Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 15 yıl Etiyopya veya Etyopya Resmî adıyla Etiyopya Federal Demokratik Cumhuriyeti (Amharca: Ityopp'ya Federalawi Demokrasiyawi Ripeblik) büyük bir Doğu Afrika ülkesi. Ülkenin başkenti yerel dilde "yeni çiçek" anlamına gelen Addis Ababa'dır. Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Kenya ve Uganda Etiyopya'nın komşularıdır. Ülkenin Kızıldeniz boyunca uzanan sahil bölgesinin, 1993'te yapılan bir halk oylaması sonucunda Eritre adıyla bağımsızlığını ilân etmesi Etiyopya'nın Kızıldeniz ile olan bağlantısının kesilmesine ve ülkenin bir kara devletine dönüşmesine neden olmuştur. Din olarak, İslamiyet %24-26, Ortodoks 55%, Protestan 7%'tir. Tarih Daha çok Habeşistan (Köleler Ülkesi) ismiyle bilinen Etiyopya, tarihte bilinen en eski medeniyettirler. Kuruluşunu M.Ö. 13. yüzyıla kadar götürebileceğimiz Etiyopya devleti, 1936-1941 arasındaki Mussolini İtalya'sının istila ve işgal hareketini saymassak, tarihi boyunca bağımsızlığını koruyabilmiş ve Afrika Kıtası'nın Avrupalılarca sömürge yapılamamış tek ülkesidir. 1960 - 1990 yılları arası ülkedeki Eritre sorunu nedeniyle çatışmalı ve gerginliklerle geçirilmiştir. Bilim adamları tarafından Afar bölgesinde yapılan arkeolojik kazılarda 3 milyon yıllık insan iskeleti kalıntılarına rastlanılması, tarihi çağların başlamasından çok önceleri bile bölgenin, insan toplulukları için bir yaşam sahası olarak kullanıldığını gösterir. Etiyopya'dan bahseden ilk tarihi belgeleri yaklaşık M.Ö. 5000 yılına kadar götürebilmek mümkündür. İlk Çağ'da kuzeydeki Mısır Krallığının yöneticisi olan Firavunların altın, fildişi, tütsü ve köle aramak üzere Kızıldeniz kıyılarını takip ederek bu bölgeye geldikleri sanılmaktadır. Etiyopya topraklarında modern anlamda ilk kurulan devlet M.Ö. 8. yüzyılda ortaya çıkan D'mt Krallığıdır. D'mt Krallığı'nın M.Ö. 1. yüzyılda çöküşü ile beraber bölgede,yine aynı yüz yılda Aksum Krallığı ortaya çıktı. Aksum Krallığı zamanla güçlenerek sınırlarını Habeşistan dışında bugünkü Eritre, Cibuti, Sudan, Somali ve Arabistan yarımasında yer alan Yemen'i içine alacak şekilde genişletti.
Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 15 yıl Coğrafya Etiyopya yaklaşık 1,2 milyon kilometre karelik bir yüz ölçüme sahiptir. Kuzeyinde Eritre, Cibuti ve doğusunda Somali bulunurken, batıda Sudan ve güneyde Kenya komşu ülkelerdir. Etiyopya’nın denize sınırı yoktur. Ülkede birkaç sismik bölge olmasına rağmen aktif halde bulunan volkanlar yoktur. Dağlık bölgeler ülkenin kuzey kesimlerinde yer almaktadır (4500 metre yüksekliğe sahip Ras Dashen'in bulunduğu Semien Dağları). Orta bölgelerdeki yüksek alanlarda 4300 metreden daha yüksek olan Batu ve Karra Dağlarının olduğu ikinci dağlık alan bulunmaktadır. Etiyopya yüksekliği 2000 ve 3000 metreler arasında değişen yüksek bir platoya sahiptir. Ülkenin kuzey doğusundan başlayan ve merkezden güneybatıya doğru genişleyen Rift Vadisi ülkeyi iki parçaya ayırmaktadır. Rift Vadisi bölgesinde daha çok bölgenin güney ve güneybatısında birçok göller bulunmaktadır. Etiyopya’da Abay olarak bilinen Nil Nehri... ...ülkeyi kuzeybatıdan keserek ülkede yaklaşık 800 km'lik bir yol almaktadır. Etiyopya’daki en uzun iki nehir güneydoğu istikametinde akan ve yüksek bölgelerden düşük rakımlı bölgelere doğru ilerleyen Awash ve Wabishebelle nehirleridir. Ülkede 2 milyar MW hidroelektrik üretimini mümkün kılan birçok irili ufaklı nehir bulunmaktadır.
Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 15 yıl Ekonomi 1990'lı yılların başından itibaren Etiyopya serbest pazar ekonomisine dayalı stratejiler izlemiş ve yapısal reformlar başlatmıştır. Bu çerçevede, iç fiyatların yeniden düzenlenmesi, dış ticaret liberalizasyonu, devlet işletmelerinin özelleştirilmesi, iç ve dış özel yatırımların desteklenmesi ve özel sektörün geliştirilmesi hükümetin öncelikleri arasında yer almıştır. Hükûmet yollar, elektrik santralleri ve telekomünikasyon gibi ülkenin altyapısını idame ve geliştirme için yoğun bir yatırım sürecine girmiştir Bunun yanı sıra, hükümet kamu iktisadi kuruluşlarının özelleştirilmesi programını da devreye sokmuştur. Özelleştirme süreci her ne kadar yavaş olsa da hükümet son beş yıl içinde bir çok küçük ve orta ölçekli kamu iktisadi kuruluşunu özelleştirmeyi başarmıştır. Hükûmet elektrik santralleri ve telekomünikasyon gibi sektörlerde yabancı yatırımların ülkeye gelmesine çalışmaktadır. Tarım kesimi, tekstil ve deri gibi tarıma dayalı sanayilerde ve turizm sektörünün gelişiminde yabancı sermayeye ihtiyaç duyulmaktadır. Yabancı ve yerli sermaye yatırımlarını teşvik etmek amacıyla, 1992 yılında Yatırım Kanunu (Investment Code) yayınlanmış ve o zamandan günümüze kadar iki kere gözden geçirilmiştir. Bu dönem süresince, Madencilik ve İşgücü Kanunları da devreye konulmuştur. Etiyopya’nın ekonomisi GSYİH'nın % 50'sini, ihracatının %90'ını ve istihdamının %80'ini içeren tarıma dayanmaktadır. Ekilebilen alanların yalnızca 1/5'i ekilip, biçilmekte ve bu alanlar yalnızca yağmur ile sulanmaktadır. Ancak, bölgeler, yağış miktarı açısından farklılık göstermektedir. Tarım kesimi sık sık ortaya çıkan kuraklık ve kötü tarımcılık uygulamalarından dolayı sıkıntı yaşamaktadır. Ayrıca, yiyecek yardımları sözkonusudur. 2000'li yılların sonlarında tarımsal üretim önemli ölçüde artmıştır. Tarımsal üretimi artırmak ve yiyecek yeterliliğini çoğaltmak amacıyla çeşitli tedbir politikaları belirlenmiştir. Bu tedbirler arasında, kıtlığı erken uyarma sistemi, tarımsal hizmetleri artırmak ve gübrenin daha geniş alanlarda kullanımının sağlanması yer almaktadır. Tarım üretiminin %80'ini tahıl, mısır, arpa, darı ve teff (bir tür tahıl ürünü) oluşturmaktadır. Bakliyat ve yağlı tohumlar da önemli ölçüde üretilmektedir. Tahıl tamamen iç tüketimde kullanılmaktadır. Bakliyat ve yağlı tohumlar, daha az miktarda olmak üzere kavun gibi meyveler de komşu ülkelere ihraç edilmektedir. Kahve, Etiyopya ekonomisi için son derece önemlidir. Tahminlere göre kahvenin Etiyopya’nın GSYİH'na katkısı %10 oranındadır. 15 milyon kişiden daha fazla bir nüfus (nüfusun %25'i) kahve sektöründen geçimini sağlamaktadır. Etiyopya, Afrika’nın en fazla canlı hayvan varlığına sahiptir. Bunların deri ve postları ülkenin önemli ihracat gelirini oluşturmaktadır. İmalat sanayi GSYİH'nın %5'ini oluşturmaktadır. İmalat sanayinin büyük çoğunluğu devletin yönetimindedir. Ancak, özelleştirme faaliyetleri de başlamış bulunmaktadır. İmalat sanayi üretiminin %40'ından daha fazlasını gıda ve içecek, özellikle bitkisel yağ, un mamülleri ve bira oluşturmaktadır. Tekstil sektörü, 19'u devlete, 14'ü ise özel sektöre ait olan tekstil ve konfeksiyon fabrikalarını ihtiva etmektedir. Anılan sektör, tüm imalat sanayi çalışanlarının yaklaşık %30'unu içermektedir. Madencilik sektörünün, Etiyopya ekonomisi içinde önemi azdır. Kireçtaşı, kil, mermer üretimi oldukça fazladır. Ayrıca metalik olmayan mineral üretiminde ise büyük artış olmuştur. Diğer taraftan kömür, demir, tantal ve potasyum rezervlerinin olduğu tahmin edilmektedir.
Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 15 yıl Etiyopya toplumu Oromolar, Amharalar, Tigreler, Sidamolar, Shankellalar, Somalililer, Afarlar ve Gurageler Etiyopya topraklarında yaşayan belli başlı etnik topluluklardır. Bunlardan Oromalar yaklaşık %40 oranla Etiyopya'nın en kalabalık etnik grubunu oluştururlar daha sonra ise yaklaşık %30'luk bir orana sahip olan Amhara ve Tigreler gelir. Etiyopya karışık bir etnisiteye sahip olmasına rağmen ülkeyi insanların dini inanışı bakımında kabaca Müslüman (%26) ve Ortodoks Hıristiyan ('%60) olarak ikiye ayırmak mümkündür. Ülkede ayrıca %10 oranında Animist bir topluluk ve çok büyük bir kısmı İsrail devletinin kuruluşundan sonra Filistin'e göçmüş olsada bir miktar da Falaşa Yahudisi bulunmaktadır. Etiyopya'nın resmi dili Latin Alfabesi'nden oldukça farklı bir alfabe olan ve Amhar Alfabesi denilen bir alfabeyle yazılan Amharcadır. Ancak ülkede Amharca'dan başka, çok sayıda etnik topluluğun bulunmasına parelel olarak birçok yerel dil ve lehçe ile beraber İngilizce de konuşulmaktadır. Bu konuşulan yerel dil ve lehçelere; Tigrinya Dili, Oromigna Dili, Guaragigna Dili, Somali Dili ve Arapça'yı örnek olarak verebiliriz.
Gönderi tarihi: 5 Kasım , 2009 15 yıl Afrika'daki dev yarık dünyayı değiştirecekAfrika kıtası, Etiyopya’da oluşmaya başlayan devasa bir çatlakla ikiye bölünmeye başladı. Uzmanlar hızla büyüyen bu çatlağın yeni bir okyanusun habercisi olduğunu söyledi. Addis Adaba Üniversitesi uzmanları Etiyopya’nın Afar Üçgeni olarak bilinen bölgesinde bulunan 56 kilometre uzunluğunda ve 6 metre genişliğindeki çatlağın civarında araştırma yaparken yerin sarsılarak dibe çökmesine kendi gözleri ile tanık oldular. Afar bölgesi altında bulunan üç tektonik tabaka, Afrika ve Arap tabakalarının ayrı yönlere sürüklenerek iki fay hattı oluşturmasına neden oldu. İki fay hattının ayrı yönlere ayrılması ile yer kabuğu yaklaşık 10 km içine çökmesine ve Kızıl Deniz ile Aden Körfezi için yer açılmasını sağladı. 2006 senesinde ortaya çıkan yarığın etrafındaki yer kabuğunun birbirinden ayrılması ilk olarak içi 2 bin futbol sahasını doldurmaya yetecek lav içeren 41 km uzunluğunda bir çatlak meydana getirmişti. YENİ OKYANUS SİNYALLERİ Arap Yarımadasının altını örten Arap Boynuzu bölgesinin kıvrımında bulunan çatlağın zamanla büyümesi ile bilim adamları, Afrika’nın Kızıl Deniz’in baskınına uğrayacağını ve zaman içerisinde yeni bir okyanus oluşabileceğini belirtiyor. Oxford Üniversitesi uzmanları, Eylül 2005’te yaşanan depremlerden beri Afar Üçgeni’ndeki tektonik hareketlenmenin durmadığını söylerken, oluşan gediklerden yüzeye çıkan lavların derinliği 3 ile 5 km arasında değişen çukurlara dolduğunu belirtti. Bu şekilde devasa bir çöküntü halini alacak Afar’ın Kızıl Deniz ile birleşmesi, yeni bir okyanusun oluşma ihtimalini doğuruyor. KIZIL DENİZ'İN OLUŞUMUYLA BENZERLİK Londra Üniversitesinin Eylül ayından beri yürüttüğü çalışmalarda ise yeni oluşan gediklerden sülfür kokularına karışmış, sıcaklığı 400 dereceyi bulan gaz ve dumanların yükseldiği tespit edildi. Derinlikleri 30-40 metreyi, uzunlukları ise yüzlerce metre olan gediklerin bazılarında ise bazalt lav hareketleri, püskürmeler gözlemleniyor. Uzmanlar lavların kaynağının dünyanın yer kabuğunun altından gelen erimiş kayalar olduğunu ve Afrika kıtasının içinden bir meşale gibi aktığını açıkladılar. Dünyanın çekirdeğinden yer kabuğunun üzerine ilk lav püskürmesi 30 milyon yıl önce yaşanmış ve benzer bir süreç sonucu Afrika ile Arap yarımadası ayrılarak Kızıl Deniz oluşmuştu. Afar Üçgeni şu an için çevresini örten doğal yükseltiler sayesinde Kızıl Deniz’in gazabından kurtulurken, bilim adamları bu durumun fazla sürmeyeceğinden endişeliler.
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için şimdi oturum açın.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.