Gönderi tarihi: 24 Ekim , 2009 15 yıl Carl Philippe Emanuel Bach (8 Mart 1714 yılında Weimar'da doğmuş, 14 Aralık 1788 yılında Hamburg'da ölmüştür). Büyük Thomas kantorunun ikinci oğlu olan C. Ph. E. Bach, müzikli piyes, trajedi, roman ve minyatür ressamlığında burjuvazi kültürünün uyanmaya başladığı ve aleni konserler tertipleme, aile ocağında müzik yapma adeti gibi hareketlerin belirdiği bir devrede, müziğe yeni bir fonksiyon sağlama fikrini temsil ve teşvik etti. Her bakımdan babasının öğrencisi ve üstün bir zaka ile gayet canlı bir tabiata sahipti. Klostock, Lessing, Gleim ve Claudius gibi çağdaş şairlerin dostuydu. Böylece eski şekillerden gittikçe ayrılarak yeniliklere yaklaşan bir fikir alemi içinde çok üstün bir mevkiye vardı. Yaşadığı çevrede kendi ismi, unutulmuş babasının isminden daha itibarlı olan Bach oğlu, Johann Sebestian Bach'tan Goethe'ye doğru giden gelişmede tesiri gerçekten büyük olan aracılardan biriydi. Genç bir neslin mukaddes sayılan gelenekleri sarsması, yeni fikirlerin barok zihniyetinin muhkem kalesini aşması o zaman için ne derin bir heyecan uyandırdığını tasavvur etmek güç değildir. Gerçeği arayan şairler yıktıkları eski mabedlerin yerine yenisini kurdular ve müzisyenler de bu hareketlere katıldılar. Bohemyalı bir Alman olan Jahann Stamitz'in etrafında toplanan müzisyenler, yukarı İtalya'dan gelen teşviklerden mülhem o zamana kadar işitilmemiş ese tesirleriyle ve formlarla klasik senfoninin temelini büyük bir başarı ile attılar. Bu hamleler Batı Almanya'nın güneyindeki Mannheim şehrinde sanat sever Palatinat sarayında yapıldı. Burası Goethe'nin şehri olan Weimar'dan önce bir fikir merkeziydi. Johann Cristoph Wagenseil ile Ditters von Dittersdorf'un etrafında toplanan, gelenekten ayrılmış Viyanalı müzisyenler de daha ihtiyatlı olarak yine aynı gaye için çalıştılar. Bu inkılap yürümekteydi. Onun sayesinde Ph. E. Bach, Gluck ve baba Mozart gibi kimseler, öğreterek ve yaratarak kendi zamanlarını fethetmişlerdir. Ph. E. Bach'ın, Leopold Mozart'ın, Quantz ve nazariyatçıların kitaplarındaki estetik istekler ve pedagojik esaslarla geniş bir sahanın sınırları çizildi. Bu alanda müzikli piyes ve lied kadar senfoni ve sanat formları da gelişti. Ialan içinde hareketlerini itina ile tartarak, mazi ile istikbal arasındaki yönü tayin eden Ph. E. Bach, zamanın temsilcisi vasfını taşımaktadır. Piyano sonatı, oda müziği ve senfoni alanındaki eseriyle doğrudan doğruya ve kesin olarak Haydn, Mozart ve Beethoven'e giden yolu tayin etmiştir. Sonat muvmanlarının iki temli oluşu ve motiflerin işlenmiş bulunması gibi iki önemli nokta buna delil olarak gösterilebilir. Fakat bundan daha önemli olan Ph. E. Bach'ın fikir prensipleridir. Onu, mazi ile bağları tamamen kesmek gibi bir hataya düşmeden cantabile (teganniye benzer) ifadeye, şarkı söyleyiş tasavvuru içinde yaratma kabiliyetine ve clavier (piyano) daki ruhlu şairliğine götüren bu prensipler olmuştur. Bach bu vasıfları ile sonraki tekamülün menşei olmuştur. Zamanında seslerin Klopstock u diye anılan Ph. E. Bach, babasının mirasına saygı ve takdirle bağlı kalmıştı. Mozart'ın ifadesine ulaştığı için bugün bize daha yakın gelen üstün kabiliyetli en küçük kardeşi Johann Christian'ı Mannheim'deki modernlerden korunmaya çalıştı. Ona şunu öğretti: MÜZİĞİN, KULAĞI DOLDURMAKTAN DAHA YÜKSEK GAYELERİ VARDIR; MÜZİK KALBE DOKUNMALIDIR. Ondan sonra gelenler bu gayeyi gerçekleştirmek vazifesini üzerine almışlardır. Johann Sebestian Bach'ın oğlu ve öğrencisi Ph. E. Bach, kardeşinin ve Joh. Abraham Peter Schulz'un hocasıydı. Haydn ile Beethoven'de ona babamız diyorlardı. O, iki devri birbirine kaynaştırmıştı. Telemann'ın vaftiz oğlu ve daha sonraları halefi olan Ph. E. Bach, Leipzig ve Oder nehri kenarındaki Frankfurt'ta hukukçuluk yaptıktan sonra kral Büyük Frederik'in sarayına klavsenist olarak girdi. Onu bir dereceye kadar muhafazakar olmaya mahkum eden bu dar çevreden kurtulmak için daha geniş imkanlara sahip olan Hamburg'a gitti. Orada şöhreti ve itibarı yüksek olduğu halde Leipzig'deki Thomas Kilisesinden babasının yerini almaya muvaffak olamadı. Bu, zamanın değiştiğinin bir deliliydi. Zaten Ph. E. Bach'ın tarihi vazifesini başka alanda, musikişinas ve müziksever tiplari doğuran yeni zamanın içinde ifa etmesi mukadderdir...
Katılın Görüşlerinizi Paylaşın
Şu anda misafir olarak gönderiyorsunuz. Hesabınız varsa, hesabınızla gönderi paylaşmak için ŞİMDİ OTURUM AÇIN.
Eğer üye değilseniz hemen KAYIT OLUN.
Not: İletiniz gönderilmeden önce bir Moderatör kontrolünden geçirilecektir.