Ocak’tan 19 Ocak’a adlı belgesel de işte bu ‘tiyatroyu’ anlatıyor. Tiyatronun ilk iki perdesini, yani cinayetin ardından geçen iki yılda yaşananları… Yukarıdaki cümle de belgeselin son cümlesi. Derya Alabora okuyor. ‘Tiyatro artık bitsin’ isteyenlerin, ‘oyalamayın’ diyenlerin, adalet isteyenlerin isyanını anlatıyor. Belgesel 14 Ocak’ta İTÜ’de düzenlenen ‘Toplumsal Hafıza’ başlıklı etkinlikte gösterildi. Gösterimin ardından yönetmen Ümit Kıvanç ile Hrant’ı, bu kara tiyatroyu, belgeseli sorduk. Ancak ilginç yanıtlar aldık.

 

HİÇBİR ULUSAL KANAL YAYINLAMADI

»Belgeselin oluşum sürecinden söz eder misiniz?

Hrant öldürüldüğünde ilk sene apar topar bir döküm hazırladım. Birtakım oyuncuları davet ettik, okur musunuz diye, onlar da okudular. Böyle 10-15 gün içinde bir film yaptık. Bunu ntvmsnbc sitesi yayınladı. 30 bin kişi çok kısa bir süre içinde seyretti. Anma gecesinde de gösterildi. İkinci sene, devamının peşine düştüm. Dava sürecinde ikinci yıl yaşananları toparladım, yeni oyunculara gittim. Bir tek ilk filmin kapanışını yapan Derya Alabora’dan rica ettim, ikinci filmin de başlangıcını ve kapanışını o yaptı.

 

»Filmde 15 ünlü sima görüyoruz. Teklif götürdüğünüzde ne dediler? Hiç olumsuz bir yanıtla karşılaştınız mı?

Filmde gördüğünüz herkes büyük bir hevesle, niyetle, ‘bu bizim görevimiz’ diyerek geldi. Kime teklif ettiysek, adeta koşarak geldi.

 

»Televizyonlarda gösterildi mi hiç bu belgesel?

Elbette gösterilmedi. Geçen sene bir kanal, Kanaltürk yanılmıyorsam, gösterdi galiba. Ama büyük ulusal kanallar hiç ilgilenmedi. Halbuki onların yerine yapmışım, hazır veriyorum. Ayrıca meşhur insanlar okuyor metni. Ama göstermiyorlar, ne yapabilirim ki. Siteye koydular, orada da gördük ki izleniyor yani.

 

YALNIZLAŞMANIN SORUMLUSU SOLCULAR

»Etkinliğin adı ‘toplumsal hafıza’ydı. Burada da bir hafıza kaybı, yalnızlaşma söz konusu değil mi? Dink’in cenazesinde 100 bini aşkın insan vardı, ama duruşma günleri yapılan eylemlere en fazla 200 kişi geliyor.

Bu söylediklerimi BirGün’de nasıl yazacaksınız bilmiyorum ama, bunun sorumlusu Türkiye’deki solculardır. İstanbul’da 200-300 solcu mu var? Bana herhangi bir solcunun Hrant Dink’in duruşmasına gelmeme gerekçesini söyleyebilir misiniz?

Hangi meşru gerekçeyle solcu bir insan oraya gelmez? Eylemi beğenmiyorlar filan, “ya ne var orada, gelip duruyoruz” gibi laflar işitiyoruz. Solcuların orada olmaması, resmen solculuğun da günahı diye bir şey varsa eğer, günahın en büyüğüdür.

 

»Tüm suçu sosyalistlere mi atıyorsunuz?

Kendi yakın çevresine somut siyasi çıkar sağlamayacak hiçbir olay, hiç kimseyi ilgilendirmiyor Türkiye’de, buna sosyalistler de dahil. Hrant’ın duruşmasına gelmek hiçbir grubu kalabalıklaştırmaz mesela, kimseye siyasi bir çıkar sağlamaz.

 

ERHAN TUNCEL’İN NE SIRRI OLACAK?

»Tekrar mahkeme sürecine dönelim. “3 yıldır bir tiyatro oynanıyor” dediniz. Daha ne kadar sürecek bu oyun sizce?

Evet, böyle bir saçmalık var. Dava, uzanması gereken yere uzanmıyor. Şimdi sen 5-6 kişiyi yakalamışsın, biri diyor “ben vurdum, bu da silahı verdi”, diğeri de diyor “evet ben verdim”. En fazla yok önce Erhan mı söyledi, Yasin mi söyledi diye kavga ediyorlar. Bu duruşma 10 kere biterdi şu ana kadar. Ama öyle enteresan bir durum var ki Emniyet’in istihbarat daire başkanı mahkemeye kâğıt yolluyor, “aman ha bunları imha edin, kimse görmesin” diyor. Erhan Tuncel kim ya, ne sırrı olacak?

 

»Bugünlerde de devlet sırrı tartışılıyor ya…

İşte devlet sırrı tam da budur, bu işe yarar. Bu memlekette her şey şirazesinden çıktı. Şu anda AKP hükümeti, normalinde aslında başa gelecek solcu, demokrat bir hükümetin yapması gereken birtakım şeyleri yapıyor. Ama o AKP olduğu için, biz onu sevmediğimiz için bunlar görmezden geliniyor.

 

MANGALDA KÜL BIRAKMAYANLAR NEREDE?

»Yapıyor mu gerçekten? Her fırsatta derin devlete karşı mücadelede kararlı olduklarını söyleyip duruyor da neden Hrant’ın davası üç yıldır sürüncemede?

O adam (Başbakan Erdoğan) solcu değil ki. Ne kadar demokrat? İstediklerimizi yapsa zaten bizim hükümetimiz olurdu.

Tüm bunları AKP’den hangimiz beklerdik? Şunu söylüyorum, onların yaptığı birtakım şeyler önemsenmiyor.

Herif Kozmik Oda’da arama yapıyor, bu ülkedeki bilmem kaç tane solcu, demokrat, aydın, belki de o odada yapılan planlarla öldürüldü. Bunu önemsemiyor solcular, bence bu ihanettir.

 

»BDP grup başkanı da değindi geçenlerde; 80 darbecilerine, EMASYA’ya, TSK İç Hizmet Kanunu’nun 35. maddesine hiç dokunulmuyorken, sözü samimiyet tartışmalarına getirmek istemiyorum ama, ihanet olan ne?

İyi de tüm bunların hemen mi olması gerekiyor? Sen bunları istiyorsan, o zaman hükümeti o yönde zorlayacaksın. “Kozmik Oda’da ne buldun, bize açıkla” diyeceksin. “EMASYA’yı değiştir” diyeceksin. Bizim bu taleplerde bulunmamız lazım, ama biz bunu yapmıyoruz ki. “Ne yaa” diyoruz biz, önemsemiyoruz, küçümsüyoruz, böyle bir şey var mı?

Solcuların yarısı faşist oldu zaten. Türkiye Komünist Partisi yazıyor tabelasında. Bunların hepsinin hesabını vermek gerekiyor solcu olarak.

Ben de diyorum ki, bütün solun tavrının damıtılmış özü Hrant Dink’in duruşmalarıdır. Alın işte. Kimse atıp tutmasın. Özellikle de bizim yaşımızdakiler için çok geçerlidir ya, biz pratiğe bakarız. Pratik ortada. 200-300 kişi, tanıyorum oradaki insanların çoğunu. Nerede mangalda kül bırakmayanlar?

 

İNSANLAR ARTIK ‘ERMENİLER DE VAR’ DİYOR

»Peki, cenazedeki 100 bini aşkın insan? Orada yalnız solcular yoktu…

Sadece biz solcular olsaydık orada 100 bin kişi yürümezdi zaten. O insanlar, normalinde sokağa çıkıp gösteri yapan insanlar değildi. Üstelik hafif korkarak belki geldiler oraya, dayanamayıp geldiler. O yürüyüş, Türkiye’nin ve İstanbul’un vicdanının sesiydi. Oraya gelemeyen bir o kadar insan da evinde ağladı o sırada.

 

»Gösterimin ardından yapılan söyleşide Rober Koptaş’ın da dediği gibi, o yürüyüş bir vicdan kırılmasıydı. Peki, bu kırılma bir şeyleri değiştirebildi mi bu ülkede?

Değiştirdi bir miktar. En azından çok sayıda insan artık “Türkiye’de Ermeniler var” diyor. Daha önce bu insanlar yokmuş gibi davranılıyordu. Türkiye 70 milyon değil mi? Hayatında hiçbir Ermeni ile konuşmamış kaç kişi vardır?

Türkiye’nin kesinlikle dörtte üçü hayatında hiçbir Ermeni ile konuşmamıştır. Gerçi bunların yarısı bulundukları yerde iki üç kuşak önce Ermenilerin olduğunu biliyorlardı. Ne olmuşsa bu insanlar birdenbire yok olmuş işte.

 

»Hrant Dink davasında dördüncü yıla giriyoruz, adalete dair umudunuz kaldı mı?

Açıkçası ben şöyle düşünüyorum: Bu işe bulaşmış çok fazla devlet görevlisi var. “Hrant’ı öldürün” diye bulaşmadılar büyük ihtimalle. Birileri öldürülsün diye çanak tuttu, birileri de belki işlerin bu noktaya varacağını düşünmeden, belki ‘doğal reflekslerle’ filan bu işe bulaştı. Çok fazla şey var, buna bir girişilirse, öyle insanların yargılanması ve gözden çıkarılması gerekir ki, o zaman bomba düşer, yer yerinden oynar.

 

»Siz bu cinayetin Ergenekon’la bağlantılı olduğunu düşünüyorsunuz, değil mi?

Şimdiye kadar güçlü bir bağ bulunmuş değil, Ergenekon ile bu olay arasında. Ama mesela o en son ortaya çıkan Kafes Planı’nda “Hrant Dink operasyonu” deniliyor.

Hrant’ın öldürülmesi, öncesinde Malatya, Rahip Santoro Cinayeti… Bunların birbirleriyle bağlantılı oldukları çok açık.

 

‘KAFES’TE ANLATILANLAR AKLA YAKIN

»Medyaya yansıdığı şekliyle Kafes Planı’nda anlatılanlar, aklınıza epey bir yatmış...

Belli ki, Türkiye’de şeriatçı teröristler gayrimüslimleri öldürüyor manzarası yaratılmak istenmiş. Ustaca bir plan aslında. Batıyla Türkiye’nin de mesafesini açabilecek bir şey. Bu konularda atıp tutmak doğru değil, ama akla yakın gözüküyor.

 

»Son olarak, belgesel gösteriminin ardından hükümete yönelik eleştirilerinizin yeterli olmadığı yönünde bazı izleyicilerden eleştiriler geldi. Bunlara ne diyeceksiniz?

Hükümeti eleştirmemiş mi oluyoruz şimdi? Bir bölüm var belgeselde, ‘bırakıp kaçacaklardı’ filan diye. İnsanlar şunu bekliyor sanırım, bunu devlet değil de hükümet yapmış olsun.

Bizim şahane Kemalistler değil de dinciler Hrant’ı öldürmüş olsun istiyorlar herhalde, ama gerçek öyle değil ne yazık ki. O izleyici, hükümete eleştirilerimizi yeterli bulmadı, yeterli bulmamaya da hakkı var, ne diyeyim?

 

Kaynak: -http://www.birgun.net/life_index.php?news_code=1263726659&year=2010&month=01&day=17-

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.

Configure browser push notifications

Chrome (Android)
  1. Tap the lock icon next to the address bar.
  2. Tap Permissions → Notifications.
  3. Adjust your preference.
Chrome (Desktop)
  1. Click the padlock icon in the address bar.
  2. Select Site settings.
  3. Find Notifications and adjust your preference.