Zıplanacak içerik

Featured Replies

Gönderi tarihi:

DANIŞTAY-HUKUK-BAŞÖRTÜSÜ

 

Bir aracın, bir düşüncenin, bir yapının veya bir şenliğin, bir toplantının ya da bir yasanın, bir kararın ve bir işin nasıl “cılkı çıkarılır”i en iyi o aracı üretenin, o yapıyı kuranın, o şenliği düzenleyenin, o kararı alanın ve o işi yapanın bilmesi gerek değil mi?

“Evet” dediğinizi duyar oldum.

Peki, bu “cılk” iş(i) de nereden çıktı diye merak etmiyor musunuz?

Gelin bakalım ülkemdeki yeni bir hukuk komedisine daha doğrusu hukukun traji-komik haline güler misiniz, ağlar mısınız?

Ülke düşünün bir gün bir karar alıp der ki;

“Şu şu konulardaki düzenlemeleri, kararları ancak ilgili kurum yapar, alır”.

Burada sorun yok. Cari hukuk öyle uygun görmüş ise öyledir. Kararı beğenmezseniz evrensel hukuk, anayasa ve yasalardan aldığınız güç ile demokratik baskı yollarıyla kanun koyucudan o uygulama ile ilgili düzenlemeyi değiştirmelerini talep edersiniz.

Ancak o yasa ve karar yenisi ile değiştirilmediği sürece geçerlidir ve herkes bu yasaya/karara uymak zorundadır. Hükümet de, Anayasa Mahkemesi de, Danıştay ve Yargıtay’da…

Kanun ve genelge ülkesi değil de hukuk devleti iseniz böyle olmalıdır. Çağdaş ve hukuk devletlerinde durum böyle.

Peki,

Biz nasılız? eğer bizi sual edecek olursanız Allah’ıma binlerce şükür sürünüp gidiyoruz, büyüklerin ellerinden küçüklerin gözlerinden öper… (Hoppalaaa! koptum; neyse özür diliyorum)

Bizde durum ne ve nasıl diyecek olursanız (gıdıklanıyorum vallaha) tek cümlecikle; “ağanın sözünün üstüne söz yoktur” gibi gibi…

Danıştay 8. daire daha önce aldığı kararla katsayı düzenlemesi ile ilgili “nihai kararın YÖK tarafından verileceğini” ayan-beyan deklare etmişti.

Ama şimdi gördüğünüz gibi yakın geçmişte aldıkları kararlarının “cılkını çıkararak” (hemi de emsali ancak bizde ve eski Uganda’da görülecek cinsten) komik duruma düştü. İnanın ilerde hukuk, kamu yönetimi alanında doktora tezi olacak kararlara imza atıyoruz. (Acaba Sevgili Sümeyra’yı bu konuda mı hazırlasak)? Bizdeki bu uygulama öyle verimlidir ki üzerinde çalışana doçentlik bile getirir… Konu çok taze, komik, trajik, emsalsiz, bilim ve ilimden yoksun mahalle kabadayılarına yakışan magandamsı bir konu.

Düşünebiliyor musunuz?

28 Şubat kara tablosunun önemli bir rengi olan katsayı düzenlemesini 2009 yılının Türkiye’sinde Danıştay tarafından “kendi karar ve ilkelerini ayaklar altına alacak şekilde” yürürlükte tutmak istiyorlar;

Gerekçe İmam-Hatip mezunları sadece meyyit yıkama memurları olsunlar. Bunların ateşine de bütün meslek lisesi mezunları yansın…

İnsan kendi devletinin, kendi yasalarıyla, kendi yönetmenliklerinin geçerli olduğu bir eğitim kurumundan bu kadar mı rahatsız olur?

İnsan kendi öz evlatlarının okudukları okuldan bu kadar mı rahatsız olur?

Gerçekten de bu kadar tırsıyor ve tehlike arz eden bir durum var ise kapatıverin gitsin.

Çocuklarımızı gençlerimizi bu kadar rencide etmenin ne anlamı var?

“Hukuk-mukuk” diye bir yazım vardı. (acaba hukukçularımız o yazımı okumadılar mı!?) Belli ki yine beni değil Emin ÇÖLAŞAN’ı tercih etmişler.

“Rehberi Emin olanın kararı çöplüklerden çıkmaz”…

Şakaya bakın, ne hallere düşmüşüz?

Biz vatandaş olarak hukuka; onun icracı konumunda bulunan bağımsız yargıya güvenmek istiyoruz. İdeolojik takıntılarla, inanç-iman angajeleriyle, mezhebi kaygılarla verilen yargı kararları bizi canımızdan bezdirecek kerteye geldi. Bu millet 1940’ların kafasıyla bir yere taşınamaz. Türkiye için bundan daha tehlikeli bir şey olamaz. Çünkü hukuk, adalet herkese lazım olacaktır.

Siyaseti beğenmeyiz değiştiririz,

Okulu beğenmeyiz değiştiririz,

Hastane, mağaza, firma vs. beğenmeyiz değiştirme hakkımızı kullanıp değiştiriveririz.

Adliye, savcı, hâkim seçme hakkımız yok ki…

Kaldı ki artık ülkede hâkimler “iktidar-demokrasi yanlısı, Ergenekon-darbe yanlısı” olarak kategorize edilmişse yandık!

Yanlışına yandık, bırakın doğrusunu…

Yazıklar olsun böyle hukuksuzluğa,

Yazıklar olsun böyle eşitsizliğe,

Yazıklar olsun böyle sağlanamayacak birlik ve bütünlüğe,

Yazıklar olsun böyle tek tipçi zihniyete…

Yazıklar olsun.

Gönderi tarihi:

Katılıyorum, AB çıkarları doğrultusunda, AB taşeronluğunun çıraklığının ayakçılığını yapıp bu ülkeyi Çekoslavakyalaştırma süreci başlatan ve halkı ile, devleti ile bölenlere, bu doğrultuda tarihin derinliklerinden çıkarılıp getirilmiş heyulalar vehmiyle hukuku ayaklar altına alanlara yazıklar olsun...

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.