Φ Legendary Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Atatürk Atatürkün sevgisi Türk milletinin sesi Yapacağı çok şey vardı. Erken yetti vadesi Kalbimiz ondan çarptı. Birçok devrimler yaptı. Bakışları ileri Bir su kadar berraktı. Kurduğu Cumhuriyet Bize büyük bir nimet Türklüğün Türk dehası Yaşadın ilelebet Halime ATAKLI Atatürk Düşmanların elinden Bizi kurtaran sensin. Bu toprağı yeniden Özenle kuran sensin. Ünümüzü dünyaya Mertçe duyuran sensin. Gündüz gün, gece aya Benzer kahraman sensin. Adını büyük, küçük Anıyoruz her zaman, Adı büyük Atatürk Anlı şanlı kahraman. Nabzımızda atansın Ey ! ölmeyen atamız. Gönlümüzde yatansın Seni unutamayız. Mehmet Necati ÖNGAY Atatürk Adını adımdan önce, Heceledim, öğrendim, Duvarları, kitapları, Senin resminle beğendim. Binbir biçim içinden, Bir anda seçerim yüzünü, Kimse alamaz içimden, Gözlerinin gündüzünü. Bütün bildiklerimden, daha yakınsın yüreğime, Alfabeyi hecelerken, "Atatürk" yakıştı elime. Seni yazdım, okudum, Seni belledim yürekten, Her törende birlikteyiz, Bayrağın içinde sen, ben. Daha iyi anladım her yıl, Açıldıkça düşüncelerim, İlk sevgim büyür, büyür de, Seni daha da severim. Her yön sen olursun sen, Kitap, tren, şapka, kravat, Sen Türkiye'mi uçuran, En büyük tanrısal kanat. Her On Kasım'da gözlerimiz, Bir daha ağlarken sana, Bir kez daha inanırız, Her yerde yaşadığına. İbrahim Zeki BURDURLU Atatürk Yapraklar dökülür kasımlarda, Yeller uğuldar vadilerde, ne çıkar, Bir özgürlüksün çağlara en güzelinden, Sen bayrak bayrak fikirsin, Ölüşün diriliştir yeniden. Başak saçlarında Anadolu'm, Gözlerinde yurdumun denizleri, Sen yarınlara uzanmış ışık, Savaşta kartal, barışta defne çelengi, Sen sonu yenmiş zamansın. Sende çarpar, sende düşünür Türkiye'm, Sende büyür kucaklar, Ulusun beyni, toprağın yüreği, Kemal Paşam, Atatürk'üm ! Sen mayıslarda doğan güneş, Evrenimin sabahı, damarımın kanı, Sen mavilerde yeşeren yapraksın, Bir yolsun sevgi, sevgi Sen her mevsimde açan baharsın ! M.Güner DEMİRAY Başöğretmen Atatürk benim Başöğretmenim. Ne öğrendimse Ondan öğrendim. Baktım ki asker, Ben de askerim, Kars’ta, Kore’de Nöbet beklerim... Baktım kürsüde, Nutuk söylüyor, O’nun sesini, Dünya dinliyor. Ne heyecanlı Ne heybetli O, Türk tarihinde En kudretli O. Tarih okudum, Baktım başta O. Her iyi işte, Her savaşta O. Bu devrimleri Hep O düşünmüş, Milleti için, Ağlamış gülmüş. O semamızda Ebedi güneş, O gönlümüzde En harlı ateş. Çocuk kalbimle, İlk O’nu sevdim. Atatürk benim, Başöğretmenim... Tarık ORHAN Atatürk Atatürk dedim iptida Önümü ilkledim Nasıl söylerim öldüğünü, Atatürk’üm karşımda. Yatmış uyumuş karlar üstüne Kalpağı başında. Nasıl söylerim öldüğünü, Elinde beyaz tebeşir Geçmiş tahta başına, Atatürk’üm ders verir. Nasıl söylerim öldüğünü, Başında yeni şapkası Yola çıkmış yürümüş, Kalabalık arkası. Nasıl söylerim öldüğünü nasıl, Bir ışık vurmuş yüzümüze. Atatürk’üm bakıyor besbelli Çeki düzen verelim üstümüze. İlhan DEMİRASLAN Atam Atam sen ölmedin Toprağa gömülmedin Bil bakalım nerdesin Minicik kalbimdesin. Atatürk Türk'ü ölümden O'dur kurtaran O'dur yeniden Türklüğü kuran Bu memleketi Cumhuriyeti Atatürk etti Bize armağan Hasan Ali YÜCEL Ata'ma Ağıt I Sırma sarısı yay saçlarına Gözüne rengini koy denizlerin Düşün dudakların en incesini Yüzüne tuncunu ver benizlerin Onda yürüyüşün en yiğitçesi Onda bükülmezi vardır dizlerin Gezerdi ülkede bir hızır gibi Em olup derdine çaresizlerin II Durgun bir denizi andırır dışı İçi hiç sönmeyen bir yanardağı Sesinde ıslığı eser kuvvetin Sözünde şahlanır hakkın bayrağı Gökle güneş gibi buluştu onda Sezinin sağlamı duyunun sağı Yıkarak kökünden Osmanlılığı O gömdü tarihe bir ortaçağı III Ürperir ovalar avazesine Dağlar dümdüz olur işaretiyle Devrilir hıncına çarpan ordular Kaleler dayanmaz yelpazesine Fikrin güzelliğin aşkın her şeyin Bağlıydı daima en tazesine Yaşadı başı dik, dünyaya karşı Getirdi dünyayı cenazesine IV Onsuz kaldığını bilse tabiat Bağlar üzüm vermez bahçeler kurur Okşar saçlarını ezelin eli Yüzüne ebedin ışığı vurur Övünür insanlık eserleriyle Yurt onun sevgisi üstünde durur Adıdır kurduğu devlete temel Ünü kurtardığı millete gurur V Fani varlığını kaybetti ama Damgası yurdumun burçlarındadır Engin ufuklara uzanmış kolu Hızı şimşeklerin uçlarındadır Kadının erkeğin hafızasında Gencin ihtiyarın düşlerindedir Yayla yellerinde eser gölgesi Sesi bahçemizin kuşlarındadır VI Ben mi yazacaktım göçüm gününü Dökerek ardından böyle gözyaşı Ben ki ona büyük gezilerinde Oldum bir küçük yol arkadaşı En son durağına varmadan ömrün Kapadı yolunu bir mezar taşı Büyük kurucusu Cumhuriyetin Hürriyet aşıkı milletin başı Kemalettin KAMU Mustafa Kemal'ce Ve bir Erzurum sabahında uzun bir savaşı düşündüm Mustafa Kemal'ce büyüdü ellerim ve gözlerim Sakarya'nın doğu yakasında dağda bir geyik gibi o zaman çizdi Seddülbahir'i alaca şekillerde Mustafa Kemal savaş haritasına sonra barut kurşun ve kan bir nice güneşi çağırdım Mustafa Kemal'in otağına Abdülkadir Bulut Büyüyen Atatürk Şimdi sen Akdeniz'de Yükselen dalga dalga, Bakışlarının rengiyle mutlu, Uçan rüzgârlarla hür. Şimdi sen Edirne'de, Sivas'ta, Ardahan'da, Şimdi İzmir'de, Afyon'da, Van'da... Yükselen dağ dağ, serilen yayla yayla, Düşünen köy köy, kasaba kasaba Nefes alan her canda. Şimdi sen tarlalarda Boy atan buğdaylarda, Saçlarının ışıklarıyla zengin Büyüyen vatan çiçeklerinde, Büyüyen yüreklerimizde Fetheden gelecek günleri, fetheden düşünceleri Tek bir sevginin aydınlığında. Ahmet KÖKSAL Mustafa Kemal - Dağ başını efkâr almış Gümüş dere durmaz ağlar - Gözyaşından kana kesmiş gözlerim; Ben ağlarım. Çayır ağlar, çimen ağlar. Ağlar-ağlar: Cihan ağlar Mızıkalar iniler: Irlam-ırlam dövülür Altmış üç ilimiz: Altmış üç yetim Yıllar gelir-geçer: Kuşlar gelir-geçer Her geçen seni bizden parça-parça götürür Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Diz dövdüm: Gözlerimin şavkı gitti Sakarya'nın suyuna. Sakarya'nın suları namım söyleşir. Hemşehrim Sakarya! Öksüz Sakarya! Ankara'dan uçan kuşlar - "Kemal'im" der, günler-günü çağrışır. Kahrolur. Bulutlara karışır. Gök bulut, yaşmak bulut. Uca dağlar, dev-boyunlu morca dağlar Divan durmuş bekleşir Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Nasıl böyle varıp geldin? Hoş geldin! Çıngı kaymış, yalazlanmış gözlerin Şol yüzünde güneş-südü sıcaklık. Ellerinden öperim Mustafa Kemal. Senin dalın yağrağın, biz senin fidanların. Biz, bunları yapmadık. Sen elbette bilirsin, bilirsin Mustafa Kemal: Elsiz-ayaksız bir yeşil yılan. Yaptıklarını yıkıyorlar Mustafa Kemal! Hani bir vakitler Kubilay'ı kestiler. Çün buyurdun! Kesenleri astılar Sen uyudun. Asılanlar dirildi. Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Karalar kuşanmış Karadeniz akmam diyor. Dokunmayın! Ağlamaktan bıkmam diyor. Bu gece kıyamet gecesi. Bu vapur Bandırma vapuru. Yattığı yer nur olsun Mustafa Kemal Ben ölümden korkmam diyor Korkmam diyen dilleri: Toz oldu-toprak oldu. Değirmen döndü dolandı: On yıl oldu. Bir kusur işledik, bağışlar mı kimbilir; O bize öğretmedi kazan kaldırmasını. Günahı-vebali öğretenin boynuna Erdirip-olduran'a ana-avrat sövmesini. Yüreğim kırıldı, kanım kurudu. Var git Karadeniz! Var git başımdan. Mızıka çalındı: Düğün mü sandın Bir yol koyup gideni gelir mi sandın? Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Ankara'nın taşına bak! Tut ki baktım: Uzar gider efkârım: Çayır ağlar, çimen ağlar, ben ağlarım. Gözlerimin yaşına bak! Ankara Kalesi'nde, Rasat-Tepe'de Bir akça-şahan, gezer dolanır: Yaşın-yaşın mezarını aranır Şu dünyanın işine bak! - Mustafa'm! Mustafa Kemal'im! Attila İLHAN Alıntı
Misafir birce Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 MUSTAFA KEMAL` IN NEŞESI Bir şarkı söyler misin bize Mustafa Kemal ? Ölmezliğe dair. Sen ey ölmezliğin sırrına eren Şair. Büyük mimarı Türkiye’mizin, Bir şarkı söyler misin ? “Üzme yetişir üzme” derdin her zaman Neydi derdin söyler misin ? “Şahane gözler, şahane düşmezdi dilinden. Ey en güzel gözlerin sahibi. İçin kan ağlasa da yüzün gülerdi. Hep şen şatır türküler söylettin milletine sen, Şarkı söyleyişin, zeybek oynayışın, Şiir okuyuşun, nutuk verişin, Dillere destandı Mustafa Kemal... Türküler söylerdin Urumeli’den; “ Alişimin kaşları kara” derdin. Estergon Kalesinden, Tuna’dan; Kaç kere bize selam gönderdin... Şimdi de biz türkü yakalım sana, Milletçe söyleyelim. Sensiz mahur faslını neyleyelim. Gayri hüzzam makamına kaldı işimiz; Sana bağlılığımız seni sevişimiz, Bize güneş gibi, hava gibi, su gibisin... At mermer örtünü üstünden, Gel, at koşturduğun bu meydana. Bir meclis-i neşve kurduk sana; Cepheleri, meydanları, kürsüleri koy bir yana; Bir şarkı söyle bize Mustafa Kemal’im Haykır yedi düvele diz çöktüren sesinle, “Dağ başını duman almış’ ı. Topla etrafına Bayburtluyu, Dadaşı; Bir bar oyna Mustafa kemal’im; Titresin meydan. Geç, ordan Sivas’a. Başla kıvrak endamlı halaya... Efelerin hatırı kalmasın, Bir harmandalı oyna ki Mustafa Kemal’im, Kaysın altımızdan toprak. Sonra hep beraber söyleyelim türkümüzü; Dağ dağ, şehir şehir, köy köy, Dalgalansın bayrak... Arif Hikmet Par Alıntı
Φ Legendary Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Mustafa Kemal'in Kağnısı Yediyordu Elif kağnısını, Kara geceden geceden. Sankim elif elif uzuyordu, inceliyordu, Uzak cephelerin acısıydı gıcırtılar, İnliyordu dağın ardı, yasla, Her bir heceden heceden. Mustafa Kemal’in kağnısı derdi, kağnısına Mermi taşırdı öteye, dağ taş aşardı. Çabuk giderdi, çok götürürdü Elifçik, Nam salmıştı asker içinde. Bu kez yine herkesten evvel almıştı yükünü, Doğrulmuştu yola önceden önceden. Öküzleriyle kardeş gibiydi Elif, Yemezdi, içmezdi, yemeden içmeden onlar, Kocabaş, çok ihtiyardı, çok zayıftı, Mahzundu bütün bütün Sarıkız, yanısıra, Gecenin ulu ağırlığına karşı, Hafiftiler, inceden inceden. İriydi Elif, kuvvetliydi kağnı başında. Elma elmaydı yanakları, üzüm üzümdü gözleri, Kınalı ellerinden rüzgar geçerdi daim; Toprak gülümserdi çarıklı ayaklarına. Alını, yeşilini kapmıştı, geçirmişti, Niceden, niceden. Durdu birdenbire Kocabaş, ova bayır durdu, Nazar mı değdi göklerden, ne? Dah etti, yok. Dahha dedi gitmez, Ta gerilerden başka kağnılar yetişti geçti gacur gucur Nasıl dururdu Mustafa Kemal’in kağnısı Kahroldu Elifçik, düşünceden düşünceden. Aman Kocabaş, ayağını öpeyim Kocabaş, Vur beni, öldür beni, koma yollarda beni. Geçer götürür ana, çocuk, mermisini askerciğin, Koma yollarda beni, kulun köpeğin olayım. Bak hele üzerimden ses seda uzaklaşır, Düşerim gerilere, iyceden iyceden. Kocabaş yığıldı çamura, Büyüdü gözleri, büyüdü yürek kadar, Örtüldü gözleri örtüldü hep. Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı, bacım. Kocabaşın yerine koştu kendini Elifçik, Yürüdü düşman üstüne, yüceden yüceden. Fazıl Hüsnü DAĞLARCA Alıntı
Φ Legendary Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Yazar Gönderi tarihi: 20 Kasım , 2009 Atatürk Yazar Sordum seni; Dağına, taşına Türkiye'min, Herkes kendinden emin, Yükseldi gür sesler; Umutlar, sevgiler: O biziz, O bizleriz. Hepimiz bir parçayız Atatürk'ten, Bütün doğa, Atatürk'ü anar, Atatürk'ü şaşar. Herşeydir OTürkiyem'de. Göller, ırmaklar, ormanlar. İmza imza Atatürk yazar. M.Vasfi SARAL Alıntı
Misafir Gezerrr23 Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2016 Gönderi tarihi: 1 Nisan , 2016 Cumurhiyetten once mi yazildi sonrami solemisininiz ona gore nazim bicimi yaocam da proje odevim lufenn Alıntı
Önerilen İletiler
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Eğer ÜYE iseniz, ileti gönderebilmek için HEMEN GİRİŞ YAPIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.