Gönderi tarihi: 15 Kasım , 2009 15 yıl Barok sözcüğü, birbirinden ayrı iki şeyi tanımlar: bir yandan, sanat tarihinde, Rönesans ile klasikçilik arasında kalan bir dönemi; öte yandan bütün çağlarda verilmiş bazı eserlerin tarzını. Her iki hakle de, hareket, biçim özgürlüğü, süslemede aşırılıkla dolu bir sanat söz konusudur: belirli kuralların katılığıra başkaldıran bir şenlik sanatı. Başlangıçta bu sözcüğe alçaltıcı bir anlam verilmişti ama çok geçmeden anlaşıldı ki, aşırılıklarına karşılık, barok sanat çoğu zaman, ins ana kıvançlarını veya kaygılarını sanatçı anlatımın çeşitli biçimlerinde ve olanca parıltısıyla verme olanağını sağlamaktadır: her şeyden önce mimarlıkta ve heykelcilikte; ama resimde, müzikte, edebiyatta da. Rönesans'tan klasikçiliğe Barok sanatın büyük denemi, 1570 ile 1750 yılları arasıdır. Bu dönemde, bütün Avrupa, kiliseler ve anıtlarla donanmıştır. Bu yapılardaki fantezi, Rönesans yapılarının sadeliğiyle ve klasik beğenide ağır basacak olan katılık ve ölçüyle çelişkili düşmektedir. Taşta yaratılan bu devrim, 'İtalya'da, Roma'da Protestan Reformu'nun yalınlığına tepki olarak patlak vermiş bu yüzden Karşıt Reform Bu yeni tarz çok geçmeden İspanya'ya, Portekiz'e, Flandres'a, Avusturya'ya, Güney Almanya'ya ve Çekoslovakya'ya yayıldı. Fransa bu akımın biraz uzağında kaldıysa da barok sanat, buna karşılık, Atlas Okyanusu'nu aşıp Latin Amerika'ya yerleşti. Tiyatro ve göz aldatma sanatı Barok tarz her şeyden önce dekor üzerinde ısrarla durur. Roma'nın bazı alanları (sözgelimi Navona Alanı), sonsuz şenlikler için hazırlanmış büyük tiyatro sahneleri gibidir. Kiliselerin cepheleri, binanın önüne, salt süsleyici olarak yapıştırılır, roman sanatında veya gotik sanatta olduğu gibi, binayla bir bütün oluşturmaz. Tiepolo gibi Venedik ressamları Rubens ile Flaman ressamlar, Ribera ile İspanyollar, bu hareket ve ışık oyunları coşkusunu tablolarına veva fresklerine aktaracaklardır. Louis XIV zamanında Fransa'ya egemen olan klasik sanat anlayışının zaferinden epey sonra bile, barok sanat, yaşantısını sürdürecek, giderek daha karmaşık nitelik kazanacak ve XVIII. yy .da, özellikle Almanya'da rokoko adıyla anılan tarza dönüşecektir: bu deniz kabuklarını andıran aşırı yüklü bezeme tarzı, ancak kiliselere ve saraylara, zaman zaman zarafet ve fantezi dolu bir çekicilik kazandırmıştır. Meydan-Larusse Gençlik Ansiklopedisi 1. cilt
Gönderi tarihi: 10 Mart , 2012 13 yıl detaycilik benim de hosuma giden bi zenginlik her bireyin kendine ozgun tepkisi ve ruh hali yansitilmis ortak noktalari ise sadece ayni devrin hakim zihniyeti olsa gerek harika bir tarihi eser ve sanat eseri
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.