Zıplanacak içerik
  • Üye Ol

Ne Zaman Bayram Dense


Misafir birce

Önerilen İletiler

Ne Zaman “Bayram” Dense

Gizli bir körük yelpazelenir yaram üstünde

Tozu gözümü yakar, közü yüreğimi

Bir yerde sevgiler ağlar benimle

 

 

Küçücük bir çocuktum o zamanlar. Yedi veya sekiz yaşlarında. Kokusuna doyamadığım, sıcaklığını doyasıya içime sindiremediğim annemi kaybetmiştim.

Saçımı okşayacak bir anam yoktu artık. Ne de sırtımı örtecek şefkatli bir el. Amansız bir hastalık dediler adına, çocuk aklım ermedi.

Çocuk aklım ermedi anayı yavrusundan ayıran, eti tırnağından söken, sevgileri linç eden, adına “ölüm” denen bu “göç” ü.

Geceler benimle ağladı sessiz sessiz... Günler benimle... Sabahlar benimle...

 

Bulutlarda yüzü şekilleniyordu sanki anamın gökyüzünde, her özlediğimde baktığım. Yağmur yağmur iniyordu elleri yüzümü okşarcasına.

Yağmurun elleri anam kadar sıcaktı...

 

Bir okadar soğuktum ben, bir okadar ürkek, bir okadar masum ve korunmaya muhtaç.

Hani yaprağı titrer ya bir çiçeğin; Bilmez niye...

Titrer ya içi bir çocuğun, hüzün iner gözlerine ...

Üzülür, üşür ve koynuna sokar ellerini ısınmak için.

Bir avuç bulamadığından kendine...

 

 

Bulutlar ve ben hep aynı yerdeyiz hala.

 

Özlemlerin vuslatında. Kimsesizliğin ayazında...

 

Bulutlarda bir resim.

 

Elimden tutuşunu hatırlıyorum bir gün babamın,”Hadi gel” deyişini.”Köye gidiyoruz, ninenler bizi bekliyor, seni oraya bırakacağım”

 

Küçücük yüreğimden taşan acılarımla son bir kez daha bakıp odama selamlıyorum bulutları.

 

Yeşilin her tonu, göz alabildiğince, sözleşmişçesine, burada toplanmıştı sanki. Adını bilmediğim dünya kadar böcek ve kuş.

 

Gökkuşaği bir halı gibi serilmişti çiçek çiçek... Toprağın sesi yükseliyordu çıplak ayaklarımın altında. Mutluydum...

 

 

Bulutlar ve ben hep aynı yerdeyiz hala...

 

Yaşamımı renklendiren analı kuzuyu orda tanıdım işte, adını Berfin koyduğum. Küçücüktü.

Simsiyah gözleri, ağzı ve kulaklarıyla bir sevgi yumağıydı sanki. İçimdeki boşluğu dolduruvermişti bir anda.

 

Hissetmiş miydi ne öksüzlüğümü ?

Ne zaman dalıp gitsem dünlere, bitiveriyordu yanı başımda türlü türlü oyunlarla. “Al bu kuzu senin olsun, istediğin gibi bak ona” dediler.

 

Dünyalar benim olmuştu sanki. Bir kuzum vardı artık. Yalnız değildim. Ben, kuzum ve de anası...

 

Sonradan Serfin’ de katıldı aramıza. Serfin: evimizin haşarı bir o kadar da sevimli köpeği.

 

Artık, Serfin ve Berfin’in bakımları bana aitti. Bu sorumluluk altında her sabah erkenden kalkıyor ellerimle onları doyuruyordum.

 

Ne güzeldi Berfin’in annesinin peşinden koşması! Annesiyle oyunlar oynaması ne güzeldi !

 

Ama, ne yazık ki uzun sürmedi bu “analı kuzu” mutluluğu.

Bir eve bir öksüz yetmezmiş gibi acı bir haber dağlayıverdi yeni baştan çocuk yüreğimi.

Kuzucuğumun anası yediği bir ottan zehirlenerek ölmüştü.

 

Ölüm bir kez daha çöreklenmişti kapımıza.

 

Kuzucuğum öksüz kalmıştı. Daha bir sıkı sarıldım sanki bu olaydan sonra Berfin’e. Ona yalnızlığını unutturmam lazımdı.

Öksüzlüğünü... Serfin olayların farkında gibiydi. Ya da bana öyle geliyordu.

Ne zaman melemeye başlasa Berfin, hemen onun yanıbaşında bitiverip, bir şeyler yaparak onu neşelendiriyordu.

 

Aradan ne kadar zaman geçti bilmiyorum. Biz üçümüz üç dost, üç kardeş, üç sırdaş gibiydik.

Biraz geç uyansam ikisi birden kapımda bitiveriyordu.

 

 

 

Yemyeşil kırlar bizimdi uçsuz bucaksız.

Bir de bulutlar vardı

Mavi bulutlar

Beyaz bulutlar

Bulutlarda şekiller vardı

Bulutlarda iki resim

Yağmur daha çok yağıyordu sanki

Bulutlar ve ben aynı yerdeyiz hala

Bulutlar kuzum köpeğim ve ben

 

 

Bir tatlı koşuşturmaca başladı günlerden bir gün evin içinde. Bir telaş.

Çarşı pazar alışverişleri.

 

“Hadi sana bayramlık alalım” dedi ninem.

Hep beraber şehire gidip bir şeyler aldık. Çizgili beyaz gömleğim, mavi pantolonum ve yeni Trabzon derbey lastiklerim çok güzeldi.

Gül rengi kırmızı kravat ve kurdele de isterim diye tutturdum. Berfin’e, Serfin’e ve bana. Kırmadılar.

Aldılar. “Birazda kına alalım” dedi ninem. “Ellerimize yakarız. Berfin’i de kınalarız” Sevindim.

 

Hayvan pazarı dedikleri yer çok kalabalıktı. Hiç bu kadar insanı bir arada görmemiştim. Meydanlar koyun, kuzu ve danalarla doluydu.

 

Kınalanmıştı kimisi, kimisi renk renk boyanmıştı. Bir anlam veremedim.

 

Çocuk yüreğimin coşkusuyla yarının heyecanı sarıvermişti içimi.

 

Yarın bayramdı... Kurban bayramı...

 

 

 

Ne zaman “bayram” dense

Gizli bir körük yelpazelenir yaram üstünde

Tozu gözümü yakar, közü yüreğimi.

Bir yumruk tıkanır genzime, kelimeler titrer

Titrer yüreğim

Bir yerde sevgiler ağlar benimle.

Bulutlar ağlar

 

 

Kınalar yakıldı ellerime. Berfin’in başına kınalar yakıldı o gece. Anlayamadığım bir fısıltı vardı evin içinde.

 

Sanki duymamı istemiyorlarmış gibi gizli gizli konuşmalar. Berfin ve Serfin çoktan uyumuştu. Ben de uyumalıyım.

 

Yarının heyecanı daha şimdiden sarmıştı içimi. Ayakkabılarımı sildim, ninemin kınalı ellerimi bağladığı bezlerle, parlattım.

 

Bir daha sildim. Şimdi daha parlak olmuştu. Elbisemi kapının arkasına astım. Gözümün önünde dursun diye. Uyandıkça bakarım.

 

Kırmızı kravatım, iki tane de kırmızı kurdele duruyordu başucumda. Biri benim için, biri kuzucuğum, diğerini de köpeğimin boynuna bağlayacağım.

 

Kınalı ellerimin kokusu karıştı bahar kokulu odama. Gece bir başka güzeldi sanki. Perdemi araladım, bulutlar yıldızlara bırakmıştı gökyüzünü.

Göz kırptı biri, diğeri yer değiştirdi... Kaydı gitti... Tutamadım..

 

Boğuk bir ulumayla uyandım. Köpeğim, kapımın önünde havlıyordu. Önce ellerimin bağını çözdüm kurumuş kınaları topladım.

Kapıyı açar açmaz yatağıma atladı Serfin. Paçamı tutup bir yerlere götürmek istercesine gözlerimin içine baktı.

Acı çektiği her halinden belliydi. Daha yataktan kalkmamıştım ki kuzucuğumun acı meleyişini duydum.

Birden bahçeye attım kendimi. Kınalı kuzumun gözleri bağlıydı ve sürüklenircesine bir ağacın altına yatırılıyordu.

 

Kocaman bir çukur açılmıştı yanı başında.

 

Hani titrer içi bir çocuğun, korkar, üşür, üzülür, ağlar ve koynuna sokar ya ellerini, tutacak el, sığınacak kucak bulamadığından kendine...

 

Oradayım işte!

 

Ninemin sesi duyuldu. “Berfin’i kurban ediyoruz.

Sana başka bir kuzu daha alırız sonra.

Bugün kurban bayramı”

 

Toprak kaydı ayaklarımın altından

 

Bulutlar kaydı ayaklarımın altına

 

Sesler çığlıklara karıştı

 

Kızıla döndü yeşil

 

Ellerimdeki kına sızladı

 

Kapının arkasındaki gül rengi kravatım

 

Çaresizliğim büyüdü kocaman çocuk gözlerimde

 

Hiç bir şey yapamamanın acizliğiyle yandım

 

Gök yere indi gürültüsüyle

 

Şimşek şimşek

 

Yanağımdaki damla utandı

 

ışıldadı ıslak gözlerim, ve...

 

 

Başımı sokup yorganın altına

 

Yitip giden sevgilere ağladım...

 

 

Ne zaman “bayram” dense

 

Gizli bir körük yelpazelenir yaram üstünde

 

Tozu gözümü yakar, közü yüreğimi.

 

Bir yerde sevgiler ağlar benimle.

 

Bulutlar ağlar

 

 

 

Bulutlar ve ben hep ayni yerdeyiz hala

 

Bulutlarda üç resim

 

Haykırabilseydim nefreti

 

Haykırabilseydim sevgiyi

 

Anlatabilseydim dostluğu

 

Yapamadım.

 

 

Kara bir bulut gibi çöreklendi o bayram sabahı küçücük yüreğime.

 

Kimse anlamadı.

 

Kimseye anlatamadım .

Bayramları neden sevmediğimi.

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Sevgili birce

 

Duygusal,acıklı,yüreğe oturan...

 

O küçük yüreğin yaşadığı acıyı hissettim...

 

Bayramlar kimseye böyle görünmesin,gelmesin...

 

Çünkü o saf yürekler kaldıramıyor,

 

Onlara gülmek,eğlenmek,mutluluk yakışır.... :clover: :clover:

Yoruma sekme
Diğer sitelerde paylaş

Katılın Görüşlerinizi Paylaşın

Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.

Misafir
Maalesef göndermek istediğiniz içerik izin vermediğimiz terimler içeriyor. Aşağıda belirginleştirdiğimiz terimleri lütfen tekrar düzenleyerek gönderiniz.
Bu başlığa cevap yaz

×   Zengin metin olarak yapıştırıldı..   Onun yerine sade metin olarak yapıştır

  Only 75 emoji are allowed.

×   Your link has been automatically embedded.   Display as a link instead

×   Önceki içeriğiniz geri getirildi..   Editörü temizle

×   You cannot paste images directly. Upload or insert images from URL.

×
×
  • Yeni Oluştur...

Önemli Bilgiler

Bu siteyi kullanmaya başladığınız anda kuralları kabul ediyorsunuz Kullanım Koşulu.