Gönderi tarihi: 26 Ekim , 2009 15 yıl .....+Ticaret+Siyaset....hiç bir konuda değişmeyen bu sac ayağının noktalı yerine istediğiniz kurumu ve sektörü yazabilirsiniz. Bu yazıda noktalı yere ''Medya'' yazacağız... Aslında bu denklem AKP iktidarında kurulmuş bir denklem değildir. Çok eskiden beri hemen hemen her alanda tıkır tıkır ama biraz sessiz ve mahçup tavırla işleyen bir denklemdir... Liberalizmin Türkiye de yükselişe geçtiği devr-i Özal' da ise sessizlik ve mahcubiyet tavrı da atılarak arsızlık ve yaygaracılık... yükselmenin,ünlenmenin ve bu denklemde yer almanın vazgeçilmez koşulu haline geldi... Böylece dolandırıcılığın...hırsızlığın...zinada basılmanın...uyuşturucu kullanmanın...ele kelepçe vurulmanın utanıldığı dönemlerin artık nostalji sayıldığı bir devir başladı ve bu devir yeni milenyumla birlikte de..''dinci=ahlakçı varsayılan bir yönetim altında(!)..ultraliberal...yani daha da kokuşmuş bir sürece evrildi.... Bunun daha nitelikli dolandırıcılık...hırsızlık...zinada basılma...uyuşturucu kullanma ve ele kelepçe vurulma anlamına geldiğini de herkes biliyordu kuşkusuz... Böyle ultraliberal bir dönemde medyanın bir kısım aktörlerinin... yeni siyaset patronlarıyla ilişkisinin nasıl olması gerektiğini geç kavramaları...ticaretle de meşgul patronlarının iktidarın hışmına uğramasına neden oldu... Ertuğrul Özkök gazeteciliğinin kıvraklığı bile durumu kurtaramadı.. Ya bizdensin ya onlardan retoriğinin iktidari gücünü kavrayamayanların şimdi bu dönemin arzu edilen gazeteci prototipi olarak İsmail Küçükkaya'ya bakmaları ve onu örnek almaları gerekiyor... Zaman gibi iktidar ve cemaat yanlısı bir gazetenin....kendisini ''hükümet yanlısı ve hükümet karşıtı değilim'' diye lanse eden Akşam Gazetesi Gn.Yayın Yön.ni İsmail Küçükkaya'yı öne çıkarıp adeta iktidarla medya arasında hakemliğe ataması kimi acar gazetecileri(!) de örnek almaya itmiş olabilir diye düşünüyoruz... Örneğin Fatih Altaylı'nın...Yiğit Bulut'un işi kavradıklarını söyleyebiliriz.... Biz de burada ''dönekliğin dönekliği'' adını verebileceğimiz bu yeni tutumun paradigmalarını vererek...ortada top çevirme işine soyunacak diğer gazetecilere bir nevi hizmetimiz olsun istedik: 1-Kendinizi tarafsız ve objektif gazeteci diye tanımlayacaksınız... 2-Saldırgan ve tetikçi üslubu terkedeceksin...yumuşak olacaksınız... 3-Başbakanı her fırsatta öveceksiniz... 4-Toplumun bütün katmanlarının etnik...mezhep...ve diğer duyarlılıklarını eşit oranda gözetecek bir yayın politikası izleyeceksiniz... 5-Ergenekon davasına inandığınızı...adaletin işlediğini yazacaksınız... 6-Aydın Doğan'a kesilen vergi cezalarında Başbakanın hiç bir dahlinin olmadığını...bunun tamamen Maliye Bakanlığının ve vergi denetmenlerinin işi olduğunu yazacaksınız... 7-AKP yi hiç bir anlamda Türkiye için bir tehdit olarak görmeyeceksiniz ve ima bile etmeyeceksiniz.... 8-Gazetesinden ayrılan...yer değiştiren yazar çizerleri ''tasfiye edilmiş gazeteciler olarak nitelemiyeceksiniz...'' __________________
Gönderi tarihi: 29 Ekim , 2009 15 yıl Yazar Günümüzün ''TARAF''laşan gazeteciliği içerisinde.... zaman zaman ''hamamın namusunu da kurtarmanın''... gelecekte belli olmayan günler için iyi bir yatırım olduğunu da düşünebilen akıllı çocuklar var... Sözünü konu başlığında ettiğimiz İsmail Küçükkaya'da bunlardan biri... Bu arkadaş bugünler için TSK ya çaktırmadan hem akıl verip...hem giydirirken...hem de sırt sıvazlamalarla yarınına da yatırım yapıyor... Bugünkü yazısından aldığımız şu kısa paragraf bile ne demek istediğimizi anlatabilir sanırım: ''TSK'NIN TARİHİ SORUMLULUĞU TSK, kendini gözden geçirme ve yeniden kurgulama konusunda tarihi bir sorumlulukla karşı karşıya. Bunu yapacak tarihi tecrübeye sahip bir kurumdan bahsediyoruz. O konuda da rehber ve pusula Atatürk'tür. Demokratikleşme açılımını, tıpkı 150 yıllık Batılılaşma projesini sahiplendiği gibi sahiplenen bir kurum...'' Taraf Gazetesi 1.Ordu Komutanı Org.Hasan Iğsız'ı son ıslak belge konusuyla yıpratıp...uzun yıllar için şekillendirilmiş,TSK Komuta kademesinin zincirini...aklı sıra en zayıf halkadan kırmaya çalışırken.... TARAF sız(!) cici gazeteci İsmail Küçükkaya'da güya çaktırmadan''odun kırıcının hık deyiciliğini''yapıyor... __________________
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.